DeFacto’nun başarıları “Hall Of Fame” ile ödüllendirildi


Strateji Oscar’ı DeFacto’nun


Hazır giyim ve moda sektörünün lider markalarından DeFacto, Harvardlı profesörler tarafından stratejilerini en başarılı şekilde uygulayan şirketlere verilen “Hall Of Fame” ödülüne layık bulundu. Türkiye’ye hazır giyim ve moda sektöründe ilk kez Mükemmeliyet Ödülü’nü kazandıran DeFacto, sektöre en son giren oyunculardan biri olmasına rağmen 10 yıl gibi kısa bir sürede yurt içinde 277, yurt dışında 37 mağazalık zincire ulaştı. DeFacto’nun bu başarısı, uluslararası strateji yönetimi otoriteleri tarafından da teyit edilmiş oldu. 
 DeFacto’nun üstün performansı, Harvard Business Review'de yer alacak ve örnek başarı hikâyesi olarak tüm dünyayla paylaşılacak. Global marka olmak için yelken açan DeFacto, 2024 hedefini ise 7 kıtada 1.200 mağazalık bir zincir oluşturmak olarak belirledi.

DeFacto, Palladium Executing Strategy tarafından verilen dünyanın en prestijli strateji ve performans yönetimi ödüllerinden “Hall of Fame”i alan Türkiye’nin ilk hazır giyim ve moda markası oldu. Vizyonunu hazır giyim ve moda sektöründe global bir marka olmak şeklinde belirleyen DeFacto, hedeflerine ulaşmak için planlarını strateji ve değişim yönetimi ile uyguluyor. Son 10 yılda çarpıcı büyüme rakamlarına ulaşan ve bir başarı hikâyesi ortaya koyan DeFacto,  stratejisini başarılı bir şekilde hayata geçirmesi nedeniyle ödüle layık görüldü.

Harvard Business Review'de başarı hikâyesi olarak anlatılacak

Uluslararası iş dünyası tarafından Strateji Yönetiminin Oscar’ı kabul edilen “Hall of Fame” ödülü, dünyanın en önemli 50 düşünürü arasında yer alan, Dr. Robert Kaplan ve Dr. David Norton tarafından geliştirilen “Strateji Odaklı Organizasyon Modeli”ni başarıyla hayata geçirebilen şirketlere veriliyor. Global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerleyen DeFacto’nun ödül getiren bu yönetim modeli ve performansı, ayrıca Harvard Business Review'da yer alacak ve dünyaya başarı hikâyesi olarak anlatılacak.

DeFacto’nun “Strateji Oscar”ını kazandıran hikâyesi

Kuruluş döneminden itibaren bir dünya markası olma vizyonuyla stratejilerini belirleyen DeFacto, pazarda farklılaşan hedeflere odaklandı. Bu süreçte hem mağaza bazında hem de şirketin genelinde performansları değerlendirmek için Strateji Odaklı Organizasyon Modeli’ni benimseyen şirketin gelirleri, 10 yılda 1 milyar TL’yi aştı ve 2014 sonu itibarıyla 1 milyar 180 milyon TL oldu. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi sıralamalarında hızla üst sıralara tırmanan DeFacto, Fortune 500 listesinde 2010 yılında 245’inci sıradayken,  2014’te 117’inci sıraya yükseldi; geçtiğimiz yıl Capital 500 listesinde de 158’nci sırada yer almayı başardı. DeFacto’nun başarılarının dünyaca ünlü yatırımcı Franklin Templeton’un da ilgisini çekmesi ile yapılan stratejik ortaklık ise, DeFacto’nun global marka olma konusunda ne kadar kararlı olduğunun bir diğer işareti olarak değerlendiriliyor.

Önder Şenol: “Sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz”

Palladium Group tarafından 3 Kasım 2015’te Boston’da düzenlenen törene katılarak ödülü Harvard Üniversitesi profesörlerinin elinden alan Defacto CFO’su (Finans ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı) Önder Şenol, ödülle ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Başarıya ulaşmak için stratejileri doğru belirlemek kadar, strateji odaklı bir organizasyonla bu planların herkesin anlayacağı şekilde tercüme edilmesi ve tüm çalışanların şirket stratejileri ve hedefleri ile uyumunun sağlanması son derece kritik. Bunun için belirlenen her yeni dönem, değişimi başlatacak liderlere, uyumlu bir ekip çalışmasına ve güçlü bir stratejik yönetim metodolojisine ihtiyaç var. DeFacto olarak zoru başardığımız ve dünyanın önde gelen strateji otoriteleri tarafından verilen bu ödülü hazır giyim ve moda sektöründe ilk kez ülkemize getirdiğimiz için gururluyuz. Şu anda sektördeki lider markalardan biriyiz. Yurt içinde olduğu gibi uluslararası pazarda da hızlı ve istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz. 10 yılda yaklaşık 1,2 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan DeFacto, bugün Türkiye’de 63 şehirde 277, yurt dışında 9 ülkede 37 mağazasıyla bir dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor. Elde ettiğimiz bu başarıyı sürdürülebilir kılmak bizim için çok önemli. Yeni dönemde de hep daha ileriyi gösteren hedeflerimize aynı mükemmellikle ulaşmaya ve fark yaratmaya devam edeceğiz.”

Şenol: “Birçok organizasyon için problem strateji belirlemede değil, hayata geçirmede””
Yapılan araştırmalara göre, şirketlerin doğru belirledikleri stratejileri hayata geçirmedeki başarı oranının yalnızca yüzde 10  olduğunu belirten Önder Şenol; “Strateji odaklı organizasyon yöntemi, büyüme stratejimizi yönetmek için ihtiyacımız olan bazı net araç ve çerçeveleri bize sağlıyor. Bu geliştirilmiş yöntem sayesinde, stratejiyi önceliklendirebiliyor ve onu tüm şirkete etkin şekilde anlatabiliyoruz.  DeFacto’da stratejilerimizi hayata geçirirken, önce stratejik hedeflerimizi belirleyerek planlamayı yapıyoruz. İkinci aşamada stratejilerin herkes tarafından anlaşılabilmesi ve içselleştirilebilmesi için hedeflerimizi strateji haritalarımıza yerleştiriyoruz. Tüm çalışanların şirket stratejileri hakkında bilgi sahibi olduğundan ve bireysel hedeflerine stratejik hedeflerin yansıtıldığından emin olduktan sonra kritik olan üçüncü aşamaya geçiriyoruz.  Stratejilerin uygulaması aşamasında stratejik değişim yönetimi ile gerekli kaynak ve yetkinlikleri geliştirerek hedeflere odaklanmayı ve doğru uygulamayı sağlıyoruz.”

“DeFacto mükemmele yolculuk için hazır ”

Şenol, iş dünyasında başarı için stratejik değişim yönetiminin zorunluluğuna işaret ederek, “Özellikle hazır giyim ve moda sektörü için bu kural olmazsa olmazdır. Değişimin yönetimi konusunda, dünyada örnek gösterilen bir başarıya ulaşan DeFacto, 10 yıl önce Türkiye’de tek bir mağaza ile başladığı yolculukta, dünyanın en önemli otoriteleri tarafından ödüllendirilen bir noktaya ulaştı.  Büyüme sürecimiz devam ediyor ve yeni başarı hikâyeleri yazacağımız bir döneme giriyoruz.  Hedefimiz, uluslararası düzeyde büyümeyi sürdürerek gerçek anlamda global bir marka olmak. Bu doğrultuda stratejilerimizi, kritik süreçlerimizi, yetkinliklerimizi belirledik, dünyaca ünlü yatırımcı Templeton ile stratejik ortaklık için imzalarımızı attık ve hedeflerimize sağlam adımlar ile ilerliyoruz. ” dedi.

“Sürdürülebilir büyüme dönemi başlıyor”

DeFacto’nun gelecek 5 yılını “sürdürülebilir büyüme dönemi” olarak niteleyen Önder Şenol, müşteri eğilimleriyle hazır giyim ve moda sektörünün hızla değiştiğine, Türkiye’yi cazip bir pazar olarak gören uluslararası markalardan kaynaklanan yoğun bir rekabetin yaşandığına işaret etti. Şenol, şirketin 2024 hedeflerini ise 7 kıtada toplam 1.200 mağazalık bir zincir haline gelmek ve hâlihazırda 1 milyar 180 milyon TL olan gelirleri 9 katına çıkarmak olarak sıraladı.

"Hall of Fame" neden önemli?

Harvard Üniversitesi profesörlerinden Robert Kaplan ve David Norton'ın geliştirdiği “Strateji Odaklı Organizasyon” modeli, dünyanın en önemli strateji yönetim çerçevesi olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde bu modeli benimseyen şirketler, dünyanın yönetim ve strateji alanında en önemli danışmanlarından, Dr. Robert Kaplan ve Dr. David Norton tarafından değerlendiriliyor. Bu değerlendirme sonucunda; modeli dünyada en başarılı uygulayan, stratejilerini kusursuz bir performansla hayata geçirebilen şirketlere Palladium Balanced Scorecard Hall of Fame ödülü veriliyor. Ödül kazanan kuruluşların bu üstün performansları sonrasında da işletme yönetimi ve stratejik yönetim alanında referans kaynaklar arasında yer alan Harvard Business Review'de yer alıyor ve örnek başarı hikâyesi olarak tüm dünyayla paylaşılıyor. Böylece, strateji yönetiminin ‘Oscar’ı olarak kabul edilen  “Hall of Fame”i almaya hak kazanan firmaların sürdürülebilir büyümedeki istikrar ve kararlılığı, uluslararası iş dünyası nezdinde teyit edilmiş oluyor. 

"Strateji odaklı organizasyon" nedir?
Strateji Odaklı Organizasyon, stratejik değişimin üst düzey liderler tarafından harekete geçirilmesi, stratejinin operasyonel terimlere ve kavramlara dönüştürülmesi, şirket birimlerinin stratejilerle hizalanması, stratejilerin herkesin günlük işi/görevi haline getirilmesi ve stratejilerin devamlı bir süreç olarak yönetilmesini temel alan bir yaklaşımdır. Dr. Robert Kaplan ve Dr. David Norton'ın 1996'dan bu yana geliştirdiği bu yöntemler, dünyanın en önde gelen strateji yönetim çerçevesi olarak bilinmektedir.