|
|
|
Sosyoloji Bir bütün içerisinde insanların bütün ilişkilerini inceleyen, bu ilişkilerin nasıl yaratılıp korunduğunu ve değiştiğini analiz eden bilim dalına sosyoloji denir. İnsan toplumlarını ve toplumsal davranışlarını bilimsel olarak inceler Temel Görüşü İnsan davranışlarının bireyin içinde yaşadığı,üyesi olduğu grup tarafından etkilendiği ve bu grup içindeki etkileşimlerle şekillendiğidir. Bilim Mantık ve sistematik yollarla bilginin elde edilmesi ve üretilmesidir. Bilimler 2 grupta incelenir. 1-Doğa bilimleri:fizik,kimya,biyoloji. 2-Sosyal bilimler: psikoloji,sosyoloji,tarih Sosyolojinin alt dalları Bilgi,ekonomi,sanayi,kent,köy,din,hukuk,siyaset,eğ itim,ve uygulamalı sosyolojidir. Kuram Bilgi edinme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya atılan,bilimsel yöntemle saptanmış bilgilerden oluşur. Kuram 3 temel öğeden oluşur. 1-Önerme 2-kavram 3- tanımlar Bilimsel araştırma ilkeleri * Nesnellik(objektiflik) * Basitlik ve açıklık * Doğruluk ve tekrar * Sınırlılık Bilimsel yöntemde takip edilmesi gereken aşamalar 1-Araştırılması gereken sorunu ortaya koyup tanımlamak. 2-Konu ile ilgili bilgiler toplamak. 3-Hipotezi formüle etmek 4-Veri toplamak analiz yapmak 5-Hipotezle ilgili sonuçlara ulaşmak. Güvenilirlik Bir ölçme aracının ayrı ayrı ölçümlerde kararlı ve benzer sonuçlar elde etme yeteneğine güvenilirlik denir. Örnekleme Bir bütünün kendi içinden seçilmiş parçaları ile temsil edilmesine örnekleme denir. Bağımsız değişken Bilimsel araştırma tekniklerinden deneysel yöntemde kurulan hipotezde belirleyici neden sayılan değişkene bağımsız değişken denir.
Sosyolojinin Ortaya Çıkışı Sosyolojinin bilimsel bir disiplin olarak ortaya çıkışı 19. yy ortalarında endüstri devriminin yol açtığı hızlı toplumsal değişimlerle birlikte olmuştur. Diğer bir etmende emperyalist gelişmeler ve teknolojik ilerleme ile avrupalıların dünyanın bir çok bölgesini ele geçirmeye başlamaları ve kolonilerde yeni kültürlerle karşı karşıya gelmeleridir. Sosyolojinin öncüleri Auguste Comte Sosyoloji disiplinine ismini kazandıran kişidir.Toplumsal düzeni =toplumsal statik, toplumsal değişmeyi = toplumsal dinamik olarak adlandırır. Statik,bir toplumdaki düzeni ve durağanlığı incelediği için bir düzen kuramı, dinamik ise değişme ile ilgili olduğu için bir ilerleme kuramıdır. Herbert Spencer Toplumun belirlenmiş kanunlar çerçevesinde işlediğini savunur. Kuramına sosyal darwinizim de denir. Karl Marx ve maddeci görüş Marx ‘a göre sosyal bilimcilerin görevi dünyayı açıklamak değil, değiştirmektir. Bu değişimde ihtilalci bir yaklaşımla olur.marx ‘ın en önemli eseri, içinde liberal görüşün eleştirsinin yer aldığı Kapital adını taşır.Çatışma kuramının öncülerindendir. Emile Durkheim Toplumsal düzen sorunu ile ilgilenmiştir. Toplumsal gerçeğin temelini toplumsal bilinçte görür. Toplumsal bilinç bir toplumun bireylerindeki ortak inanç ve duyguların bütünüdür. Diğer bir ilgi alanı da endüstriyeltoplumlardaki iş bölümü ve bunun sonuçlarıdır. Ona göre iş bölümünün endüstriyel toplumlarda ortaya çıkardığı sorun anomidir. Sosyolojiye en büyük katkısı sosyolojik yaklaşımı insan davranışlarını anlamada kullanması olmuştur. Max Weber Bu disiplin toplumsal yaşamın önemli sahalarındaki nedensel ilişkileri anlamalı ve araştırmalıdır. Objektiflik ilkesi sosyologların olaylara önyargılardan arınmış bir biçimde bakmalarını savunur. Weber insan davranışlarının sadece birtakım istatistiklerle açıklanamıyacağını bunların muhakkak yorumlanması, anlamlandırılması gereğini savunur.
Sosyolojide Kuramsal Yaklaşımlar Sosyolojide kuram, olaylar arasında neden sonuç ilişkilerini açıklamak üzere geliştirilmiş cümlelerdir.3 ana başlık altında incelenir 1- Fonksiyonalist(Görevselci) yaklaşım 2- Çatışma yaklaşımı 3- Etkileşimcilik yaklaşımı dır. Fonksiyonalist(Görevselci) yaklaşım Kurucusu talcot Parsons. Toplum bir fonksiyonlar bütünüdür. T.Parsons ın kuramı,toplumu organize olmuş düzenli ilişkilerden meydana gelen ve her bireyin toplumun temel değerlerini paylaştığı bir sosyal sistem olarak görür. Çatışma yaklaşımı Toplumsal davranışların en iyi şekilde rekabet halinde bulunan gruplar arasındaki gerginlik ve mücadele ile anlaşıabileceğini savunur.Karl marx kuramından esinlenmişterdir. Etkileşimcilik yaklaşımı Bireyi ve ilişkilerini anlamadan toplumu anlamanın mümkün olmadığını savunur.etkileşim kuramcıları sembol üzerinde durarak insanların semboller aracılığıyla etkileşimde bulunduğunu öne sürerler. Sembol anlamlandırdığımız şeylerdir. Semboller olmaksızın sosyal ilişkilerimiz, hayvanların kurduğu iletişim düzeyinden farksız kalır.
Toplum ve Toplumsal Yapı Makro Sosyoloji;toplumun kendisini,genel yapısını ve ilişkilerini odak alırken Mikro Sosyoloji;sosyal etkileşim üzerinde durur. Toplum ve birey arasında bir etkileşim vardır, ancak toplumun birey üzerindeki etkisi daha yoğundur. Toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler bütünüdür. Toplumdan söz edebilmek için belirli şartların olması gerekmektedir. 1-ortak bir toprak parçası 2-ortak politik bir otoriteye saygı göstermek 3-ortak bir kültüre sahip olmaktır. Toplumsal Yapı Toplumdaki organize olmuş toplumsal ilişkilerin bir bütünüdür. Toplumun bir çerçevesidir ve bu çerçeve bizler doğmadan önce insanların birbirleriyle kurmuş oldukları ilişkiler tarafından tayin edilir. İnsanlar belirli davranışları toplumsal yapıdaki yerlerine bağlı olarak öğrenmekte ve bunlara göre hareket etmektedirler. Kültür Grubun kullandığı lisan,değerler, inançlar, davranışlar hatta ifadelerdir.yani bizi saran insanlardan öğrendiğimiz toplumsal bir mirastır. Statü Bireyin toplum içindeki pozisyonudur. Her statü kendini sahip olduğu sembollerle belirgin kılar. Edinilmiş statü;bireyin doğrudan bir çabası olmadan, kendi dışındaki faktörler tarafından sağlanan statüdür.(yaşlı genç kadın erkek gibi) Kazanılmış statü; bireyin kendi isteği ve çabalarıyla gönüllü olarak elde ettiği statüdür.(üniversite öğrencisi, polis, hemşire) Rol Bir grup yadatoplum içindeki insanların sınırları belirlenmiş olarak oynadıkları bir oyundur. Statü ve rol kavramı bir madeni paranın iki yüzü gibidir. Gruplar En az iki kişiden meydana gelen, benzer değer ve beklentilere sahip olan bireylerin düzenli etkileşimleri ile ortaya çıkan bir birleşmedir. Grup üyeleri benzer değer,norm ve beklentileri paylaşırlar. Toplumsal Kurumlar Kurum , toplumun yapısı ve temel değerleri koruması açısından zorunlu sayılan nispeten sürekli kurallar topluluğudur.Sosyologlar 9 temel kurum tanımlamaktadırlar.bunlar: aile, din,hukuk,politik,ekonomik,eğitim,tıp,bilim.askeri kurumlardır. Toplumsal kurumların 4 temel karakteristiği vardır. 1- Değişmeye karşı direçlidir. 2- Aralarındaki yoğun bir ilişki içerisinde birbirlerine bağımlı 3- Birbirlerine bağlı olarak değişebilirler. 4- Toplumdaki sorun merkezini oluşturmalarıdır. Toplum Türleri • Avcılık ve toplayıcılık tolumlar • Çobanlıkla geçinen göçebe toplumlar • İlkel tarım toplumları • Tarım toplumları • Endüstriyel toplumlar
Kültür Dil, inanç,değer,norm davranışlar ile bir nesilden bir diğer nesile aktarılan maddi öğelerden oluşan bir bütündür. Kültür bir toplumun yaşam biçimidir. Kültürün Özellikleri • Dil kullanabilme yeteneğimiz • Genetik bir faktör olmaması • Her toplumun kendine özgü olması olarak sıralanabilir. Kültürel Birleşme Kültürün bütün parçalarının herhangi bir biçimde bağlanmasına kültürel birleşme denir. Dil ve Kültür Sembol : İnsanların iletişimde kullandıkları, anlam ifade eden her şey semboldür. Norm Kültürün belirlediği yerleşik davranış kurallarıdır. Yaptırımı olan kurallar sistemidir.Normlar belirli bir toplumda yaşayan insanların ne şekilde hareket etmelerine ilişkin kurallardan oluşurlar. Toplumundan topluma farklılık gösterirler. Değerler İnsanların iyiyi, doğruyu, güzeli ve çirkini tanımlamak için koymuş oldukları standartlardır. Norm ve değerlerin arasındaki en temel farklılık değerlerin soyut ve genel kavramlardan meydana gelmesi, normların ise belirgin ve yol gösterici oluşlarıdır. Normları şekillendiren şey değerlerdir. İdeal kültür Toplumu bir arada tutan norm ve değerlerin sadece kurallarda geçerli olmasıdır. Gerçek kültür İdeal kültüre ait norm ve değerlerin günlük yaşama uygulanış biçimidir. Popüler kültür Yaşadığımız günlük hayattır. Hobileri,kitapları,tv Yüksek kültür Toplum içinde elit grup diyebileceğimiz lüks yaşayan farklı zevkleri alışkanlıkları olan grubun sahip olduğu gruba denir. Yaygın kültür Geniş halk kitlelerinin benimsediği değerler, zevkler ve yaşam biçiminin tümüne yaygın kültür denir. Alt kültür Toplumun temel kültürel değerlerini paylaşan ancak bunun dışında kendini diğer gruplardan ayıran değer norm ve yaşam biçimleri olan gruplar alt kültürü oluştururlar.(yöresel, kentsel, etnik, mesleki) Karşıt kültür Temel kültüre tamamen ters olan temel kültürü reddedendir. Etnosentrizm Kişinin kendi kültürünü temel alarak diğer kültürleri kendi kültürü acısından değerlendirmesine Etnosentrizm denir. Yemek alışkanlıklarıda kültürel farklılığın bir göstergesidir. Kültürel Relativizm Kültürü kendi kalıpları içinde anlamak, önyargılı olmamak demektir.
Toplumsallaşma Bir etkileşim sürecidir ve bu süreçte birey kimlik kazanır ve yaşadığı toplumun üyesi haline gelir. Toplumsallaşma ilk önce ailede başlar en önemli sonucu kişilik kazanmadır. En önemli evresi Bebeklik ve çocukluk dönemidir. İnsanın doğası ve izolasyonun toplumsallaşmadaki etkisi İnsanlar toplumsal etkileşimden yoksun olarak yetiştirilirlerse gelişimleri ciddi biçimde zarar görür. Kingsley davis aşırı izole ortamda yetişmiş iki kız cocuğu üzerinde yapmış olduğu çalışmalarda çocukların yaşadıkları zararlı sonuçlar irdelenmiştir. Benlik Bireyin tecrübelerini ve onu başkalarından ayıran farklılıklarını içerir. Kişiliğin temelini oluşturur. C.H. Cooley ve Ayna Benlik Cooley benlik kavramının çocukluk döneminde oluştuğunu ve zamanla bireyin yeni toplumsal etkinliklere katılmasıyla önem kazandığını söyler. Ayna Benlik Başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü anlamaya çalışmasına ayna benlik denir. 3 aşamadan oluşur. 1- Kendi görüntümüz hakkında düşüncemizdir.yani başkalarının gözünde nasıl görünüyoruz. 2- Başkalarının bu reaksiyonları değerlendirmeleri ve açıklamaları 3- Benlik kavramı gelişir. G.H. Mead ve Rol Alma Mead ‘e göre kendilik sosyal bir yapıdır ve insanın tecrübeleriyle ortaya çıkar. Mead, kendilik kavramının bireyin başkalarının tepkilerini algılamasından çok onlara karşı olan tepkilerinin önemli olduğunu savunmuştur. Oyun sürecinin benlik kavramında çok önemli olduğunu savunur. Bu 3 aşamalıdır. 1. taklit aşaması hazırlık aşaması 2. oyun aşaması 3. grupla oynanan oyun Mead ayrıca toplumsallaşmanın önemli bir sonucunun başkalarının bizden beklentilerine uyum göstermek ve davranışlarımızı buna göre ayarlamak olduğunu söylemiştir. Sembolik etkileşim kuramının kurucularındandır. Aile İnsan yaşamında en önemli ve ilk toplumsallaşma kurumunu oluşturur.
Toplumsal Gruplar Grup Birbirleriyle ilişkide bulunan en az iki veya daha fazla kişiden oluşan belirli beklenti ve amaçları paylaşan insanlardır. Yığın Birbirleri ile ilişkide bulunmayan geçici bir nedenle bir araya gelmiş iki veya daha çok insandan oluşur.Otobüs kuyruğu buna bir örnektir. Toplumsal Kategori Birbirleriyle konuşmayan ancak benzer ortak sosyal özelliklere sahip olan insanlardan oluşur.(örn:akademik yaşamda gözlük takan insanların oluşturduğu kategori gibi.) Yaş,cinsiyet,gelir veya ırksal olabilir. Merton’a göre Grup Tanımı Bir grubun grup olabilmesi başkaları tarafından grup olarak algılanmasına bağlıdır. Grup üyeleri arasında grup bilinci gelişmeli, mekansal yakınlık olmalı ve belli bir amaç olmalıdır. Her grup belli kural norm ve değerlere sahiptir. Grup Türleri Birincil ve İkincil gruplar Cooley aittir. Birincil gruplar;yüz yüze ilişkilerin, yardımlaşma, dostluk ve sevginin fazla olduğu, birlik duygusunun geliştiği, üye sayısının az olduğu grup türüdür.(örn= Aile)3 temel fonksiyonu vardır. 1-duygusal destek 2-toplumsallaşmayı destekler 3-uyumu kolaylaştırır. İkincil gruplar;yüz yüze ilişkilerin, yardımlaşmanın ve sevginin az, üye sayısının fazla olduğu resmi gruplardır.(örn= dernekler, plak şirketleri,okullar, hapishaneler, ) İç grup ve Dış grup Kavramı Sumner tarafından yapılmıştır. İç grup;bizlik duygusunun olduğu diğer gruplardan ayıran belirgin özelliklerin bulunduğu gruplardır. Etnosantrik duygulara sahip, kendilerini diğerlerinden daha üstün gören bir yapıya sahiptir. Dış grup;bireyin üye olduğu grup dışında, bizim ilgilenmediğimiz ve hatta hakkında antipati duyduğumuz bir gruptur. Referans grubu Bireyin davranışlarını ve kendini değerlendiği, örnek aldığı gruptur. Elektronik etkileşim grupları Bilgisayar ve internet yoluyla ortaya çıkan gruplardır. Her konuda bilgi alışverişi yaparlar, ilişkileri süreklilik taşır. İç grup karakteristiğine sahiptirler. Küçük gruplar Üye sayısı az olan ve iletim yoğunluğu fazla olan gruplardır. Grubun büyüklüğü Grup büyüklüğü ile iletişim yoğunluğu ters orantılıdır. Grup küçüldükçe iletişim artar. İki kişiden oluşan gruba dyad, üç kişiden oluşan gruba da triad denir. Grup büyüdükçe kendilerine lider seçmek zorunda kalırlar. Çünkü söz almak zorlaşır. Küçük gruplarda liderlik Lider, grubu başarıya götüren önemli kişilik özellikleri olan ve diğerlerini etkileme gücü yüksek olan kişidir. Küçük gruplarda 2 tür lider vardır. Araçsal lider: grubu amaçları doğrultusunda başarıya götüren liderdir. Planlamacı, organizeci ve yöneticidir. Açıklayıcı veya etkileyici lider:grup içinde üyelerin uyum ve dayanışmayı artırır. Sürtüşmeleri azaltır. Sevilen bir liderdir,ama zamanla sevilen lider özelliğini kaybeder. 3 temel lider tipi vardır. 1. Otoriter lider:Emir veren her şeyi ben bilirim diyen lider 2. Demokratik lider: En başarılı lider tipidir. 3. Bırakınız yapsıncı lider:Her şeyi kendi oluruna bırakan, neme lazımcı lider tipidir. Grup Normları Grubun en önemli özelliği kendine uymak zorunda olunan normları geliştirmesidir. Bu normlar grupta uyum ve grubun devamı için gereklidir. Grup üyelerinin davranışlarını değiştirme özelliğine sahiptir.
Aile Kurumu Aile toplumsal en önemlilerinden biri,aynı zamanda toplumun çekirdeğini oluşturan bir kurumdur. Aile birbirine kan ve evlilik bağı ile bağlı iki veya çok sayıda üyeden meydana gelen bir kurumdur. Aile Yapıları ve Türleri Çekirdek Aile Anne baba ve evli olmayan çocuklardan oluşan ve üyeleri arasında yakın ilişki bulunan ailedir. En önemli özelliği üyeler arasında çok yakın ilişkilerdir ve her üye bir diğerinin mutluluğu için her türlü özveriyi gösterir. Evrensel bir olgudur. Murdock’a göre çekirdek ailenin 4 temel işlevi vardır. 1. Cinsel ilişkileri düzenleme 2. Ekonomik dayanışma 3. Üreme 4. Toplumsallaşmadır. Geleneksel Geniş Aile Aynı mekanda yaşayan ekonomik kaynakları paylaşan iki veya daha fazla neslin bir arada bulunduğu ailedir. Akrabalık bağları çok kuvvetlidir. Gelenek ve göreneklere bağlıdır. Geçimini tarımdan sağlayan kırsal bölgelerde yaygınlık gösterir. En yaşlı üye ailenin reisidir. Ogburn’a göre geniş ailenin görevleri; -ekonomik,biyolojik,psikolojik,koruyuculuk,eğitim,b oş zamanların değerlendirilmesi,dini,prestij görevleridir. Büyük aile modelinin iki özel biçimi söz konusudur. 1. Birleşik Aile:Ana ,baba,erkek çocuklarla,evlenmemiş kızlar ve evlenen oğulların eşleriyle çocuklarından oluşan ailedir.Otorite en yaşlı erkektedir.Mülkiyet ortaktır. 2. Kök Aile: Frederic le play tarafından ortaya konan bu aile ana baba,çocuklar,evlenmiş büyük oğul ve onun ailesinden oluşur. Kök ailede baba, ailenin reisidir. Baba ölünce sorumluluk evli büyük oğula geçer. Evlilik Biçimleri ve Analizi Toplumbilimciler aile ve evlilik biçimlerini 5 temel sınıfta inceler. 1. Eş sayısına göre • Monogami:tek eşle evlilik • Poligami:Çok eşlilik.(poligini-erkeğin birden fazla kadınla evliliği. Poliandri:kadının birden fazla erkekle evliliği) 2. Grup ilişkilerine göre & Egzogami:grup dışından evlenme & Endogami:grup içinden evlenme 3. Çiftlerin yerleşim yerine göre *Patrilokalite:evlenen çiftlerin baba tarafı veya onun yanına yerleşmesi. *Matrilokalite:eşlerin kadının tarafı veya kadının ebeveynleri ile oturması. *Neolokalite:yeni evlenen çiftlerin her iki tarafıda red ederek ayrı ev açmasıdır. 4. Otorite ilişkilerine göre • Patriyarki: koca otoritesinin üstünlüğü • Matriyarki: kadının otoritesinin üstünlüğü • Egaliteryan : eşitlikçi aile yapısı 5. Soy ve secere ilişkilerine göre 1. Patriliniyal:Mirasta baba soyunun üstünlüğü 2. Matriliniyal: Mirasta ana soyunun üstünlüğü 3. Bilateral: Her iki tarafında mirastan eşit pay alması Aile Kurumuna Teorik Yaklaşımlar A-Fonksiyonalist Yaklaşım Temel iddiası ailenin diğer kurumlar tarafından yapılamayan belli fonksiyonları üstlendiğidir.bu fonksiyonlar şunlardır. • Cinsel davranışları düzenlemek • Topluma yeni üyeler kazandırmak • Toplumsallaşma • Bakım ve koruma sağlama • Sosyal yerleştirme • Duygusal destektir. B-Ensest yasası Bu yasa yakın aile üyelerinin birbirleriyle cinsel ilişkide bulunmamalıdır. Fonksiyonalistlere göre bu yasa aile içi rollerin birbirleriyle karışmasını önlemesi açısından önemlidir. C-Çatışma kuramı Aile içerisinde de kapitalist topluma benzer bir biçimde bir takım eşitsizlikler söz konusudur. Buna göre ailede erkeğin kadın üzerinde egemen olduğu bir sistem mevcuttur. D- Sembolik etkileşim kuramı Sembolik etkileşimciler aile içerisindeki ilişkilerin devamlı değiştiğini ve yeniden tanımlanması gerektiğini savunurlar. Aile içindeki davranışları anlamak için aile üyeleri arasındaki mevcut ilişkilere ve üyelerin bu ilişkileri nasıl anlamlandırdığına bakmak gerekir. Aile içinde sembolik etkileşim kuramcılarının kullandığı hemen tüm kavramlar vardır. Örneğin toplumsallaşma,ayna benlik,rol alma,referans grubu,sembolik etkileşim gibi. Boşanma Boşanma,tarafların arzusu üzerine geçerli norm veya adetlere göre evliliğe son verilmesidir. Boşanma oranı geleneksel toplumlarda düşük gelişmiş toplumlarda ise yüksektir. Boşanmanın temel nedenleri:aileyi güçlü kılan ekonomik,dinsel,eğitsel bağların zayıflamış ve değerlerini yitirmiş olmasında yatar. Bireysel nedenler:erken yaşta evlenme,evlilik süresinin uzunluğu. Toplumsal nedenler: Boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri Boşanmanın en büyük etkisi çocuklar üzerindedir. Wallerstein’in boşanmış aile çocukları üzerinde yaptığı araştırmalarda başta depresyon olmak üzere uyumsuzluk arkadaş edinmede zorluk gibi birçok olumsuzluk gözlenmiştir.
Toplumsal Tabakalaşma ve Değişme Toplumsal tabakalaşma;toplum içinde arzulanan ve adir olarak bulunan ödüllere, kaynaklara ve ayrıcalıklara ulaşma çabasıdır. Tabakalaşma sistemleri kapalı açık ve yarı açık sistemler olarak üçe ayrılır. Kapalı sistemler olan kast ve kölelik sisteminde katmanlar arasındaki sınırlar çok kesin ve belirgindir. İnsanlar hangi kast yada katmanda doğarlarsa ,yaşam boyu bu kastın üyesi olarak bulunmak durumdadırlar.yani bireylerin statülerinde değişme olanağı yoktur. Açık sistem olan sınıf sisteminde ise birey içinde bulunduğu pozisyonu her zaman değiştirme olanağına sahiptir. Katmanlar arasında sınırlar çok esnektir. Yarı açık tabakalaşmada ise tabakalar arasında geçiş mümkün ancak zor şartlara bağlıdır. 1-Kölelik ve Kast Sistemi Köle hukuka ve görenekler göre bir başkasının malı sayılan, hiçbir hakka sahip olmayan bir maldır. Genelde köleliğin 3 temel nedeni vardır. • İnsanın bir kimseye olan borcu • Suç işlemek veya kanuna karşı gelmek • Savaşta esir düşmektir.
Kast ise kapalı bir toplumsal tabakalaşma sistemi olup bireyler kast içinde statülerine doğumlarıyla sahip olmktadırlar ve bu statü yaşam boyu aynı kalmaktadır. Bu nedenle kast üyleri edinilmiş bir statüye sahiptirler. Çağımızda en yaygın kast sistemi hindistanda mevcut olan sistemdir. Bunlar; a) brahmalar ; rahipler b) kişatriyalar; soylu savaşçı,pres ve prensesler c) vaişyalar; tüccarlar,iş adamlar,çiftçiler d) sudralar; köle ve işsizler e) dokunulmazlar ve kast dışı kimseler; toplumdaki en kötü ve kirli işleri yapanlar Hindistan da ki kast sistemi dinsel bir dogmaya dayalıdır 2- Zümreler Avrupa da feodal çağda ortaya cıkmış ve gelişmiştir. Zümreler yasa dayanır ve hukuksal bir sistemdir. Yasa, eşit olmayan zümreler oluşturur ve onların varlığını korur. En temel 4 görevi ise ;politik,askeri,dini,ve ticaridir. Avrupa da egemen olan zümreler ;kraliyet ailesi(hanedanlar), soylular,özgür yurttaşlar,serfler(özel köleler),kölelerdir. 3-Sınıf ve Statü Sistemi Sınıf sistemi , endüstriyel toplumların karakteristik gruplarıdır.burada din ve geleneklerden çok makinalaşma,üretim araçlarına sahiplik,teknoloji önem kazanmaktadır. Sınıf kavramı, insanların toplum ve ekonomik pozisyonlarına göre bölünmeleridir. Sanayi toplumlarında tabakalaşma durumu sınıfların yanısıra statü gruplarının varlığı ile karmaşık bir görünüm kazanmıştır.bu iki olgu arasındaki farkı ilk fark eden Max Weber dir. Weber sınıfların üretim mal ve hizmetlerin elde edilmesiyle ilgilerine göre tabakalandığını, statü gruplarının ise tüketim ilkelerine göre tabakalandığını söylemektedir. Toplumsal Tabakalaşma Kuramları 1-Marx Ve Çatışma modeli Bu kurama göre iki önemli sınıf vardır. Üretim araçlarına sahip olanlar (Burjuvalar) ve üretim araçlarına sahip olmayan , emeğini kiralayanlar (Proleteryalar) İşçi sınıfı emeğin kullanım değeri ve piyasadaki değeri arasında fark olarak tanımlanan artı değeri üretir. Burjuvazi ise üretim araçlarına sahip olduğu için bu değeri elinde tutar. Böylece toplumdaki haksızlıklar özel mülkiyete dayanır. 2-Dahrendorf ve Marx Dahrendorf, marx’ın sınıf kuramı değiştirmeye çalışmış ve ona önemli katkılarda bulunmuştur. Marx’ın çatışmalar sosyolojisine yaptığı 4 katkıyı şöyle açıklar. - marx her toplumda çatışmaların sürekliliğini ortaya koymuştur. - Çatışmaların burjuvazi ve işçi sınıfını zorunlu olarak zıtlaştırdığını söylemiştir. - Çatışmaların tarihin hareketlendiricisi olduğunu anlamıştır. - Toplumsal değişmeyi sınıf mücadelesi veya çatışma ile açıklamıştır. Dahrendrof kendi sınıf kavramını otorite temeline göre analiz etmeye çalışmıştır.
3-Fonksiyonalist (görevselci) Yaklaşım Bu model Kingsley Davis ve Wilbert Moore tarafında ileri sürülmüştür. Tabakalaşmanın toplumun devamının varlığının korunabilmesi için zorunlu olduğunu savunur. Her toplumda o toplumun devamlılığı için yerine getirilmesi gereken görevler olduğunu belirtirler ve bu görevlere en yetenekli insanların gelmesini savunurlar. Bunun sonuncunda toplumsal tabalaşma oluşur. Tumin bu kuramı eleştirmiş ve pratikte geçerli olmadığını savunmuştur.Çünkü toplum içinde önemli rol oynamayan (film yıldızı), toplum içinde çok önemli roller üstlenen insanlardan (örn-başbakan) çok daha fazla ödüllendiklerini öne sürmüştür. 4-Max Weber Ve Toplumsal tabakalaşma Weber her şeyi sadece ekonomiye dayanarak açıklamanın yetersiz olduğunu vurgulamaktadır. Ekonomi kadar insanların sahip oldukları güç ve saygınlığında önemine değinmiş bu iki olgunun farklı bir tabakalaşma sistemi ileri sürmüştür. Weber 3 tabakalaşma tipi önermektedir: bunlar * ekonomik gücün farklılığına dayanan toplumsal sınıflar hiyerarşisi. * insanların sahip oldukları statülerin çeşitliliği veya benzerliğiyle ortaya çıkan toplumsal statüler hiyerarşisi. *insanların bürokratik pozisyonların farklılığı sonucu ortaya çıkan siyasal güçler hiyerarşisi.dir. 5-Bir Sentez Ve Lenski’nin Kuramı Lenski çatışma kuramcılarının aksine sınıf tercihinin ikinci planda olduğunu insanların grup veya kendi tercihlerinin ön planda yer aldığını savunur.
Global Tabakalaşma ve Dünyanın Üç Gelişim Süreci Henslin 1997 yılında dünya ülkelerini şöyle sınıflandırmıştır. Yüksek düzeyde endüstrileşmiş ülkeler,endüstrileşmekte olan ülkeler,en az endüstrileşmiş ülkelerdir. Ülkeler arası bu tabakalaşmada da üç temele dayanmaktadır. *zenginlik, *güç, *prestij Toplumsal Hareketlilik İnsanların farklı toplumsal düzeylerdeki veya mevkilerdeki hareketine toplumsal hareketlilik veya mobilite denir. Dikey hareketlilik Bireylerin statüleri yukarı doğru yükseliyorsa dikey hareketlilik söz konusudur. Yatay hareketlilik Bireylerin statüleri aynı kalıp benzer mevkiler arasında değişiyorsa yatay hareketlilik söz konusudur. Belirgin bir prestij farkı bulunmaz Değişebilir hareketlilik İnsanların çeşitli hiyerarşik kademelerdeki yerlerinin değişmesiyle ortaya çıkan statü farklılaşmalarını içeren hareketliliğe değişebilir hareketlilik denir. Yapısal hareketlilik Ekonomik yapının değişmesiyle ortaya çıkan statü farklılaşmalarını kapsayan hareketliliktir.modern toplumlarda en yaygın olarak görünen yapısal hareketliliktir. Toplumsal Değişme Bireyler gibi içinde yaşadığımız toplumlarda değişirler. Değişme her toplumun karakteristiğidir ve devamlılık gösterir. Değişme hızı toplumdan topluma değişiklik gösterir.geleneksel toplumlarda değişme daha yavaş bir şekilde olurken endüstriyel toplumlarda daha hızlı bir biçimde gerçekleşir. Günümüzde dördüncü devrim olarak mikro devrelerinin keşfedilmesiyle ortaya çıkan elektronik devrimini yaşıyoruz Değişme, toplumun kültürünün,yapısının ve toplumsal davranışların zaman içinde farklılaşmasıdır. Toplumsal değişmenin temel sayıltıları şunlardır. • doğal bir olgudur • önüne geçilemez(kaçınılmaz) • süreklidir • gereklidir • benzerlik gösterir. Toplumsal Değişmeyi yaratan Etmenler Bu etmenler iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. Dış etmenler; -çevresel etmenler - istila - kültürel temas - yayılma İç etmenler; - keşifler ve icatlar - nüfus hareketliliği Teknoloji ve Toplumsal değişme Teknoloji toplumsal değişmede önemli bir kaynaktır. Toplumu beş yönden etkileyerek değiştirebilir. Bunlar; mevcut teknoloji değişimi,toplumsal organizasyonların değişimi, ideolojik değişimler, değerlerin değişimi, toplumsal ilişkilerin değişimidir. Toplumsal Değişme Ve Modernleşme Modernleşme genellikle az gelişmiş ülkelerin modern toplumsal siyasal ve kültürel bakımdan sanayileşmiş ülkeler modelini benimsemeleri ve onlara benzeme sürecidir. Eisenstadt ‘a göre modernleşmenin iki önemli yönü vardır. *Mobilite hareketlilik süreci. *Sosyal farklılaşma sürecidir. Modernleşme üç temel kavramla yakından ilgilidir. Bunlar laiklik,endüstrileşme ve kentleşmedir.
|