Cinsel Birleşmede Duruşlar

Sevişmede «zorunlu» ya da «kaçınılmaz» yoktur. Çiftlerin fiziksel ve ruhsal yapıları onlar için en iyi olan duruşları belirleyecektir! Bununla birlikte, genellikle kadının üstte yattığı ve oturduğu duruşlar, onun en güçlü bir şekilde uyarılmasını sağladığı gibi, erkeğe de, itmeleri doğrudan olamayacağı için boşalmasını büyük ölçüde denetleme imkânı verir. Birçok kadın «üstte» olmaye çekinir, ya bedenlerinin görüntüsünden utanmaktadırlar ya da erkeğin bu durumdan ürkebileceğini düşünürler. Tam tersine birçok erkek, bu duruşa çok rağbet ettiklerini, çünkü onlara sırtüstü yatıp bütün hareketlerden sorumlu olmadan hem görsel, hem duyusal zevk alma fırsatını verdiğini söyledi.

Bunu duyduğunuza şaşıracaksınız; bir nesil öncesine kadar, Amerikalıların yüzde yetmişi, eski, vefakâr, bir deyişle «misyoner duruşu»ndan başka bir duruşu asla denemiyorlardı." Halen pek çok çift bunu yeğlemekte, çünkü hem ürkütücü değil hem de yüz yüze bir temas sağlıyor, ve çok da hoşa gidiyor. Misyoner duruşu tek başına uygulanabilinir, fakat itmelerin derin ve doğrudan olması erkeğin orgazmını çabuklaştıracağı için uzatmalı sevişen çiftler bunu çoğunlukla diğer birçok duruşun yanı sıra uygularlar. Eğer kadın pelvisi değişik şekillerde hareket ettirirse, erkeğin üstte olduğu çeşitli duruşlarda farklı derinliklerde itmeler sağlanabilinir. Kadın pelvisini yükseltir, bacaklarını yukarı kaldırır, bacaklarını erkeğin omuzlarına dayar ya da dizlerini göğsüne çekerse itmeler daha derinden olacaktır.

Masters ve Johnson'a göre «Kadın ve erkek için en etkili birleşme duruşu yan yana olan duruştur.» Ancak bu, görüştüğüm çiftler arasında çok tercih edilen bir duruş değildi. Masters ve Johnson bunun demokratik bir duruş olduğunu söylüyorlar. «Erkek de kadın da sorumlu durumda değildir. Pelvisin her yönde hareket ettirilmesinde karşılıklı bir serbestlik vardır, adalelere kramp girmez ve adaleleri yorucu desteklere gerek kalmaz.» Belki de fazla demokratik oluşu bu duruşun önemsenmemesine neden oluyor. Oldukça bilgili bir kadın şöyle açıklıyor; «Hiçbir zaman yan yana duruşa rağbet etmedim, erkeğin üstte olduğu duruştan benim üstte olduğum duruşa geçmeyi severim, çünkü her birimizin bir süre için diğerine üstün olması daha seksi oluyor.»

Eski ve yeni aşk el kitapları yüzlerce sevişme duruşunu açıklarlar. Bunların bazıları size, duygusal, ruhsal rahatsızlık verebilir. «Bana hayvanları ve homoseksüelleri hatırlatıyor,» dedi Anne isimli bir sekreter, «arkadan birleşme» duruşu için. Eğer biriniz yeni bir duruşu denemek ister ve diğeri bunu olumsuz karşılar ve ruhsal rahatsızlık duyarsa, neden böyle hissettiğini kırmadan sormak gerekir. Anne'in sevgilisi onu, o duruşta son derece heyecan verici bulduğunu söyleyince, «sadece bir iki dakika için denemeye» razı oldu ve bunun kendisi için de son derece fiziksel uyarı sağlayan bir duruş olduğunu gördü.

Hareketli, tatmin edici cinsel ilişkileri olan .çiftler, çeşitli duruşları uygulayabilecekleri gibi, çok tercih ettikleri iki ya da üç duruşa arada sırada yeni bir şey deneyerek bağlı kalabilirler. Bir sevişme süresince çok fazla değişik duruşu denemek fiziksel olarak sizi bunaltacağı gibi, çoğunlukla cinsel atletizm ötesinde bir şey de vermez.
Uzatılmış sevişme sanatı, çiftin tercih edeceği değişik duruşlarda, elle ve ağızla çeşitli teknikleri uygulamadır. Kadının üstte olduğu bir duruşla başlayıp, oral sekse, daha sonra misyoner duruşuna geçebilirsiniz. Öpüşme, okşama ve erotik dokunmalarla sürdürülen böyle bir sevişme kadına, orgazmı (veya orgazmları) yaşatacak uyarılma derecesine gelme zamanı verdiği gibi, eşini de en sonunda boşalana kadar sürekli zevk doruklarına çıkarır.

Burada, birlikte yaşanılan orgazm konusuna da değinmek isterim. Görüşler «birbirini seven iki insan arasında olabilecek en iyi şey» den «eğer o an ben de orgazm oluyorsam eşimin harikulade tepkilerini kaçırıyorum»a kadar değişiyor. Bir erkek çoğunluğun görüşünü özetleyerek «zevke bir katkı ama çok da önemli değil» diyor.