Çevrenizi hoşunuza gidecek şekilde cevap verene kadar eğitin.

Etrafınız sizi isteklerle, ihtiyaçlarla, fikirlerle, problemlerle bombardımana tutmuş insanlar, mekanlar ve başka bir sürü şeyle çevrilmiş durumda.

Bunların her biri var olan her tip enerjinizin peşindeler ve ‘’hayır’’ cevabını kesinlikle kabul etmezler. Ta ki siz onları, kim olduğunuza, neye ihtiyacınız olduğuna, neler yapıp yapamayacaklarına dair eğitmeyi öğrenene kadar. Bunun arkasında evren (etrafınızdaki tüm insanlar, mekanlar, her şey) size saygı göstermeye, alanınıza girmeden önce izin almaya, sizden bir şey almadan önce sormaya ve size bir şey vermeden önce durup düşünmeye başlayacaktır.

Çevrenizi eğitme süreci zaman alır, içinizden gelerek, kendinize ‘’yatırım’’ yaparak ve uygun bir dil gerçekleştirilerek mümkün olur. Temeline bakıldığında çevremizi sürekli eğitme halindeyizdir. Aslında şimdiye kadar aldığımız her şey, bilerek ya da bilmeyerek biz istediğimiz için gelmiştir ya da ne isteyeceğimizi bilmediğimizden tabakta arta kalan neyse onu almışızdır. Çevremizi eğitmek, doğal, sürekliliği olan ve kolay bir süreçtir ancak ''yeniden eğitmek’’ dediğimizde biraz daha fazla gayret göstermek gerekir. Aynı zamanda sizin de ne istediğinizi doğru şekilde ifade edebilmeniz için doğru dili kullanmayı öğrenmeniz de zaman alan bir süreçtir.

Uygun dili geliştirmenin en iyi yeri, hoşumuza gitmeyen ya da yanlış olan bir olayla karşılaştığımızda, bunu bekletmeden hemen dile getirildiği andır. Ya hemen konuyla ilgili iletişime geçersiniz, ya da sonsuza kadar sessiz kalmış olmanın yükünü taşırsınız. Karşınızdaki insanlarla ne istediğinizi, neye izin vermediğinizi, ne duymak istediğinizi paylaşma sürecine ‘’çevrenizi eğitmek’’ denir.

Başkalarına, bize ne yapıp ne yapamayacaklarını, söyleme hakkımız vardır. Buna, sınırları ve gereklilikleri belirlemek diyebiliriz. Unutmamamız gereken kendi duracağımız sınırı iyi anlamış olmamız, aksi halde bizi diğerlerini kontrol etme noktasına gidebiliriz.

Bu tip bir dil geliştirmeniz taşıdığınız yükleri bitirecektir. Yüksüz bir hal almak, söylenmemiş, üzeri kapatılmış, istenmemiş, takdir edilmemiş hiç bir şey bırakmamaktır. Bir şey söylenmesi gerektiğinde, bunu hissettiğiniz anda dile getirmektir. İlk adım sizi geri çeken, ilerlemenizi engelleyen şeylerden temizlenmek olmalıdır.

Bu neden önemlidir?

Söylenmemiş her şey ilişkilerin arasına girer.
Sorulmamış her şey kaçırılmış fırsattır.
Çok fazla söylenmemiş şey, korozyon yaratır.

Anlamlı bir yaşam biçimi yaratmış hiç kimse, söylenmesi gereken şeyleri söylemeden bırakmaz. (Her şeyi söylemek ile boşboğazlık yaparak çöp yığını yaratmak aynı şey değildir. Boşboğazlık iletişim kurmak da değildir, bu kızgınlığı dışa vurulmanın başka bir şeklidir.) Uygun dil, insan olarak en iyiyi yaratmamız için kullandığımız aracımızdır.

SIRA SİZDE

Çevrenizi uygun şekilde eğitmeniz için şunları bilmeniz gerekir.
Başkalarının davranış biçimlerinde sizin için kabul edilebilir olan nedir?

Başkalarının davranış biçimlerinde sizin için kabul edilemez olan nedir?
Başkalarından ihtiyacınız olan ne?

Öncelikle bunları belirlediğinizde, doğal olarak söylemesi gereken şeyi, söylenmesi gereken zamanda dile getirmeye başlamış olursunuz. Bu ancak, sizin kim olduğunuza, sizin için neyin uygun olup, neyin uygun olmadığına karar verdiğinizde hayat bulmaya başlar. Bunu yapmadan önce, hangi dili kullanırsanız kullanın yardımcı olmayacaktır. Önce kendi kendinizle anlaşacağınız dili öğrenmelisiniz.