|
|
|
CENNET DİLİ *
* Üç hasletten dolayı ArabI seviniz Çünkü ben Arabım, Kurânı Kerim Arapça olarak nazil olmuştur, Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır * Arapça, belagat, edebiyat, fesahat ve zenginlik bakımından dünya dillerinin en güzelidir. Aynı zamanda ses, ahenk ve cümle yapısı bakımından da diğer diller arasında ap ayrı bir yeri vardır. Cenabı Hak da kendi kelâmı Kurânı Kerimi Arap diliyle indirmiştir. Peygamberi Zîşân da zaten bu dili konuşuyordu kendi milletinin, kavminin dilini...Bu hadisi şerifi bazı âyetler de tasdik etmekte, desteklemektedir. * Halkı Allahın azabından sakındıran peygamberlerden olsun diye onu ap açık bir Arapça lisan ile senin kalbine Cebrail getirdi. * * Biz hiçbir peygamberi kendi kavminin dilinden başkasıyla göndermedik ki, amrolunduklarını onlara ap açık anlatsınlar * mealindeki âyeti kerime de Peygamberimizin kendi kavmi olan Araplara kendi dilleriyle tebliğde bulunduklarını bildirir.Evet, Kurânın dili, son Peygamber Hazreti Muhammed Mustafanın konuştuğu dil Arapça olunca, Cennet dilinin de Arapça olacağı şüphe götürmez bir gerçek olur. Hz. Âdem de yeryüzüne indirilmeden önce Cennette bulunduğu zamanlar Arapça olarak konuşurdu. Ayrıca bu dil Peygamberimizden başka diğer peygamberlerden bazılarının da konuştuğu dildir. Meselâ, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. İsmail, Hz. Salih, Hz. Şuayb Arapça konuşuyorlardı. Ayrıca imam Kastalânî, * Hz. Âişeden Cennet ehli Muhammed Aleyhisselâmın diliyle konuşacaklar * mealinde bir rivayeti zikreder.Cennet dilinin Arapça olduğu yukarıda mealini verdiğimiz hadisi şerifin ifadesinde ve Hz. Âişenin rivayetinde sabit olmakla beraber, Üstad Bediüzzaman Mehtubat ta İmam Âzamın bir fetvasının hikmetini izah ederken şöyle bir ifadeye yer verir Bir rivayette lisanı ehli * Cennetten sayılan Fârisî lisanı * Bu beyanla, yukarıdaki ifadeler birarada düşünülürse şöyle bir neticeye varmak herhalde yanlış olmaz Esas itibariyle Cennet lisanı Arapçadır fakat Farsça da konuşulabilir. Yani Cenabı Hak her iki dili de Cennet lisanı olarak yaratabilir. Hadisi şerifte Arabi seviniz ifadesini mutlak olarak anlamamak lâzımdır. Çünkü Araplar içinde gayrimüslimler olduğu gibi, günümüzde dinsizler de vardır. Onların sadece Arap ırkına mensup olmaları, Arapça konuşmaları onları sevmeye kâfi gelen hususlar değildir. Hadiste yer alan beyandan maksat, Müslüman olan, dinini yaşayan,Resulullahın izinde olan Araplardır.Zaten bunlar din kardeşimizdir. Onları din kardeşimiz olarak sevdiğimiz gibi, ayrıca Kurânın, Resulullahın ve Cennetin lisanını konuştukları, saffı evvel olarak İslâmiyeti yaydıkları, İslâmiyete hizmet ettikleri için de diğer milletlerden farklı olarak bir derece daha fazla sevgiye lâyıktırlar.
|