0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Cenazeme Gelir Misiniz ?  (Okunma Sayısı: 576 Kere Okundu.)
« : Mayıs 26, 2010, 03:23:46 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


Biliyorum hiç beklemiyordun bu daveti. Birden geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi...
Cenazeme GeLir miSiniz ? Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum kekre sütunları devrildi göğsüne...
Başını yasladığın uzun saatler uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana giren kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi...

“Daha dün konuşmuştuk ama...” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı.
“Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”
İşine ara vereceksin bugün... Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım...

“Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış ölünesi bir yaştayız artık.”
“Rahmetli...” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.
İki yakasında da eksiğim İstanbul’un.
Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların...

Hayret! Ben öldüm bu defa... Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen.
Gitsen de bir gitmesen de bir bir cenaze olacak cami avlularından birinde...
Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur çok ayıp... Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim. Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa!!!
Üzerine toprak atılan adamı... Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı... Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı... Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı.... Elbiseleri evden çıkarılacak adamı... Ben oynayacağım...

Yatağı soğuk kalacak adamı... Akşam eve dönmeyecek adamı... Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı... Sofrada yeri olmayacak adamı... Adı telefon rehberinden silinecek adamı... Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.... Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı... Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı... “Adı neydi... Hani..!” diye yokluğu kanıksanacak adamı... Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan susturan adamı... Ben oynuyorum bugün...
Sahnedeyim.
Beklerim.
En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı.

İşte davetiyen:

Canını çok seven her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan
her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan
her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren
her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan
doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan
kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan
damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan
ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan
sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan
unutulmayı yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen
güzelliğini aynaların kırıklarında arayan
toprağa girmeye üşenen
uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz arkadaşımız sırdaşımız kardeşimiz babamız evladımız şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz bir süre unutmaktan utanacağımız sonra unutacağımız en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız ..... .......
doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.
Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.
DAVETLİSİNİZ...


Senai Demirci

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Cenazeme Gelir Misiniz ?
« Posted on: Nisan 19, 2024, 04:50:50 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Cenazeme Gelir Misiniz ? e-book, Cenazeme Gelir Misiniz ? programı, Cenazeme Gelir Misiniz ? oyunları, Cenazeme Gelir Misiniz ? e-kitap, Cenazeme Gelir Misiniz ? download, Cenazeme Gelir Misiniz ? hikayeleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? resimleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? haberleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? yükle, Cenazeme Gelir Misiniz ? videosu, Cenazeme Gelir Misiniz ? şarkı sözleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? msn, Cenazeme Gelir Misiniz ? hileleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? scripti, Cenazeme Gelir Misiniz ? filmi, Cenazeme Gelir Misiniz ? ödevleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? yemek tarifleri, Cenazeme Gelir Misiniz ? driverları, Cenazeme Gelir Misiniz ? smf, Cenazeme Gelir Misiniz ? gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular