Hüseyin Gülerce, dünkü yazısında PKK'ye açıkça savaş ilan etti. Gülerce, "terörle mücadelede artık yepyeni bir dönem var" dedi, fakat aslında AKP, PKK'ye karşı 90'larda kullanılan yöntemleri tekrar gündeme getiriyor. Fark ise, artık tekrar araziye çıkacak olan polisi, cemaatin kontrol ediyor olmasında.
Fethullah Gülen'in Türkiye'deki sözcüsü gözüyle bakılan Hüseyin Gülerce, dün Zaman gazetesinde yazdığı yazıda cemaat adına açıkça PKK'ye savaş ilan etti. 14 Temmuz'un bir kırılma noktası olduğunu söyleyen Gülerce, artık PKK'yle mücadelede "eski yoldan" yürünemeyeceğini savunarak, eski yolu şöyle tarif etti: "O yolda, Ergenekon'un ayak izleri, devlet içindeki çetelerin rant kavgaları, uyuşturucu ve silah ticareti, vesayet rejiminin payandası merkez medya, bir yargı zihniyeti, asker hegemonyası ve felç olmuş sivil irade var. O yolda derin sorular var."
12 Eylül referandumu ve 12 Haziran seçimleriyle her şeyin değiştiğini iddia eden Gülerce, halkın AKP'ye "bu yolda kararlılıkla yürü" mesajı verdiğini söyledi.
"Terörün beli bu defa kırılacak"Ardından Gülerce, savaş ilan ettiklerini şu sözlerle dile getirdi: "Bunun için terörle mücadelede artık yeni, yepyeni bir dönem var. Yeni Türkiye, terörün belini bu defa kıracak. Bu defa yetki, sorumluluk, inisiyatif sivil hükümette olacak. Gulyabaniler, çeteler, karanlık odaklar kontrolünü kaybedecek. Terörle ilk defa, "Büyük Türkiye"ye yaraşır bir mücadele verilecek. Devletin gücünü zaafa uğratanlar devre dışı kalınca, sivil iradenin kontrolündeki polisin, jandarmanın, özel askerî birliklerin ahenkli çalışmalarıyla neler yapılacağını dost düşman herkes görecek…"
Eski yolla yeni dönem arasında ne fark var?Gülerce, Kürt meselesinde eski yol olarak, bir çeşit "Ergenekon vesayeti" tarif ediyor. Son dönemde yaşanan gelişmeleri ise "yeni dönem" olarak adlandırıyor. Oysa son dönemde yaşanan iki temel gelişme, yani polisin özel harekat birimlerinin jandarma bölgesi olan kırsalda da savaşa katılacak olması ve Erdoğan'ın "bedel ödeteceğiz" diyerek askeri yolların kullanılacağını ilan etmesi, 90'lı yılların başlarında tüm şiddetiyle kullanılan yöntemler.
Böyle düşünüldüğünde, Gülerce'nin bu savaş ilanının arkasında bir irade beyanı olduğunu okumak mümkün. Bu politikalar 90'lardaki kirli savaş taktiklerini hatırlatsa da, değişen iki temel şey var: Artık yeniden savaşa katılacak olan polis teşkilatının Gülen cemaatinin elinde olması ve AKP'nin Kürtler'i yeni Anayasa üzerinden, yeni Türkiye projesine bağlamaya çalışması. Gülerce, Kürtler'i yeni Türkiye'ye bağlamak konusunda "zor"un ve eski taktiklerin boşlanmayacağını, cemaatin bu konuda da rolünü yerine getireceğini deklare etmiş oldu.