|
|
|
İnsanlar...İnsan...Sizler...Bizler...Ve ben... Nasıl doğmuştuk,nasıl olmuştuk,nasıl yaşayacaktık,neler yaşıyacaktık. Bir çok soru,bir çok bilinmez varken,ben tek bir şey biliyorum insanoğlu ana rahminde bir damlacık spermden,cenin haline gelmiş,sonra bebek vs.Ne kadar da saftık bir annenin bir babanın arasında bir canlı sebepsiz gülen,sebepsiz ağlayan bir şey...Varığını yoğunu o canlı için harcayan babam,uyku nöbetlerinde uykusuzlukla can çekişen annem...
Sonlar yıllar peşisıra geldi ki babamın ''kazık kadar adam oldun'' dediği günü hala hatırlarım...Evet baba oğlun kazık kadar oldu,hatta kazığın tam kendisi oldu,ama adam olabildi mi hala bilmiyorum...Tıpkı bir dilsiz gibi karanlığa düşmüş bir yerde feryat figan böyle gırtlağım yırtılır derecede bağırırken kimse duymamıştı beni.Neler yaşatmadım neler yapmadım ki ben size. Babam 'senin gibi oğlum olmaz olsaydı' demişti en sonunda,annem 'sende çocuklarından bunları görürsün'demişti ve duyduğum son kelimelerdi bunlar 2 aylık bir süre için.Sonra lisem başlamıştı,yatılı okul...Annem,babam yok karışan yok hiç bişi yok(!)ne kadar güzel gelmişti ilk önce...Sonra soğuk ve kapkaranlık gecelerde neden üşüdüğümü düşündüm...Her yataktan kalkışımda üzerimin hep açık olduğumu fark ettim.Ama benim üstüm hiç açık olmazdı...Annem bitaneler bitanesi ne kadar da kızsa oğluna her gece gelip örtermiş demek ki.Bir gün param bitmişti ve gidip yurt müdüründen istemiştim,bana 'baban yok mu?' demişti,ben o gün anlamıştım,parasızlığı,bir eğlenceden geride kalmayı,en önemlisi babamın var olduğunu ve bana ne kadar kızsada paradan,eğlenceden sınırlamadığını...Bir dönüm noktasıydı aslında ilk ev iznine gitmek istediğimde ceza almıştım 1 ay izin yok ki zaten ayda bir izine gidebiliyorduk...2 ay sonra gittiğimde annem bi farklı göründü bana sanki tüm şefkatiyle sarıl bana diyordu...Sarılmıştım sımsıkı,ağlamıştım dizlerinde salya sümük. Babamı ilk gördüğümde şöyle süzer gözlerle bi bakmıştı,zayıfladın mı oğlum sen iyi yemek çıkmıyo mu yurtta? demişti...Nasıl bir adamdı babam,en son konuşmamızda kavga etmiş gözlerinin önünde aynayı yumruklamıştım...Yine sarılmayı ihmal etmedi benimle, gözlerim dolmuştu,tıpkı asker arkadaşım gibi sert,tıpkı silah arkadaşı gibi mertce ve tıpkı oğul evlat gibi sıcak sarılmıştık...
İşte o gün anlamıştım ailemin herşey olduğunu,herşeyim olduğunu, bu gece tuhaf bir geceyd,sağnak yağmur havasında gözlerim,içinde yaptıklarının pişmanlını yaşayan üzgün bir çocuk ve sanki bunları yapmamalıydın diyen bir film...Artık anlayabiliyorum ki ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın herşeyin affedildiği unutulup gittiği tek yer,tek meclis ailem.
Acaba diyorum döktüğüm gözyaşlarım pişmanlığıma kanıt olsa işte Allahım gerçekten yaptıklarımdan pişmanım ve af diliyorum desem, Allah beni affeder miydi?Bunu allahtan bu gece istedim,affetmek Allhın lütfuna kalmış...Biliyorum ki O kendine uzanan elleri cevapsız bırakmaz. Ama şimdi evime döndüğümde,ailemi gördüğümde yapacağım ilk şey olucak anneme,babama deliler gibi sarılmak...
|