Boş meydanların kahramanısın,
Mangaldaki küllerin düşmanısın,
Yağlı, kemikli salonların başpehlivanısın,
Gerneşe gerneşe gelirsin cambaz!...
Bazen kırmızı, bazen yeşil gibisin,
Hamuduyla götürür siler süpürürsün,
Kaz gelecek yerleri iyi bilirsin,
Gıdaklaya gıdaklaya yatarsın cambaz!...
Duruma göre bir sağ, bir de sol yaparsın,
Bazı bazı da orta yol…
Uzanır da arştan ilahi bir kol
Bağıra bağıra batarsın cambaz!... 
Kimi zaman elinde mikrofon çarşıda pazarda
Bir damla gözyaşı dökmedin; halin nice olur mezarda?!
İki amele gelir, çukurunu kazar da,
Ağlaya ağlaya yatarsın cambaz!...
Bütün âleme fosseptik çukuru karnından bakarsın
Böyle gelir böyle gider sanırsın.
Gün olur ateşin bile korktuğu narda kalırsın
Anıra anıra yanarsın cambaz!...
Millet katık bulamazken azığa;
Keyif yapmaya gidersin zaman zaman yazlığa!
Bir gün seni de oturturlar kazığa,
Otura otura gidersin cambaz!...
Bir mahsusayı kalem yanında dikdörtgen masan,
Bir de son model kadillak araban…
Oluk oluk akmıştı Çanakkale’de kan,
Boğula boğula gidersin cambaz!...
Böyle mi konuştuk, böyle mi söyledik?
Ezan dedik, bayrak dedik, Kur’an dedik!
Bir elinde armut, diğerinde kemik,
Yalaya yalaya tozarsın cambaz!...
Götürürler seni bir gün merkeze!...
Laz’a, Kürd’e bir de Çerkez’e
Rezil ederler; cümle alem, herkese!...
Kıvıra kıvıra gezersin cambaz!...
Gelir ölüm meleği sıkışınca kuyruğun1…
Boynuzlu koçtan alacak hakkın biçare koyun,
Bozuktu zaten sütün; ısınmıştı suyun,
Kaynaya kaynaya kalırsın cambaz!...
Tarih, on yedi ağustos, yıl, bin dokuz yüz doksan dokuz
Alt da kalanın canı çıksın; nasıl olsa siz orada yoktunuz.
Hani ulan, komşusu açken tok yatan olurdu domuz!
Genire genire gezersin cambaz!...
Fırıldak döner, yusyuvarlak gözlerinde…
Takdir! Bu ipin ucu senin gibilerinde…
Böyle yapmıştı tarihte, senin dedelerin de,
Savrula savrula kalırsın cambaz!...
Aman iğnenin ucu sana değmesin!
Bu milletin, baş ağrısı; baş derdisin.
Karantinaya alınmış it gibisin;
Kudura kudura ölürsün cambaz!...
Yeter artık, taşırıyorsun sen bu ayranı!
Zehir ettiniz, arefeyi bayramı!
Eğer kabarırsa bu milletin Türklük damarı;
Kaşına kaşına kaçarsın cambaz!...
Mark, dolar, gayrimenkul ve döviz…
Sizler adam oldunuz; bizler ise keriz!
Bir baş kuru soğan, içi boşalmış ceviz!
Helal lokmadır, bizim alın terimiz!
Yetişir bir gün arşa feryadımız,
Yükselir her yerde, yedi düvelde şanımız!
Diyete hazırdır bedenimizde başımız,
Gelir parça parça melek, alır cümle cümle ahımız!...