Çalışan kadınlar ne kendilerine ne de ailelerine vakit ayıramıyorlar. Annelik,ev kadınlığı ve iş hayatı içinde ki dengeleri kurmak şu an büyük sorunların başında geliyor.

İyi anne, iş kadını, eş olmak aynı zamanda çalışmak, kadınların kendilerini sınırları zorluyor hissettiriyor. Yapılan araştırmalarda kadınları bu noktada zorlayan en önemli konu anneliktir. Çalışma hayatının getirdiği olumsuzluklar, stres çocuklar üzerinde hissedilir bir sorundur. annenin eve sinirli ve stresli gelmesi en çok çocukları yıpratırken, annede de psikolojik olarak depresyon yaratmaktadır.

Pek çok kadın kariyeri ve çocuk yapmak konusunda kendini seçim yapmak zorunda hissediyor. Eğer, çalışma hayatına devam ederse yeterince iyi bir anne olamayacağını, iş hayatından vaz geçerse niye eğitim aldığı konusunda karmaşık duygular yaşanacaktır. Ayrıca, aile ve eş baskısı nedeni ile kadın kendini çıkmaz bir nokta da bulabilir. Burada bulunan ve en çok uygulanan seçenek ise, çocuk sahibi olup, iş hayatına devam etmektir.

Bebek sahibi olan annenin bu noktadan sonra yaşayacağı en büyük sorun, çocuğa kimin bakacağıdır. Çünkü, kreşe verme yaşı yaklaşık olarak 2-3 yaş sınırındadır. Çocuğa bu süreçte bakacak olan kişi, mümkünse aynı kişi olmalı ve sizin evinizde bakmalıdır. Pek çok kadın, anne ve kayınvalidesinden bu konuda yardım istemektedir. Bu yardımı alamayanlar ise, güvenilir ve referanslı bir dadı tutmak zorundadır.

Çalışan annenin bu gün en büyük sorunu suçluluk duygusudur. Yeterince çocuğu ile ilgilenmediğini düşünmek, çocuğun anneye ihtiyacı olduğu fikri psikolojik olarak anneyi yorar. Çalışsanız bile çocuğunuza yeterli şevkat, ilgi göstermeniz mümkündür.Her ikisini bir arada yapabilirsiniz. Önemli olan kendinizi suçlu değil, ne yapabilirim düşüncesine hakim olmaktır. Bugün çalışma hayatında aktif çalışan pek çok kadın, tutarlı ve iyi karakterli, sorunları olmayan çocukları vardır. Paniğe kapılmadan bir pedagog ve psikolog ile görüşmekte fayda vardır.