0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Cahiliyye Dönemi  (Okunma Sayısı: 2719 Kere Okundu.)
« : Mart 22, 2008, 12:11:22 ÖÖ »
Avatar Yok

Musty*
*
Üye No : 2609
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2624
Mesaj Sayısı : 16 848
Karizma = 1552


Bilgisizlik, gerçeği tanımama. İslâm, tam bir aydınlık ve bilgi devri olduğu için, Arabistan'da İslâmiyet'in yayılmasından önceki devre, daha dar anlamı ile Hz. İsa'dan sonra peygamberimizin gelmesine kadar geçen zamana "cahiliyye" devri adı verilmiştir.

Cahiliyye, insanın Allah'ı gereği gibi tanımaması, ona kulluk etmekten uzaklaşması, onun ilâhî hükümlerine değil de kişinin kendi hevâ ve hevesine uyması, insanların koyduğu emir ve yasaklara, siyasî sistem ve düşüncelere inanmasıdır. Kur'an-ı Kerîm'de: "Onlar hâlâ Cahiliyye devri hükmünü mü istiyorlar? Gerçeği bilen bir millet için Allah'dan daha iyi hüküm veren kim var?" (el-Mâide, 5/50) buyurulur. İslâm'ın hakim olmadığı ortamlar Cahiliyye çağlarıdır. Çünkü ilâhî bilginin kaynağından yoksun olan ortamlardır. İslâm'ın gelişinden önceki dönemde yaşayan müşrikler Allah'a isyan etmiş onun hükümlerine sırt çevirmiş bir toplum olarak son derece ilkel ve cahil hayat sürüyorlardı. Cahiliyye Arapları'nın sürdüğü hayattan ve içinde yaşadıkları ortamdan bazı örnekleri şöyle sıralamak mümkündür:

Putlara Taparlardi

Cahiliyye insanları Allah'ın varlığını kabul etmekle beraber putlara taparlardı. Onlar putlarının Allah katında kendilerine şefaatçı olacaklarına inanırlar ve: Biz onlara ancak bizi daha çok Allah'a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" (ez-Zümer, 39/3) derlerdi.

Icki Icerlerdi

Şarap içmek adeti çok yaygındı. Şairleri her zaman içki ziyafetinden bahseder, içki şiirleri edebiyatlarının büyük bir kısmını teşkil ederdi. Hatta Enes b. Mâlik (r.a.)'in bildirdiğine göre İslâm'da içki, Mâide Suresi'nin doksan ve doksanbirinci ayetleriyle kesin olarak haram kılınmış, Hz. Peygamber (s.a.s) tellal bağırttırarak bunu ilân ettiğinde Medine sokaklarında sel gibi içki akmıştır (Müslim, Eşribe, 3).

Kumar Oynarlardi

Cahiliyye çağında kumar da çok yaygındı. Cahiliyye Arapları kumar oynamakla övünürlerdi. Öyle ki kumar meclislerine katılmamak ayıp sayılırdı. Onların şairlerinden biri karısına şöyle vasiyette bulunur:

"Ben ölürsem, sen, aciz ve konuşma bilmeyen, iki yüzlü ve kumar bilmeyen birini isteme."

Tefecilik Yaparlardi

Tefecilik almış yürümüştü. Para ve benzeri şeyleri birbirlerine borç verirler; kat kat faiz alırlardı. Borç veren kimse, borcun vadesi bitince borçluya gelir: "Borcunu ödeyecek misin, yoksa onu artırayım mı?" derdi. Onun da ödeme imkânı varsa öder, yoksa ikinci sene için iki katına, üçüncü sene için dört katına çıkarır ve artırma işlemi böylece kat kat devam ederdi. Tefecilik ve faizin her çeşidini haram kılan Allah, özellikle Araplar'ın bu kötü âdetlerine dikkati çekerek "-Ey iman edenler! Kat kat faiz yemeyin." (Âli İmrân,3/130) buyurmuştur.

Faiz Oranlari Cok Büyüktü

Faizcilik Araplar arasında o kadar yerleşmişti ki ticaretle onun arasını ayıramıyorlar; "Faiz de tıpkı alış-veriş gibi" diyorlardı. Bunun üzerine inen ayette: "Allah alış-verişi helâl, faizi ise haram kılmıştır. " (el-Bakarâ, 2/275) buyrulmuştur.

Fuhus Cok Büyük Orandaydi

Cahiliyye Araplar'ı arasında fuhuş da nadir şeylerden değildi. Cariyelerini zorla fuhuşa sürükleyenler vardı. Kur'an-ı Kerîm'de bu hususa işaretle: "İffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. " (en-Nûr, 24/33) buyurulur.

Kocanın birkaç metresi olduğu gibi, kadının da başkalarıyla ilişkide bulunması, bazı çevrelerce nefretle karşılanmayan bir davranıştı. Fuhuşla ilgili Cahiliyye Araplarının şu adetlerini zikredebiliriz:

Kadın âdetinden temizlendikten sonra kocası ona "şu adama git ve ondan hamile kal" derdi. Kadın istenilen adamla beraber olduktan sonra kocası hamileliği belli oluncaya kadar ona yaklaşmazdı. Sonra yaklaşabilirdi. Bu, iyi bir çocuğa sahip olmak için yapılırdı.

Sayıları üç ila on arasında değişen bir grup erkek kadının evine girerek, sırasıyla hepsi de onunla cinsi münasebette bulunurdu. Kadın hamile kalıp da doğum yaparsa doğumdan bir kaç gün sonra bu erkekleri çağırır, erkekler de zorunlu olarak bu davete iştirak ederlerdi. Sonra onlara: "Olanları biliyorsunuz, doğum yaptım" içlerinden birine işaret ederek "çocuğun babası sensin" derdi. O da bundan kaçınamazdı.

Bazı fuhuş yapan kadınlar da tanınmaları için kapılarına bayrak asarlardı. Bu tür kadınlardan biri doğum yaptığı zaman teşhis heyeti toplanıp çocuğun kime ait olduğunu tespit ederdi. O da çocuğun babası olduğunu kabul etmek zorunda kalırdı. (Buhârî, Nikah, 36)

Kadına değer verilmez, hak ve hukuku tanınmaz, adeta bir eşya gibi telakki edilip miras alınırdı. Biri ölüp karısı dul kalınca ölenin varislerinden gözü açık biri hemen elbisesini kadının üzerine atardı. Kadın daha önce kaçıp bu halden kurtulamazsa artık onun olurdu. Dilerse mehirsiz olarak onunla evlenir, dilerse onu bir başkasıyla evlendirerek mihrini almaya hak kazanır ve kadına bundan bir şey vermezdi. Dilerse, kocasından kendisine kalan mirası elinden almak için onu evlenmekten menederdi. Bunun üzerine inen ayette: "Ey inananlar! Kadınlara zorla mirascı olmaya kalkmanız size helâl değildir. " (en-Nisâ, 4/19) buyurulmuştur. (Şevkânî, Fethu'l-Kadir, I, 440).

Yiyeceklerin bazısı yalnız erkeklere ait olup kadınlara yasak ediliyordu. "Onlar: Bu hayvanların karınlarında olan yavrular yalnız erkeklerimize mahsus olup, eşlerimize yasaktır. Ölü doğacak olursa hepsi ona ortak olur" dediler (En'âm, 6/139)

Kizlari Diri Diri Topraga Gömerlerdi

Cahiliyye Arapları'nın kötü adetlerinden biri de kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeleriydi. Onlar bunu namuslarını korumak veya ar telakki ettikleri için, bazıları da sakat ve çirkin olarak doğduklarından yapıyorlardı. Kur'an-ı Kerîm'de şu ayetlerde buna işaret edilir: "Onlardan birine Rahman olan Allah'a isnat ettikleri bir kız evlâd müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi. " (ez-Zuhruf, 43/17), " Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunun hangi suçla öldürüldüğü sorulduğu zaman... " (Tekvir, 81/8-9), "Ortak koştukları Şeyler müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterirdi. "(el-En'âm, 6/137)

Ekin ve hayvanlarını iki kısma ayırıyor bir kısmını Allah'ın böyle emrettiğini sanarak Allah'a veriyor ve bir kısmını da Allah'a eş koştukları putlarına ayırıyorlardı. Onlar bu batıl inanç ve adetlerinde biraz daha ileri giderek Allah'ın payına düşeni alıyorlar, onu eş koştukları putların payına ekliyorlardı. Ama putlarının payından alıp öbürüne ilâve ettikleri görülmüyordu. "Allah'ın yarattığı ekin ve hayvanlardan O'na pay ayırdılar ve kendi iddialarına göre: "Bu Allah'ındır, Şu da ortak koştuklarımızındır" dediler. Ortakları için ayırdıkları Allah için verilmezdi. Fakat Allah için ayırdıkları ortakları için verilirdi. Bu hükümleri ne kötüydü!" (el-En'âm, 6/136).

Bir kısım hayvanlarla ekinlerin bazısını dilediklerinden başkasına yasaklıyorlardı. Ayrıca bir kısım hayvanlara binerken ve keserken Allah'ın adının anılmasına engel oluyorlardı. (el-En'âm, 6/138).

Bunun dışında hayvanlarla ilgili şu adetleri de vardı:

Deve beş batın doğurup beşincisinde erkek doğurursa kulağını çentip serbest bırakırlardı. Artık ona binmeyi ve sütünü sağmayı haram kabul ederlerdi. Buna "Bahîra"* derlerdi.

Saibe*; dileği yerine gelen kimsenin putlara adadığı deve idi. Buna da binilmez ve sütü sağılmazdı.

Vasîle*; koyun dişi doğurursa kendileri için; erkek doğurursa putları için olurdu. Şayet biri erkek, biri dişi olmak üzere ikiz doğurursa, dişinin hatırı için erkeği de kesmezler ve buna "Vasîle" derlerdi.

Hâm* ; bir erkek devenin soyundan on döl alınırsa onun sırtı haram sayılır, su ve otlakta serbest bırakılırdı. Kimse ona dokunmazdı.

Bütün bunlardan başka müşrikler atalarından devraldıkları birtakım adetleri devam ettirme konusunda direniyor ve hatta bunların bazılarının, kendilerini Allah (c.c.)'a daha çok yaklaştırdıklarını ileri sürüyorlardı.

İbn İshak şunları aktarıyor: "Kureyş, ya Fil olayından evvel veya daha sonra meydana geldiğini tahmin ettiğim bir bid'at ortaya çıkardı ki, tarihte (Hums) diye anılıp, asalet-i diniye iddiasından ibarettir." Bunlar: "Biz, İbrahim'in evladıyız, ehl-i Harem biziz, Beyt'in sahibiyiz, Mekke'nin de sâkini bulunuyoruz. Arap kabilelerinden hiçbir kabîle, bizim sahip olduğumuz bu şeref ve itibara sahip değildir. Binaenaleyh biz, bu müstesna mevkiimizin şeref ve itibarını korumalıyız. Bundan sonra Harem haricinde hiçbir şeye tazim etmeyip bütün ihtiramatımızı Harem dahilinde hasretmeliyiz. Meselâ, Arafat'ta halk ile bir sırada, yan yana, omuz omuza durup vakfe etmek, sonra halk ile geri dönüp gelmek bizim kadrimizi tenzil eder" diyorlardı.

İbn İshâk devamla: "Kureyşliler bu asalet fikrini ortaya koydu ve uygulamaya da başladı. Arafat'a çıkmayı, Arafat'tan ifazâyı terk ettiler. Herkes Arafat'ta vakfe ederken, bunlar Müzdelife'ye giderler, orada dururlardı. Ve "Biz ehlullahız, Harem-i Şerif'in hâdimleriyiz" diyerek, diğerleriyle eşitliği kabul etmezlerdi. Fakat bunlar, Arafat'ta vakfe etmenin İbrahim (a.s.)'in dini muktezası olduğunu biliyorlardı. Kinâne ile Hüzâaoğuları da bu hususta Kureyş'e iltihak etmişlerdi.

Bunlar hac için, umre için gelen bedevîlere müdahaleye kadar ileri gitmişlerdir. Harem hâricinden gelen herkesin, Beyt'in ilk tavafı Siyab-ı Hums ile tavaf etmelerini kararlaştırdılar ve uyguladılar. Bu kararın neticelerinden biri: Kim ki adi bir elbise ile gelip tavaf ederse, tavaftan sonra o elbiseyi çıkarıp atması zarûrî idi.

Bu kararların ikinci neticesi ise; asilzadelere mahsus bir elbisesi olmayan bedevî erkeklerin çıplak; kadınların da yalnız önü yırtmaçlı kısa iç gömleği ile tavafa mecbur edilmesidir.

Bu ve bunun gibi pek çok âdetler yürürlükte idi. Rasûlullah (s.a.s)'a iletilinceye kadar da bu âdetler yürürlükte kalmaya devam etti. Daha sonra da A'râf suresinin 26, 27, 28, 31 ve 32. ayetlerinde, çıplak tavaf ile birlikte diğer bid'atler de yasaklanmıştır.

Ebû Hüreyre (r.a.)'den gelen bir rivayete göre, Ebû Bekr es-Sıddık (r.a.) Vedâ Hacc'ından (bir sene) evvel, Hz. peygamber tarafından Hac Emîri* olarak (Mekke'ye) gönderildiğinde, Ebû Bekr de Ebû Hureyre'yi Kurban Bayramı'nın ilk günü Mina'da büyük bir cemaat içinde halka (şu iki maddeyi) ilâna memur kılmıştır. (Ebu Hüreyre): "Ey Nas! İyi biliniz, bu yıldan sonra müşriklerin haccetmeleri, çıplakların da Kâbe'yi tavaf etmeleri yasaktır" demiştir. (Sahîh-i Buhâri, Tecrid-i Sarih Tercümesi, VI,13) Fakat onlar bunu kabule yanaşmamışlar, atalarını körükörüne taklide çalışmışlardır. "Onlara: Allah'ın indirdiğine ve peygambere gelin dendiği zaman: Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter' derler. Alaları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsalar da mı?" (el-Mâide, 5/104). İslâm, topluma hakim olunca bütün bu cahilî sistemin ilkel davranışlarını tamamen yasaklamıştır" (el-Mâide, 5/103).

Bütün bunlara baktığımızda, Cahiliyye'nin bir inanma biçimi olduğunu görüyoruz. Cahiliyye; bir şeyi gerçeği dışında bilmek, anlamak ve buna göre amel etmek demektir. Bu duruma göre Cahiliyye; insanın ve toplumun İslâm öncesi ve İslâm dışı bir yaşayış biçimiyle yaşaması demektir. Doğru yolun zıddı, ilmin aksi olan, eskiyen ve değişken olan, bölgelere, kavimlere ve anlayışlara göre kurulan her türlü İslâm dışı rejimler; cahilî sistemler ve hükümlerdir.
« Son Düzenleme: Mart 14, 2009, 10:06:53 ÖS Gönderen : -LoSS AnGeL- »

Y.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Cahiliyye Dönemi
« Posted on: Nisan 18, 2024, 10:37:29 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Cahiliyye Dönemi e-book, Cahiliyye Dönemi programı, Cahiliyye Dönemi oyunları, Cahiliyye Dönemi e-kitap, Cahiliyye Dönemi download, Cahiliyye Dönemi hikayeleri, Cahiliyye Dönemi resimleri, Cahiliyye Dönemi haberleri, Cahiliyye Dönemi yükle, Cahiliyye Dönemi videosu, Cahiliyye Dönemi şarkı sözleri, Cahiliyye Dönemi msn, Cahiliyye Dönemi hileleri, Cahiliyye Dönemi scripti, Cahiliyye Dönemi filmi, Cahiliyye Dönemi ödevleri, Cahiliyye Dönemi yemek tarifleri, Cahiliyye Dönemi driverları, Cahiliyye Dönemi smf, Cahiliyye Dönemi gsm
Yanıtla #1
« : Mart 26, 2008, 09:54:31 ÖS »

Sahin07
*
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453


teşekkürler
« Son Düzenleme: Nisan 30, 2012, 12:10:43 ÖS Gönderen : Liza »

Ah!Mümkün olsa
savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım.
Yanıtla #2
« : Nisan 07, 2008, 10:20:57 ÖS »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


Sağol. bilgiler içinn
Yanıtla #3
« : Nisan 17, 2008, 02:12:41 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


bilgiler için teşekkürler..
Yanıtla #4
« : Nisan 18, 2008, 10:07:51 ÖS »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


Bilgiler Icin Sağol.....Emegine Saglik
Yanıtla #5
« : Nisan 19, 2008, 12:58:19 ÖÖ »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


bilqiler için saqol emeqine saqlık

İhtişamlı bi avare
Yanıtla #6
« : Nisan 21, 2008, 06:23:44 ÖS »
Avatar Yok

HuNTeR-DeViL
*
Üye No : 3263
Yaş : 31
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1811
Mesaj Sayısı : 7 822
Karizma = 2088


Emegine Saglık

OnLyReLentless
Yanıtla #7
« : Nisan 23, 2008, 11:58:16 ÖS »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


Paylasim Icin Sağol.
Yanıtla #8
« : Mayıs 06, 2008, 09:26:44 ÖS »
Avatar Yok

[-MuRaT-]
*
Üye No : 2123
Nerden : Hakkari
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 254
Mesaj Sayısı : 1 022
Karizma = 118


teşekkürler
Yanıtla #9
« : Nisan 30, 2012, 12:09:51 ÖS »
Avatar Yok

Liza
*
Üye No : 5348
Nerden : Konya
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3604
Mesaj Sayısı : 9 617
Karizma = 20178


bilgiler için teşekkürler..

Velhasıl-ı Kelam; Namaz . Dua . Gayret . Sabır . Nasip .
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Gerileme Dönemi
Tarih
YalnızHayat53 2 1310 Son Mesaj Kasım 12, 2009, 04:57:12 ÖS
Gönderen : abdullah1354
Yıkılış Dönemi
Tarih
YalnızHayat53 3 1461 Son Mesaj Kasım 12, 2009, 04:42:08 ÖS
Gönderen : abdullah1354
Soğuk Savaş Dönemi
Tarih
WhySoSerious 0 829 Son Mesaj Eylül 19, 2012, 09:27:45 ÖS
Gönderen : WhySoSerious
Minos Dönemi
Mitoloji
Asortik Hatun 0 632 Son Mesaj Kasım 30, 2012, 03:22:42 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Lohusalık Dönemi (loğusalık Dönemi)
Kadın Hastalıkları
Asortik Hatun 0 799 Son Mesaj Ocak 27, 2013, 05:05:38 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular