|
|
|
ÇAĞIMIZIN NEVROTİK KİŞİLİĞİ Karen Horney, “Çağımızın Nevrotik Kişiliği” kitabında çağımız insanını kaygılarını, sebeplerini, kaygılı davranışların sonuçlarını inceliyor ve bunları ana başlıklar altında toplayarak Freud’un görüşlerini eleştirerek bir takım yenilikler getiriyor. Nevrozların üzerindeki en büyük etkiyi kültürel koşullara bağlayan Horney, Freud’un nevrozların temeli olduğunu savunduğu biyolojik ve fizyolojik koşulların arka planda kaldığını savunuyor. Horney, nevrotik kişiliğin ihtiyaçlarını 10 başlık altında topluyor. Bunlar sevgi, yönetecek birini arama, yaşamını kısıtlama, güç kazanma, başkalarını sömürme, prestij kazanma, kendini beğenme, kişisel başarı, mükemmele erişme ile bağımsızlık ve yeterlilik ihtiyaçlarıdır. BÖLÜM 1 NEVROZLARIN PSİKOLOJİK VE KÜLTÜREL ANLAMI Günümüzde “nevrotik” kelimesinin genellikle tembel, alıngan, kuşkucu, hırslı, sinirli sözcükleri yerine sık sık kullanıldığını duyuyoruz. Nevrotik terimi aslında bir tıp terimi olmakla birlikte artık kültürel içeriği göz önünde bulundurulmadan kullanılamaz. Nevrozlar normal davranış kalıplarından sapmalar olarak nitelenirler. Normallik kavramı üzerinden hareket edecek olursak, kültürler arasındaki normallik tanımı gösteriyor ki, bir kültürde normal karşılanan tavır, bir diğer kültürde “anormal” olarak görülebilir (örneğin Eskimolar katillerin cezalandırılması gerektiğini düşünmezler). Normallik kavramı, yalnızca kültürden kültüre değil, aynı kültür içinde de zamana bağlı olarak değişebilir. Her kültürün, kendi duygu ve dürtülerinin “insan doğası”nın tek normal ifadesi olduğu inancına sarılması için yeteri kadar neden vardır. Kendi ülkemizin ya da kültürleri bizimkine benzeyen ülkelerin sınırlarını Geçtiğimiz anda daha çok sorunla karşılaşırız. Ayrıca bu kavram, toplum içindeki farklı sınıflar arasında da değişkenlik gösterir. Horney’e göre, normallik anlayışımızın ortaya çıkışı, belirli bir topluluk içinde varolan ve bu topluluğun kendi üyelerine kabul ettirdiği belirli duygu ve davranış kalıplarının onaylanması sonucunda oluşmuştur. Ama bu kalıplar kültüre, zamana, sınıfa ve cinsiyete göre değişebilir. Sonuç olarak; Kendi kültürümüz ile diğer kültürlerin bulguları arasındaki benzerliklerden her ikisinin dürtülerinin aynı olduğu sonucunu çıkarmamalıyız. Tüm insanlık için doğru olduğu kabul edilebilecek normal bir psikoloji yoktur. Horney, Freud’un bireyin yaşam koşullarını, çocukluk yıllarında karşılaştığı yoğun sevgi duygularının yapıcı etkilerini ayrıntılarıyla bilmedikçe nevrozları anlayamayacağımızı savunan görüşünü eleştirmiştir. Freud’un psikolojik özelliklerin biyolojiden kaynaklanması konusunu fazla abarttığını düşünen Horney, kültürel etkenleri bir kenara itmesine dikkat çekiyor. Yalnız dış görünümle ilgilenirsek, bir nevrozu oluşturan şeyin ne olduğunu söylemek, ortak özelliklerini bulup çıkarmak oldukça zordur. Fakat tüm nevrozlarda ortaya çıkan iki ayırt edici özellik vardır...
|