2015’in en şaşırtıcı akımı yetişkinler için boyama kitapları Türkiye’yi de sardı.
 Uzmanlara göre "bir nevi terapi gibi görülen" bu ilginin altında yatan sebep; çocukluğa dönme isteği.


Her şey İskoçyalı illüstratör Johanna Basford’un (31) 2013’te yayınlanan "Esrarengiz Bahçe" kitabıyla başladı... Basford’un İskoçya kırsalındaki evini çevreleyen bitki örtüsünden ve canlı yaşamdan ilham alarak yaptığı siyah-beyaz çizimlerden oluşan 96 sayfalık boyama kitabı geçen yıl önce İngiltere’de ve ardından tüm dünyada ‘en çok satanlar’ listesine girdi. Kitap 22 ayrı dile çevrilerek 3 milyona yakın sattı.

"Antistres", "Uyku Kaçınca"
Bu yıl başından itibaren Türkiye’de de herkesin elinde, sosyal medyanın gündeminde, moda dergilerinin ‘trendler’ listelerinin başköşesinde yetişkinler için boyama kitapları var. Raflarda hepsinin basım yılı 2015 olan "Antistres Boyama", "Büyükler için Boyama Kitabı", "Desen Günlüğü" ve "Uyku Kaçınca- Yetişkinler için Yaratıcı Boyama" kitapları bulmak mümkün. Kitabevlerinde, ‘en çok satanlar’ gibi boyama kitapları için de ayrı standlar kuruluyor.

Akımı başlatan "Esrarengiz Bahçe" kitabının Türkiye’deki yayıncısı Eğitim Danışmanlığı Araştırmaları Merkezi (EDAM). Kitabın yayın editörü Zeynep Alp, satışların 2015’ten beri katlandığını söylüyor: “Halihazırdaki bir şablonu boyama fikri çok hoş karşılandı. Kendinden de bir şeyler katma fikri insanlara cazip geldi. Hem çok uğraşmak zorunda kalmıyorlar hem de kendi içlerindeki yaratıcılık ortaya çıkıyor. "Esrarengiz Bahçe" 250 bin satarak 13’üncü baskısını yaptı. 2’nci kitap "Gizemli Orman"ın satışı da 150 bine yaklaştı. Yenileri de yolda.”

Psikolojik boşalım
Peki yetişkinlerin boyama kitaplarına ilgi duymasının altında yatan psikolojik sebep nedir? Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden Doç. Dr. Müge Yüksel bu soruyu şöyle cevaplıyor: “Boya yapmak çocukluktan kalan bir zevk. Boyama bir çeşit terapi çünkü o esnada sadece küçük objelere odaklanıyorsunuz. Tüm enerjinizi boyamaya vermek çok rahatlatıcı bir şey. Bana da çok iyi geliyor. Tüm enerjiyi oraya verip psikolojik boşalım yaşatıyor. Kızımla yapınca beraber rahatlıyoruz.”

Telefonla geçen boş vakitten kurtuldum
Hürriyet yazarı Ömür Gedik de boyama kitaplarını köşesine taşıdı. Gedik boyamanın kendisini çok rahatlattığını anlattı: “Elimde telefon, sosyal medyada geçirdiğim boş vakitten kurtuldum. Kendime döndüm. Bu akımın sebebi teknoloji bağımlılığına karşı bir çeşit bağışıklık sistemi oluşturabilmek. Üniversiteli kızım da merak sardı. Hem rahatlatıyor hem konsantrasyon sağlıyor.”

Çocuklarla yetişkinler bir nevi yer değiştirdi
Konuyla ilgili bir makale yazan yazar Ece Temelkuran, bu durumu çocuklarla yetişkinlerin yer değiştirdiği bir dünya olarak tanımlıyor: “Boyama kitapları yeni bir oyuncak gibi. İnsanların derdi huzur bulmak, dünyadan kopmak ve renklendirebileceği küçük bir hayat kurmak olabilir. Ama daha çok kadınlar yapıyor. Kanaviçe yapan anneannelerin milenyum versiyonu gibi. Çocuklarla yetişkinler bir nevi yer değiştirdi. Ebeveynlerinin iPad’iyle oynayan 3 yaşında çocuklar ve çocuklarının boyama kitaplarını renklendiren yetişkinler görüyoruz.”
(Hürriyet / ZEYNEP BİLGEHAN)