Toplumda burun estetiği dendiğinde akla minicik hokka gibi yapılmış burun modeli gelmekte. Bu nedenle de burun estetik ameliyatlarının daha çok kadınlar tarafından yaptırıldığına yönelik yanlış bir kanı var. Oysa hastalarım arasında ki oran neredeyse yarı yarıya. Burun küçük yaşta travmaya son derece açık bir organ. Bu nedenle erkek çocukların burnu bayanlara oranla daha fazla darbe alıyor. Erişkin yaşlarda bu darbelerin sonucunda hem şekil bozukluğu hem de nefes alma sorunu ile sık karşılaşıyoruz.
Burun estetiği ameliyatları ortalama kaç saat sürüyor?

Ameliyat süresi kullanılan tekniğe cerrahın deneyimine ve hızına ayrıca ameliyat edilen burnun zorluğuna göre değişebilmekte. Benim elimde estetik burun ameliyatlarının ortalama süresi 2 saattir. Ancak eğer ciddi travmatik ya da daha önceki ameliyatlara bağlı birtakım bozuklukları gidemek için kulak ya da kaburga kıkırdağı almamız ve kullanmamız gereken hastalarda süre 3-4 saate çıkabilmektedir.
Ameliyat sonrasında şişlik, morluk ve ağrı olur mu?

Burun estetiği ameliyatları sonrasında daha önceki yıllarda sık karşılaştığımız şişlik ve morluğu görmüyoruz. Ancak elbette kişinin duyarlılığı ve yapılan ameliyatın türüne bağlı olarak oluşabilecek şişlik ve morluk bir hafta içerisinde tamamen kaybolmakta. Eskiden klasik gazlı bez tampon uygulamasına bağlı olarak ameliyat sonrasında yüz ve burun bölgesinde oluşan şiddetli ağrı da kullandığımız silikon splintler ve tamponsuz burun ameliyatı teknikleri sayesinde gözlenmemekte.
Burnun yeni şekline nasıl karar veriliyor?

Burun ameliyat öncesindeki en önemli basamak iyi bir yüz analizidir.Burun yüzün ortasında ve ifadeyi etkileyen bir organdır. Burnun yeni şekline karar verirken öncelikle yüz oranlarına ve simetrisine bakarız. Örneğin alt yüz dediğimiz burundan çeneye kadar olan mesafenin uzun olması durumunda burnun kısaltılması son derece suni ve hoş olmayan bir görüntüye yol açacaktır. Ya da oldukça geniş bir yüze uygun olmayan bir boyutta ince küçük bir burun planlanmaması gerektiğini hastamıza anlatmamız gerekebilir. Bütün bu analizi yaparken hastalarımızın fotoğrafları üzerinde bilgisayar yardımıyla bir ön çalışma yapıyoruz. Bu sayede kişi ameliyat olmadan önce yüzünün oransal ve estetik analizini ayrıca yeni yapılacak burnun nasıl olması gerektiğini ayrıca kendi isteklerini de anlatarak görmüş oluyor. Aslına bakarsanız ameliyat öncesi iyi analiz ve doğru planlama yapmak ameliyatın süresini ve başarısını önemli oranda etkilemektedir.
Ameliyat sonucunda başarılı bir sonuç elde edildiğine nasıl karar veriyorsunuz?

Burun çok göz önünde bir organ olduğundan ameliyat olmuş hastalarımızın yakınları daha ilk günden itibaren çevrelerindeki insanlar yorum yapmaya başlarlar. Aslında ameliyat sonrasındaki erken dönem yeni burun şeklini tam olarak yansıtmamaktadır.  Ancak ilk bir aydan sonra özellikle kişiyi tanımayan insanlar ameliyat olduğunu anlayamamalı ve burun yüzün hatlarına uygun ise dikkat çekmemelidir. Tam olarak istediğim etki dikkati buruna yoğunlaştırmak değil kişinin gözlerine çekmektir. Burun gelen ışık gölgelenmelere yol açmadan alından buruna kadar kesintisiz ulaşmalıdır. Genellikle doğru yapılmış bir burun estetik ameliyatı sonrasında hastalarımızın çevrelerinden gelen tepki : ‘Sende bir hoşluk var’ ya da ‘ sen ne yaptın yüzüne botox mu? Güzelleşmişsin’ gibi cümlelerdir.
Ameliyat sonrasında iyileşme süreci ne kadar sürer?

Ameliyat sonrasında burun üzerine plastik bir burunu koruyucu kalıp yerleştiriyoruz. Bu kalıp bir hafta süreyle burun üzerinde kalıyor. Bu süre içerisinde eğer şişlik ya da morluk oluşmuş ise bunlarda geçiyor. Haftası dolduğunda burun üzerindeki kalıbı alıp 3 günlük süre ile flasterlerle tesbitliyoruz. Ameliyattan yaklaşık 10 gün sonra hastalarımız günlük yaşamlarına rahatça dönüyorlar. Çevrelerindeki kişiler 10 günlük süreç tamamlandığında ameliyat olduğunu bile fark etmiyorlar.
Bir de burun ameliyatı olacak kişilerin araştırdığında öğrendikleri kapalı ve açık teknik denen iki farklı teknik var. Ben  hangi tekniği kullanıyorum?

Burun estetiği ameliyatına başladığım ve ilk öğrendiğim yıllarda kapalı teknik ameliyatları daha sık uyguluyor ve bu konudaki deneyimlerimi arttırıyordum. Ancak yıllar içinde her burnun kapalı teknik için uygun olmadığını özellikle burun ön kısmındaki kıkırdak yapılarla ilişkili bazı önemli düzeltmeler yapacaksanız açık tekniğin daha kontrollü ve sonuçlarının daha yüz güldürücü olduğunu keşfettim. Eğer sadece burun sırtında küçük bir kemer törpüleyeceksem ya da burun ucundaki destek dokular yeterince sağlam ve burunda orantısal bir küçültme yapacaksam kapalı tekniği tercih ediyorum. Ancak daha problemli eğri, travmatik ve burun uç kısmında ciddi şekil değişiklikleri gerektiren hastalarımda açık teknik kullanıyorum ki bu da oransal olarak %80 gibi ciddi bir oran.
Kişi daha önceden başarısız bir ameliyat geçirmiş ve burun şeklinden, nefes almasından memnun değil ise yeniden ameliyat olup düzeltilebilir mi?

Çeşitli nedenlerden dolayı burun estetik ameliyatlarında istenilmeyen sonuçlar elde edilebilmekte. Bence kötü sonucun en önemli neden ameliyat öncesinde yeterli özenin gösterilmemesi.  Çünkü istenmeyen sonuçları etkileyebilecek birçok faktör var. Hastanın burun yapısı, cilt yapısı, beraberinde mevcut olan yüz oranında bozukluklar, doktorun burun ameliyatları konusundaki deneyimi gibi …
Ancak ameliyat öncesinde kaliteli vakit ayırılarak bütün bu olumsuzlukların farkına varılıp önlemler alınabilir. Sonuç olarak daha önce ameliyat olmuş burunları elbette düzeltebiliyoruz. Kliniğime gelen revizyon hastalarının azımsanmayacak bir kısmı daha önce iki yada daha fazla burun ameliyatı geçirmiş hastalar. Elbette revizyon burun ameliyatları öncesinde bozuklukları saptamak ve bunları nasıl tamir edeceğinizi planlamak yine en önemli basamak. Sıklıkla eğer doku kaybı varsa ya da kıkırdak kısımda bir eksikli oluşmuş ise hastamızın kulak arkasından ya da kaburgasından kıkırdak alarak onarım yapmayı tercih ediyoruz. Eğer kişi bunu istemiyor ise ikinci tercih olarak başka bir kişiden alınmış ve özel işlemlerden geçirilmiş kıkırdakların da kullanılması mümkün. Özellikle dış görünümünü etkileyen ya da ciddi boyutta nefes alma sorunu olan hastaların kesinlikle iletişime geçip sorunlarını düzeltmemizi sağlamalarını öneririm.