0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme  (Okunma Sayısı: 14457 Kere Okundu.)
« : Aralık 16, 2009, 09:48:57 ÖS »

KaraElmas
*
Üye No : 34974
Yaş : 36
Nerden : Zonguldak
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 149
Mesaj Sayısı : 1 376
Karizma = 10067


 Bürolarda:   Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme

2 gün içinde bulmam gerek yardımcı olursanız sevinirim hepsi bir arada olsun bide,şimdiden saolun yaa
« Son Düzenleme: Aralık 16, 2009, 09:52:21 ÖS Gönderen : KaraElmas »

Bir "parçam" vardı aynı ben gibi
Bir kalbim vardı camdandı sanki ...
İnsanı en çok en sevdiği acıtırmış ya hani
En çok sevdiğim incitirken beni...
 
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme
« Posted on: Mart 29, 2024, 04:14:42 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme e-book, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme programı, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme oyunları, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme e-kitap, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme download, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme hikayeleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme resimleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme haberleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme yükle, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme videosu, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme şarkı sözleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme msn, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme hileleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme scripti, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme filmi, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme ödevleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme yemek tarifleri, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme driverları, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme smf, Bürolarda: Koordinasyon Planlama Pazarlama Örgütleme gsm
Yanıtla #1
« : Aralık 16, 2009, 09:57:04 ÖS »

[B]a[R]a[N]
*
Üye No : 4
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 5706
Mesaj Sayısı : 27 762
Karizma = 62877


BÜROLARDA PLANLAMA

1.PLANLAMA VE PROGRAMLANDIRMA


Plan nedir? Bu soruyu ‘’Plan bir karardır veya kararlar toplamıdır’’ şeklinde cevaplamak mümkündür. Bu kara veya kararların özelliği, gelecek zaman dilimleri içinde ulaşılmak veya gerçekleştirilmek istenen belli nokta veya durumlara işaret ediyor olmasıdır. Dolayısıyla en genel tanım olarak; plan bu günde, gelecekte nereye ulaşılmak istendiğinin kararlaştırılmasıdır.


Planlama, planı ortaya çıkarmak için sarf edilen gayretleri ve bir süreci ifade eder. Plan bir sonuç, planlama ise bir süreçtir. Bu açıklamalardan sonra planlamayı; amaçların ve bu amaçların elde edilmesi için gerekli faaliyetlerin belirlenmesi süreci olarak tanımlamak mümkündür.


Planlama sürecinde, işletmenin amaçları ve politikası belirlenir, bunlara ilişkin strateji ve taktiklerin neler olacağını kararlaştırmaya yardımcı olan bilgiler toplanır. Yönetimin en temel anahtar işlevi olmakla birlikte çoğu zaman üzerinde en az durular işlevlerden biridir. Bu durum yönetimin belirlediği amaçlarına ulaşmasını zorlaştırmaktadır.



Yöneticiler için planlama önemli bir beceridir. Bir işe başlarken mutlaka planlama çalışması yapılmalıdır. Yöneticinin ya da yönetim kurulunun kurulunun yaptığı planla, örgütte neler gerçekleşip neler gerçekleşmediğine dair bir çevre çizer. Uygulanabilirliği olan planlar; yüksek müşteri tatmini, çalışanlara yüksek moral ve örgütün büyümesini finanse edecek yüksek kararlar gibi olumlu sonuçlar doğuracaktır.



Programlama, planın kendi içerisinde bir bütünlük taşıyan bölümüdür. Programlar, politika, prosedür, göre dağılımı gibi belli bir iş başarmak için zorunlu diğer faktörlerin bir kısmıdır. programlar belli amacı gerçekleştirmek için bir defa yapılırlar ve amaç gerçekleştikten sonra ihtiyaç kalmaz. Programlar bir hava yolları işletmesinin binlerce sayıdaki personelinin durumu ve niteliklerini geliştirmek amacıyla yapılacak bir program kadar büyük boyutlarda olabileceği gibi, bir otelin servis şefinin yaptığı bir program gibi küçükte olabilir.


2. PLANLAMANIN ÖZELLİKLERİ

Belirlenen amaçlara ulaşmayı sağlayacak planların 4 temel özelliği vardır.

Plan Esnek ve Dinamiktir

Yapılacak tahminler gerçekle yakın olması için gösterilecek bütün çabalara karşın, geleceğin belirsiz oluşu, planda saptananların bütünüyle gerçekleşmesini önler. Bu nedenle esnek olmayı ve gerektiğinde değişiklikler yapılmasına olanak vermeyen plan iyi bir plan olarak nitelenemez. Planlamayla uğraşan her kimse hareket halindeki bir hedefe nişan almaktır. Planda; belirlenmiş olan bir amaca ulaşmadan evvel bir çok değişiklik yapmak gerekebilir. Bu durumda yeni bir plan yapılmakta. Planda yapılan her değişiklikle en doğru plana yönetilmekte ve gözden geçirilmiş bir plan uygulamaya konulmaktadır. Planların sürekli olarak gözden geçirilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması etkili bir yönetim gereğidir.

Plan Bir Seçme ve Yeğleme Sürecidir.

Planlamada en uygun olanın seçilmesi gerektiğine göre, bulunabilecek bütün olanak ve araçları bilmek ve değerlendirmek gerekir. Bunun içinde araştırma yapılmalıdır. Araştırma en uygun olanı seçmek için gerekli olan tarafsız bilgiyi sağlayacaktır.

Seçimin yapılabilmesi için araştırma sonuçlarında elde edilecek verilenden başka, bir değer sistemine de gerek vardır. Aynı durumlarda farklı bireylerin farklı sonuçlara ulaşması değer yargılarının farklı olmasındandır. Bu durumda planlamayı yapanın ve uygulayacak yöneticilerin, inançları, felsefeleri, dünyaya ve olaylara bakış açıları kısaca kültürlere ulaşacak sonucu ve verilecek kararları etkileyebilir.


Planlama Bir Karar Sürecidir.

Planlama, elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda, bulunacak seçenekler hakkında karar almak özelliğini de taşımaktadır. Alınacak bir dizi karar ve bunların en uygun bileşimini sağlama, planlamayı bir karar süreci haline getirebilmektedir.


Planlama Geleceğe Dönük Bir Süreçtir.


Hem planın yapılması sırasında geçecek olan zaman, hem de planın uygulanması süreci, gelecekle ilgilidir. Bu sürelerin en uygun biçimde saptanması planın başarısını etkileyecektir. Planın geleceğe dönük olması aynı zamanda geleceğin kestirilmesi çabasına da gerektirmektedir. Geçecek zamanın daima bir gelişme değişme olgusunu da beraberinde getireceği göz önüne alınacak olursa geleceği kestirmenin önemi ve zorluğu da ortaya çıkar.

Bu kestirmedeki isabet, planın etkinliğini ve verimliliğini de geniş ölçüde belirleyecektir. Bu konuda katlanılmak zorunda kalınan riskin azaltılabilmesi, geleceği kestirmede dayanılan verilerin doğruluğuna ve kullanılan metotların geçerliliğine bağlı olmaktadır.

3.PLANLAMA SÜRECİ

Planlama süreci bir amacı ve hedefi gerçekleştirmek için alternatifler arsından en iyi hareket şeklini seçme ve geliştirme niteliği taşır. Bu açıdan planlama süreci istenen duruma uyum sağlanması için sürekli değerlendirilen ve değişiklikler gerektiren bir süreçtir.

Amaç ve Hedeflerin Belirlenmesi

Planlama sürecinin bu aşamasında işletmenin veya yöneticinin başında bulunduğu birimin gelecekte belli zaman süresi içinde neyi ne miktarda gerçekleştirmek istediği veya nerede ve hangi konumda olması gerektiğinin kararlara bağlamasıdır. Örneğin; işletmenin yıl sonunda ulaşmak istediği üretim miktarı yıl sonunda ulaşmak istediği satış miktarı bir yıl içerisinde hizmet sunacağı müşteri miktarı 5 yıl sonraki Pazar payı 5 yıllık büyüme hızı gibi.

Belirlenen amaç ve hedefler işletmenin tamamını kapsayacak şekilde olmalıdır. Amaç ve hedefler işletme çalışanları için farklı olabilir. Bu nedenle tüm çalışanların belirlenen amaç ve hedefleri iyi anlamaları sağlanmalıdır. Planlama sürecinin bu aşamasında önce genel amaç ve hedefler daha sonra özel amaç ve hedefler belirlenir. Belirlenen bu amaç ve hedefler hem işletmenin hem de çalışanların yararına olması için gerekli düzenlemelerini yapılması zorunludur.

Amaçlara Ulaştıracak Alternatif Yolların Belirlenmesi

Planlama sürecinin ikinci aşaması amaca ulaştıracak alternatif yolların belirlenmesidir. İşletmenin iç ve dış şartları dikkate alınarak belirlenen amaç ve hedefleri gerçekleştirecek çeşitli alternatifler ortaya konulur.

Alternatifler belirlenirken belirlenen amaç ve hedefleri gerçekleştirebilecek niteliklere sahip ve uygulanabilir olması esas alınmalıdır. Bu safhanın sonunda belirlenmiş bulunan hedefe ulaştıracak yollar ortaya çıkmış. Gerekli özellikleri ve şartları açısından değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Olumlu ve olumsuz yönleri itibariyle sıralanmış olacaktır.

Alternatifler Arasından Seçim Yapma


Bu aşamada yönetici veya yönetim kurulu üyeleri belirlenmiş bulunan alternatiflerden birisini seçecektir. Bu safhanın özelliği seçim yapma işidir. Seçim yapma işletmenin kaynaklarının nasıl kullanacağının belirlenmesi belli bir yöne kanalize olma işidir.

4. PLAN TÜRLERİ

Planlar sürelerini uygulama biçimine şekline ve kullanım biçimlerine göre çeşitli yönlerden türlere ayrılabilir. Aşağıda bu kıstaslara göre plan türleri incelenmektedir.

Sürelerine Göre Planlar

Planlar süreleri dikkate alındığında uzun süreli planlar orta süreli planlar ve kısa süreli planlar olarak üçe ayrılmalıdır.

Uzun Süreli Planlar

Uzun süreli planlar işletmenin stratejik amaçların ve genel politikaların belirlendiği planlardır. Bu tür planlamayı yapmak çok zordur. Çünkü çok uzun süreleri kapsayan tahminleri yapma zorunluluğu vardır. Özellikle değişken çevre şartlarının olması bu tür planlamayı oldukça imkansız hale getirmektedir. Uzun süreli planlar işletmenin işlevlerine göre 5,10,15,2o yılı hatta daha uzun süreyi kapsayabilir.

Orta Süreli Planlar

Genellikle 1 ile 5 yıl arasında değişen sürelerde gerçekleştirilen orta süreli planların hazırlanması daha kolaydır. Çünkü temel hedef ve gereksinmeler uzun süreli planlarda belirtilir.

Kısa Süreli Planlar

Kısa süreli planlar uzun ve orta süreli planların ön gördüğü hedeflere uygun olarak hazırlanan 1 yıl ve daha kısa bir süreyi kapsayan planlardır. Diğer bir ifadeyle kısa süreli planlara programlamada denilebilir.

Günümüzde hızla gelişen teknolojik gelişmeler ve değişen çevre şartları işletmeleri uzun süreli planlamalar yapmak yerine kısa süreli planlar yapmaya gitmektedir.

Uygulama Biçimine Göre Plan Türleri

Uygulama biçimlerine göre planları demokratik ve zorlayıcı planlar olarak iki guruba ayırmak mümkündür.

Demokratik planlar

Bu tür planlar işletmenin çalışanları, müşterileri, rakipleri ve çevresini dikkate alarak hazırlanan planlardır. Özellikle çalışanlarının görüş ve düşüncelerinin alınarak hazırlanmalarında yarar görünmektedir. Çünkü işletmenin veya çalışanlarının zararına yapılan bir planlama doğal olarak amaçlara ulaşmada başarısızlığa neden olacaktır.

Zorlayıcı Planlar


Zorlayıcı planlar hazırlanması ve uygulanması aşamasında çalışanların müşterilerin rakiplerin ve işletmenin çevresi dikkate alınmaz.

Biçim Yönünden Planlar

Biçim yönünden planları yazılı planlar ve yazılı olmayan planlar olmayan planlar olarak iki guruba ayırmak mümkündür.

Yazılı Planlar

Yazılı planlar akılda tutulamayacak kadar uzun süreyi kapsayan ve genel ilke ve politikaları kapsayan planlardır. Yazılı planlar ile kimin ne yapacağı belli olur. Sorumluları bulmak kolaydır. Yetki karmaşası ortadan kalkar.

Yazılı Olmayan Planlar (Sözlü Planlar)

Genel olarak planlar yazılı olmak zorundadır. Ancak işletmeler yapısına göre kısa süreyi kapsayan bazı planlarını yazılı hale getirmezler. Bir başka ifadeyle yazılı olmayan planlar zorunluluk hallerinde baş vurulan ve uygulanan bir plan türüdür.

Kullanım Biçimlerine Göre Planlar

Planları kullanım biçimlerine göre, bir kez kullanılacak planlar ve sürekli planlar olarak iki guruba ayırmak mümkündür.

Bir Kez Kullanılacak Planlar

Bir kez kullanılacak planlar belli amaç ve hedeflere ulaşılmak için hazırlanan, o amaç ve hedefe ulaşılınca sona eren ve bir daha kullanılmayan planlardır. (Bütçe gibi)

Sürekli Planlar

Yöneticinin bütün faaliyetler için ayrı ayrı planlar mümkün değildir. Bunu önleyebilecek ve yöneticiye kolaylık sağlamak amacıyla, benzer durumlarda karşılaşıldığında devreye girecek planlardır.

5. BÜROLARDA PLANLAMA

Bürolarda planlamayı, büronun kurulmasının planlaması, büro personelinin planlaması ve büro işlerinin planlanması olarak üç guruba ayırmak mümkündür.

Büro Kurulmasının Planlanması

Bir büronun kuruluşunun planlanması sürecinde ilk olarak, büronun kurulacağı yerin seçimi yapılır. Kuruluş yeri seçimi yapılırken; pazara yakınlığına ( yani mal satacağı veya hizmet edeceği tüketici kitlesine yakın olmasına), beşeri kaynaklara yani ihtiyaç duyacağı nitelikli personeli nereden bulacağına, araç gereç ve materyale, ulaşım kolaylığına ve çeşitli faktörlere dikkat etmek gerekmektedir.

İkinci olarak, kurtuluş safhalarında; yapılacak hizmet ile ilgili proje düşünceleri, uygulanabilirlik çalışmaları ve kuruluş kararını verme işlemini yerine getirebilir.

Kuruluş Yerinin Seçimi
Tüketici Kaynakları (Pazar)

Büroların kuruluş yer, seçiminde başta gelen faktörlerden biri olan hizmet edeceği tüketici kitlesine yakınlık, hizmetin çeşidi ile ilgili olarak değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle yapacağı hizmetin türünü ve bu hizmete tüketicilerin ne kadar ihtiyaç duyduğu araştırmalıdır. Örneğin; iş merkezlerinin bulunduğu bir yerde noter bürosunun iş hacmi çok yüksek iken, aynı noterin bir mahallede kurulması tüketici sayısında dikkat çekerek bir azalmaya neden olacaktır.

Beşeri Kaynaklar

Büro hizmetlerinin yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyulan nitelikli personel, kuruluş yeri seçiminde dikkat edilmesi gereken bir husustur. Bu faktör için ilgili eğitim kurumlarından yararlanmak ihtiyacı karşılanmaya yetecektir.

Araç Gereç ve Materyal
Bürolarının sürekliliğini sağlayan faktörlerden birde araç gereç ve materyaldir. Kuruluş yeri seçimi yapılırken ihtiyaç duyduğu bu faktörlerin kolayca sağlayabileceği bir yer seçimi yapmak akıllıca olacaktır.

Ulaşım

Kuruluş yeri seçimi yapılırken ulaşım faktörlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Hizmet edilecek tüketicim kitlesine uzak bir yer seçimi olumsuz sonuçlara neden olacaktır. Örneğin; bir avukatlık bürosunun şehrin dışında veya adliyeye çok uzak olması iş hacminin düşmesine neden olacaktır.

Diğer Faktörler

Bürolar kuruluş yeri seçiminde sosyal, ekonomik, politik vb. faktörlere de dikkat etmek gerekmektedir. Ördeğin; ekonomik bir yapıya sahip olmayan az nüfuslu bir bölgeye banka şubesi açmamak gibi.

Kuruluş Safhaları
Yapılacak Hizmet İle İlgili Proje Düşünceleri

Her büronun kurulmasından önce bir düşünme aşaması vardır. Gerçekleştirecek hizmet ile ilgili bir takım amaçlar kuruluş fikrinin kaynağını oluşturmaktadır. Bu kimi zaman yüksek kar beklentisi olurken kimi zaman o bölgenin götürülecek hizmete fazlasıyla ihtiyaç olmasından kaynaklanır.

Fizibilite (Uygulanabilirlik) Çalışmaları

Her hangi bir büronun kurulması düşünürlüğünde öncelikle olarak yapılacak ( götürülecek) hizmetin, büronun kurulduğu yerde verilebilirliğinin araştırılması gerekmektedir. Örneğin; belediye otobüs servis hattı bulunmayan bir bölgede, belediyenin otobüs bilet bürosunun bulunması veya turistik bölge olmayan bir yerde turizm danışma bürosunun açılması yanlış bir uygulama olacaktır.

Kuruluş Kararı

Uygulanabilirlik raporu doğrultusunda büronun açılması için gerekli işlemler başlamış olur. Kuruluş aşamasında kimin sorumlu olacağı belirlenir ve gerekli kaynaklar temin edilir. Dolayısıyla büronun kuruluşuna başlanmış olur.



BÜROLARDA ÖRGÜTLENMESİ (ORGANİZASYON)
ÖRGÜTLENME KAVRAMI

İşletme büyüdükçe maliyetler artmakta, faaliyetleri (işleri) yapmak üzere işletmeye pek çok insan katılmakta, sonuç olarak da işletmede yapılacak pek çok iş ve bu işleri görmek üzere pek çok insan bir araya gelmekte. İşletmenin amaçlarına uygun bir şekilde kimlerin hangi işlerde görev alacaklarının ve aralarındaki iş ilişkilerinin belirlenmesine bütün iktisadi faaliyetlerinin düzenlenmesi işletmenin örgütlenmesi denir. Örgütlenme, en az emekle en çok yarar temin etme, yani rasyonelik ilkelerine göre kurulan, insanların İlker toplumlardan günümüzün modem topluk haline gelebilmektedir. İhtiyaçlarını giderebilmek amacıyla daha çok miktarda ve çeşitlerde bağlı hizmet üretiminin nedenini toplu şekilde veya az sayıda ihtiyaç maddelerinin üretebilecek gurupların oluşması ile tek başlarına üretecekleri mal ve hizmetlerden daha çok miktarda daha az emekle mal ve hizmet üretmesidir. Daha sonra üretim yapan guruplar, ürettikleri mal ve hizmetleri piyasa değiştirerek ihtiyaçlarını böylece daha iyi karşılayan bir duruma gelmektedir. Bu durumda günümüzün modern toplumları gün geçtikçe daha çok miktar ve çeşitlerde mal ve hizmet üretmeye yönelmektedirler. O halde bugünün modern toplumunun bu davranış sonunda daha az emekle daha çok ihtiyacını karşılar duruma gelmesi ülkemiz şartlarında da bazı konularda düşünmeyi gerekli kılmaktadır.

Örgüt ve Örgütlenme

Örgütsel amaçlar ve planlar belirlendikten sonra bunları başarmada yardımcı olacak bir araca ihtiyaç duyulur bu araç örgüt yapısıdır. ‘’ Örgütü, belirlenen amaçları başarmak için iki ya da daha fazla kişinin koordineli biçimde çalıştıkları bir yapıdır’’ diye tanımlayabiliriz. Örgütlerin etkili olabilmesi için ellerinde bulundukları insan kaynakları fiziksel etmenler ve işlevlerini koordine edilmiş bir biçimde bir araya getirmeleri gerekir. Bir araya getirme sürecini örgütleme denir.

Örgütleme, planlama süreci dahilinde belirlenen hedeflere ulaşabilmek için gerçekleştirilen eleman ve kaynak atama sürecidir. Bu sürecin içeriği genel anlamıyla eylem planının başarıya ulaşabilmesi için doğru yerde doğru zamanda kalifiye elemanlar ve kaynaklar bulunmaktadır.

‘’ Planlama sürecinde neler yapılacağına karar verilirken örgütleme sürecinde ise belirlenen planların nasıl yapılacağına karar verilir’’.

Örgütleme sürekli bir faaliyettir. Belirlenen hedeflere ulaşılmaz ise yönetim, yeniden örgütlemeye karar verebilir. Örgütlenme sürecinin temel amacı örgütsel başarı için gerekli öğeleri etkili ve verimli bir biçimde uyuşum içinde bir araya getirilmektedir. İyi bir örgütlenmenin bulunma işi amaları bir yana, karışıklık ve kargaşanın ortaya çıkmasına neden olur. Örgütlenme işlevi etkili bir biçimde yerine getirilirken çalışanlar kendi kendisinden beklenen rol ve işlevleri anlayacağı gibi örgütün amacını da anlamış olacaktır. Üstelik çalışanların her biri görevlerinin örgütün diğer bölümlerinde çalışanların görevleriyle olan ilişkilerini anlayacağı gibi, kime rapor ve hesap verir, sorumluluklarının ne olacağını da görecektir.

Örgüt Elemanları

Bir örgüt aşağıdaki açıklanan üç esas elemandan oluşur.

İnsan: örgütün öğesi insandır. İnsan örgütün özüdür, çekirdeğidir. İçinde insan bulunmayan bir örgüt düşünülemez.
Maddi Elemanlar: örgütü oluşturan diğer halkalardır. Bunlar; para, alan, bina, maki, araç, gereç, kırtasiyedir. İnsan olmadıkça örgütü bir faaliyette bulunmasına ne kadar olanaksız ise örgütü oluşturan insanlara parasal ve maddi kaynaklar verilmedikçe örgütün hiç iş yapamayacağı da açıktır.
Kumanda Ağı: örgütü oluşturan insan gurupları arasında yönetim, koordinasyon ve denetim ilişkisini saptayacak bir KUMANDA ( emir –komuta) AĞIDA kurulması zorunludur. Üçüncü eleman olan kumanda ağının kurulmasıyla, örgütteki kişilerin görevi yetkisi ve sorumluluğu ortaya konarak bir hiyerarşik yapı oluşturulmuş olur. Ancak bu zamanda ağı kurulduktan sonra, örgüt çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluğu kimin kiminle koordinasyon yapacağı kimin kimleri denetleyeceği, kimlerin hangi konularda ve ne derece yetki kullanabileceği vb. yönetimin esasları açıklanmış olur.


Bölümlendirme (Departmantasyon)


Örgütler amaçlarının ve yapacakları işlerin türüne, niteliğine göre bünyesinde bulunan elemanları çeşitli guruplara ayırırlar. Bu gruplanma işlemine ‘’bölümlendirme’’ adı verilir. Bölümlendirme işleminin yaparken; birbirleriyle ilişkili işlevlerin ya da temel faaliyetlerin bir arada olmasına özen gösterilir.bölümlendirme sonucunda ortaya çıkan her bölüm, yaptığı işler konusunda yöneticisine yetki ve sorumluluk verilen bağımsız ünitelerdir.

Bölümlere ayırma ile iş bölümünün karıştırılmaması gerekmektedir. İş bölümü, uzlaşma yoluyla elde edilerek faydaları sağlamaya yarar. Halbuki bölümlendirme yöneticinin denetleme alanının başka biri ifadeyle yönetme alanının sınırlı olmasına ilişkin bir kavramdır. Bir çalışanın her işi yapmaması, iş bölümü ihtiyacını; üstün çok sayıda astı kesin kesin olarak denetleyememesi ise bölümlendirme ihtiyacını ortaya koyar.

Örgütleri Bölümlere Ayırma Biçimleri

Örgütlerde çeşitli bölümlendirme biçimleri vardır. Bunarlı; işlevlerine göre bölümlendirme, ürüne göre bölümlendirme, coğrafik (yerel) bölümlendirme, tüketicilere göre bölümlendirme, süreç veya kullanılan araçlara göre bölümlendirme, zamana göre bölümlendirme, karma modern bölümlendirme olarak yedi ana başlık altında toplamak mümkündür.

İşlevlere Göre Bölümlendirme

En çok kullanılan bölümlendirme türüdür. Bütün işletmeler ya bazı malları ya da bazı hizmetleri sunarlar. Mal ya da hizmet üretmek için gerekli işlevler işletmenin bölümlerini oluşturur. Hemen hemen her işletmede gerekli olan bu işlevler üretim, pazarlama, finansmandır. Bu işlevler olmadan işletme ancak temeldeki amaç aynıdır.




GENEL MÜDÜR




Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Üretim
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı


Şekil-3.1: İşlemsel Bölümlendirme


Ürüne Göre Bölümlendirme

Farklı ürün üreten bazı işletmeler de ağırlık işleve değil, üretilen ürüne yöneliktir. Bu tür bölümlendirmelerde, bölümlerden her birinin yöneticisi ürünün üretimi esnasında tüm işlemlerden sorumlu olacağı gibi, işletmenin bütününü oluşturan bu bölümler diğer bölümlerden de sorumlu olacaklardır.




GENEL MÜDÜR





Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Üretim
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı


Bilgisayar
Üretim Bölümü
Bilgisayar
Yan Ürünleri Üretim Bölümü
Bilgisayar Yazılımı
Üretim Bölümü


Şekil-3.2: Ürüne Göre Bölümlendirme
Coğrafik (yerel) Bölümlendirme

İşletmenin bütünlüğünü oluşturan parçalarının faklı yerlerde bulunması durumunda, oluşturulan bölümlendirmeye coğrafi bölümlendirme denir. Bu tür bölümlendirmenin kendine özgü yararları vardır. Her şeyden önce yerel pazarlara ancak coğrafi bölümlendirme sayesinde en iyi hizmet götürülür. Diğer taraftan kullanılan ham maddenin o bölgeden sağlanması veya ulaşım kolaylığı işletme için fayda sağlayacak bir durumdur. Ayrıca işletme bölgeyi iyi tanıyan yerel tanıtıcılardan da yaralanma imkanına kavuşur.

GENEL MÜDÜR



Marmara
Bölge Müdürü
Ege
Bölge Müdürü
Akdeniz
Bölge Müdürü
İç Anadolu
Bölge Müdürü
Karadeniz
Bölge Müdürü
Doğu Anadolu
Bölge Müdürü


Şekil-3.3: Coğrafik Bölümlendirme


Tüketicilere Göre Bölümlendirme

İşletmeler işleyişlerinde bazı durumlardan hizmet verilen tüketicileri guruplarının durumuna göre bölümlendirme yaparlar, örneğin bir tekstil işletmesinde bayan giyim, erkek giyim, çocuk giyim gibi.
GENEL MÜDÜR




Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Üretim
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı



Bayan
Giyim Üretimi Müdürü
Erkek
Giyim Üretimi Müdürü
Çocuk
Giyim Üretim Müdürü


Şekil-3.4: Müşterilere Göre Bölümlendirme


Süreç veya Kullanılan Araçlara Göre Bölümlendirme


İşletmelerin izledikleri süreçlere ya da kullandıkları araçlara göre bölümlendirmesine denir. Daha çok üretim işletmelerinde rastlanır. Araçların fiyatlarının çok pahalı olması bunların sürekli olarak kullanılmalarını gerektirebilir. Ya da temel, izlenen süreçlere göre bölümlendirilir. Bu nedenle bu tür bölümlendirme ekonomik amaçlıdır.



GENEL MÜDÜR

Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Üretim
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı


Torna Bölümü
Zımpara ve Eğleme Bölümü
Boyama Bölümü



Şekil-3.5: Süreç veya Kullanılan Araçlara Göre Bölümlendirme
Zamana Göre Bölümlendirme.

Sürekli çalışan işletmelerde vardiya sisteminin konulması zamana göre bölümlendirmeyi yola açabilir.


GENEL MÜDÜR


Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Personel
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı



Gündüz Vardiyası Bölümü
Gece Vardiyası Bölümü




Şekil-3.6: Zaman Göre Bölümlendirme
Karma Model Bölümlendirme


Bu model yukarıda açıklanan modellerden iki ya da daha fazlasının birlikte kullanılması şeklidir. Karma bölümlendirmeye göre kurulan bir örgütte her alt (dikey) kademe için değişik bir model esas alınır. Günümüzde modern örgütler kendileri için saptanan amaçları gerçekleştirmek, verilen hizmetleri (işleri kapat) başarmak üzere çoğunlukla karma bölümlendirme modelini oluşturmaktadır. Böylece örgüt daha kapsamlı olmakta, işler uzmanlığının sağladığı avantajlardan yararlanılarak daha suratlı ekonomik ve kaliteli biçimde yapılabilmektedir.


GENEL MÜDÜR


Finansman
Genel Müdür Yardımcısı
Üretim
Genel Müdür Yardımcısı
Pazarlama
Genel Müdür Yardımcısı


Bayan Giyim
Üretimi Müdürü
Erkek Giyim
Üretim Müdürü
Çocuk Giyim
Üretim Müdürü



Gündüz vardiyası Bölümü
Gece Vardiyası Bölümü



Şekil-3.7: Karma Modern Bölümlendirme



Örgüt Şemaları

Şemalar, örgüt yapılarını, bölümlerini ve bu bölümlerin nitelik ve özelliklerini gösteren şekillerdir. Genellikle şemalar, temel birim olan bir işlevle başlar ve bu işlev dikdörtgen bir kutuda şekillendirilir. Her bir kutu bir işlevi gösterir. İkinci aşamada bu kutular, bölüm ve kısım şeklinde birbirleriyle birleştirilir.

Şemalar bir örgütün vesikalık fotoğrafı gibidir. Herhangi bir değişiklik olduğunda geçmiş günlerin gazeteleri gibi güncelliğini yitirirler. Örgütlerde şemaların olması kimin nerde ve kimlere karşı yetkili ve sorumlu olduğunu göstermektedir.

Örgüt Şemalar Çizme Esasları

Örgüt şemalarını çizmek için bazı esaslar vardır. Bu esaslar bir bina projesi çizmesindeki esaslar kadar kesin olmakla beraber uygulanabilirde olmalıdır. Ancak bazı hususların çizilmesinde ufak farklar olabilir. Bu farklar kurumlardan kuruma değişebilir.

Önemli olan, kurum içinde şema çizmeye ilişkin esasların genelge ile bütün ilgililere duyurulması ve bunun aynen uygulanmasıdır.

Örgüt şemaları çizmede aşağıdaki esaslara dikkat edilir:

Şema açık ve basit olmalıdır.
Şemada denge ve simetri bulunmalıdır.
Eşit çizgideki birimler aynı yatay çizgi üzerinde bulunmalıdır.
Her şemanın bir başlığı bulunmalıdır.
Şemada hazırlandığı tarih ve yerini belirten bilgiler bulunmalıdır
Örgüt şemaları hiyerarşiye göre çizilir ve hiyerarşik durum gösterilmelidir.
Birimler dikdörtgenle daireyle gösterilmelidir.
Danışma birimleri ile yürütme birimleri kolaylıkla birbirinden ayırt edilebilmelidir.
Danışma birimleri kesik çizgi veya noktalarla ve çoğu kez yürütme biriminin yanında, emir ve kumanda çizgisinin dışında gösterilir
Yöneticilerin yetki durumları belirtilecek biçimde çizilmelidir.
Aynı statüdeki birimler rasgele sıralanmamalıdır.
Şema onaylanmış olmalıdır.
Şema Tipleri

Örgütler işlev ve fonksiyonlarına göre şemalarını çizerler ve uygulamaya koyarlar. Şema tiplerini dikey şemalar, yatay şemalar ve daire biçiminde şemalar olarak 3 guruba ayırmak mümkündür.

Dikey Şemalar

Bu şemalar farklı örgüt kademelerini yukarıdan aşağıya bir piramit biçimde sıralarlar. Dikey şemalar aynı zamanda işlevsel ilişkileri, emir-komuta zincirini, astlar arasındaki ilişkileri ve örgüt yapısının açıklığa kavuşturacak özellikleri gösterirler.

Yatay Şemalar

Dikey şemaların 90 derece yana yatırılmış bir biçimidir denilebilir. Sayfanın en solunda en üst kademeden başlayarak, örgütsel kademeler sağa doğru sıralanır.


Daire Biçiminde Şemalar


Bir piramide üstten bakışın resmedilmesini adlandırılır. Üst (tepe) yönetim dairenin merkezinde yer alır.


BÜROLARDA KOORDİNASYON

A. Koordinasyonun Tanımı.

Koordinasyon en kısa biçimde, bir iş birliği sistem ve mekanizma olarak tanımlanabilir. Başka bir değişle koordinasyon, bir işletmenin düzenli ve sürekli çalışabilmesi için, amaçlar, faaliyetler, organlar ve bireyler arasında uyum ve iş birliliğinin sağlanmasıdır. Bir büronun düzenli bir biçimde çalışabilmesi için bütün bölüm ve birimleri arasında iş birliliğinin bulunması gereklidir. Bir oda iş birliliğinin sağlanması, verimliliği büyük ölçüde etkilemektedir. Koordinasyonun sağlanmasında yöneticinin bir orkestra şefi gibi olmalıdır. Nasıl ki orkestra şefi çeşitli müzik aletlerinin belirli bir düzen ve ahenk içinde çalınmasını sağlar, ise yöneticide elinde bulunan kaynakların (insan kaynakları, bilgi kaynakları, maddi kaynaklar gibi.) aynı düzen ve ahenk içerisinde çalışmasını sağlamalıdır.

Yönetici için koordinasyonu sağlamak kolay bir iş değildir. Çünkü çalışanlar değişik tip ve yaratılışladır. Bunlar, sosyal ilişkiler dolayısıyla usul ve kurallar dışında birbirlerine etkili olmaktadırlar. İnsan, insan olarak iş yerlerindeki iş yerlerindeki hareketlerini her zaman mantığa ve akla uygun olarak düzenlemezler. Kişisel ihtiyaçlar, duygular hoşa giden veya gitmeyen ve davranışlarda bu konuda etkili olur. İşletme dışında gelen etkileri de belirtmek yerinde olur. İşletmenin dışındaki dostluklar ve kişisel düşmanlıklar personel ilişkilerinin normal kurallarına göre oluşumunu engeller.

Koordinasyonun Önemi

Koordinasyon kavramı, yönetim sürecinin diğer fonksiyonları kadar öneme sahiptir. Bu nedenle yöneticiler bu kavramada diğerleri kadar özen göstermek zorundadırlar.

Koordinasyon organizasyonunda meydana gelen karışıklıkların önlenmesi, belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmak için uygulanacak planlardan sapma olmaksızın, uygulanması çalışanlar arsında ilişkilerin geliştirilmesi ve sorunların çözülmesinde önemli bir kavramdır.

Koordinasyon kavramının yerine getirilmesinde yöneticilere büyük görevler düşer. Bu nedenle yöneticilik koordinatörlük olarak ta tanımlanabilir.

Büroların varlık sebebi genel olarak bir mal ve hizmet üretirken çeşitli kaynakların bir araya getirilerek verimli bir sonuç elde edilmesidir. Koordinasyon zayıf ve dikkatsizce kurulduğu bürolarda, amaç ve hedefleri gerçekleştirecek başarıya ulaşmak imkansızdır.

Koordinasyon İlkeleri

İşletmelerde koordinasyon kavramının yerine getirilmesi sürecinde dikkat edilmesi gereken bir takım ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkeler şu şekilde özetlemek mümkündür.

Sorumlu kişiler arasında direkt görüşme ile koordinasyon sağlanmalıdır: ilgililerin belli bir sorun hakkında birbirlerinin ne düşündüklerini anlamadıkça, onların davranış ve çabalarının kendilerini ilgilendiren yönlerini bilmedikçe; karşılıklı bir şekilde kendi davranış ve çabalarının diğer kişiler üzerindeki etkilerini kavramadıkça iş birliliğinin ve uyumlaştırmanın oluşturulması zordur. İlgili sorunlu kişiler arasındaki direkt görüşmenin temin edilmesi için sadece üst kademe yöneticileri değil her davranış için kademe sırasına göre bütün basamaklardaki yöneticiler iletişim kurmalıdır. Alt kademe yöneticileri de kendi aralarında doğrudan buluşup görüşmelidir. Üst kademedekiler kadar alt kademelerdekilerin de doğrudan görüşmeleri koordinasyonu kolaylaştırır. Alt basamaklarda uyumlaştırmayı temin etmek amacıyla üst kademe yöneticisi, astına yetki devretmeye dikkat etmelidir.

Planlama yapılırken ve politikalar kararlaştırılırken koordinasyon temin edilmelidir: bir planın hazırlanması veya politikaların belirlenmesinde, yetkililerin, başından başlayarak bu konudaki kararlara varılması amacıyla gerekli çalışmalara katılmaları, bu ilkenin uygulamadaki seyrini açıklar. Böylece aynı zamanda yerine getirilmeleri imkansız veya birbirine zıt düşünceler, istekler ve iddialar ortaya atılır. Bunarlın her birine karşı önem dereceleri ve üstünlük sıralamaları herkes tarafından bilinir.
Bir sorun ile ilgili bütün etkenlerin karşılıklı olarak birbirlerini üzerinde olan etkileri göz önüne alınarak koordinasyon yapılmalıdır: İşletmenin bir birimindeki çabalarının öteki birimlerindeki çabalar üzerindeki etkisi sebebiyle yapılan her türlü düzenleme yeni bir durum meydana getirdiği için diğer bölümlerdeki çabaları da bu yeni duruma koyacak bir şekilde ayarlamaya ihtiyaç vardır. Çeşitli bölümlerdeki kişiler sorunları sadece kendi bölümleri bakımından değil bölümler arasındaki etkileri açısından da düşünüp değerlendirmeye alıştırılmalıdır.

Koordinasyon sürekli bir işlem olarak düşünülmelidir. İşletmenin bölümleri arasında ortaya çıkmış olan bir sorunun çözümü kavuşturulursa ondan sonra oluşacak ve önceki sorunun özelliklerini taşıyan durumlarda da aynı davranış şekli uygulanır. Her sorunun çözümü, yeni bir durum ortaya çıkardığından eski davranış şekli yol gösterici olarak benimsenir. Benimsenir ve yöntemler yeni şartların gereklerine uydurulur.





4.BÜROLARDA KOORDİNAYON TEKNİKLERİ

Bürolarda koordinasyon tekniklerinin aşağıdaki şekilde kısaca özetlemek mümkündür.


İyi ve Basit Bir Organizasyon Yapısının Kurulması


Örgütlendirme çalışmaları sürdürülürken koordinasyon gerekleri de dikkate alınmalıdır. Bir birleri ile ilişkili ve birbirlerini tamamlayan bölüm ve çabaların olanaklar içinde aynı bölümde toplanmaları, daha örgütlendirme aşamasında karışıklıkların önlenip yalın bir örgüt yapınsın kurulmasını sağlayacağı gibi, bu yalınlık koordinasyon çalışmalarının da karışıklığa meydan vermeden yürütülmesini sağlar.

Diğer yandan gerek iyi bir örgütleme çalışması ve gerekse iyi bir koordinasyonun sağlanması için organizasyon içindeki görev ve sorumlulukların tanımlanması, kimin kime karşı ve hangi işlerde sorumlu olduklarının, yetkililerin açıkça tanımlanması gerekmektedir. Bunu sağlamak içinde örgüt şemalarından yaralanılır.


Plan ve Programların Uyumlaştırılması

Plan ve programların yapılmasının en önemli yaralarından biride başlangıçta bunlarla ilgili çabalarının birbirleriyle ilgisini, uygunluğunu görüp belirlemek; aynı amaca ulaşmayı sağlayacak planlarda her birini diğerleriyle karşılaştırılarak, birbirlerini tamamlamalarını sağlamaktır. Eğer yağılan karşılaştırma sonucunda plan ve programlar arasında bir uyuşmazlık veya tutarsızlık gözlenirse düzeltilir. Birbirlerine zıt uyuşmayan veya tutarsız plan ve programlarda bazen biri bazen de diğeri tercih edilerek organizasyonun amaç ve hedeflerine en uygun seçim yapılmaya çalışılır. Plan ve programların uyumlaştırılmasında yapılacak işlerden birisi, daha hazırlık aşamasında tutarsızlığın tespit edilip zıtlıkların giderilerek onarlı bir bütünü tamamlayan ahenkli parçalar haline getirilmektedir.


Gönüllü Koordinasyonun Özendirilmesi


Koordinasyon tekniklerinden birisi de ilgilerinin kendi aralarında bulunup görüşmeleri ile temin edilmektedir. Aynı kademedeki çeşitli bölümlerde yer alan bir işe ilişkin kişilerin birbirlerinin ihtiyaçları ve karşılaştıkları zorluklar hakkında bilgi edinerek, kendi aralarında üst düzey yöneticilerin müdahalesi olmaksızın anlaşmaları ve düzenleştirmeyi temin etmeleri veya böyle bir uyumlaştırmaya özendirmeleri halinde gönüllü koordinasyondan söz edilebilir. Bu nedenle uyumlu bir plan ve iyi bir organizasyon, iyi düzenlenmiş ve yönetimi belirlenmiş iletişim düzeni gereklidir.

Gönüllü koordinasyonun özendirme de rol oynanan en önemli faktörlerden biride takım halinde çalışan insanlara ortak amaçların benimsetilmesidir. Bir kere amaçta ortaklık sağlandığında, kişilerin hırsları ve istedikleri bir yana bırakılarak bütün çabalar amaca ulaşmak üzere seferber edilir. Organizasyonlarda takım ruhunun oluşturulması gönüllü koordinasyonu çok kolaylaştırır.


İşbirliği Anlayışının Geliştirilmesi


Organizasyonlarda iyi bir koordinasyonun sağlanması da ş birliği anlayışının geliştirilmesinde büyük önemi vardır. İş birliği anlayışının oluşması için çalışanlarının işini ve iş yerlerinin sevmeleri ve benimsenmeleri sağlanmalıdır. İş birliliğinin organizasyonun amaç ve hedeflerine ulaşmak için önemli bir faaliyet olduğunu ve iş birliği ortamının oluşturulmasının yönetimin önemli görevlerinden birisi olduğunun da unutulmaması gerekir.


İyi Bir İletişim Düzenini Kurma


Koordinasyon fonksiyonunun yerine getirilmesinde iletişimin önemi çok büyüktür. Çünkü etkin bir iletişimi koordinasyonu kolaylaştırır.

İyi bir iletişim düzeninin kurulması, organizasyonda çalışanların faaliyetler arasında birbirlerini tamamlamaları için gereklidir. Ayrıca iletişim organizasyonunun işlemesini sağlayan bir sistemdir. Organizasyonun çeşitli kademelerinde iletişimin yeterli düzeyde olmaması yani ilgilerin zamanında ve tam olarak iletilmemesi sonucunda koordinasyonun bozulması kaçınılmazdır.

BÜROLARDA KOORDİNASYON ÇEŞİTLERİ

Koordinasyon sağlanış biçimlerine göre, hiyerarşiye dayanan koordinasyon inandırıcı koordinasyon, komiteler yoluyla koordinasyon, yatay ve dikey koordinasyon, yapı ve görevle ilgili koordinasyon, iç ve dış koordinasyon olmak üzere çeşitlere ayrılır.

Hiyerarşiye Dayanan Koordinasyon

Bir organizasyonun üst kademesinde bulunan yönetici, emrinde bulunan çalışanları uyumlu çalıştırmak, iş bütünlüğü korumak ve çalışanlar arasındaki çatışmalara önlemek yükümlüğündedir. Yöneticini asları üzerinde sahip olduğu yetki ve otorite, koordinasyonu sağlamada önemli ölçüde kolaylık sağlar. Fakat bu tür koordinasyon çalışanların kendisine söyleneni yapma ve yöneticiye itaat etme ilkesine dayanan bir koordinasyondur.

İnandırıcı Koordinasyon

İnandırıcı koordinasyon çalışanların organizasyonunun amaç ve hedeflerine inanarak gönülden bağlanmasıyla sağlanabilir. Çalışanlar iş birliği ve takım olma bilinci ile hareket ettiği bu tür koordinasyonlarda başarı daha yüksektir.

Komite Yoluyla Koordinasyon

Organizasyonda farklı birimlerde görevli kişilerin bir komitede bir araya gelerek organizasyonun amaç ve hedefleri doğrultusunda davranmaları şeklinde ortaya çıkan koordinasyon çeşididir.

Yatay ve Dikey Koordinasyon

Organizasyonun farklı kademelerinde bulunan birimlerde, ast ve üstlerin aralarındaki iletişim bağlantısına ve iş birliliğine ve dikey koordinasyon denir. Organizasyonun aynı seviyedeki birimlerinin ve görevlerinin aralarındaki iletişim bağlantısına ve iş birliliğine yatay koordinasyon denir.

Yapı ve Görevle İlgili Koordinasyon

Yapı ile ilgili koordinasyon bir organizasyonun başlangıçta, ilk kurulurken koordinasyonu elverişli olarak kurulmasıdır. Görevle ilgili koordinasyon ise bir organizasyonun, işleyişi sayesinde koordinasyonun sağlanmasıdır. Yapıyla ilgili koordinasyon organizasyonunun kuruluşu ile ilgili olduğu halde, görevle ilgili koordinasyon organizasyonun işleyişi ile ilgilidir.


İç ve Dış Organizasyon

Bir organizasyonunu kendi birimleri arasındaki koordinasyona iç koordinasyon denir. Dış koordinasyon ise çeşitli organizasyonlar ile kırılan koordinasyona denir. Gerek iç gerekse dış koordinasyonunun gerçek anmacı organizasyonun verimliliği artırmaya yöneliktir.

6.BÜROLARDA KOORDİNASYONUN YARALARI

Organizasyonların amaç ve hedeflerini gerçekleştirme süreçlerinden biri olan koordinasyon yararlarının şu şekilde sıralamak mümkündür.

Yeni fikirlerin oluşmasına, yayılmasına ve gelişmesine ortam hazırlar.
Problemler hangi kademe ve kime ait olursa olsun, başkaları tarafında da gerçek yönüyle anlaşılır.
Meydana gelen ve gelmesi muhtemel karışıklıklar, kargaşalar ve tekrarlar önlenir.
Mevcut planlar, politikalar ve prensipler gerçek yönüyle anlaşılır.
Yapılacak işlerin düzenli bir biçimde yapılmasını ve çalışanların azmini arttırır.
Planlar daha iyi uygulanır.


1.BÖLÜM

1.PAZARLAMA VE PAZAR KAVRAMI

Kendi kendine yeterli olan ilkel toplumlarda pazarlama faaliyeti anlamsız kalmaktaydı çünkü insanlar kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılama yolunu seçmekteydiler. Ancak, zaman içinde üretimde ihtisaslaşma ve işbölümüne gitme zorunluluğu insanları birbirlerine karşı bir nevi bağımlı hale getirmiştir. Bu ise, insanları karşılıklı mal değişimine veya takasa zorlamıştır. Başka bir ifade ile, bu da en ilkel ticaret şekli olan takasın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Takas işleminde ödemeler nakdi olmayıp, aynidir. Yani, öde meler mala karşı mal (örneğin, 2 kilo buğdaya karşılık 1 kilo pirinç) şeklinde yapılmaktaydı[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..].
Üretimde ihtisaslaşmaya gidilmesi üreticilerle tüketiciler arasındaki mesafe yi daha da açarak üretici ile tüketicileri birbirinden ayırmıştır. Bu da insanlar arasında cereyan edecek olan mübadele işleminin daha da imkansız hale gelme sine neden olmuştur. İşte bu noktada, üreticilerle tüketiciler arasındaki mübadele işlemini kolaylaştırmak ve gerçekleştirmek amacıyla bir ara birime gerek duyulmuştur. Bu ara birimin yapmış olduğu şey ise pazarlama faaliyetlerinden başka bir şey değildir[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..].
Pazarlama bilimi 1900’lü yılların başlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. Daha sonra hızlı bir gelişme kaydederek diğer ülkelere yayılmıştır. Pazarlama kapsamında 1950’ye dek fiziksel dağıtım, satış ve satış yönetimi konularına önem verilmiştir. Ancak 1960’lardan sonra pazarlama karması, pazarlama yönetimi, örgütsel pazarlama, sosyal pazarlama, uluslararası pazarlama ve hizmet pazarlaması gibi yeni kavramlar geliştirerek pazarlamaya daha geniş bir bakış açısı kazandırılmıştır [Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..].

Pazarlama bilgisinin ortaya çıkmasında iktisatçılar önemli rol oynamışlardır. İktisatçıların fiyat ve arz-talep gibi konularla ilgili bakış açılarının tek yönlü olması ve çözüm getirme konusunda yetersiz kalmalarının bir neticesi olarak ortaya konan çözüm arama çabaları pazarlama biliminin doğmasına neden olmuştur.

1.1. Pazarlamanın Tanımı
Pazarlama kavramının temelini değişim süreci (prosesi) teşkil etmektedir. Sözlük tanımı olarak, pazarlama “iki veya daha fazla taraf arasında gerçekleşen bir değişim/mübadele sürecidir” eklinde tanımlanmaktadır. Pazarlama üreticilerle tüketiciler arasında yer alan bir ara-yüzey fonksiyonu olarak değerlendirilebilir. Bir ara-yüzey fonksiyonu olarak pazarlama faaliyetlerinin amacı tüketici ihtiyaç ve isteklerine uygun mal ve hizmetlerin, arzu edilen zaman ve mekanda uygun bir fiyatla tüketiciye ulaştırılmasıdır.
“Pazarlama, bireylerin ve grupların istek ve ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir değer arz-eden/içeren malların yaratılması, sunulması, ve diğerleriyle (değer arz eden mal ve hizmetlerle) mübadelesini içeren sosyal ve yönetsel bir süreçtir[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..].

1.2. Pazarlamanın Amacı ve Önemi
Memnun olan ve ihtiyaçları karşılanan tüketiciler zamanla sadık birer müşteriler konumuna geleceklerinden, işletmenin dönemde gelir kaynakları garanti altına alınmış olacaktır. Pazarlama faaliyetlerinin en önemli amacı müşteri tatmini sağlayan mübadeleleri gerçekleştirmek veya memnun müşteriler yaratmaktır. Bu bağlamda pazarlamanın iki temel amacından bahsetmek mümkündür: tüketici istek ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu istekler doğrultusunda üretim yapmak ve tüketici tercihine sunmak.
Pazarlamanın ikinci amacı ise tüketici istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda ürünler üretmek ve tüketicinin tercihine sunmaktır. Pazarlama açısından önemli olan şey, üretilen bir ürünün tüketici tarafından satın alınmasını sağlamak için ikna faaliyetlerinde bulunmak değil, tüketicinin arzu ettiği ve beklediği türde ürünler üreterek tüketiciye sunmaktır. Bu bağlamda pazarlama uygun bir ürünü, uygun zamanda, uygun bir fiyata ve uygun tanıtım kanalları ile sunma görevini üstlenmektedir.
Pazarlama günümüz modem yaşamında önemli bir rol oynamaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Birincisi, pazarlama üreticilerle tüketiciler arasında bir köprü görevi görerek çeşitli ekonomik faydalar sağlamaktadır Bu faydalar arasında sahiplik faydası, zaman faydası, mekan faydası ve şekil faydası yer almaktadır.
İkinci olarak, pazarlama modem yaşamın en belirgin özelliklerinden olan tüketim kalıplarının şekillenmesi ve tüketici tercihlerinin yönlendirilmesinde son derece belirleyici bir rol oynamaktadır.
Üçüncüsü, özellikle gelişmiş pazar ekonomilerinde pazarlama faaliyetleriyle ilgili alanlarda önemli sayıda iş imkanları vardır. Örneğin, pazarlama alanındaki işlerde çalışanların tüm sivil çalışanlara oranı ABD’de %33 ve Avrupa’da ise %25 tir.
Son olarak ise, günümüz Pazar şartlarında işletmeler varlığını sürdürebilmek ve kar edebilmek için pazarlama faaliyetlerinde bulunmak zorundadır. İşletme ile tüketici ara-yüzeyi arasındaki iletişimin sağlanması pazarlamanın en önemli görevidir. Tüketici istek ve arzularının işletmeye aktarılması ve tüketici istekleri doğrultusunda işletmece üretilen ürünlerin tekrar tüketiciye ulaştırılması pazarlamanın sorumluluğundadır. Pazarlamanın işletme için önemini ifade edebilmek için Drucker’in ifadesini hatırlamak yeterli olacaktır.
“Pazarlama o ne kadar temel bir konudur ki, onu ayrı bir işletme fonksiyonu olarak düşünmek mümkün değildir..... Pazarlama bütün işletmeye nihai sonuçlar açısından, yani tüketici gözüyle, bakılmasıdır. Dolayısıyla pazarlamanın ilgi ve sorumluluğu tüm işletme fonksiyonlarını kapsamaktadır[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..].

1.3. Pazarlamanın Kapsamı
Günümüzde pazarlama kar amaçlı veya kar amaçlı olmayan bir çok kuruluş tarafından çeşitli mal, hizmet ve fikirlerin hedef kitlelere ulaştırılmasında kullanılmaktadır. Bu konuda literatürde çeşitli kavramlara rastlanmaktadır. Bunlar arasında;
Tüketici ürünleri pazarlaması, endüstriyel ürünler pazarlaması, hizmet pazarlaması, kar amaçlı olmayan pazarlama, sosyal pazarlama, politik pazarlama, kişilerin ve şöhretlerin pazarlaması, yerlerin pazarlanması, turizm pazarlaması, fikirlerin pazarlanması, uluslar arası pazarlama, doğrudan pazarlama, tele-pazarlama ve on-line pazarlama sayılabilir.

1.4. Pazarlama Yaklaşımı
Pazarlama yaklaşımı özellikle 1960’lardan sonra arz-talep dengesinde arz fazlasının yaşandığı, rekabetin yoğunlaşmaya başladığı, ve tüketici bilincinin gelişmeye başladığı yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu dönemde firmalar gerçek an lamda pazarlamayı uygulamaya başlamışlardır. Pazarlama yaklaşımına göre işletmenin örgütsel amaçlarına ulaşması pazarın ihtiyaç ve isteklerini belirleyerek, bu ihtiyaçları karşılayacak ve. memnuniyet sağlayacak mal ve hizmetlerin takiplerden daha iyi ve daha etkin bir şekilde pazara sunulması ile mümkün olacaktır.
Pazarlama yaklaşımı tüketici istek ve ihtiyaçlarına odaklanmış bir yaklaşım olup, işletme amaçlarına ulaşmanın yolunu bütünleşik bir pazarlama gayreti ile müşteri tatmini yaratmak olarak görmektedir. Pazarlama yaklaşımında odak noktası kısa dönem performansı olmayıp, müşteri memnuniyeti ve buna bağlı olarak da müşteri sadakati yoluyla uzun vade performansı üzerinedir.
Satış yaklaşımı ile pazarlama yaklaşımı çoğunlukla birbirine karıştırılmaktadır. Satış yaklaşımında odak noktası satıcının istekleri (ürünlerin nakde çevrilmesi) üzerine iken, pazarlama yaklaşımı tüketici istekleri (tüketici istek ve ihtiyaçlarının tatmin edilmesi) üzerine yoğunlaşmaktadır.
Bu yaklaşımlardan üretim ve ürün yaklaşımı miyopik (dar görüşlü) bir yaklaşım olup, odak noktası olarak tüketici istek ve ihtiyaçları olmayıp, ürün üze rinde yoğunlaşmaktadır.
Pazar dünyası değişen pazar şartları, teknolojik gelişmeler nedeniyle ortaya çıkan yapısal değişimler, artan küreselleşme ve gelişen tüketici bilinçlenmesi karşısında yeni arayışlar içine girerek pazarlama yaklaşımını daha da ileriye götürmeye çalışmıştır. Bu gayretler sonucunda toplumsal pazarlama, pazar odaklılık ve ilişkisel pazarlama kavramları ortaya çıkmıştır.
Toplumsal pazarlama anlayışına göre işletme, tüketici istek ve arzularını belirleyip, bu istek ve arzulara uygun, tatmin sağlayan ürünleri rakiplerden daha etkin ve verimli bir şekilde pazara sunarken, kişilerin ve toplumun refah ve çıkarlarını da göz önüne almalıdır. Örneğin, bu anlayışa göre işletme tüketici ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptığı faaliyetler esnasında, tüm toplumu ilgilendiren, çevre kirlenmesine sebebiyet vermemelidir. Ayrıca, işletmeler örgütsel amaçlarına ulaşırken, bazı toplumsal faydalar sağlayan faaliyetlerde de bulunmalıdır.
Toplumsal pazarlama anlayışı işletmenin üç amaç (örgütsel amaç, tüketici amacı ve toplumsal amaç) arasında bir denge kurmasını öngörmektedir[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linki Görebilir. CurcunaForum.Org Üye Olmak İçin Tıkla..]. Bu denge Şekil 1 .6’da görülmektedir. Başka bir ifade ile, işletme faaliyetlerini sürdürürken her üç çıkar grubunun da menfaatini düşünerek ve faaliyetlerini tüm gruplara fayda sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Pazar odaklılık kavramı ise modern pazarlama kavramının tüm organizasyonca benimsenmesini ve uygulanmasını ifade etmektedir. Pazar odaklı bir organizasyon, müşteriye rakiplerden daha fazla ve daha üstün değer sağlamak amacıyla organizasyonun tüm birimleriyle müşteriyi anlama ve tanımayı hedefleyen ve gayret gösteren bir yapıdadır.
İlişkisel pazarlama (relationship marketing) kavramı belki de pazarlama anlayışında ortaya çıkan en önemli değişimlerden biridir. Geleneksel olarak pazarlama kavramının temelini değişim sürecinin oluşturduğu belirtilmişti. Ancak küreselleşme olgusu ve buna paralel olarak değişen pazar şartları rekabetin yoğunlaşmasına ve tüketicilerin daha bilinçli hale gelmesine neden olmaktadır.
Artan pazar dinamizmi ve tüketici tercihlerindeki hızlı değişim, işletmelerde zar1ama yönetiminin rolünü arttırmakta ve pazardaki değişimlere duyarlı ve gerçek zamanlı pazarlama faaliyetlerini kaçınılmaz hale getirmektedir.

1.5. Pazar Kavramları
Üretilen mal ve hizmetlerin pazarlanmasında artık tüm dünyayı göz önüne almak gerekmektedir. Üstelik bu, eskisine nispetle daha kolay ve daha elzemdir. Öyleyse mal yada hizmet üretirken dünyadaki tüm insanların oluşturduğu global pazarı, bizim müşterimiz olacaklarmış gibi düşünmek gerekmektedir. Bunu sadece bir ülke insanları olarak düşündüğümüzde pazar tanımına başka bir isim vermekte fayda vardır.

Bir ülke nüfusunun pazarlama faaliyetleri sırasında bütün olarak düşünülmesi Yerinde olur. Bir ülke nüfusu aslında toplam pazarı oluşturmaktadır. Çünkü toplam pazarın içinde değişik özelliklere sahip bir çok küçük çaplı pazarlar yer almaktadır.
Kalabalık gibi gözükmesine rağmen aslında işletmenin bu büyüklükteki bir talebi karşılamaya çalışması gerekmez. Çünkü her kadın etek giymeyebilir. Burada kadınların tamamı potansiyel pazarı oluşturmaktadır. Potansiyel pazarın tamamı gerçekte bizim ürettiğimiz mal yada hizmeti talep etmeyebilir. Öyleyse potansiyel pazar içinde yer aldığını düşündüğümüz tüketiciler gerçekte alıcı olmayabilirler. Bunları potansiyel pazardan çıkardığımızda önümüze potansiyel pazardan daha küçük ama pazarlamaya çalıştığımız mal yada hizmete talebi daha belirgin bir tüketici topluluğu karşımıza çıkar.
Potansiyel pazar içinde yer alıp da talebi olan tüketicilerin oluşturduğu bu yeni pazar türüne hazır (gerçek) pazar diyebiliriz. Çünkü mal yada hizmetlere ihtiyaçları vardır. Belki bunun farkındadırlar belki farkında değildirler. Ancak bu ayrıma gitmemiş olsalar bile talebi olan tüketicilerin oluşturduğu pazar hazır pazar adını almaktadır.

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: link (@) webcanavari . net Adresine İletebilirsiniz.
Yanıtla #2
« : Aralık 16, 2009, 09:59:05 ÖS »

KaraElmas
*
Üye No : 34974
Yaş : 36
Nerden : Zonguldak
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 149
Mesaj Sayısı : 1 376
Karizma = 10067


Çok Sağol. çok iyi oldu ya Gülmek :)
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Fbi Misyonu , Tarihi Ve Örgütleme Bicimi
Dünya Kültürleri
Lady32 6 2309 Son Mesaj Aralık 18, 2010, 01:37:59 ÖS
Gönderen : miho06
Pazarlama Stratejileri Ve Karar Alma Mekanizması
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
By.CeZa 0 1159 Son Mesaj Temmuz 21, 2008, 08:39:16 ÖS
Gönderen : By.CeZa
Kobİ'lerin Pazarlama Ve Tanıtım Yöntemleri
Dersler
Asortik Hatun 0 937 Son Mesaj Eylül 20, 2008, 11:19:25 ÖÖ
Gönderen : Asortik Hatun
Pazarlama Yönlü Halkla Ilişkiler
Dersler
Asortik Hatun 0 952 Son Mesaj Eylül 20, 2008, 11:21:53 ÖÖ
Gönderen : Asortik Hatun
Yönetim Ve Organizosyon Örgütleme
AÖF 2. Sınıf Ders Notları
Asortik Hatun 0 748 Son Mesaj Ağustos 20, 2013, 01:47:59 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular