Çakra Meditasyonları
7 Çakra:
1.Muladhara Çakrası
Kök cakra mekez"Toprak”hayata tutunma

2.Swedisthana Çakrası
Sakral Merkez "Su”yaşamsal zevkler

3.Manipura Çakrası
Sindirim Merkez "Ateş”gecmiş gelecek

4.Anahata Çakrası
Kalp cakrası Merkez hava. sevgi


5.Vishuda Çakrası
Bogaz Merkez duygu ifade

6.Ajna Çakrası
Üçüncü göz gerceleri görme aydınlanma


7.Shaskara Çakrası
Taç Çakrası tepe cakrası
Evrensel bağlantı Allahtan gelen bilgi
Çakra nedir?
İnsanı vücudunu cevreleyen enerji merkez noktalarına cakra denir insan bedeninde 7 merkez nokta vardlr.cakralar acıksa ve acık tutulursa beden her an sağlıklı olur hayatta huzurla yaşanır.
Çakraların Yerini Belirlemek
Çakraların bir diğer adı da Omurgada Merkezlerdir. Çakralar astral omurgada yukardı doğru hareket eden erjiye katıldıkları noktalarda yer alırlar. Astral omurga yaklaşık olarak bedenin merkezindedir. Çakralar fiziksel bedende yer alan sinirlerin vücudun değişik kısımlarına enerji sağlamak üzere dallandığı omurga sinir ağlarına karşılık gelir.


Çakraların İşlevleri
Çakralar fiziksel işlevleri yanı sıra enerji ve bilgiyi de depolayarak dağıtmaktadır. Astral omurga bilinçaltımızın aşağı doğru giden bir uzantısıdır. Ruhsal büyüme ve değişim konusundaki içsel mücadelemiz yukarıya doğru çeken Ruh ile aşağıya doğru çeken maddi bağlılık arasında geçmektedir.

İLK ÇAKRA: TOPRAK ELEMENTİ
Bu ilk çakra hayata tutunmamızı ve ayaklarımızın üzerin sıkı sıkıya bağlı olmamızı olumlu yöne bize konsantre olmayı yolumuzda ilerlemeyi ve gerçeklere bağlara bağlı kalmayı her an doğruları görme ve öğrenmemiz ilkelerimize bağlı kalarak öğrenme konusunda yardımcı olur. Bu ilk çakra bize önemli ruhsal öğretiler verir.
MEDİTASYON
İmkanlarınız varsa ve sizin için uygunsa meditasyonu doğada yapmanız tavsiye edilir mümkünse bir cime yada bir ağaç kütüğünün üstünde oturun yada sizin çok sevdiğiniz bir alanda ola bilir ve akan bir su yada deniz ve ya göl kenarı da olur. Örnegin bir su havuzu yanında olur Eğer doğada yapamazsanız hayal edin- ama yete ki dik oturun ve ayaklarınız yere sağlam bassın siz otururken.
Gözlerinizi kapayın ve bedeninizi dik tutun. Göz kapaklarınızı rahatlatmak bile sizi rahat bir seviyeye indirir. Tamamen hareketsiz olun ve kafanızı boşaltın.
Elinizde bu meditasyonu yaparken doğadan bir parça mesela bir TAŞ yada Kristal olursa daha iyi olur. Elinizde sıkıca tutabilirsiniz veya meditasyonunuzu yaparken bakabilirsiniz. Altınızdaki çimi yada oturduğunuz yeri hissedin. hissedin oturduğunuz yer gibi sağlam olduğunuza güven duyun.
Şimdi tekrarlayın: Ben güvendeyim ben sağlıklıyım.ben mutluyum ben hayatın güzel olduğuna güveniyorum.gerçeğe sıkıca bağlıyım ben sadık biriyim. Tanrıya olan inancım ile her şeye inanırım ve gün geçtikçe kendime daha da güveniyorum..”
Meditasyon yaptığınız sürece tek bir kasınızın bile kıpırdamasına izin vermeyin. Yerçekiminin ağırlığı sizi toprağa doğru çeksin topraklanın. Kaşlarınızın arasındaki noktaya doğru yukarı bakarken kök merkezinize konsantre olun. Zihinsel olarak OM sözcüğünü bu çakrada tekrarlayın ve enerjisini ruhsal göze doğru yukarı yöneltin.
Soluk alıp verirken bilincinizi yükseltin ve onu kaşlarınızın arasındaki noktaya odaklayın.
Meditasyonunuzu yaparken zihinsel olarak "Ben amacımda ve dileğimde kararlıyım gerçeğe sahibim Tanrıya olan inancım ile her şeye dayanırım” diyerek onaylayın ve kapatın.teşekür ve şükredin.
İKİNCİ ÇAKRA- SU ELEMENTİ
Bu çakra cinsel enerjiyi üreme ve seksüel alanı etkiler yaşamıma olan bağlılığı da temsil eder
Yaratıcı duygularınızı hayata olan bağlarınızı içsel arzularınızı ve her an yaşama duyduğunuz sevgiyi ve içe dönük yaratıcı yönlerinizi çakranız acıksa huzurla yaşar keşfedersiniz.
Su elementi bizim bireysel özgürlüğümüzü ve hiçbir şeye bağlılığı olmayan hür yönde bir bilincin adıdır. 2. Çakranın bu özelliği bize hayat içinde doğal olarak yaşama yeteneği verir. Bilincimizdeki Su elementi hayatın inişleri ve çıkışları ile birlikte su gibi akma yeteneği bizi içsel özgürlüğümüzle yaşatır.
MEDİTASYONU
Bu çakra omurganın sonunda yer alan ilk çakranın 4 cm kadar yukarısın da bulunmaktadır.
Bu çakra için 2 değişik meditasyon vardır.
Mümkünse bu meditasyonu suyun içinde yapın.ve meditasyon başlarken 3 kez derin derin ve rahat nefesler alıp verin.
Bilincinizi omurganızın bitiş bölümünün yaklaşık 4cm yukarısına odaklayın. Zihninizde bu çakrada OM sözcüğünü tekrarlarken kaşlarınızın arasındaki noktaya odaklanın. Yani üçünçü gözünüze 2. Çakranızdaki enerjinin yukarılara bu noktaya doğru yönlendiğini hissedin.
Gerçekten suda yapamıyorsanız kendinizi suyun boğazınızın altına gelecek şekilde bir nehirde ayakta durduğunuzu hayal ederek meditasyona başlayın. İçinde olduğunuz nehir etrafınızdan yavaşça akıyor ve derin rahat nefesler alıp veriyorsunuz nehir akarken bırakın ne giderse gitsin bırakın ne gelirse gelsin. Unutmayın siz her an özgürsünüz hiçbir bağımlı değilsiniz hiçbirşeyde size baglı değil. Özgürsünüz.
Bu meditasyonu denizde yada göldede yapabilirsiniz yada bir su kenerındaymış gibide hayal ede bilirsiniz. ama ayakta durarak değil sırtüstü suyun üstünde yatarak. Böylelikle kendinizi zihinsel olarak akışa bırakmış hayal edebilirsiniz.
ÜÇÜNCÜ ÇAKRA-ATEŞ ELEMENTİ
Ateş elementi enerjinin çakra içinde aktığı tarafa bağlı olarak bir içsel ve bir dışsal yön-pozitif ve negatif- özellikler içerir. Doğru bir şekilde yönlendirilip kullanıldığında ise bu ateş enerjisi ruhunuzun özgürleştirir sizin hiçbir şeye bağlanmamanızı ve bağımlılklarınızdan arınmanıza yardım eder.
Ateş elementi dinamik bir element oldugundan dolayı eğer doğru şekilde işlerse sizi agrasiflikten arındırır
Ateş elementinin olumlu tarafı bize gerçeklerden bizi alıkoyan tüm engelleri yakıp kül etme olanağı verir.
MEDİTASYON
Bu meditasyonu yaparken tüm sınırlarınızı eriterek ve saflaştırarak sevgiye ve kozmik zekaya dönüştürülmek üzere Kutsal Ateşe atın. Zihninizde "Tüm karmamı düşüncelerimi ve arzularımı senin sevgi Alevlerine attım. Beni saflaştır! Beni Arındır! Beni Bütünleştir! Beni seninle birleştir!” diyerek onaylayın.
Ruhsal gözünüzde yada dışarıda bir ateş hayal edin. Tüm bağımlılıklarınızı bağlılıklarınızı ve tüm hatalarınızı bu ateşe sunduğunuzu hayal edin. Bu meditasyonu günlük bazda yapıyorsanız eğer; o gün yaşadıklarınızı hatalarınızı analiz edin ve ateşe atın. Bu hataların ve bağımlılıkların veya bağlılıkların ateşte çıtır-çıtır yanıp gittiğini hayal edin. (Bu paragrafı ve aşağıdaki satırları komple değiştirdim) bu durum değişti ise süper
Kalbinizde ne bağlılık varsa onları görsel olarak zihninizde canlandırın gidin kalbinizin derinliklerine tutun sökün atın. Bu meditasyonu her akşam yapıyorsanız eğer; her akşam kalbinizin derinliklerine bakın o gün oluşan yeni bağları bulun ve (arzular hırslar pişmanlıklar vs..) ve onları alın ve Tanrıya sunarak saflaştırın Alevlerin içinde.
Yukarıda yazanları yaptıktan sonra görsel olarak zihninizde kendinizi bu saflaştırıcı ateşin içine girdiğinizi hayal edin. Girdikten sonra gururunuzu pişmanlıklarınızı kısacası ruhunuzu engelleyen tüm negatif duyguları yaktığınızı hayal edin. Yaktığınız her olumsuz duygu veya olay alevler içinde eriyip yok oluyor ve buda sizi sonsuz bir huzura kavuşturuyor.
Meditasyonunuzu "Ben özgürüm ve hiçbir şeye bağlı değilim. Hiç kimseye sahip değilim hiç kimsede bana sahip değil. Sen ve ben tekiz” yaparken bu şekilde onaylayın.
DÖRDÜNCÜ ÇAKRA- HAVA ELEMENTİ KALP ÇAKRASI
Bu çakra aynı zamanda sırt çakrası olarakta bilinir. Göğsün ortasında kalbe yakın bir yerde yer almaktadır. Hava genişleme ve özgürlük niteliklerine sahiptir ve maddesel bağlılıkların önüne geçen bir farkındalık seviyesini temsil eder.
Kalp çakrasının kilit noktasında anlaşılması gereken temel nokta gelişmekte olan ruh-bilincinin hava elementinde odaklanır hale gelmesi durumunda kişinin kendisini bir tarafında kutsal özgürleşmenin öteki tarafında ise daha fazla yanılgıya düşmenin yer aldığı hassas bir denge noktasında bulmasıdır.
MEDİTASYONU
Omurganız düz omuzlarınız geride göğsünüz yukarıda ve açık olarak dik oturun. Bedeninizi rahatlatmak için burnunuzdan derin nefes alın verin sakin ve huzurlu nefesler almaya özen gösterin. Kendinizden emin huzurlu nefesler alıp verin her nefeste özgürleşiyor olodugunuzu iç sesiniz le ve benliğiniz ile tam olarak hissedin. Bunu 3 kere yapın. Hemen Şimdi yavaşça nefes alın ve ayaklarınızdan başınıza kadar tüm gövdenizi havayla doldurduğunuzu hissedin. Nefes verirken tüm gerginliğinizi ve saflığınızı bozan her şeyi ve dünyevi tüm bağları özgürleştirerek bedeninizden uzaklaştıgını hissedin. Yada gördüğünüzü hayal edin. kalbinizden hayata evrene uzanan renkli kordonlar olduğunu hayal edin sizi kıran üzen insanlar ve olaylar ile olan kordon bağlarınızı sevgile elinizde evrenin makası oldugunu hayal edindünyasal sizi zorlayanolaylarınız her ne olursa olsun ve kesin. Ve Elinize Zihninizde bu işlemi yaparken ben beni yoran üzen zorlayan bürün kordon bağlarımı Allahın sevgi makasıyla kesiyorum.sevgi enerjimi yükseltiyor bedenimi sevgimle tepeden tırnaga sarıyorum.
Kalbi parlayana ve beyaz pembe ışıklar ile doldurun. sevginizle saflaştırın ve beyaz ve pembe ışıkları görene kadar. Sonra kalbin içine girin ve orada halen bulunabilecek ne kadar arzu tohumu varsa onları tutarak çekin ve havaya fırlatarak rüzgarın onları alıp götürmesine izin verin. Kalbiniz bir balon gibi hafifler ve dünyadaki engellerden özgür bir şekilde yukarı doğru havalanacak hale gelir. Kalbinizin yukarı doğru havalandığını hissedin. Özgürlüğe ve sonsuzluğa doğru.
Şimdi gövdenizin hava elementini hissedin ve onun düşüncesi üzerine meditasyon yapın. Gövdeniz havadan yapılmıştır; hava kadar hafiftir. Uçsuz mavi gökyüzünüzün özgürlüğünü düşünün. Sonra helyumla doldurulmuş bu yüzden havaya yükselebilecek bir balon düşünün. Bu balonu hoşlandığınız ve hoşlanmadığınız şeylerin tüm dünyasal arzularınızın ve bağlarınızın sembolü olarak düşünün. Bu balonu elinizde tutmanızı sağlayan ego ipini serbest bırakın. Balonun yukarı doğru uçtuğunu uzaklaştıkça giderek daha da küçüldüğünü sonunda havada tamamen kaybolduğunu ve geriye sadece ucsuz mavi gökyüzünün kaldığını izleyin. Yoğunlaştığınız tek şey havada olmak ve hava dışında konsantre olacak hiçbir şey kalmaması olsun. Sizde havanın kendisi haline geldiniz.
Neşe içinde ve sessizce onaylayın "Dünyadaki hiçbir şey beni tutamaz. Ruhum bir balon gibi sonsuz özgürlüğün göklerine doğru uçuyor!”
BEŞİNCİ ÇAKRA- ETER ELEMENTİ enerji bedeni
Bu çakra eter elementi ile ilişkili olan merkezdir. Eter hali bizim ego ve kişiliğimizin ötesinde bir şeyler olduğunu anlamamıza yardımcı olarak yanılgının son perdelerinin arasından çıkmayı temsil eder. enerji bedenimiz bedenimizi dıştan saran kalkan gibidir.
Eterik beden nedir?enerji bedeni
Eterik beden şekil ve boyut olarak fiziksel bedene benzer ve hayat enerjisini mide çakrası yoluyla güneşten ve kök şakra yoluyla dünyadan alır. Bu enerjiyi depolayarak çakralar ve kozmik enerji taşıyan 350.000 görünmeyen enerji odaklarına dağıtır; bunlar da bu enerji ile sürekli olarak fiziksel bedende akan enerji şebekesini besler.
Organizmanın enerji ihtiyacı tam olarak karşılanmışsa eterik beden aşırı enerjiyi çakralardan ve deri gözeneklerinden dışarıya verir. Gözeneklerden çıkan enerji akımı 5 cm. kadar uzakta durur ve auranın bir parçası olan eterik aurayı oluşturur. Bu ışınlar fizik bedeni koruyucu bir tabaka gibi kuşatır. Hastalık yapıcı mikropların ve zararlı maddelerin bedene girmesini engeller ve aynı anda çevreye sürekli bir yaşam enerjisi yayar.

Bedenin doğal ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayan bir yaşam tarzı (stres sağlıksız beslenme aşırı alkol nikotin ve ilaç kullanımı) ile birlikte olumsuz düşünceler ve duygular da eterik yaşam gücünü harcayıp enerji yayılımının kuvvetini ve yoğunluğunu azaltır. Böylece aurada bir takım zayıf bölgeler oluşur. Usta biri auradaki bu hastalık yapıcı mikropların bedene girmesine neden olan gedikler ve çatlakları görebilir. Ayrıca yaşam enerjisi bu çatlaklardan dışarı sızabilir. Bu yüzden eterik beden sağlık aurası olarak da bilinir ve hastalıklar daha ortaya çıkmadan yapılan bir eterik beden taramasında teşhis ve tedavi edilebilirler

Eter geçmişte bilim adamları tarafından herhangi bir gerçekliği olmadığı düşüncesiyle bir kenara atılmış oldukça zor anlaşılır bir elementtir. Işığın bir tür ortam içinde hareket ettiğinin gözlemlenmesi buna örnek olarak verilebilir. Beşinci çakranın dış yüzü sakinliğin karşıtıdır. Bu cakra doğru calışırsa sizi ç içsel dünyamıza ruhun huzuru ile odaklanmamızı sağlar içe dönük beraklaşma sağladıgımızda huzurlu anlayışlı sağlıklı bir iç saf ruh ve dinç bir bedene sahip oluruz.
MEDİTASYON
Bu dünyadaki bedenimiz evrene göre küçük bir bedendir. Oysaki siz sonsuzsunuz. Tanrı evrendir (ilk satırı tamamen değiştirdim. Burda bence demek istediği "bu dünyadaki enkarnasyonumuzda kullandığımız beden Yüce Ruhumuzun çok UFAK bir parçası. Üst benliğimiz zaten üst boyutlarda bu Ruh burada şimdi 4. Boyut? 5. Boyuta? geçen dünyada yer alıyor” gibi mi yazalım değimli Nuray hn? Dünya 3. Frekanstan 4’e mi atladı 2012’de 5’emi geçecekti? Yoksa hiçmi karıştırmasak?) bedeni uzaydır ve tanrıyı hissetmek istiyorsanız bedenin içindeki uzayı ve onun ötesindeki tüm boşluğu hissetmelisiniz. Ok dogru
Gözlerinizi kapatın ve bedeninizin etrafında yer alan tüm yönlere doğru sonsuzluğa giden uzayı ve boşlugu hissedin.derin huzurlu nefesler alıp verin. Uzayın üzerinde yüzdüğünüz uçsuz bir ışık okyanusa dönüştüğünü hissedin. Bu ışığın ayaklarınızın tabanlarınızın altından vücudunuzu girdiğini ve beyninize kadar bedeninizin her parçasının içine girdiğini hissedin. Bedeninizi şimdi tamamen ışıktan ibaret içinizdeki ve etrafınızdaki uçsuz ışık deniziyle ve uzayla birleşmiş durumda.
Bu dünyayı terk ettiğinizi sonsuz mavi gökyüzünde yukarı doğru uçtuğunuzu daha öteye dış uzaya çok uzaklaradaki yıldızlara ve eterin sonsuz durağanlığının ötesinde bulunan uzak cennetlere doğru uzaklaştığınızı hayal edin. Her şeyi –tüm bağlarınızı sizi bu dünyaya bağlayan her şeyi- neşe içinde sevgiyle özgürleştirerek serbest bırakın.
Ruhumun İçsel sessizliğin üzerinde durun ve zihinsel olarak tekrarlayın "Sessizliğim genişleyen bir küre gibi yönü olmayan bir şekilde her yere yayılıyor. Sessizliğim tıpkı Eter gibi her şeyin içinden geçiyor dünyanın atomların ve yıldızların şarkılarını O’nun sonsuz sarayının odalarını taşıyor”.- Bu cümle özel bir meditasyondan alıntı. Bunu Tamamen değiştirmek zorundayız bu kitabın yazarının da değil. 1932 yılı basım bir kitaptan alıntı.


ALTINCI VE YEDİNCİ ÇAKRALAR
Omurilik soğanı kozmik enerjinin tüm bedeni beslediği merkez v altıncı çakranın alıcı tarafıdır. Etrafımızı çeviren enerji bedenimize omurilik soğanından girmektedir. Meditasyon esnasında altıncı çakranın omurilik soğanına ilişkin yönü ile ilgili farkındalığınızı derinleştirmek işinize yarayacaktır.
Omurilik soğanının diğer bir özelliği pek çok insanın bilincinin merkezi olan egolarının bulunduğu yer olmasıdır.
Aydınlanmış varlıkların bilinci kaşlarının arasında yer alan üçüncü göze merkezlenmiştir. Bütün hareketleri düşünceleri algıları egonun bulunduğu yer olan omurilik soğanından değil bu noktadan kaynaklanmaktadır. İçsel ışıkta kutsal göze yada zihin sakinken algılanabilen diğer bir kutsal gerçekliğe odaklanmak yavaş-yavaş içsel gerçekliğin özelliklerini anlamaya başlamamızı sağlar.
Ruhsal Göz Meditasyonu
İki kaşınızın arasına yogunlaşın orada üçüncü gözünüz oldugunu görün gözünüz ne renk yoğulaşın. Burada lacivet renk bir gözmü görüyorsunuz nerek gördüğünüz hyissetiğiniz yada gördüğünüz rengi gözünüzün önüne getirin. Zihinsel olarak bu göze ve renge girin ve müthiş bir mutluluk ve özgürlük hissiyle çevrili olduğunuzu hissedin. Gözün içinde ilerlerken dünyevi tüm düşünceler kaybolana kadar bu ışıkla yıkandığınızı hissedin. Bu gözün bulunmak istediğiniz kadar uzun bir süre boyunca uçtuktan sonra önünüzde koyu mor-mavi ışıktan bir perde olduğunu hayal edin. Bu perdeyi geçerek geçerek koyu mor-mavi ışıktan ibaret başka bir tünele girin. Işığın sizi sardığını hissedin. Tünel duvarları yavaşça mavi bir ışığa dönüşerek kayboluyor. Bilincinizi bu ışığın içine; sonsuz özgürlük ve mutluluğa doğru genişletin. Şimdi ortada hiç tünel yok. Sadece her şeyi kuşatan mavilik ve sonsuzluğun huzuru var.
En sonunda önünüzde gümüşi-beyaz 5 noktalı bir ışık yıldızı olduğunuzu gözünüzde canlandırın. Her düşünceyi her isteği bu mutlak daima varolan mutluluğa teslim edin. Zihninizde onaylayın "Senin ışığında uyanırım. Özgürüm mutluyum. Senin ışığında uyanırım!”
(Nuray hn –burayı komple değiştirmeliyiz. Bire bir oldu)
En sonunda önünüzde gümüşi-beyaz 5 noktalı bir ışık yıldızı olduğunuzu gözünüzde canlandırın. Her düşünceyi her isteği bu mutlak daima varolan mutluluğa teslim edin. Zihninizde onaylayın "Senin ışığında uyanırım. Özgürüm mutluyum. Senin ışığında uyanırım!”
YEDİNCİ ÇAKRA VE SAMADHİ’YE ERMEK
Beynin üstünde yer alan yedinci ve en yüksek çakra bize evrensel baglarımızı sunar aynı zamanda 1000 yapraklı Nilüfer Çiçeği olarak ta bilinir. Bu en yukarıdaki çarkadır. Beyinden çıkan tüm ışınlar bu noktadan dışarı gider ve ruhun sonunda Tanrı ile birleşmeside 1000 yapraklı Nilüfer çiçeğinde gerçekleşmektedir.
En yüksek merkez olmakla birlikte ona 3.göz (altıncı çakra) aracılığıyla yaklaşmak gerekir-omurganız aşağıdaki 6. Çakranın tamamında manyetize olamdan 7.ci çakraya ulaşamazsınız. Ruhsal gözün aydınlaın yeri taç çakranın ise özgürleşmenin yeri olduğunun anlaşılması önem taşımaktadır. Özgürleşmek için öncelikle aydınlanmanız gerekmektedir. Samadhi kişi ego bilincini sakin içsel ışıkta eritip yok etmeyi öğrendikten sonra ortaya çıkar.
Karmanın son tohumları tamamen yok edildiğinde serbest kalmanın son noktasına ulaşılır. Nihai özgürleşmeye ancak bilincinin son katmanına kadar özgür olduğuna ruh ikna edildiğinde ulaşılır. Samadhi şu anda bulunduğumuzu hissettiğimiz noktaya çok uzak yada ulaşılamaz gibi gözükebilir. Ama özgür olmamızı engelleyen tek şey aslında özgür olmadığımız düşüncesidir. Sadece bu tek fikri bile kırabilirsek Samadhiye girebiliriz. Samadhi elde etmemiz gereken bir şey değildir ona zaten sahibiz.
Zihninizde şöyle söyleyin "gecmişten bugüne allahla birlikteydim onun varlıgına inanıyor ve güveniyorum.