|
|
|
Seni, sende, sana rağmen yaşıyorum ben. . . Hep sen, benimle tamamlanmış eksiklerine bakıp daha fazlasını isterken, ben sende yeni boşluklar yaşıyorum. . . Daha çoğunu isterken sen, bense yarımlarında kayboluyorum. . .
Kaç kez vazgeç dedi bu yürek, kaç kez yolun kenarındaki ormana girip yok olmak istedi. . . Yaşadığım neydi? Senin varlığını bilmek bile yeterken bana, sende kendimi yok hissetmek, "yok" olduğumdan başka ne düşündürebilirdi ki bana? . . Oysa düşünsene, ne coşku doluydu yüreklerimiz başlarken yeni bir hayata. . .
Gecelerimizi de, gündüzlerimizi de adamaya hazırdık birbirimizde, koşulsuz, içten ve sımsıcak duygularımızla. . . Yaşadığımız her an unutulmaz, doyumsuz ve vazgeçilmez olacaktı. . . Sen bir sonbahar rüzgarında savrulmuş bir gül yaprağı bense taç olacaktım sana. . . Şimdilerde, kim savruluyor ve kim onu sarmaya çalışıyor karıştırıyorum artık. . .
Ben bu uykuları, böyle uykuları unutalı çok olmuştu. . . Acı uykusu, hüzün uykusu, korku uykusu. . . Bir gece birinin, diğer gece bir başkasının sonsuzluğunda kayboluyorum. . . Ne garip ki kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi görüyorum bu günlerde. . . Ne çok askerim var bana ihanet eden. . . Düşmanla savaşmak değil, bu arkadan vuruşlar beni kahreden. . . Bir beyaz bayrak ve teslimiyet şu anda görünen. . . Ama çok sürmez esaretim biliyorum, içimdeki bu yenilginin acısı sürse de yıllarca, bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme. . .
Şimdi gitmek zamanı belki, geride yaşanmış yada yarım kalmış anları bırakarak. . . Sen de tüm ürkekliğinle, tüm hatalarınla, tüm eksiklerinle, tüm haklı gördüğün yanlarınla başbaşasın şimdi. . .
Hep bir şeyler tamamlanacak değil ya olsun, buda böyle yarım kalsın...
|