Çocuk horlamalarının geniz eti büyümesinden kaynaklanabildiği, buna zamanında müdahale edilmemesi halinde çocuğun yaşam kalitesini bozan durumların gelişebildiği bildirildi.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, burunun arkasında havanın gırtlak ve akciğere gitmesini sağlayan iki adet açıklığın hemen arka kısmında bağışıklık sistemiyle ilgili dokular bulunduğunu, yabancı mikroorganizmalara karşı savunma sistemine katkıda bulunan dokuların bazı vakalarda hızla büyüyerek bu açıklıkları kapatabildiğini söyledi.

Genelde 2-7 yaş arası çocuklarda ortaya çıkan durumun 'geniz eti büyümesi' olarak adlandırıldığını ifade eden Kaygusuz, buna müdahale edilmemesi halinde çocuğun yaşam kalitesini bozan durumların gelişebildiğini belirtti.

"HORLAMA OLAN ÇOCUK BAŞARISIZ OLUR"
Kaygusuz, “Burnundan rahat nefes alamayan çocuklar nefes alıp vermede ağzını kullanır. Bunun neticesinde de geceleri ağzı açık uyur ve kesinlikle horlarlar. Horlama yetişkinlerde bile istenmeyen bir durumken çocuk yaştakilerin yaşam kalitelerini son derece olumsuz yönde etkiler. Çocuk horlamalarında ebeveynlerin aklına ilk olarak geniz eti büyümesi gelmelidir” dedi.

Büyüyen geniz etinin, orta kulağın havalanmasını sağlayan östaki borularının ağzını tıkadığını, buna bağlı olarak da orta kulakta sıvı birikimi olduğunu ve bunun işitmeyi de olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Kaygusuz, şöyle konuştu:

“İşitme yetisinde azalma olan çocuk günlük aktivitelerinde başarısız olacaktır. Geniz eti büyümesi ve buna bağlı olarak gelişen bir çeşit orta kulak iltihabı nedeniyle özellikle okul çağı çocuklarının başarısında ciddi bir düşmenin olduğunu göreceksiniz. Bu çocuklar ayrıca televizyonu yakından ve yüksek sesle izlerler, öğretmenlerini duymakta güçlük çekerler. Bundan dolayı da günlük yaşantıları da etkilenir.”

SİNÜZİTLE KARIŞTIRILIYOR
Kaygusuz, geniz eti büyümesinin akıntıya sebep olabileceğini bunun da çocuklarda öksürüğe neden olduğunu, devamlı öksüren çocuğun gece uykusunu tam alamadığı için fizyolojik dengesinin bozulduğunu bildirdi.

Bu tarz öksürüklerin sinüzitli hastalarda çok sık görüldüğü için hekime müracaat edildiğinde sıklıkla onunla karıştırıldığını dile getiren Kaygusuz, çoğu zaman bu hastalara sinüzit tedavisi uygulandığını vurguladı. Kaygusuz, geniz eti büyümesinin farklı bir hastalık olduğunu ve tedavisinin de genellikle cerrahi olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Kaygusuz, geniz eti büyümesinin erken teşhis ve tedavisi yapılmaması durumunda ilerleyen vakalarda kişinin yüzünde kalıcı estetik bozukluklara neden olduğunu bildirdi.

Geniz eti büyümesi solunumu engelliyorsa mutlaka cerrahi olarak müdahale edilmesi gereken patolojik bir bozukluk olduğunu ifade eden Kaygusuz, şunları söyledi:

“Acil derken tabi ki hayatı tehdit etmemekte ancak kronikleştiği zaman 'Adenoid' yüz görüntüsü dediğimiz çocuğun yüzünde birtakım kalıcı değişikliklere, estetik olumsuzluklara yol açmaktadır. Zamanında müdahale edilmeyen geniz eti büyümesi vakalarında çocukların kafa kaideleri normalden daha uzun olmakta, üst çeneleri daha az gelişiyor. Üst dudaklar yukarı doğru çekildiğinden üst dişler açıkta kalmakta ve çocuk devamlı ağzı açık bir vaziyette dolaşmaktadır. Çocuktaki bu olumsuzluklar ileri yaşlarda kalıcı estetik şekil bozukluklarına da yol açmaktadır.”