|
|
|
Yine yeni kurtarılmış bir gün; Neden kimden bilmiyorum. Askıntı aşklara doyum oranı yüksek Doymamış bir ümitle Seni düşlüyorum yağmur aralarında. Bir çığın bir böceğe verebileceği heyecan gibi Yazıtları okuyan bir arkeologun duyumsaması tarihi. Sayfalarını çevirirken kitabın sabırsızlanması okuyanın. Hiç okuyamaması istediği şeyi… Bir çocuğun bir misket bulunca; Coşması Almak için kanattığı dizini düşünmemesi, Hiç acımaması gülü toplarken Eline batan dikenin Özlediğini görünce bir aşığın; Misali nazaran ben. Gülmesi ayları bulan yalnızlığında Bakması masanın üzerindeki telefona; Günlerce çalmayan halini unutup Onu tutan parmakları kırıldığında…
Koşan çocukları görüp ağlayamaması, Tekerlekli bir sandalye ile yaşarken tüm çılgınlıkları. Koşması tüm afacanlığı ile bir çocuğun; Gökkuşağını yakalamak için Saklayabilmek için cebinde Ve kaybolacağını bilmemesi zamanla… Üç beş çakıl taşını görünce Sevinen bir zengin Ayağına hiç batmayacak dikenlere duyarken özlem Kanayınca hissetmesi kendisini Herkes gibi
Divana uzanan bir şiir yazan, Gönlü küskün tüm hayata birinin Mürekkebini bitirerek kalemin Mutlu olmayı denemek; Gamzesinde gözyaşıyla dolaşıp Cebinde sigarası, Ateşi, Yalnızlığı, Garipliği, Hüznü, Ve bir gülücükte saklı sevdiğini Eve gelince boşaltabilmek Masanın üzerine… Fotoğrafına bakmak sevdiğinin; Gözlerini kapatıp düşlere dalmak; Kana kana içmek hayalini, Hayrınaysa diye aşkının, Yakınmamak halinden. Umudun yolculuğuna saat kurmak; Çalınca ertelemek geceyi, Efkârı dağlara yollayamamanın ezikliğinde…
Efe havası bir türküyle karşılamak Bir kurşunu göğsüyle; Ve ulaşmaya çalışmak Uzatıp ellerini yıldızlara… Hayale düşmek, Kanaması her yerinin; Açık pencereden atlamayı kendine yedirememek, Yenildiğini gösterememek. Utanmak garipliğinden; Ağaçtaki meyvelere dadanmak, Kurtlu elmaların sebebi olmak. Parmağı ağrımak yazmaktan; Bıkmamak, Usancında hayatın; Deliler gibi özlemek Anı dolu resim hayatını…
İçine girmeye çalışmak resmin; Kusmak yüreğindeki Birkaç kurşunu… Yamamak defterin parmaklarıyla; Sıvazlayıp saçlarını Kaşlarını kaldıracak Gücü aramak, Kapalı şemsiyeyi görünce şaşırmasında Gençliğin… Öfkelenmek; Duvarları kırmayı denemek, Camlara sulanmak… Islak bir kül tabağına Dökebilmek Zehir dolu arkadaşının külüyle kötülükleri Becerememek…
Bir bulut saflığına düşmek; Pamuk sandığı şeyin Taşımayacağını anlamak kendisini; Melek gibi uçmak yerine Taş gibi çakılmak Buzdan bir alev yüzüne… Kitapları karıştırıp çare aramak Bulamamanın çılgınlığında Söyleyecek o kadar şeyin içinde Hiç bir şey bulamamak…. Bitirmeye uğraşmak şiiri; Uygun bir son söz bulamamak…. Ne söylese yetmez durumda; Bırakması gözlerinden su damlalarını, Dökebilme isteğiyle; Cebindeki kötü huyları…
Kapanmak eve kilitlemek kendini Zincir vurmak acıya Zannettiği şeylerin doğru olmama bilincinde Yarım yamalak Bilmek rüyaların gerçek olmazlığını; Mutlu olamamak… Kasvetiyle bir şehrin; Park edilmez bir yerinde Kavuşturmaktayken acı kendisini Yılgınlığı ve bezginliğiyle, Çamur gibi bir hayatı Neyleyeyim dercesine Uçurumun kenarına yaklaşmak; Kollarını kuşlar gibi yaparak Uçmayı öğrenmek Geçiyorken içinden; Aklına gelmesi; Aşığı, Ailesi, Arkadaşları, Dostları ve tanıyacağı yüzlerce kişiyi düşünüp; Sırtlanıp yere bıraktığı acıyı Yola koyulması hayata. Yere düşürerek gözyaşlarını Çamurlaşan elleriyle silmek kanayan alnını. Dayamak kolunun üstüne Ve bitirmek istemek; Şiir gibi hayatı, Nokta koyulmaya layık bir kelimeyle...
Vexed
|