0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 2
Konu: Bitkilerin Dünyası  (Okunma Sayısı: 5077 Kere Okundu.)
« : Haziran 15, 2012, 10:57:39 ÖÖ »

SaviorAngel
*
Üye No : 20558
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 5336
Mesaj Sayısı : 8 562
Karizma = 50939


BİTKİLERİN DÜNYASI

Hepimizin ne olduğunu çok iyi bildiği "tohum" için şöyle bir soru soralım: Ağaç kabuğu kadar sert bir kabuk içinde bulunan tohumla bir ağaç kabuğunun farkı nedir?

Bu tarz sorular genelde "alışılmadık" sorulardır; çünkü tohum da çok daha gerekli şeyler vardır.

Çevresine sadece yüzeysel gözle bakarak hareket eden kişilerde bu mantık oldukça yaygındır. Bu insanlar için"alışılmış" bir açıklaması vardır.

Sinek uçar çünkü kanatları vardır koku alır…

Oysa bu dar mantığı bırakıp da etrafındaki olaylara kısacası her şeyde bir olağanüstülük olduğunu kavramaya başlar.

Düşünmeye başladıkça alışkanlık yarattığı tüm canlılar üzerindeki kudret ve hakimiyetini görebilir.

" Şüphesiz 164)

Bitkilerin varlığı yeryüzündeki canlılığın devamı için vazgeçilmezdir. Bu cümlenin taşıdığı önemin tam olarak kavranabilmesi için şöyle bir soru sormak gerekir: "İnsan yaşamı için en önemli unsurlar nelerdir?" Bu sorunun cevabı olarak akla elbetteki oksijen ki bütün bu dengeleri sağlayanlar da yine yeşil bitkilerdir.

Yeşil bitkilerin faaliyetleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Bilindiği gibi yeryüzündeki yaşamın ana enerji kaynağı Güneş'tir. Ancak insanlar ve hayvanlar ekmek yerken dişlerimizin arasında bir miktar güneş enerjisi vardır. Kaslarımızdaki kuvvetse gerçekte güneş enerjisinin farklı formundan başka bir şey değildir. Bitkiler güneş enerjisini bizim için karmaşık işlemler yaparak bünyelerindeki moleküllere depolamışlardır. Hayvanlar için de durum insanlardan farklı değildir. Onlar da bitkilerle beslenir ve bu sayede onların enerji paketleri haline getirerek depoladıkları güneş enerjisini kullanırlar.



BİR BİTKİ DOĞUYOR

 

Yeryüzündeki ekolojik dengenin ve canlılığın devamında son derece önemli bir role sahip olan bitkiler içerik olarak oldukça kompleks olması bilim adamlarını hayrete düşürmektedir.

Ana Bitkiden Ayrılmayla Başlayan Yeni Bir Hayat

Bazı bitkiler cinsiyet ayrımı olmadan tek bir cinsin belirli yollarla çoğalmasıyla soylarını devam ettirebilirler. Bu gerçekleştirilen çoğalmaya eşeysiz üreme adı verilir. Bu şekildeki bir üremeden sonra ortaya çıkan yeni nesil kendisini meydana getiren neslin tıpatıp aynısı olur. Bitkilerdeki en bilinen eşeysiz üreme şekilleri tomurcuklanma ve parçalara ayrılmadır.

Bazı özel enzimlerin yardımıyla gerçekleşen bu üreme biçimi (tomurcuklanma veya parçalanma) pek çok bitkide görülebilir. Örneğin çimenler ve çilekler "sürgün" denilen yatay uzantılarını kullanarak çoğalırlar. Patates ise toprağın altında yetişen bir bitki olarak yeni bir bitkinin yetişmesi için yeterli olmaktadır. Örneğin phyllum daigremontianum adlı bitkinin üremesi yapraklarının ucunda gelişen tomurcuklar sayesinde gerçekleşir.

Bu örnekleri de göz önüne alarak; bir bitkinin parça atarak ya da tomurcuklanarak büyümesi için temelde ne gereklidir? Düşünelim! Bitkilerin genetik yapısına bakıldığında bu sorunun cevabı kolaylıkla verilecektir.



Çilekler ve patatesler diğer bitkilerde olduğu gibi tohum ya da polen kullanarak üremezler. Bu bitkiler ya toprağın üstünde ya da altında kök filizleri oluşturarak eşeysiz ürerler.

TOHUMLAR

"Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz biz onu (kurutup) giderme ücüne de sahibiz. Böylelikle 18-20)

Bahçenizde bulunan meyve ağaçları yaşadığınız yerdeki havanın çok soğuk ya da çok sıcak olmamasını yani şu anda pek çok yönden rahat bir yaşam sürmenizi büyük ölçüde bitkilerin varlığına borçlusunuz. Üstelik bitkilerin size olan faydası sadece bunlarla da sınırlı değil.Bütün canlılar gibi siz de yaşamak için ihtiyacınız olan vitaminlerin ve minerallerin çok büyük bir bölümünü bitkilerden karşılıyorsunuz.

Her insan tohumu tanır "Bir tohum ağaç üretmeyi nasıl bilir?" sorusunun cevabını da merak etmeye başlayacaktır.

Tahta parçası görünümündeki bir cisim nasıl olur da ürettiği ağacın nasıl bir şekle ve yapıya sahip olması gerektiğini belirleyebilir? İşte özellikle bu son soru oldukça önemlidir. Çünkü tohumdan herhangi bir odun kütlesi çıkmaz. Örnek olarak binlerce farklı bitki türü içinden herhangi bir elma ağacını düşünelim. Elma ağacıtopraktaki maddeleri özümsemek için gereken köklere sahip ve son derece iyi tasarlanmış canlı bir varlık üretmektedir.

İnsan bile bu durumda tohumun son derece hatta insandan bile akıllı ve bilgili bir varlık olduğu sonucuna varması gerekir.

Benzeri olmayan bu gücün sahibi Allah'tır. Tohumlar Allah tarafından ağaç yapabilecek bilgi ve sisteme sahip olarak yaratılmıştır. Toprağa atılan her tohum Allah'ın ilmi ile kuşatılmıştır; O'nun ilmi ile büyüyüp gelişir ve bitki haline gelir:

"Gaybın anahtarları O'nun katındadır 59)

KÖKLER

Doğal Sondajcılar

Bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için fotosentez yapmaya narin yapılarına rağmen tonlarca ağırlığa ulaşabilen bitkilerin toprağa sıkıca bağlanıp tutunmalarını da sağlarlar.

 

Köklerin toprağı tutma özelliği son derece önemlidir kökler bu işi nasıl başarmaktadırlar?

Bu sistem nasıl işler?

Erişkin bir akçaağaç sıcak bir yaz gününün öğleden sonrasında her saat için bu sistemin tasarımcısının benzersiz aklını bize gösteren delillerden sadece bir tanesidir. Ağaçlardaki taşıma sistemleri de evrendeki her şey gibi Allah tarafından yaratılmıştır.

Genel hatlarıyla bitkilerdeki taşıma sistemi

 



YAPRAKLAR

1[/url]

İşte 17. yüzyılda Van Helmont'un keşfetmeye çalıştığı bu olay suyu ve havadaki CO2'i de kullanırlar. Bu hammaddeleri alıp yapraklarındaki mikroskobik fabrikalardan geçirerek fotosentez yaparlar. Fotosentez işleminin aşamalarını incelemeden önce fotosentezde son derece önemli bir role sahip olan yaprakların incelenmesinde fayda vardır.

Yaprakların genel yapısı

Hem genel yapı olarak çok detaylı ve kompleks sistemlere sahip oldukları görülecektir. Yaprağın enerji üretebilmesi için ısı ve karbondioksidi dış ortamdan alması gerekir. Yapraklardaki tüm yapılar da bu iki maddeyi kolaylıkla alacak şekilde düzenlenmiştir. Öncelikle yaprakların dış yapılarını inceleyelim. Yaprakların dış yüzeyleri geniştir. Bu da fotosentez için gerekli olan gaz alış-verişlerinin (karbondioksidin emilmesi ve oksijenin atılması gibi işlemlerin) kolay gerçekleşmesini sağlar.

Yaprağın yassı biçimiyse tüm hücrelerin dış ortama yakın olmasını sağlar. Bu sayede de gaz alış-verişi kolaylaşır ve güneş ışınları fotosentez yapan hücrelerin hepsine ulaşabilir. Bunun aksi bir durumu gözümüzün önüne getirelim. Yapraklar eğer yassı ve ince bir yapıya değil de herhangi bir geometrik şekle ya da anlamsız rasgele bir şekle sahip olsalardı yaprak fotosentez işlevini sadece güneş ile doğrudan temas eden bölgelerinde gerçekleştirebilecekti. Bu da bitkilerin yeterli enerji ve oksijen üretememesi anlamına gelecekti. Bunun canlılar için en önemli sonuçlarından biri de hiç kuşkusuz ki yeryüzünde bir enerji açığının ortaya çıkması olurdu.

 

Soldaki resimde aşama aşama güneşe doğru hareketi görülen ve mini bir radar istasyonuna benzeyen kırlangıç otu çiçeği (ranunculus ficaria) diğer bütün bitkilerde olduğu gibi güneşin yönünü takip ederek döner. Bitki böylelikle güneş ışığından daha fazla faydalanabilecektir.Alttaki resimde görülen ayçiçekleri de güneşin hareketiyle kendi yönlerini değiştiren bitkilerdendir. Işığa karşı duyarlı yaprak hücreleri hemen yön belirleyerek güneşe doğru harekete geçerler.



Yapraklardaki özel olarak "tasarlanmış" olan sistemler sadece bunlarla sınırlı değildir. Yaprak dokusunun önemli bir özelliği daha vardır. Bu özellik ışığa karşı duyarlı olmasıdır. Bu sayede ışık kaynağına yönelme bitkilerin yapraklarını güneşin geldiği yöne doğru çevirmesine neden olan olaydır. Bitki böylelikle güneş ışığından daha fazla faydalanabilir.

Yapraklar bitkilerin hem nükleer enerji üreten santralleri hem de önemli reaksiyonları gerçekleştirdikleri laboratuvarlarıdır. Yapraklarda hayati önem taşıyan bu işlemlerin nasıl gerçekleştirildiğini anlamak için yaprakların fizyolojik yapısını da kısaca incelemek gerekir. Yaprağın iç yapısının enine kesiti alınarak bakılacak olursa dört tabakalı bir yapı olduğu görülecektir.

 

Yandaki resimde bir yaprağın enine kesiti görülmektedir. Yaprağın yapısı incelendiğinde her birinde çok detaylı tasarımlar olan dört tabaka ile karşılaşılacaktır. Detaya inilerek incelendiğinde bu tabakaların su geçirmemesolunumu kolaylaştırma gibi yaprağın ışığı daha iyi alması ve daha fazla fotosentez yapabilmesini sağlayacak özelliklere sahip oldukları görülecektir.

Bu yapılardan ilki kloroplast içermeyen epidermis tabakasıdır. Yaprağı alttan ve üstten örten epidermis tabakasının özelliği aralarında hiç boşluk bırakmadan yan yana dizilirler.

 

Bu doku fotosentezi yürüten dokudur. Bunun altında bulunan Sünger doku ise en fazla faydalanacak şekilde güneş ışığına ulaşmış olurlar.

Tam aksine kuru ve sert iklimlerde ise küçük yapraklar bulunur. Çünkü bu iklim şartlarında bitkiler için dezavantaj olan asıl nokta ısı kaybıdır. Ve yaprak yüzeyi genişledikçe su buharlaşması gözenek açıklığının kontrolü ile denetim altında tutarlar. Bunun için gözenek açıklıklarını (porları) genişletir veya daraltırlar.

 

Tropik bölgelerdeki bitkilerin yapısı ile çöl ortamlarında yetişen bitkilerin genel yapısı resimlerde de görüldüğü gibi birbirinden farklıdır.

Yaprakların tek görevi fotosentez için ışığı hapsetmeye çalışmak değildir. Havadaki karbondioksidi yakalayıp onu fotosentezin oluştuğu yere ulaştırmaları da aynı derecede önemlidir. Bitkiler bu işlemi de yaprakların üzerinde yer alan gözenekler vasıtasıyla gerçekleştirirler.







BİTKİ GÖVDESİ

Eşşiz dağıtım sistemi bitkiler için son derece önemli bir ihtiyaçtır çünkü su ve mineraller bitkinin en fazla ihtiyaç duyduğu maddelerdir.

Fotosentez işlemi de dahil olmak üzere bitkiler tüm faaliyetlerinde suya sürekli ihtiyaç duyarlar. Çünkü bitkiler

- hücrelerinin canlılığını ve gerginliğini

- fotosentez işlemini

- topraktaki erimiş besinlerin alınmasını

- bitki içinde bu besinlerin değişik yerlere taşınmasını

- ve sıcak iklimlerde yapraklarının üzerinde serinletici etki yaparak sıcaktan zarar görmemeleri gibi son derece hayati işlemlerini sadece suyu kullanarak yerine getirirler.

Peki toprağın derinliklerinde saklı duran su ve madensel tuzlar bitki tarafından nasıl alınır? Ayrıca bitkiler kökleri vasıtasıyla topraktan emdikleri bu maddeleri suyu metrelerce yukarıya çıkarmanın oldukça zor bir iş olduğudur. Günümüzde bu işlem çeşitli hidrofor sistemleri kullanılarak gerçekleştirilir. Bitkilerdeki taşıma ve dağıtma işlemleri de bir nevi hidrofor sistemi ile sağlanır.

Bitkilerdeki bu hidrofor sisteminin varlığı yaklaşık 200 yıl önce keşfedilmiştir. Fakat bitkilerde suyun yerçekimine aykırı olarak çalışan bu hareketi sağlayan sistemi kesin bir şekilde açıklayabilen bilimsel bir kanun hala belirlenememiştir. Bu konuda bilim adamları sadece çeşitli teoriler öne sürmekte ve bu teorilerin içinde en akla yatkın ve tatmin edici görünenini geçerli saymaktadırlar.

Bütün bitkiler gerekli olan maddeleri topraktan alabilecekleri bir dağıtım şebekesi ile donatılmışlardır. Bu şebeke topraktan temin edilen mineralleri ve suyu bitkiler bu zor işi başarmak için birden fazla metod kullanırlar. Bitkilerde suyun ve besinlerin taşınması birbirinden farklı özelliklere sahip yapılar sayesinde gerçekleşir. Bu yapılar özel olarak tasarlanmış taşıma ve dağıtma kanallarıdır.

 

Yandaki resimde bir ağaçtaki su taşıma sisteminin genel olarak hangi bölümlerden oluştuğu görülmektedir. Sumineralleri bitki dokularına taşıma konusunda ve fotosentez üretiminde nakilci sıvı olarak görev yapar. Bitkideki her bölümün farklı görevleri vardır. Hepsi gerekli yerlere gönderecekleri maddeler içermektedirler. Toprakta bulunan su kökler vasıtasıyla alınır ve Ksilem dokuları kanalıyla kök tüylerinden yapraklara iletilir ve fotosentezde kullanılır.



a) Ksilem hücreleri b) Pholoem hücreleri Aynı ağaçta bulunmalarına rağmen birbirinden çok farklı yapılara sahip olan taşıma boruları

  

Yandaki resimde bir yaprak sapının enine kesiti görülmektedir. Bitkide depolama işlemi yapmak ve taşınan maddeleri gereken yerlere iletmek için değişik hücreler vardır. Ayrıca kambiyum katmanı da yeni Ksilem ve pholem hücreleri üretir.

BİTKİLERİN ÖZELLİKLERİ

Zamanı ölçebilme yeteneği genelde insanın dışında diğer canlılarda bulunmasının beklenmediği bir özelliktir. Bunun sadece insanlara özgü olduğu düşünülebilir ama hem bitkiler hem de hayvanlar zamanı ölçme mekanizmasına yani "biyolojik bir saate" sahiptirler:

Bitkilerin zamana bağlı hareketlerinin ilk defa anlaşılması 1920'lere dayanmaktadır. Bu yıllarda Almanya'da iki bilimadamı Erwin Buenning ve Kurt Stern fasulye bitkisindeki yaprak hareketlerini inceliyorlardı. İncelemeleri sonunda gördüler ki bitkilerin içlerinde zaman ölçen bir sistemlerinin olduğunu göstermişti. Bitkiler belirli faaliyetleri için belirli zamanları seçerler.

Yapılan ritmik hareketler ne kadar sürerse sürsün değişmeyen bir nokta vardır. Bu hareketler her seferinde bitkinin yaşaması ve neslinin devamı için hep en uygun zamanlamada gerçekleşir. Ve bu hareketlerin başarıyla tamamlanabilmesi için birçok karmaşık işlemin kusursuz bir şekilde meydana gelmesi gerekir. Örneğin birçok bitkide çiçeklenme yılın belli bir zamanında olur.

Çünkü bu zamanlar bitkinin çiçeklenmesi için en uygun zamanlardır. Bitkilerin bu zaman ayarlamalarını yapan saatleri bu bitkilerin ne zaman ekilirlerse ekilsinler her zaman yılın aynı zamanlarında çiçek açtıkları görülmüştür.

 

Bitkilerin çiçeklenmesi kendiliğinden gerçekleşen olağan bir olay değildir. Çünkü bitkiler polenlerini her zaman yaymazlar. Örneğin Gelincik çiçekleri polenlerini polen taşıyıcı böceklerin en fazla olduğu saatlerde yayarlar. Diğer bitkilerdeki çiçeklenme de yılın belli zamanlarında gerçekleşir. Bu zaman çiçeklenme için en uygun olandır. Bilim adamları çiçeklerdeki bu zamanlamayı biyolojik saat olarak nitelendirmektedir.

Bitkiler çiçeklenmenin dışında daha birçok faaliyetlerinde mükemmel zamanlamalar kullanırlar. Örneğin gelincik çiçekleri polenlerini yayma zamanlarını kendi özellikleri dışında bir de diğer canlıların özelliklerini en ince ayrıntısına kadar hesaba katmalıdır.



Bu sonuç bize dolayısıyla hepsini bilgisi ve denetimi altında bulunduran üstün bir aklın ve gücün delillerini ortaya koymaktadır. Allah üstün gücü ve sonsuz aklıyla her yerde yaratılış delillerini bizlere göstermekte ve bunları görerek öğüt alıp düşünmemizi istemektedir.

« Son Düzenleme: Haziran 15, 2012, 10:58:39 ÖÖ Gönderen : Buse44 »

Erhan Ali ve kardeşi Ömer Kaan <3
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Bitkilerin Dünyası
« Posted on: Mart 28, 2024, 09:02:25 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Bitkilerin Dünyası e-book, Bitkilerin Dünyası programı, Bitkilerin Dünyası oyunları, Bitkilerin Dünyası e-kitap, Bitkilerin Dünyası download, Bitkilerin Dünyası hikayeleri, Bitkilerin Dünyası resimleri, Bitkilerin Dünyası haberleri, Bitkilerin Dünyası yükle, Bitkilerin Dünyası videosu, Bitkilerin Dünyası şarkı sözleri, Bitkilerin Dünyası msn, Bitkilerin Dünyası hileleri, Bitkilerin Dünyası scripti, Bitkilerin Dünyası filmi, Bitkilerin Dünyası ödevleri, Bitkilerin Dünyası yemek tarifleri, Bitkilerin Dünyası driverları, Bitkilerin Dünyası smf, Bitkilerin Dünyası gsm
Yanıtla #1
« : Ocak 16, 2013, 11:45:08 ÖS »
Avatar Yok

snotra_25
*
Üye No : 123197
Nerden : Elazığ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 4
Karizma = 0


onlarda yaşayan organizmalar dünyaları var
Yanıtla #2
« : Ocak 21, 2013, 01:59:01 ÖS »
Avatar Yok

zguel
*
Üye No : 123713
Nerden : Çanakkale
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 9
Karizma = 0


paylaşım için teşekkürler
Yanıtla #3
« : Mart 15, 2013, 11:34:05 ÖÖ »
Avatar Yok

DUT YEMIS BULBUL
*
Üye No : 130023
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 3
Karizma = 0


Teşekkürler
Yanıtla #4
« : Kasım 24, 2013, 05:34:02 ÖÖ »
Avatar Yok

monet
*
Üye No : 155611
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 8
Karizma = 0


teşekkürler
Yanıtla #5
« : Kasım 24, 2013, 10:04:19 ÖS »
Avatar Yok

kimnana
*
Üye No : 143093
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 329
Karizma = 2


teşekkürler
Yanıtla #6
« : Kasım 25, 2013, 10:03:32 ÖÖ »
Avatar Yok

allsya
*
Üye No : 137573
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 251
Karizma = 1


Teşekkürler
Yanıtla #7
« : Aralık 14, 2013, 08:32:47 ÖS »
Avatar Yok

Ss_rR
*
Üye No : 148144
Nerden : Edirne
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 66
Karizma = 0


teşekkürler
Yanıtla #8
« : Ocak 01, 2014, 01:36:20 ÖÖ »
Avatar Yok

kimnana
*
Üye No : 143093
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 329
Karizma = 2


teşekkürler
Yanıtla #9
« : Mart 15, 2014, 01:13:56 ÖÖ »

eche06
*
Üye No : 160549
Nerden : Bolu
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3
Mesaj Sayısı : 743
Karizma = 8


doğadaki en güzel yaşayan canlılar..
Sayfa 1 2
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Şifalı Bitkilerin Kullanım Biçimleri « 1 2 ... 76 77 »
Şifalı Bitkiler
MahzaŞermi 763 87958 Son Mesaj Kasım 12, 2015, 01:17:51 ÖS
Gönderen : aysem07
Bitkilerin Dünyası .
Ziraat
By.TuRuT 6 3127 Son Mesaj Eylül 09, 2014, 10:28:59 ÖS
Gönderen : zzz3
Bitkilerin Dünyası « 1 2 3 »
Bitki Dünyası.
Mavi_Kiyamet 28 10880 Son Mesaj Kasım 30, 2014, 03:05:54 ÖÖ
Gönderen : enime
Şifalı Bitkilerin Kullanım Biçinleri « 1 2 3 »
Şifalı Bitkiler
eğitim 26 4387 Son Mesaj Kasım 11, 2014, 04:40:20 ÖÖ
Gönderen : nesli11
Şifalı Bitkilerin Toplanması Ve Kurutulması « 1 2 »
Şifalı Bitkiler
eğitim 11 2552 Son Mesaj Kasım 06, 2014, 10:28:22 ÖÖ
Gönderen : host141


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular