Bilindiği gibi ölçüsüz saniyeleşme Orta Avrupa ülkelerinin yalnız insanlarını ve havayı değil, ekolojik sistemin bir üyesi olan eşsiz ormanları da ölüme sürüklemektedir. Asit yağmurları neticesinde kuruyan ve tekrar yaşama imkânı bulamayan ağaçlar söküldükten sonra yenileme çalışmaları yapılırken, İlahi düzenin eşsiz bir ahenge sahip olduğu biyolojik bir gerçek olarak gözler önüne serildi. Botanik uzmanları bu sistemin mükemmel işleyişini araştırdılar. Şimdiye kadar yeni dikilen fidanlar hem tutmuyor, hem de kısa bir süre sonra ise kuruyordu. Orman mühendisleri bunu topraktaki asit ve ağır metallere bağladılar.

Çünkü bu asit ve ağır metaller, ortak yaşadığı ağaçların köklerini, uzantılarıyla bir örgü halinde sararak, “yaşayan mykorrhiza” adı verilen mantarların ölümüne yol açmaktaydı. Ayrıca mantar ağacı, su ve minerallerle beslerken ağaç da buna karşılık mantara karbonhidrat sunmaktadır. Bu yardımlaşma olmaksızın yapraklı ve iğneli ağaçlar yaşayamazlar. Krefeld, Mantar Araştırma Enstitüsü’nde, ağır şekilde zehirlenmiş topraklarda (çevre artıklarıyla) dikilecek fidanların yanında “Mykorrhiza” birlikte verildiğinde fidanların sağlıklı bir şekilde büyümekte oldukları görülmüştür. Araştırmacılar mantarların şapka kısmında bu iş için küçük parçalar alıp, uygun toprakta geliştirerek küçük fidanları bunlarla aşılamaktadırlar. Çeşitli seralarda yapılan ek çalışmalarla hangi toprakta, hangi tür mantarın daha tesirli olduğu da belirlenmektedir. Böylece ekolojik dengenin bir parçası olan ormanlar da yeniden canlandırılmaya çalışılmaktadır