Bilmiyorum eskiden ne kadar haberdardık onlardan yada onlar eskiden var mıydı...? Günümüzün en belirgin sorunlu, sorun nedeni kişiler olarak görülen şahıslar… Sokak çocukları…

Geçen gece bir kanalda yayınlanan belgeselde sokak çocukları işleniyordu… İlginç bir belgesel diye düşünüp izlemeye koyuldum… Onların yaşa hikâyelerini, neden sokaklarda yaşadıklarını, bunun nereye kadar devam edeceğini ve kendilerine ait özellikleri olmak üzere daha birçok konuya değinmişlerdi…

Sunucu teker teker sordu; “Neden sokakta yaşamayı seçtin?”, genellikle cevapları; “Küçük yaşta ailemi kaybettim…”, “Aile içi şiddet…” tarzlarında birbirlerine çok benziyordu… Ailesini kaybettiği yada ailesinden gördüğü şiddete dayanamadığı için çok küçük yaşlarda sokakları tercih etmişler… Mesela belgeseldeki gençlerin çoğu 9 yaşında sokaklarla tanışmış… Kimisi 22 kimisi 28 yaşında olan bu gençler uzun yıllardır sokaklarda yaşamlarını sürdürmüşler. Sunucu, içlerinde 28 yaşında olan birine “Sen sokaklardan emekli olmuşsun artık…” deyince o da “Evet, çok şükür… ” dedi… Bu arkadaş yaklaşık bi 18 – 19 sene harcamış sokaklarda ve bir ara tedavi olmaya çalışmış ama başaramamış… Tekrar dönmüş sokaklara… Fakat şimdilerde yeniden tedaviye başlamış ve tiner kullanmayı bırakmış uzun zamandır.

“Keşke böyle olmasaydı…” dercesine bir bakış var hepsinin gözlerinde… Ve sunucu merak edilen bir konuya daha değiniyor “Peki bu tiner içtikten sonra yaralama bıçak çekme durumları falan neden var…?”, hemen anlatıyorlar… “Abi biz işsiziz… Bi gelir kaynağımız yok şimdi doğrusunu söyleyim… Biz de caddede dolaşır ‘Abi 1 liran var mı ekmek parası var mı?’ diye sorarız… Tabi ki kimse istemez böyle olsun ama hani veren için bi sorun olmaz ama doğrusunu söyleyim şimdi vermeyen için bi sıkıntı doğabilir yani… Ama doğrusunu söyleyim abi, bıçak çekme, kasti adam yaralama olmaz… Hani doğrusunu söyleyim abi, şimdi biz tiner kullandığımız için hani beyin zaten uyuşmuş anlatabiliyo muyum, hani dolayısıyla istediğimizi almayınca sorun çıkabiliyo bazen…” Klasik tiplemeler vardır dizilerde ve sürekli söyledikleri klişeleşmiş sözler vardır bilirsiniz… İşte bu arkadaşın da klişe sözü olmuş “Doğrusunu söyleyim…”

Bu para isteme olayına kendi aralarında bir isim vermişler “Siparişe çıkmak” mıydı yada ona benzer bir isim… Ve sunucu bu parayı arkadaşlarla birlikte bi şeyler alınır karnımızı doyururuz… Biz de para paylaşma yoktur abi…” Bu arada muhabbetin yarısında bi yerde hepsi toplanıp darbuka çalıp, oyun oynuyorlar… Yüzlerinde acı fakat bir o kadar gerçek hayatın izlerini taşıyan bir tebessüm ifadesi…
Sonra konu kollarındaki çiziklere geliyor… Yalnız kollarında olsa yine iyi dersiniz ama hani vücutlarının hemen hemen her santimetrekaresi çizik desek yanlış olmaz sanıyorum… Sunucu merak edip bunu da soruyor “Ya gençler nedir bu çizikler Allah aşkına? Yani bunlar neyin nesidir, bir güç simgesi yada hangi grubun üyesi olduğunu gösteren bir işaret falan mıdır…?” Gençler buna net bir cevap veremiyorlar ne yazık ki… Belki de ifade edemiyorlar ama çiziklerin manasının ne olduğunu öğrenemedik…
“Sokaklarda yaşamak zor değil mi?” diye soruyor sunucu, “Abi zor… Neler gördük; haksız dayaklar yedik, iftiralara uğradık, bölgelerden dışlandık falan…” diye sıralıyor yaşadıklarını 28 yaşındaki olan tiner bağımlılığından kurtulan genç… O sırada sunucu sözün arasına girip soruyor, “Bölgelerden dışlanmak nedir…?” ve o günlerin acısını anımsayarak anlatıyor genç “Seni bu mıntıkadan alıp başka bir yere sürüyor mesela… Gecenin 2’si olur 3’ü olur hiç fark etmez onlar için… Seni mıntıkadan dışlarlar en uzak bölgeye bırakırlar…”

Herkesin kendi bölgeleri olup olmadığını soruyor sunucu ve gençler cevap veriyorlar “Var abi… Mesela Beyoğlu’nun çocukları ayrıdır, Kartal’ın çocukları ayrı, Pendik’in çocukları ayrıdır… Ama hepimiz birbirimizi tanırız… Yani şimdi gidip biz onların bölgesinde para alamayız onlar da gelip bizim mekanımızda para alamazlar…” sunucu araya giriyor “Peki ya tanımadığınız biri burada para almaya gelirse…?”, “Abi öyle bi şey olamaz… Bak buradaki esnaf bizi tanır bizden olmayan zaten tanınır… Onu da burada barındırmayız yani… Bölgemizden süreriz abi…” diye yanıtlıyor genç…

Neden tiner içtiklerini, bunun bir sokak raconu olup olmadığını yani her sokağa inenin tiner içmek zorunda olup olmadığını soruyor sunucu… Gençlerden biri şöyle cevap veriyor, “Abi şimdi tineri çekiyosun ya beyin uyuşuyo hani… Beyin uyuştuğu için hani para isterken bir utanma falan olmuyo anlayabildin mi?” Sunucu, “Yani utancını gizlemek, bastırmak için tiner çekiyosun…” diye sorunca genç de “Evet abi…” diyor…

Devamını izleyemedim çünkü uykuma yenik düşmüştüm… Aslında bu kadarı bile birçok şey anlatmıyor mu?


Nail Asarkaya

Güzeldi..Teşekkür ettim.