0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Bir Ramazan Masalı  (Okunma Sayısı: 1053 Kere Okundu.)
« : Nisan 16, 2012, 07:27:03 ÖS »

Yıldızım
*
Üye No : 31517
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2947
Mesaj Sayısı : 11 568
Karizma = 20133


Bir varmış, bir yokmuş. Adı bilinmeyen uzak dağların ardında, hiç kimsenin duymadığı bir ülke varmış. Bu ülkede insanlar büyük büyük işler yaparlarmış; daha doğrusu öyle olduğunu zannederlermiş. İşleri büyük olunca, her anları çok yoğun olurmuş. Artık kimse kimseyi görmez olmuş ülkede... Sabah erkenden uyanan halk, işbaşı yapar; akşama kadar işinin başından ayrılmazmış. Dedik ya; büyük işlerin adamlarıymış onlar!.. O yüzden, ne doğarken, ne de batarken; onları hiç ilgilendirmezmiş güneş... Ne bahar geldiğinde kırlarda açan papatyalar, ne sonbaharda dökülen yapraklar dokunurmuş yüreklerine... Onlar papatyaların suyunu şifa diye satmayı, sonbaharda kış öncesi yakıt giderini azaltma planları yapmayı severlermiş. Kıyıda köşede kalmış hastalar, fakirler ve yaşlılar; kıyıda köşede kalırmış onlar için...

"-Hayat, bu işte!.." derlermiş. "Hastalanırsan devre dışı olursun. Yaşlılık pilin bitmesi, iş gücünün azalmasıdır."

Fakirler içinse kimse tek lâf etmezmiş. Onlar, hiç yokmuş bu ülkenin gündeminde...

Gel zaman git zaman; bir gün sokaklarda tellâllar bağırmışlar.

"-Duyduk duymadık demeyin! Padişahımız ağır bir hastalığa dûçâr olmuştur. Herkes, şifası için elinden geleni yapsın; duâsı makbûl olanlar el açsın; şifâdan anlayan hekimler saraya adım atsın!.."

Pek duâ eden olmamış ama; "Nasıl şifa oluruz?" diye düşünen hekimler, ülkenin dört bir yanından saraya akın etmişler. Bir de ne görsünler; padişah kocaman olmuş!!! Masal bu ya; padişah yemek yemeye çok çok düşkün bir adammış.

"-Ülkeyi yöneten adam öyle mi olurmuş?" demeyin, masal işte!

Padişah yemek yiye yiye hasta olmuş; vücudu kocaman olmuş. Artık ne oturabiliyor, ne kalkabiliyormuş. Hiç kımıldamadan öylece yatıyormuş padişah!.. Sanki midesi dağ olmuş. Öyle büyümüş ki, midesi, bedeninde kalbine hiç yer kalmamış. İşe bakın siz, mide büyüyünce, kalp küçülür, katılaşırmış.

Hekimler, padişaha ilaçlar yapmışlar. Az yesin diye midesini küçültmeye çalışmışlar, ama kâr etmemiş. Hele kalbi için kimse bir şey yapamamış. Belki beslenir de büyür diye, gözyaşı takviyesi yapmışlar damarlarından. Nâfile, o da işe yaramamış.

Padişahın yakınları ümîdi kesmişler. Ama kalbi sağlam bir hekim:

"-Allah'tan ümit kesilmez!.." demiş. "Bu sözümü yabana atmayın! Ümit, kulların en sağlam ipidir."

Onlar da, ümitlerini yeniden yeşerterek beklemeye başlamışlar. Bu güzel ve mânâ katılmış bekleyiş, ben diyeyim beş gün, siz deyin beş ay, devam etmiş.

Bir gün, ülkenin sınırlarından içeriye yaşlı bir adam girmiş. Yaşlı dediysem, âsası olanlardan değil, gözü ve gönlü yaşlı olanlardan... Lâkin, kimse bilmezmiş gözünden çıkan yaşları, gönlündeki sızıyı... O, dimdik, dupduru gezmeye başlamış, Allah'ın yol verdiği bu ülkede.

Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Geçtiği dereler-tepeler şenlenmiş. Yol boyu ağaçlar, serçeler ve karıncalar fark etmiş, bu adamda bir başkalık olduğunu... Ağır ağır yürüyormuş adam; karmakarışık bir hayata alışık ülke insanlarına inat, her âna anlam katıyormuş. Güneşe gülümsüyor, karıncalara yol veriyormuş. O yürüyor, ardından bir "huzur" rüzgarı bırakıyormuş efil efil... Böyle bir huzura alışık değilmiş insanlar. Ve onlar da durup derin derin içlerine çekmişler huzur rüzgarını. Hayat yavaşlamış ülkede. Bir adam, tek başına nasıl değiştirebilirmiş bunca şeyi, sözsüz, kelâmsız?! Şaşırmışlar... Nihayet; yolunu kesip adını sormuşlar. Durmuş adam, tebessüm etmiş:

"-Ramazan..." demiş.

Ramazan'ın yürüyüşü devam ediyormuş. Ünü her yere yayılmış, saraya kadar ulaşmış. Ümidi kuşanmış saray halkı, Ramazan'ı bir lutuf saymışlar ve saraya dâvet etmişler.

Saraya giren Ramazan, lükse, şatafata hayret etmiş. O geldiğinden beri çoktan ülke gündemine düşmüş gerçi fakirler... Ama, bu israf kanına dokunmuş; üzülmüş, kalbine yaşlar inmiş. Onu alıp götürmüşler, hasta padişahın huzuruna... Ramazan, içeri girince bir daha sızlamış kalbi, yine ıslanmış. Kocaman bir bedenle, kımıldamadan yatan padişaha yaklaşmış; eğilip kalbini dinlemiş. Ne cılızmış kalbi; ah ne zayıf!...

Padişahın yakınlarına dönmüş Ramazan;

"-Bu hastalığın hekimlik dilinde adı; şişmanlıktır. Mânevi âlemde ise biz buna «ağır ruh hastalığı» diyoruz."

"-Peki, çare nedir?" diye sormuşlar.

"-Çare Allah'tır, Allah'tandır. 30 gün, 30 gece kalacağım bu ülkede... İlan edin halka; 11 ay bedenler doymuştur; bir ay ruh doyacak! Fakirler kardeş bilinecek, duâları alınacak. Ve zamanın kıymetini bilecek bütün insanlar. Seheri, sabah bilecek; «vaktin oğlu» olma yarışına girecekler!"

"-Vaktin oğlu mu?" demişler, şaşırmışlar.

"-Biz ona «ibn-ül vakt» deriz. Ancak bu hâle erişenler, aldıkları nefesi hissedebilirler, ciğerlerinin her köşesinde... Böylece, kalbin her atışı bir hayra alâmet olur."

Sonra padişaha dönmüş, Ramazan:

"-Sen de biraz iyilik yap. Hâl-hatır sor güle, böceğe!.. Tâ ki, kalbinin ‘tıp tıp'larını duyasın..."

Bunlardan sonra, saraydan çıkmış Ramazan. Ardında, rüzgarını bekçi bırakmış. Ülkenin her şehrini, sokağını, yaylalarını, ırmaklarını, ovalarını dolaşmış. Bir ay sürmüş yolculuğu... Bir akşam ezanı vakti, terk etmiş ülkeyi. Bir dahaki seneye niyetlenmiş; yine gelmeyi, yine düzen, yine sekînet getirmeyi...
Burda da masal bitmiş.

"-Bu masalda hiç mi kötü yok?" diye sormayın. Ramazan bir yere geldiğinde; bütün kötüler, esir edilirmiş bilinmez bir yerlerde. Gökten üç rahmet inmiş; biri padişahın cılız kalbine; biri "vaktin oğlu" olabilenlere, biri de Ramazan'ın rüzgârını yüreğinde hissedenlere...
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Bir Ramazan Masalı
« Posted on: Mart 29, 2024, 09:02:54 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Bir Ramazan Masalı e-book, Bir Ramazan Masalı programı, Bir Ramazan Masalı oyunları, Bir Ramazan Masalı e-kitap, Bir Ramazan Masalı download, Bir Ramazan Masalı hikayeleri, Bir Ramazan Masalı resimleri, Bir Ramazan Masalı haberleri, Bir Ramazan Masalı yükle, Bir Ramazan Masalı videosu, Bir Ramazan Masalı şarkı sözleri, Bir Ramazan Masalı msn, Bir Ramazan Masalı hileleri, Bir Ramazan Masalı scripti, Bir Ramazan Masalı filmi, Bir Ramazan Masalı ödevleri, Bir Ramazan Masalı yemek tarifleri, Bir Ramazan Masalı driverları, Bir Ramazan Masalı smf, Bir Ramazan Masalı gsm
Yanıtla #1
« : Mayıs 05, 2012, 10:52:31 ÖS »
Avatar Yok

selkie
*
Üye No : 81035
Nerden : Bursa
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 68
Karizma = 1


Teşekkürler.  Gülmek :)
Yanıtla #2
« : Mayıs 10, 2012, 05:13:52 ÖS »

ecre
*
Üye No : 87832
Nerden : Kastamonu
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 756
Mesaj Sayısı : 4 008
Karizma = 13028


teşekkürler.

Ya ağlamasın hiç kimse
 
Ya da gülmesin şu her zaman gülenler
 
Ya kimse de olmasın para denen illet
 
Ya da paylaşmasını öğrensin paralı millet
 
Ya kimse söylemesin sevdiğini
 
Ya da yapsınlar şu asıl sevginin tarifini
 
Ya şu bayramlar hiç yaşanmasın
 
Ya da bayramlarda et yemeyen kalmasın
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Bir Göç Masalı
Şiir Köşesi
YalnızHayat53 0 838 Son Mesaj Ağustos 03, 2008, 08:46:33 ÖS
Gönderen : YalnızHayat53
Aşk Masalı
Şiir Köşesi
YalnızHayat53 0 858 Son Mesaj Ağustos 07, 2008, 09:57:23 ÖS
Gönderen : YalnızHayat53
Ramazan Eğlenceleri Ve Ramazan Şenlikleri
Ramazan Özel
Musty* 0 1067 Son Mesaj Ağustos 28, 2008, 01:29:14 ÖÖ
Gönderen : Musty*
Gül Masalı
Aşk Öyküleri
Furkan 0 795 Son Mesaj Kasım 08, 2009, 09:39:25 ÖÖ
Gönderen : Furkan
Bir Dağ Masalı
Kekler - Pastalar
elze 2 1514 Son Mesaj Ocak 13, 2012, 05:05:10 ÖS
Gönderen : ecre


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular