| 
								|  |  |  | 
 
 Eserin Adı: Bir Köy Çocuğu
 Eserin Yazarı: Fatma Güner
 
 Eserin Basım Yılı ve Yeri: 1999 _ İstanbul
 
 Eserin Özeti:
 
 Emir annesiyle Murat Dağının eteğinde küçük, şirin bir köyde
 yaşardı. Babası ise Emir küçükken öldüğü için bu kara hayatta annesi ile yapayalnız
 kalmışlardı. Bu köyde gün geçtikçe Emir büyüyor ve Emir’e dar geliyordu. Emir yeni
 yerler görmek istiyordu. Ama annesi Emir’in köyden ayrılmasına izin vermiyordu.
 Köylerine bir gün Ankara’da yaşayan Arif Dayı gelir. Emir için bir umut olur bu adam. Bu
 konuyu hemen annesiyle konuşur. Arif Dayıyla Ankara’ya gidiceği söyler. Annesi de
 hemen Arif Dayının yanına gider ve Emir’i bu işten vazgeçirmesini ister. Arif Dayı Emir ile
 konuşur onu Ankara’ya götüremeyeceğini söyler. Bunu duyan Emir üzülür. Hayata
 küsmüştür. Günler böyle ilerler en sonunda annesi dayanamaz ve izin verir. Emir hemen yola
 düşer ve zar zor Ankara’ya Arif Dayının yarına varır. Onun yanında inşaatta çalışmaya
 başlar. Daha sonra çocukluktan beri merakı olan oto tamirhanesinde çalışmaya başlar. Kısa
 sürede oranın vazgeçilmez elemanı olur. Haftalık izin gününde dışarı çıkar yolda bir hırsızlığa
 tanık olur. Hırsızı yakalamaya çalışırken kendi hırsız damgası yer. Hapishaneye düşer. Orda bir
 kavga sorunun da Emire, Cafer, Ve İbrahim adında çocuklarla tanışır. Çok iyi arkadaş olurlar.
 Herkes basından geçen dolayı anlatır. Tam bunları dinleyen Emir ibret alır. Annesini bıraktığı için
 çok pişman olur. Emir ve arkadaşları en sonunda kurtulurlar. Nur ve İbrahim, kimseleri olmadığı
 için Çocuk Esirgeme Yurduna yerleştirilir. Cafer’i de Emir kardeşi olanak köyüne
 götürür. Annesiyle beraber mutlu yaşarlar.
 
 Eserin Konusu: Annesinin sözünün
 önemi
 
 Eserin Kahramanları: Emir, Elif Gelin (Emir’in annesi), Arif Dayı, Ali
 Usta, İbrahim, Cafer.
 
 Emir: Eserin baş kahramandır. Yeni yerler görme arzusunu tüm
 coşkunluğuyla
 yaşayan bir çocuktur. Gördükleriyle asla yetinmeyen bir tip. Köyde
 yaşanmasına rağmen horozdan, korkar, çalışmayı sevmeyen, öğlene kadar yatan bir çocuk.
 Emir, kitapta 10. ve 16. sayfalar arasında özellikleri verilmiştir.
 Elif Gelin: Emir’in
 annesidir. Genç yaşta kocası öldüğü için ara köyde Elif Gelin derler. Çok çalışkan, tek başına
 mücadele eden, yılmayan, pes etmeyen bir tip. Kitapta 5. sayfada Elif Gelin’in özellikleri
 verilmiştir.
 
 Arif Dayı: Ankara’da yaşar. Emir’le Ankara’da
 göz kulak olmuştur. Bu yüzden dürüst ve yardımsever bir insandır diyebiliriz.
 
 Ali
 Usta: Oto tamirhanesinde onu kollayan ustadır. Mesleği Emirle öğretilmiştir. Kapalı
 karakterdir.
 
 İbrahim: Emir’in içeride tanıştığı çocuklardan biridir. Hırsızlık
 suçundan içeri düşmüş olsa da ama böyle biri değildir. Zorla hırsızlık yaptırılan bir kişidir. 67.
 sayfada özelliği verilmiştir.
 
 Cafer: O da zorla yankesicilik yaptırılan birisi istemeden
 yapan bir tip. O da dürüst birisi. Kitabın 73. sayfasında Cafer’e değinilmiştir.
 
 Olay Yeri ve Zamanı: Murat Dağ’ı eteğinde bir köy ve Anadolu’da geçmiştir
 olay. Zaman ise ilkbahar mevsimi diyebiliriz.
 
 Değerlendirme: Kitapta kullanılan dil
 oldukça yalın, çocukların kavramsal gelişimine katkı sağlayarak şekildedir. Anlaşılması zor
 kelimelere yer verilmemiştir. Argo kelimeler de kitapta yer almamıştır. Kitapta kullanılan cümleler
 çocukların anlayacağı şekilde düz, sade ve anlaşılır şekilde oluşturulmuştur. Çok uzun
 cümlelere yer verilmiştir.
 
 Konu olarak kitapta, anne sözünün önemi vurgulamıştır.
 Büyüklerinizin sözünü dinlememiz gerektiği, köyde yaşayan bir çocuğun büyük kentler görme
 arzusu ve bunun sonucunda başına gelenler üzerinden güzel bir şekilde hikaye edilmiştir. Konu
 içinde şiddet unsurunu da yer verilmiştir. Eğer büyük sözü dinlenmezsek başımıza neler
 geleceği şiddet unsuru abartılmıştır.
 
 Kitap kapağında kullanılan resim, hikaye uygun
 seçilmiştir. Dikkat çekici bir resim olmasa da hikayeye uygundur. Kitap içinde kullanılan resimler
 de hikayeyi bütünleyen resimler. Bence resimlerin siyah beyaz olması da hoş olmuş. Ancak
 kitapta kullanılan son resimde Emir ile annesine yer verilmiş. O resimde kardeş olarak getirdiği
 Cafer’e de yer verilmiş olsa daha güzel olurdu.
 
 Kitap genel olarak
 bakıldığında öğretici bir kitap. Kitabın sonuna doğru Emir’in ibret alışı çok güzel hikaye
 edilmiş. Okuyuculara mesaj çok güzel sezdirilmiştir.
 
 Kitap gerçek hayattan kapak
 değildir. Çocuk, okuduğunda kendi hayatıyla çok rahat ilişkilendirebilir. Kendine pay çıkarabilir.
 Kitapta verilen öğretici taraflardan birisi de Eskişehir’in adının şehrin eski olduğu için
 değil eskiden kurulduğu için kurulduğu verilmiştir. Bir de yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçileceği,
 kırmızı da durulacağı öğretilmiştir. Bu da kitaba hem öğreticilik hem de eğiticilik kalmıştır.
 
 Kitapta kişileştirmeye yer verilmiştir. Emir’in Ankara’ya giderken bindiği
 tren ağzından, burnundan dumanlar çıkan canavara benzetilmiş. Ankara’ya vardığında
 tren çok yorulmuş ama yolcularını sağsalim getirdiği için gururlu olarak betimlenmiştir.
 
 Genel olarak kitabı tavsiye edebilirim. Okunması gereken öğretici bir kitap. Ancak
 öğreticiliğin nedeniyle sıkıcı bulanabilme tehlikesi de var. Bilindiği gibi çocuklar çok fazla
 öğretici kitabı sevmiyor.
 |