0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Bilgelik - Makale Yazıları  (Okunma Sayısı: 788 Kere Okundu.)
« : Aralık 06, 2014, 10:49:20 ÖS »

imge34
*
Üye No : 117785
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 6024
Mesaj Sayısı : 10 493
Karizma = 36677


“Başkasının bilgisiyle bilgin olabilsek de, ancak kendi bilgeliğimizle bilge olabiliriz."

MONTAİGNE

Etimoloji yeterince açıktır: Yunancada philosophia, bilgelik sevgisi ya da arayışı demektir. Fakat bilgelik nedir? Bir bilgi mi? Yunanlılarda olduğu gibi (sophia) Latinlerde de (sapientia) sözcüğünün alışılmış anlamı budur ve Heraklitos’tan beri felsefecilerin çoğu bu anlamı doğrulamıştır. Spinoza için olduğu gibi, Platon için de, Descartes ya da Kant için olduğu gibi Stoacılar için de, Montaigne ya da Alain için olduğu gibi Epiküros için de, bilgelik, düşünceyle, akılla, bilgiyle ilgilidir, kısacası belirli bir bilgidir. Ancak bu bilgi çok özeldir, hiçbir bilim onu ortaya koymaz, hiçbir ispat onu geçerli kılmaz, hiçbir laboratuar onu test etmeyi ya da doğrulamayı bilemez, nihayet hiçbir diploma onu teyit etmez. Söz konusu olan kuram değil uygulama olduğu için böyledir. Kanıtlar değil sınamalar söz konusudur. Deneyimler değil, talimler. Bilim değil yaşam söz konusudur.

Yunanlılar bazen, kuramsal ya da şüküre dayanan bilgeliği (sophia) uygulama bilgeliğinin (phronesis) karşısına koyar. Ancak biri diğeri olmadan düşünülemez ya da daha çok, gerçek bilgelik ikisinin birleşmesidir. “İyi yapmak için iyi yargılamak,” diyordu Descartes, bilgelik işte budur. Birileri düşünmek için daha yetenekli olur, ötekileri eylem için, bu mümkündür. Ancak hiçbir yetenek, bilgeliğe yetmez. Birileri görmeyi öğrenmelidir, ötekileri de istemeyi. Akıl yeterli olmaz. Kültür yeterli olmaz. Beceri yeterli olmaz. Aristoteles, “Bilgelik ne bir bilim, ne de bir teknik olabilir,” diye belirtiyordu. Bilgelik gerçek ya da etkili olan şeyden çok, kendi ve diğerleri için iyi olan şeye dayanır. Bir bilgi mi? Şüphesiz. Ancak bu bir yaşam bilgisidir.

Bu, bilgeliği, daha ziyade bir düşünce bilgisi olan felsefeden ayıran şeydir. Fakat felsefe, sadece bizi bilgeliğe yaklaştırdığı ölçüde anlamlıdır. Daha iyi yaşamak için daha iyi düşünmek söz konusudur ve gerçekte felsefe yapmak da sadece budur. “Felsefe, bize hayatı öğretir,” diye yazar, Montaigne. O halde bu, bilmediğimiz şey midir? Elbette! Bilge olmadığımız için felsefe yapmaya ihtiyacımız var! Bilgelik amaçtır; felsefe ise yol.

Aragon’u düşünüyoruz: “Yaşamayı öğrenmek zamanı, hatta geç bile kalındı...” Buna yakın bir fikir daha da vurgulu bir şekilde Montaigne’de de vardır (“hayat geçmiş olduğunda bize yaşamayı öğretiyorlar”): Denemeler'in yazarı burada insanlık durumunun kaderinden çok, düzeltebileceğimiz ve düzeltmek zorunda olduğumuz bir eğitim hatası görüyordu. Hayat durup beklemiyorsa, felsefe yapmak için neden beklemeli?

Montaigne muzipçe, “Aristoteles dersine gelmeden önce yüz öğrencinin frengiye yakalandığını,” yazar. Frengi, felsefeye mi bağlıdır? İlaçlarına ya da tedavisine bakarsak şüphesiz hayır. Ancak cinsellik felsefeye bağlıdır ya ihtiyat ya zevk ya sevgi ya ölüm. Tıp ya da hekimlerin koruması bunlara nasıl yeterli olabilir? Bütün bunlar nasıl bilgeliğin yerini alabilir? Denemeler' de, “Hasta olduğun şeyden ölmüyorsun, canlı olduğundan ölüyorsun,” diye okuruz. O halde ölmeyi öğrenmek gerekir, yaşamayı da ve işte felsefe budur.

Montaigne, “Onu çocuklardan uzak tutmakla ve asık, çatık kaşlı, korkunç bir yüzle betimlemekle çok büyük haksızlık ediyoruz,” diye devam eder. “Kim beni bu solgun, iğrenç maskenin içine soktu? Daha neşeli, daha şen, daha sevimli, daha eğlenceli başka bir şey yoktur.” Felsefe ile bilginliği, sertlik ile sıkıntıyı, bilgelik ile harabeleri karıştıranlara yazık. Hayat, gerçekte olduğu gibi, bu derece zor, kırılgan, tehlikeli, kıymetli olsa da bu, felsefe yapmaya mümkün olduğunca erken başlamak için artı bir nedendir (“onda, diğer yaş dönemleri gibi çocukluk döneminin alacağı bir ders vardır”), başka bir deyişle çok geç olmadan önce yaşamayı olabildiğince öğrenmek için bir nedendir.

Felsefe işte bu işe yarar ve bunun için de her yaşa, en azından düşüncemize ve dilimize az ya da çok hakim olabildiğimiz andan itibaren, yararlı olabilir. Matematik, fizik, tarih, solfej yapan öğrencilere felsefe neden yasaklansın ki? Doktor ya da mühendis olmaya hazırlanan bu öğrenciler, neden artık felsefe okumasınlar? İşlerine ya da kaygılarına dalmış bu yetişkinler, felsefeye başlamak ya da onu yeniden ele almak için ne zaman vakit bulacaklar? Hayatlarını kazansınlar, tamam; ama bu felsefeyi yaşamayı engellemez. Tek başına ya da başkalarıyla birlikte onu düşünecek zaman ayırmadan, olabilecek en uç ve en sert şekilde kendi kendini sorgulamadan, akıl yürütmeden, uslamlamadan, ortalamadan daha bilgin ve yetenekli olan başkalarının onun hakkında ne düşündüğüyle ilgilenmeden, nasıl akıllıca felsefe yapılır? Sanat konusunda, Malraux’nun sözünü alıntılamıştım: “Resim yapmayı müzelerde öğreniriz.”

Aynı şekilde, felsefe yapmasını da felsefe kitaplarından öğreniriz, diyeceğim. Ancak amaç, felsefe değildir, kitap karıştırmak hiç değil. Amaç, daha bilinçli, daha özgür, daha mutlu ve daha bilge bir yaşamdır. Kim bu yol üzerinde ilerlenemeyeceğini iddia edebilir? Montaigne, “Çocukların öğretimi üzerine”de (Denemeler I, 26), Kant’ın Aydınlanma’nın sözü haline getirdiği, Horatius’un şu görüşünü aktarır: "Süpere emde, inerpe: bilmeye cesaret et, bilge olmaya cesaret et ve başla!” Neden daha fazla beklemeli? Mutluluğu geciktirmek neden? “Felsefe yapmak için hiçbir zaman ne çok erken ne de çok geçtir,” diyordu Epiküros. “Çünkü mutlu olmak için asla ne çok erken ne çok geçtir.” Olsun varsın. Ancak aynı düşünce çok açık olarak en erkenin en iyi olacağını belirtir.

Hangi bilgelik? Her şeyde.olduğu gibi bu konuda da filozoflar farklı düşüncelere ayrılırlar. Epiküros’ta olduğu gibi bir zevk bilgeliği mi? Stoacılardaki gibi bir irade bilgeliği mi? Kuşkuculardaki gibi sessizliğin bilgeliği mi? Spinoza’daki gibi aşkın ve bilginin bilgeliği mi? Kant’ta olduğu gibi ödevin ve umudun bilgeliği mi? Bu konuda herkes, her biri farklı yaklaşımlardan edinilebilecek olan, kendi fikrini oluşturur. Bundan dolayı kendi kendine felsefe yapmak gerekir, çünkü kimse ne bizim yerimize düşünebilir, ne de bizim yerimize yaşayabilir.

Ancak felsefecilerin, en azından hemen hemen hepsinin uzlaştıkları nokta, bilgeliğin, aklın tutarlı çalışmasından da yoksun kalmadan, belirli bir mutluluk, belirli bir dinginlik, neşeli ve aydınlık bir iç huzuru içerdiğidir. Bu, sıkıntının, çılgınlığın, mutsuzluğun karşıtıdır. Bilgelik bu nedenle gereklidir. Bundan dolayı felsefe yapmak gerekir. Çünkü yaşamayı bilmiyoruz. Çünkü öğrenmek gerekir. Çünkü sıkıntı, çılgınlık ya da mutsuzluk durmaksızın bizi tehdit eder.

Alain, “Bilgeliğin en büyük karşıtı olan kötülük, tam olarak budalalıktır,” diye yazıyordu. Bu, neye doğru yönelmek gerektiğini gösterir: Mümkün olabilecek en akıllı yaşama doğru. Akıl yeterli değil, ama kitaplarda yeterli değildir. Bu kadar az yaşamak içinse, bu kadar düşünmek neden? Bilimde, ekonomide, felsefede ne akıl! Bilginlerin, iş adamlarının, felsefecilerin yaşamlarında da ne budalalıklar... Akıl, bilgelikle ancak varlığımızı değiştirdiği, onu aydınlattığı ve onu yönlendirdiği ölçüde ilgilidir. Sistemler icat etmek söz konusu değildir. Kavramları, yalnızca birer araç olan kavramları istediği şekilde işlemesi yeterli değildir. Amaç, tek amaç düşünmek ve biraz daha iyi ya da biraz daha az kötü yaşamaktır.

Marcus Aurelius’un muhteşem sözü: “Eğer Tanrılar benim üzerime, yaşamak zorunda olduğum şeyler üzerine düşünmüşlerse, bunu bilgece yaptılar. Fakat beni ilgilendiren hiçbir şey üzerine düşünmeyecek ya da hiç var olmayacak olsalardı, kendim hakkında düşünmeme ve benim için yararlı olan şeyi aramama izin verilmişti.” Bilgelik kutsallık değildir. Felsefe ne bir din, ne de bir ahlaktır. Kurtarılması söz konusu olan benim kendi yaşamımdır, ötekilerininki değil. Savunulması söz konusu olan kendi çıkarlarımdır, ne Tanrı’nınki ne de insanlığınki. En azından çıkış noktası budur. Yolda Tanrı’ya rastlamam mümkündür; insanlığa rastlamam muhtemeldir.

Ama nihayet, bana verilen bu hayattan, özgürlüğümden, bilincimden, mutluluğumdan vazgeçmeyeceğim.

Nasıl yaşamak? Bu, felsefenin başlangıcından beri karşılaştığı sorudur. Yanıtı bilgelik olur, ama cisimleşmiş, ama yaşanmış, ama eylem halinde bir bilgelik mi? Herkes kendininkini icat etsin. Bir yaşamak sanatı olan etik, sadece bizim ödevlerimizi içeren ahlaktan bu noktada ayrılır. Çok açıktır ki, bir arada gidebilmeli ve gitmelidirler. Kendine nasıl yaşayacağını sormak aynı zamanda ödevlerine hangi yeri vereceğini sormaktır. Bu iki hedef de birbirlerinden çok farklı değildir. Ahlak, “Ne yapmalıyım?” sorusuna, etik ise, “Nasıl yaşamalıyım?” sorusuna yanıt arar. Ahlak erdemde ya da kutsallıkta; etik, bilgelikte ya da mutlulukta doruk noktasına varır.

imgenin şiddetiyle çoğalır anlam
parçalana parçalana

geçtiğimiz yollardan

onca yaprak düşer
birkaç şiir kalır yalnızca
o derin ağaçlardan

kendi sesimize uyandığımız rüyalarda "Murathan Mungan"
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Bilgelik - Makale Yazıları
« Posted on: Nisan 19, 2024, 06:00:49 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Bilgelik - Makale Yazıları e-book, Bilgelik - Makale Yazıları programı, Bilgelik - Makale Yazıları oyunları, Bilgelik - Makale Yazıları e-kitap, Bilgelik - Makale Yazıları download, Bilgelik - Makale Yazıları hikayeleri, Bilgelik - Makale Yazıları resimleri, Bilgelik - Makale Yazıları haberleri, Bilgelik - Makale Yazıları yükle, Bilgelik - Makale Yazıları videosu, Bilgelik - Makale Yazıları şarkı sözleri, Bilgelik - Makale Yazıları msn, Bilgelik - Makale Yazıları hileleri, Bilgelik - Makale Yazıları scripti, Bilgelik - Makale Yazıları filmi, Bilgelik - Makale Yazıları ödevleri, Bilgelik - Makale Yazıları yemek tarifleri, Bilgelik - Makale Yazıları driverları, Bilgelik - Makale Yazıları smf, Bilgelik - Makale Yazıları gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Makale
Edebiyat
Sahin07 6 2943 Son Mesaj Nisan 18, 2010, 10:54:14 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Kızıl Derelilerin Bilgelik Dolu Ata Sözleri
Genel Kültür.
HaYaL 3 1554 Son Mesaj Haziran 22, 2008, 01:54:42 ÖÖ
Gönderen : ManOfSerious
Güç Ve Sıfır(makale)
Genel Konular
Asortik Hatun 0 958 Son Mesaj Eylül 24, 2008, 07:07:36 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Bilgelik/descartes
Felsefe
Asortik Hatun 0 843 Son Mesaj Kasım 28, 2012, 09:50:52 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Bilgelik Tohumları - Osho
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 736 Son Mesaj Mart 14, 2014, 10:46:32 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular