Uzun zamandır böyle günlük tarzı bir şey tutmamıştım. Hoş şöyle baktığımda buda normal bir günlükten farklı olacak zaten.
Bu nedenle bende buraya yazıyorum işte. Bir yerlere yazmak yerine, bir deftere yazmak daha güzel olur diye düşündüm.
Aklıma geldikçe yazacağım buraya; bir an geçmişten bir şeyler anlatacağım, bir an bir bakmışsın beş dakika öncesinden konuyu açmış olup seni burada ki bütün insanlar la paylaşacagım ve böyle bi sevginin varlıgını bütün insanların duymasını isteyerek duygularımı buraya dökmenin verdigi rahatlıkla öyküme başlıyorum buraya yazılan yazıların hepsi an ve an yaşanmış olup hepsinin de gerçekçi payı vardır neyse.
Belki kim bilir,ilk yılımıza girdigimizde nasip olursa sana veririm diye düşünüyordum ama ne yazık ki böyle bi imkanım yoktur onun için yüregimde ki iç dünyamı buraya aktarmanın iyi olacagını düşündügüm için bu defteri tutuyorum.
Ne olursa olsun anlayacağın adı “sen” bu defterin. Sadece sen olacaksın ve sadece senden gelenler olacak içinde. Bilmiyorum ne olur ilerisi ama bu sefer kendime bir söz verdim ve hiçbir yere, burası hariç hiçbir yere yazmayacağım seni…

Kapattım yüregimi sevmelere sevgilere daha fazla dayanamayıp kendi iç dünyamda kabuguma cekilerek seni beklemeye başladım her an senin özleminle yandım tutuştum,oysa yaşadıgım duygu ne kadar da içten ve ne kadar vazgecilmez bi duygu ki anlatılamaz bi şey di. Şimdi yalnız kalma zamanımıydı acaba. Yalnız kalıp en başından itibaren düşünecekmiydim ve ardından yavaş yavaş atacaktım icimdekileri seni.ya atamaz seni unutamaz ve daha derin bi tutkuyla baglanırsam sana ve bu duyguyla senden hiç bi zaman kopamazsam o zaman ne olacak.

Bir sigara aldım elime, derken çakmağı çaktım bir nefes… Ve daldım gittim Çok uzaklara daldım hayaller kurdum icimin huzursuzluğuna inat, canım yanarak acıyarak…

sinirleri öyle gergindi ki uzaklaşmaya ihtiyacı vardı sebepsizce o yüzden benden de uzaklaşmayı tercih etmişti. Her şeyin ters gittiği bir dönemdeydi bende bu dönemde fazla üzerine gidip kendimden iyiden iyice soguklaştırıp benden nefret etmesini saglıyordum ama niyetim bu degildi aksine onu o durumda yalnız bırakmayıp o durumda da ona yardım edebilmekti ama başaramıyordum ne yaparsam yapayım igreniyordu benden
ve ne kadar mutsuz ne kadar gergin olduğumun o da farkındaydı. Telefonumu aldım elime, orkidemi aramaya başladım. orkidem bana inatla telefonlarıma bakmıyor msj la ilgilenmiyor ve her an kendini benden uzaklaştırdıgı gibi sesini de benden uzaklaştırmıştı bi msj bile atmaz bi cagrı atmaz hale geldi ben yinede o haliyle de ona kızmıyor her zaman onunla ilgileniyor ve sevgimi anlatmaya çalışıyordum

-benden uzaklaşma havası, bu biliyorum…

Telefonunu çaldırdım birden orkidem’in.o güzel tatlı sesini duydum o sesi duydugumda kalbim yerinden çıkacak sandım birden görseniz nasıl heyecanlanmıştım.
-Efendim diyince solugum kesilmişti…
-N’apıyorsun dedim.
-Hiç…
-İyi o zaman gel msn de karşılıklı konuşalım dedim.

-Gel dedim.
-bakarız gelirim diyince onu görecegim diye heyecandan duramıyordum durdugum yerde.
-İyi bekliyorum seni nette diyip telefonu kapattım.

sessiz sedasız onu bekliyordum nette, Öyle bir volkan vardı ki içimde hiç sönmüyor yakıyordu dört bir yanını.
Oturduğum yerden kalkamadım,daha öte bir şeydi yaşadığım… Hani ölür insan zamanı gelince ve öldüğünde yüreği yanındadır, kalbi de onunla birlikte gider ya… benimki si de öyley di işte
cüzdanımdaki resmi aldım elime,

-Neden… Neden böyle olduk böyle olmak zorundamıydik söylesene bana, neden bu acı? Bu kadar mı kolaymı tüm güzellikleri silmek yürekten? Bu kadar mı kolay can acıtmak içinde kendinin olduğunu bile bile. Seni sevdim, seviyorum. Sevgimin hak ettiği bu mu söylesene?
birden kızdım kendime…

-Atıcam dedikçe, unutucam dedikçe her şeyde onu yad ediyorsun yeter artık. Kendine gel… Bu kadar mı güçsüzsün sen, gidenin ardından… Ufacık bir yok oluşun ardından bu kadar mı ayakta kalıyorsun. Onu boş ver sen kendine bu kadar mı değer veriyorsun aptal…

Aptal lafını pek sık kullanır olmuştum bu aralar, Yüzümü yıkadım sözlerinin altında ezildim, cüzdanımda ki resmi aldım, çöp tenekesine doğru ilerledim. Sonra vazgeçtim, dayanamamıştı yine, kıyamamıştım ona ve cüzdanıma geri koydum özenle.

Gözyaşlarım dinmiyordu, aniden başladı birden ve aniden yeniden. Ne zaman ağlayacağına artık o bile kestiremiyordu. Koşarak girdim duşun altına. gözyaşlarının çıkmasını istiyordum. Yeni bir hayata adım atmak istercesine kaldım suyun altında.

Sular bütün vücudumdan dolaşıp aktıkça arındığımı düşünüyordum. Tüm acımın da böyle akacağını düşünüyordum.ama olmadı ve ben seni ne unutabildim nede seni içimden atabildim
Su gibi gidecegim yüreğinden. ne yaparsam yapayım biliyorum
İstesem de gideceksin seni tutmak istedikçe tutamayacagım sevdiğim.
Zamanın akışı gibi, bir nehrin denize kavuşması gibi sende kavuşacaksın bilinmezliğe.
Ve ben o zaman dönüp baktığımda tek kelime edemeyecegim sana
gitme kal diye…
Sevdim…
Elimden gelen tek şeydi seni sevmek…
Duştan çıktığımda çoktan vermiştim kararımı orkidem için, gitmekten vazgeçmiştim. Yürümeye cesaretim yoktu belki de ama yüreğindeki o koca yangınla son gücüm bitene kadar savaşacaktım, eriyen tüm mutluluklarımı alıp önüne son kez gülümseyerek çıkacagım ve ona bi söz söyleyecegim....^^^benimle evlenirmisin gelirmisin benimle^^
zaman geçtikçe ve sıcaklığın yittikçe anlıyorum benden uzaklaştıgını acı denen şeyin yakıcılığını. Belki de bu nedenle son kez diyordum, son kez karşına çıkıp bu teklifi bi daha yapmak istiyorum o aşık oldugum gözlere bakıp sonkez sarılmak istiyorum sana bakabilmeliyim.bakmama izin ver o gözbebeklere
her şey beni terk ederken ben ben seni terk edemiyorum halbuki şu an sana o kadar çok ihtiyaç duyuyorum ki anlatamam
Ağlamak istiyorum gözümden damla damla yaş akıyor, içimdeki sıkıntı büyüyor büyüyor ona engel olamıyordum. O koca boşluğun ortasında bir fırtınaya tutulmuştum nefes alamıyor sadece bekliyordum. Nefesimin kesilmemesi için çaba harcıyor ama tükendiğimi hissediyordum.

Defterimi aldım elime, kaldığım yerden devam ettim yazmaya…
cok uzun oldu tanışalı hatırlıyorum o ilk günü, Geçen sene dogum gününden 8 gün sonra ben onun la tesadüfen tanışmıştım aslında onun la daha önceden tanışıyordum da o beni tanımak istememişti kısmet bu zamanaymış ne diyim ilk karşılaşmamız kavgalarımıza denk gelmişti.

Gülümsüyordu inceden, hele masum içten bi bakışı var dı o bakış beni benden aldı ve kendisine aşık etti…

İyi ki denk geldin hayatımda oldun seni tanıdım
Gözümden bir damla yaş aktı ağır ağır; silmedim, inişini hissettim… Boynumda kayboluşunu o damlanın ve yüreğindeki yangının nasıl kora çevirdiğini ve benliğimi hissettim derinlerde bir yerde. Ne düşünüyor acaba benim için sevdigim dedim kendi kendime. Cüzdanımdaki resmi almış, bakıyordum öylece.

Rahatladın mı yoksa bu ayrılık yaradımı sana bunu bilmiyorum?

Beni böyle zamanlarda çıkardı ortaya, sanki içine düştüğü alevler azmış gibi alıp bir yanardağın içine attı hiç acımadan. Elim gitsede göğsüne, kalp atışlarını duymuyordum, sanki hiçbir şey yoktu… Sanki… Ama bir ses bekliyordum, tam kalbinin ortasından koca bir çığlık gibi bi ses seni özledim diye başlayan bi ses.
deli gibi onu bekliyorum…

O beni sevdi……
Sevdi ya, dili geçmişte kaldık be gönlüm, hani di’bile kalmadı elimizde. Geçmiş zamanlı kiplerde yaşıyoruz bak artık. Ne düşündü, sevdi mi, sevmedi mi acaba?
uzun uzun, odama göz gezdirdim. Dayanamayıp attım kendimi salona, odanın her köşesinde o vardı, her karesinde dokunuşu duruyordu, gözleri bakıyordu aynı mavilikte dayanamamıştı bu esen onsuzluk rüzgârına.
Yazmak istiyor ama yazamıyorum, ona mesaj atmak her an her dakika onu arayıp seni çok özledim demek isterken bunların hiç birini yapamıyor ve attıgım onca msja bakmıyor siliyordu ve ondan bi msj gelmiyordu arayıp sesini duymak istiyordum ya sinirli oluyordu yada ben le konuşmak istemiyordu veya konuşmak istiyordu da ben onu bayıyordum sevgimden…
şimdi Alacağım cevaptan ürküyorum hiçbir şey yapmıyorum.arkadaşı gelmişti aklıma, biriyle paylaşamazsa bu ağırlık onu yok edecekti. Güçlüyüm diye geçiniyordu ya hani, birine de güçsüz olduğunu haykırmak istiyordu nedensizce ona olan sevgisini dile gitirip ona olan baglılıgını anlatıyordu onun en yakın arkadaşına ama o arkadaşı bile onu kırıyordu.ondan sogutmaya çalışıyordu
Denizler çalkalanıyor yüreğimdeki fırtınanın ardından... Bir dalga, tutup kolumdan çekiyor beni içine. Nefes alamıyorum gidişinin ardından, Soluğum kesilmiş, sesim çıkmıyor... Silikleşiyorum Hayat terk ettikçe beni sen terk ettik çe beni… Çırpındıkça batıyorum anlayacağın, anlayacağın daha beter savruluyorum rüzgarından. .. Yüreğimin dört bir yanı sarsılmakta şimdi yarattığın doğal afetin ardından, harabeler arasında sıkışmış yüreğim ürkek bir kedi gibi can çekişmekte karanlığın ortasında…
Güçlüyüm diyorum, ağlamıyorum hatta; ama gece olunca düşüyor koynuma, kokusuyla sesiyle gözbebegiyle...
uyumaya ne kadar çok alışmıştım oysa. Üşüdüm diyerek bana sarılmasını beklemekteyim,Şimdi kime şımarıklık yapıcam ben lares? Hani gerçekten üşüyorum ya, titriyor ya yüreğim?o yüregi nasıl kimle ısıtacagım
bulutlar kaplıyor yüreğimi. Ağlamaya başlarsa susmayacak biliyorum…… Yazamadım devamını bir yarım kalmışlığın ardından boguluyorum anlayacagınız içimdeki o koca boşlukta.
Sonra sustum Uzun uzun ama aslında çığlık çığlığa bir susuştu benimkisi. Ürkek yüreğim onu istiyordu, yalnızlığın içinde kaybolsamda gelip beni bulsun istiyordum. Ama asla bulunamayacagımıı biliyordum.