Dolmuş diyorum evet, minibüs değil! Bilin ki Ankaralıyım! Ama Ankara ya da İstanbul'da değişmeyen, hatta belki de başka şehirlerde de yaşanan garip bir dolmuş durumu var. Bugünün siniri buna denk geldi. Konuyla ilgili tweet atan bir arkadaşımın anılarımı canlandırması sebebiyle başladım yazmaya!

 

Dolmuşa biniyorsunuz, bomboş koltuklar. Biri, tam sizin oturmak istediğiniz yere oturmuş. Geçiş yoluna da yakın hem. Ama o da ne! Oraya oturan kişi suratınıza baka baka ve bacaklarını yana kıvırarak şöyle diyor: "Ben daha önce ineceğim, siz geçin!" Pardon? Birincisi, benden daha önce ineceğinizi nerden biliyorsunuz? İkincisi, belki ben orada oturmak istiyorum, tapulu malınız mı?

 

Şimdi ona çatsanız bir türlü, çatmasanız da işte böyle oluyor! Aslında lafını ağzına tıkıp, kıvırdığı bacakları da öteki yana kıvırıp onu oradan kaldırmak gerek. Ama yapmıyoruz. Çok mu hoşgörülüyüz, hayır. Çok mu medeniyiz, hayır! Sadece neyin önemli olup olmadığını seçemiyoruz bazen. Bunlar çok küçük meseleler deyip beni boş işlerle uğraşmakla suçlamayın sakın! Unutmayın ki, böyle boş ve küçük görünen işler, aslında büyük ve geleceğimizi belirleyen bazı şeylerin temelini oluşturuyor. Bazen çok edepsiz, saygısız ve düşüncesiz oluyoruz, kabul edin! Etmeyenler, bacaklarını yana kıvırıp "önce siz geçin" diyenlerdir muhtemelen!

tokadı yapıştırıvereceksin öyle kişilere teee allahım sorunlu kişi.

Hehehehe. Önce Oturan Yeri Kapar. Metrobüs'de Sık Başımıza Gelen Bişiy de, Buranın İnsan'ı Cahal Değil. Daha Önce İnicem V.s Demiyor da, 1-2-3 Durak Sonra İnicem Diyor. :]