Yazar Mümin Sekman, okul hayatından günlük yaşama kadar başarılı olmak isteyen her insanın, yapmak istediklerine değil, yapması gerekenlere yönelmesinin zorunlu olduğunu söylüyor.

Okul hayatında, ders çalışması gerekirken top oynamayı tercih eden, yetişkinliğinde hayatını düzene koyup, ekonomik özgürlüğünü kazanmak varken altyapı oluşturmadan evlilik kararı alan insanların sayısının oldukça fazla olduğunu belirten Sekman, şöyle konuştu: “Kişi, hatalarından dolayı başarısız olunca ya ailesini ya işverenini ya da çevresindeki başka kişileri hatta devleti suçlamaya kalkışırken, kendini sorgulamayı hiç akıl etmez. Oysa, her başarının olduğu gibi başarısızlığın da nedeni vardır ve bunun başrol oyuncusu da kişinin kendisidir.”

BAŞARILI OLMA KOŞULLARI

Sekman, hayatın kişilere çok farklı seçenekler sunduğunu, bunda tercihin ise yine kişinin kendisine ait olduğunu ifade ederek, okul hayatı bittiğinde hayat okulunun başladığının unutulmaması gerektiğini anlattı. Sekman, şöyle devam etti: “Başarı için yapmak istediklerinizi değil, yapmanız gerekenleri yapın. Oysa insanlarımızın büyük bir bölümü zaaflarına yenik düşerek yapması gerekeni değil yapmak istediğini yapıyor. Hayatta başarısız olmuş tüm insanların geçmişi araştırıldığında bu gerçek karşımıza çıkıyor. İş hayatında da ya herkesin yaptığını daha iyi ya da hiç kimsenin yapamadığını yapın. Bir işi yaparken de bulunduğunuz toplumun ihtiyaçlarını göz ardı etmeyin.”

TOPLUMSAL ATALET

Sekman, “İnsanlarda yaygın olarak görülen alışkanlıklar, isteksizlik, miskinlik, tembellik yavaşlık, şevksizlik, ertelemecilik, mazeretçilik ve sitemkarlık” olarak tanımlanan “Ataletin” yaygın olarak görüldüğünü anlattı.

Başarısızlıkların temelinde de ataletin bulunduğuna işaret eden Sekman, şunları kaydetti: “Bir ülkede sorunların çözümlerinin neler olduğu, bu çözümleri kimlerin uygulaması gerektiği biliniyor, çözümsüzlüğün bedelini de herkes ödüyor ve yine de yapılması gerekenler yapılmıyorsa, toplumsal atalet var demektir. Kişisel atalette de bu geçerlidir. Kişi yapması gerekeni yaptığında neler kazanacağını, bunu nasıl yapacağını, yapmadığı takdirde ise neleri kaybedeceğini bilmesine rağmen, inatla yapmak istediğini yapıyorsa kişisel ataletinin sonucuna katlanmak zorundadır.”