|
|
|
Seni sensiz sevmeye devam ederken, aslında kalbini fethetmeyi deniyordum. Belki gece yarıları adını sayılayarak düşündüğüm için, kabuslarla uyanıyordun benden uzakta. Bensizken özgür değilsin sevgili, aklımda çerçevelemişim seni.
Bunca çabanın ardına dönüp bakınca, beklemenin de zarafetini kaybediyor insan. İçinde, anlamını bulamadığın o takvim yaprakları boyu bekleyişini sorguluyorsun.
Bir yürek severken gidebilir mi? Belki de gerçek sevgidir, kalbini kanatarak, yollarda izini bırakarak gitmek. “Rağmen” gitmeyi becerebiliyorsa insan, kaybettiği sadece ümitleridir.
Bana artık gitmek yakışır sevgili! Direnerek durduğum yerde kendimi kaybedersem, kendimden çok sevdama üzülürüm. Hala bir çocuk gibi büyütüyorken içinde aşkımı, hala ona sahipken, ben gitmeliyim sevgili.
Gittiğimin farkında bile olmayacaksın belki, uzun bir zaman anlamayacaksın. Nice sonra aklına gelecek, sessizliğim şaşırtacak seni. Egonu besleyen o sevilmek duygusunu arayacaksın. O vakit sende de bir tokat gibi patlayabilir açlık ama çabuk atlatacaksın.
Bana gitmek yakışır sevgili! Bir gece yarısı karanlığın içinde kaybolup gözden, usulca süzülüp siyaha, yok olmak yakışır. Belki ben de sevilerek yenerim içimdeki sevgiyi. Bir başka kolda, üstelik tam da seviştikten sonra, ağlayarak bitiririm özlemimi.
Ben de kendi limanımı bulurum belki, çıktığım onca yolculuktan sonra, bana da kucak açar birileri, “gel şu omuz başına demir at” derler, durulurum. Yorgunluktan tutmayan bedenimi çıkarırım kıyıya, bizim hikayemizi anlatırım tanıdıklarıma, sonra belki ben de küllenirim.
Bana artık gitmek yakışır sevgili! Son nefesime kadar sevmeye devam edebilirdim seni. Tünelin ucunda tek bir ışık görebilseydim, beklemeye de dayanırdım ama şimdi gitmek lazım sevgili. Gitmek ve kurtulmak aşkının köleliğinden!
Kaldıkça, dönüşecek bu yürekteki duygular, belki bileyleyecek kendini. Zamanla, sevgi sandığım bir duyguya tutuklu kalacağım, onun adı kim bilir ne olacak? O yüzden bana gitmek yakışır sevgili, artık gitmeyi de bilmeli! Sen şimdi sakın bakma gözlerime ki, gidebileyim, olur mu sevgili?
Candan Ünal
|