Balık Burcu Ve Aşk

Kışın kasvetinden uzak bir sabaha uyandım. Hava yine serindi ama güneş yüzünü gösterdi. Dün yaşadığım o kötü saatlerden sonra, bu günün güzel geçeceğini umuyorum.

Dün kiminle konuştuysam, herkesin berbat bir gün yaşadığını duydum. Gökyüzünün karmaşasından olmalı. Astrolojik olarak da iyi bir gün olduğu söylenemezdi. Ben balık burcuyum. Biraz romantik ve duygusal olduğumuz doğru ancak yükselenim boğa, o yüzden sulu gözlü bir balık olmaktan yırtıyorum sanırım.

Burçlara inanın veya inanmayın, sonuçta hayatın bir rengi gibi gelir bana. Yemeğe tat veren baharat gibi, yaşamın lezzetlerinden biri de astroloji. Biraz içine girip, ne kadar bilimsel bir alan olduğunu fark ettiğinizde, saygınız da artıyor. Ben astrolojiyi yaşamımda bir çeşit kılavuz olarak kullanıyorum.

Ancak şu bir gerçek ki, balık burcu insanları aşkın göbeğinde oturuyorlar. Sevginin, dostluğun, tasavvufun, mistisizmin, varoluşun ruhlarında yeşerdiği insanlar, genellikle balık burcundan çıkıyor. Aşkın ise ikametgahı bu burç olmalı!

Bu durum kişiden kişiye değişir elbette, benim söylediğim sadece genelleme. Kendimden yola çıkarak şunu diyebilirim ki; balıklar iki şey olmadan ölürler: Su ve aşk!

İşin aslı, aşk herkes için gereklidir. Yaşadığımız zaman ve dünyanın genel durumu hepimizi biraz yıpratmış, aşka olan inancımızı hırpalamış olsa da, aşk burayı daha yaşanır bir yer haline sokuyor. Sıkıntılara, dertlere, maddi zorluklara, manevi acılara dayanma gücü veriyor.

Birini sevmek, bedeni, ruhu ve kalbi değiştiriyor. Aşıkken insan kötülük düşünemiyor. İçinde kin, nefret gibi negatif duygulara çok fazla yer veremiyor ya da vermemeli! Bütün enerjimizi alıp götüren kötücül duygularla, aşk dolu bir kalbi kirletmek mantıklı mı?

Ne güzel olurdu hepimiz dolu dizgin aşık olsak. Hepimizin gözleri ışıl ışıl parlasa, gülümseyen yüzlerle dolaşsak ortada, ne güzel olurdu! Bu düşünce bir hayal olmaktan öteye geçmiyor belki ama sadece hayal etmek bile, insanın yüzünde o meşhur gülümsemeyi yaratıyor.

Aşk güzel duygu, insanı sarsan, kendinden geçiren, varlığına sebep bulduran ve bir yanıyla da perişan eden bir his. İçinde biraz sızı taşısa da, yaşanmaya değer. “Senden gelecekse, şer bile hayırdır” dedirtecek kadar ruhu yücelten bir duygu. İşin içine karşılık, beklenti, çıkar gibi şeyler girince kirlenip, artık aşk olmaktan çıksa bile, ilk zamanlarda yaşanılan o tatlı dakikalar için değer.

Neyse canım, siz bana bakmayın! Balık burcuyum işte, bir güne güzel uyandım diye, aşık da olurum, abdal da, deli de! Hayat dediğin bir kısa an, çok fazla üzülmeye değmiyor. Allah önce sağlık, sonra huzur versin. Bugün size dileğim, en kısa zamanda hayatınıza aşkın girmesi. Siz de dileyin, ondan sonrası rast gele!