Yeryüzünü temaşa ettikten sonra semanın eteklerinden arza nurlar damıtılacak ve beşeriyet beşaret gamzesiyle tebdil kıyafeti giyecek; bahar gelecek,geleceğe serin ve temiz adımlarla yürüyecek.Ne hâzdır ki,hızır iklimlerinde kutlu ajandalar serpilecek ve biz şevket yanaklarımızla tebessüm edeceğiz.

Bahar gelecektir,hazan silüetinde renk bulamayan ve rengini beğenmeyen ruh kostümlerine,taptaze açmış bahar çiçekleri eşlik edecek ve etrafa haşyet yağacaktır.Asıl gülbank budur ki,insanlık simasındaki her tatlı işmizaz,içimizi açmaya yarayan bir sonsuzluk tohumu halinde baharın korosunu fısıldayacaktır.Enfes güzellik,rayiha ile lebaleb atmosfer ve eşsiz sürur..tüm bu helecanın tılsımıdır bahar..

Kaosların ağındaki dünyaya,kendi ekseni etrafında kutsi mayayı çalma ve nur çağın kozasını örme projesi,bahar elinde atılacaktır.Beklemekte olan proje,bekleyenlere o kadar yakındır ki,yakınlığın “şeb-i arus”u perde açmaya ramak kalmada..az bir sabır,nelere nigehbân ki insan ötelere merdiven dayamanın destan satırlarını çizmede.Yankılanan bir hece öyle bir nurani kavis çizmede ki,hendesi boyutta tarifi imkansız kalmaktadır.Bir harfin neleri çağrıştırdığı noktanın sükutunda mündemiç iken,yağan rahmet katrelerinde sonsuz bahar çığlıklarının da mevcut olduğu muhakkaktır.

Her güne bir ramazan izdüşümü varsa günler bayram olur;her saate tefekkür sancısı ikame edilirse bir değer yumağı oluşur;her çağa bir bahar destanı misafirliğini bahşederse dünya zemini ihya olur..işte bahar o kadar değerli bir vetiredir ki,buhur buhur rahmetin ve inayetin kol kola gezdiği bir şehrayindir.Yeşilin erişilmez tonunu sanat-ı rabbani tecellisiyle ortaya döktüğü,kelebeklerin insanın dimağını aşan hatlarını cezbelediği,binbir desenin varlık tacı giydiği zamandır bu bahar.Bahara bahar katan ise,insana hayat kılmak için yaratılmış ruhtur.Hayatın ruhu olan bahar,ter-ü taze kaldığı müddetçe,ruhun kalbi atacak ve yaşayacaktır.Bizler de:



“Nasıl olsa bir gün güneş doğacak;

Çevreye yeniden nurlar yağacak;

Dağ-dere, ova-oba bucak bucak,

Işık gelip karanlığı boğacak…” terennümleriyle yolumuza devam edecek ve istikbâlin iliklerimize huzur bahşeden koylarında yerimizi almaya çalışacağız. Rahmet odur ki,bahara yürünen adımların izleri bile insana ümit aşılamakta ve yeis bataklığı kurutulmaktadır.

Baharda ruh beratı vardır;yeryüzünün isi-pası ve buğulu esamesi,yerini revnakdâr değişimlere bırakmaktadır.Görülmeye değer ne altın hisler vardır ki,dilim dilim zaman sahneleri inşirah hemhemesi içerisinde yolumuzu serinletir.”Kışta gelenler” e bile en büyük hediyeden bir hediyedir ki,bu bir vefa-i kemal deyip öpülür ve alna sürülür..Yükseklerde tutulması gereken yıkılmaz abide,bir ruh saykalı ve mütebessim hengam:hep bahar yaprakları arasında tomurcuklanmayı bekleyen şafak dalgalarıdır.Kâh denizötesi müjdede,kâh asrın minaresinde,kâh kalbin zebercet hücrelerinde..

Baharda mekanüstü keyfiyet vardır, solmayan hâllerin teraküm halinde insana sunumu vardır.İnsanın içine cennet meltemlerinin esintilerinin ikramı vardır.Şahlanma arefesindeki gökkubbeye,ezan gibi insana bahar hediyesi getiren bir sadâ vardır.Tüm bu varlıklar içerisinde,kendini “yok” bilme de,aslında bir bahar hamlesidir.



“Bir tomurcuk gibi hep yavaş yavaş,

Güneşle yüz yüze gelinceye dek..

Kök toprakta ama, gözler ışıkta…”



Gözlerin kabul olunmayı bekleyen duaları arzuladığı bir gerçek,dudaklarla fışkıran namütenâhi haykırış,ışığın raksına gebe..Işıkla gerilen hayat,hayata muştu kostümünü eklemede.Yerine değişilmeyecek olan talihlilik motifinde,özlem düğümleri sessizce yer değiştirmede:köşeden köşeye..Ey bahar,arzuladığımız hayat aynasında kendimizi görebilme ümidi öyle bir sancı oldu ki,içimizdeki ateş berd-ü selama tebdil olurken farkını fark edebildik..!

Bakışlar sana,sevgi sana ve teveccüh sana..Sana olan bu muhabbet helezonunda bir damlanın bile değeri,değerlerüstü arenada bir kıymet ederken,biz nasıl da ümitsizliğe kapılabiliriz?Bizi yakmayan ve hayal kırıklığına uğratmayan,baharsı sarılış toprağıdır.Bu toprakta solmayacak filizleri çıkartan sen,bir lem’a halinde sarmaşık dayayacaktın filizlerine ve filizlere.Palazlanma aşamasındaki bu filizlere ne de güzel bahçivanlık ve hayırhâhlık yapacaktın..ve yapacaksın..

Gördüğümüz rüya değil,sensin..sendeki baharsı düşler gerçekliğe pusu kurmuş hayat ağacı:dalıyla,yaprağıyla,çiçeğiyle..Biz bahar olduk,senli olduk.Seninle olan bahar adımları Cennet koridorları halinde bize sunulmada.Hayatımız bahar olsun,kurak iklimlere baharsı rayiha olsun.Ümidimiz budur,ümidimiz sensin.

Gürsel Çopur