|
« : Mart 24, 2008, 01:06:09 ÖS »
|
|
xxRuzqaRxx
|
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57
|
|
|
|
Avrupa'da temizliğin tarihi
1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu:
İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.
Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki "banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" (Don't throw the baby out with the bath water) deyimi buradan gelmektedir.
Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatıda yaşıyordu. Yağmur yağdığı zaman çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu. İngilizce'deki "kedi-köpek yağıyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir.
Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı oluşturuyordu. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar buradan gelmektedir.
Zemin topraktı. Sadece zenginlerin zemini topraktan başka bir şeyden yapılmıştı. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çıkmıştır. Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı. Bunlar kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardı. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca saman dışarıya taşıyordu. Buna mani olmak üzere kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı "thresh hold" (saman tutan; Türkçesi eşik idi.
Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu. Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu. Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Akşam yahni yenirse artıklar kazanda bırakılıyor, gece boyunca soğuyan yemek ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu. "Bezelye lapası sıcak, bezelye lapası soğuk, kazandaki bezelye lapası dokuz günlük" (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menşei budur. Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardı. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı. Buna "yağ çiğnemek" (chew the fat) adı veriliyordu.
Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açıyordu. Domatesler buna sık sık sebep olduğu için bunda sonraki yaklaşık 400 yıl boyunca domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü.
Çoğu insanın kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullanıyorlardı. Çoğu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapılıyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu. Bunlar hiçbir zaman yıkanmadığı için içinde kurtlar ve küfler oluşuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında "tabak ağzı" (trench mouth) denen hastalık ortaya çıkıyordu. Ekmek itibara göre bölüşülüyordu. İşçiler yanık olan alt kabuğu, aile orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırdı.
Bira ve viski içmek için kurşun kadehler kullanılıyordu. Bu bileşim insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlık yapıyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor¸ aile etrafına toplanıp yiyip-içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu. Buna "uyanma" nöbeti deniyordu.
İngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı. Bunun için mezarları kazıp tabutları çıkarıyor, kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı. Tabutlar açıldığında her 25 tabutun birinde iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü Böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya çıktı. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşıyarak bir çana bağladılar. Bir kişi bütün gece boyu mezarlıkta oturup zili dinlerdi. Buna mezarlık nöbeti "graveyard shift") denirdi. Bazıları zil sayesinde kurtulur ("saved by the bell") bazıları da "ölü zilci" (dead ringer) olurdu.
Gerçekler bunlar.
Kim demiş tarih sıkıcıdır diye :
Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı. Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
Kirlilik adeti Amerika'ya da bulaşmış Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde ''banyo yapmayı yasaklayan'' ya da belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı. Philadelphia'da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.
Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü. Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.
1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti. 19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti...
İşte Medeni Avrupa nın iç yüzü...
|
İhtişamlı bi avare
|
|
|
WeBCaNaVaRi Botu
|
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)
Anahtar Kelimeler: Avrupa'da temizliğin tarihi e-book, Avrupa'da temizliğin tarihi programı, Avrupa'da temizliğin tarihi oyunları, Avrupa'da temizliğin tarihi e-kitap, Avrupa'da temizliğin tarihi download, Avrupa'da temizliğin tarihi hikayeleri, Avrupa'da temizliğin tarihi resimleri, Avrupa'da temizliğin tarihi haberleri, Avrupa'da temizliğin tarihi yükle, Avrupa'da temizliğin tarihi videosu, Avrupa'da temizliğin tarihi şarkı sözleri, Avrupa'da temizliğin tarihi msn, Avrupa'da temizliğin tarihi hileleri, Avrupa'da temizliğin tarihi scripti, Avrupa'da temizliğin tarihi filmi, Avrupa'da temizliğin tarihi ödevleri, Avrupa'da temizliğin tarihi yemek tarifleri, Avrupa'da temizliğin tarihi driverları, Avrupa'da temizliğin tarihi smf, Avrupa'da temizliğin tarihi gsm
|
|
|
Yanıtla #1
|
« : Nisan 04, 2008, 09:06:06 ÖS »
|
|
HuNTeR-DeViL
|
Üye No : 3263
Yaş : 31
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1811
Mesaj Sayısı : 7 822
Karizma = 2088
|
Paylastıgın İçin teşekkürler Avrpada temizlik
|
OnLyReLentless
|
|
|
Yanıtla #2
|
« : Nisan 05, 2008, 01:41:55 ÖS »
|
|
Sahin07
|
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453
|
paylaşımın için Sağol.
|
Ah!Mümkün olsa savaştan barış barıştan insan yapardım acıdan sevinç sevinçten umut umuttan dostluk yapardım kurşun yerine çocuklara her sabah şiir atardım.
|
|
|
Yanıtla #3
|
« : Nisan 05, 2008, 02:14:53 ÖS »
|
|
[MasaL]
|
Üye No : 193
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Konu Sayısı : 2126
Mesaj Sayısı : 5 892
Karizma = 42
|
|
|
Yanıtla #4
|
« : Nisan 13, 2008, 10:12:06 ÖS »
|
|
Lady32
|
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54
|
paylasim icin teşekkürler
|
|
|
|
Yanıtla #5
|
« : Nisan 25, 2008, 02:10:23 ÖÖ »
|
|
By.CeZa
|
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179
|
paylaşım için teşekkürler..
|
|
|
|
Yanıtla #6
|
« : Nisan 27, 2008, 11:56:27 ÖÖ »
|
|
mer_ve_g
|
Üye No : 1499
Yaş : 30
Nerden : Rize
Cinsiyet : Konu Sayısı : 357
Mesaj Sayısı : 4 269
Karizma = 592
|
|
|
Yanıtla #7
|
« : Mayıs 02, 2008, 08:14:04 ÖS »
|
|
*GeLinCiKk
|
Üye No : 2580
Yaş : Yok
Nerden : Rize
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1966
Mesaj Sayısı : 12 262
Karizma = 28326
|
çok pislermiş temisliği bizdn örenmiişler zamnında
|
|
|
|
Yanıtla #8
|
« : Mayıs 25, 2008, 03:25:56 ÖÖ »
|
|
Ebru$h
|
Üye No : 547
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 212
Mesaj Sayısı : 2 934
Karizma = 328
|
|
|
|