0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler  (Okunma Sayısı: 1118 Kere Okundu.)
« : Ekim 31, 2011, 08:38:35 ÖS »

Hephaestus
*
Üye No : 26057
Yaş : 31
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 4834
Mesaj Sayısı : 13 573
Karizma = 60064


Atatürk'ün yaptığı yenilikler
Siyaset alanındaki yenilikler

Saltanatın Kaldırılışı

Milli kurtuluş hareketinin bütün cephelerde başarıya ulaşması sonrasında düşman ülkeler barış görüşmeleri için teklifte bulunmuşlardır. Barış görüşmelerine Ankara Hükümeti'nin yanı sıra İstanbul Hükümeti de davet edilmiş böylece Milli Meclis'e bir tezgah kurulmaya tuzak hazırlanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda İstanbul Hükümeti'nin sadrazamı Tevfik Paşa Ankara'ya Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal'e bir telgraf çekerek ortak hareket etmeyi teklif etmiştir.
Neticede TBMM İstanbul'daki işgal kuvvetlerine bir yazı göndermiş barış konferansına katılabileceklerini fakat İstanbul Hükümeti'yle ortak hareket etmelerinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Çünkü Tevfik Paşa'nın teklifini kabul etmek Anadolu'da gerçekleştirilen Kuva-yi Milliye hareketine İstanbul Hükümetini de ortak etmek olacaktı. Konunun hemen akabinde Mustafa Kemal 30 Ekim 1922'de TBMM'yi toplayarak saltanatın kaldırılması yönünde çalışmaları başlatmıştır. Fakat meclis içindeki bazı üyeler "saltanatsız iktidar ve hilafet olamayacağı" görüşünü savunarak bu girişimi engellemeye kalkışmışlardır. Bu engellemelere karşın Mustafa Kemal'in konunun önemini ve hassasiyetini bildiren konuşmasından sonra "hakimiyetin kayıtsız ve şartsız millete" ait olduğu kabul edilmiş 3 Kasım 1922 günü saltanat kaldırılmıştır.

Cumhuriyet'in Kuruluşu

İstanbul Hükümeti'nin işgal kuvvetlerinin 'kukla yönetimi' durumunda olması ve bu hükümet tarafından Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından Anadolu'da kurulan milli hükümete karşı alınan cephe bir süre sonra kimin yönetimde olacağı sorusunu gündeme getirmiştir. Aynı problem TBMM içinde de kendini göstermiş bazı üyelerin saltanat ve hilafeti yaşatma düşüncesinde oldukları görülmüştür. Yeniden saltanat ve hilafete dönülürse verilen mücadele boşa gitmiş milletin hakimiyeti tekrar sorumsuz yönetime geçmiş ve geriye dönülmüş olacaktı. Oysa yenilikçi ve inkılapçı düşünceyi kendine şiar edinen Mustafa Kemal'in bu fikirlerinden taviz vermesi beklenemezdi:
". 25 Nisan 1920 tarihinde TBMM Mustafa Kemal Celaleddin Arif Cami Bey Fevzi Paşa İsmet Buey Hamdullah Suphi ve Hakkı Behiç tarafından oluşan bir yürütme komitesi seçerek 1 Mayıs 1920'de kabul edilen 5 maddelik bir kanunla seçilecek olan hükümetin seçiliş ilkeleri belirlenir. Kısa bir süre sonra da yapılan bir değişiklikle bakanların Millet Meclisi Başkanı tarafından gösterilecek adaylar arasından seçimi kabul edilir. Bu uygulama ile artık 'milletin hakimiyetine' dayanan bir hükümet yapısı kabul edilmiş olacaktır."
Meclis'in yenilenmesi için yapılan seçimler sonucu I. dönem milletvekillerinin çoğu değişmiş hakimiyetin millette olduğuna inanan milletvekilleri II. dönem çoğunluk olmuşlardı. Dolayısıyla artık Cumhuriyet'in kurulmasına müsait bir zemin vardı. Hem Meclis'teki durum ve hem de Fethi Bey kabinesinin 27 Ekim 1923'te istifa etmesi sonucu ortaya çıkan hükümet boşluğu Mustafa Kemal'i harekete geçirmiş ve Türk Milletinin karakterine uygun olan Cumhuriyet 29 Ekim 1923 günü ilan edilmiştir.
Mustafa Kemal bu gelişmenin ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin başkanlığına getirilmiş İsmet (İnönü) Bey'i de başbakanlığa atayarak kabineyi kurdurmuştur. Atatürk aşağıdaki sözleriyle de yönetim şeklini açıklamıştır:

".Bugünkü hükümetimiz doğrudan doğruya milletin kendi kendine kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümetle millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet millet hükümettir."
".Türk Milletinin yaratılış ve şiarına en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir. Türk Milleti hakimiyetini şümullü bir surette gösteren yeni idareye kavuşuncaya kadar daima mevcut kurumların siyasetlerine yabancı kalmıştır."

Hilafetin Kaldırılışı

Halifelik makamı Mısır hükümdarı Kansu Gavri'de işlerliğini kaybetmiş bir şekilde göstermelik olarak duruyordu. Yavuz Sultan Selim'in 1517 tarihindeki Ridaniye Seferinden sonra Türkler'e geçen halifelik bu tarihten sonra yeniden güç kazanmıştır. Hilafet makamı Osmanlı İmparatorluğu'nun güçlü olduğu dönemlerde dünya Müslümanları üzerinde etkili olmuştur. Fakat zayıflama döneminde devlet bu gücü kullanamaz hale gelmiştir.
Milli Meclis tarafından saltanatın kaldırılmasıyla hilafet makamına getirilen Abdülmecit Efendi'nin kendine kanunla verilmiş olan sıfatlarının dışında "han" "peygamber halifesi" gibi sıfatları da kullanması padişah gibi davranması ve cuma selamlıklarında gövde gösterisi yapması yurtdışından kışkırtıldığı açıkça belli olan bu tartışmalara Mustafa Kemal'in yakın arkadaşlarının da katılması ortalığı karıştırmaya başlamıştı. Bu durum genç Cumhuriyet'i tehlikeye sokmaya başladığından 3 Mart 1924 tarihinde TBMM'de verilen bir kanun teklifi ile hilafet makamı ortadan kaldırılmış Osmanoğulları soyu yurt dışına gönderilmiştir. Bu ciddi durumu Atatürk şu sözleriyle açıklar:

"Efendiler; açık ve kesin söylemeliyim ki İslamları bir halife heyulasıyla işgal ve iğfal gayretinde bulunanlar yalnız ve ancak İslamların ve özellikle de Türkiye'nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna hayal bağlamak yalnız ve ancak cehalet ve gaflet eseri olabilir."

Hukuk Alanındaki İnkılaplar

Hilafetin kaldırılmasıyla beraber 3 Mart 1924 günü Şeriye ve Evkaf Bakanlığı'nın ve Şeriye Mahkemeleri'nin kaldırılmasıyla hukuk konusunda yeni düzenlemeler yapılacağının işaretleri verilmiş oldu.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde kurumlardaki yozlaşma adalet sistemini de etkilemiş kadılardaki başıbozukluk adaleti güçlünün lehine kullanır hale getirmiştir. Mahkemeler "Mecelle" adı verilen ve Hanefi fıkhına göre hazırlanmış kanunlara göre işlerdi. Mecelle yarı teokratik ve yarı laik bir özellik taşımasına rağmen günün gelişen şartlarına uyum gösteremiyor ve bazı hükümleri de uygulanamıyordu.
Yeni Türkiye devletinin kurulmasıyla eski yönetimin işlerliğini kaybetmiş bütün kurum ve kuruluşlarının da yeni bir yapıya oturtulması gerekmişti. Çünkü Osmanlı devletindeki bazı uygulamalar geçmiş yıllarda sorunsuz işlemiş olsalar da değişen ve gelişen koşullar karşısında aksaklıklar meydana gelmiştir. Bu bozulan kurumlardan biri de adalet kurumudur. Atatürk bu başıbozukluğu ve çözüm yolunu şöyle açıklamıştır:
"Önemli olan nokta  adalet anlayışımızı kanunlarımızı adalet teşkilatımızı şimdiye kadar bizi şuurlu şuursuz tesir altında bulunduran asrın gereklerine uygun olmayan bağlardan bir an evvel kurtarmaktır. Millet her medeni memlekette olan adalet işlerindeki ilerlemenin memleketin ihtiyaçlarına uyan esaslarını istiyor. Millet hızlı ve kesin adaleti temin eden medeni usulleri istiyor. Milletin arzu ve ihtiyacına tabi olarak adalet işlerimizde her türlü tesirlerden cesaretle silkinmek ve hızlı ilerlemelere atılmakla asla tereddüt olunmamak lazımdır. Medeni hukukta aile hukukunda takip edeceğimiz yol ancak medeniyet yolu olacaktır. Hukukta idare-i maslahat ve hurafelere bağlılık milletleri uyanmaktan men eden en ağır bir kabustur. Türk Milleti üzerinde böyle bir ağırlık bulunduramaz."
".Milletin ateşli inkılap hamleleri esnasında sinmeye mecbur kalan eski kanun hükümleri eski hukukçular gayret ve çalışma gösterenlerin etki ve ateşi yavaşlamaya başlar başlamaz derhal canlanarak inkılap esaslarını ve onun samimi takipçilerini ve onların aziz ülkülerini mahkum etmek için fırsat beklerler."
"Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yabancı uyrukluların yargılanmasının kendi konsolosluklarına bırakılması bağımsızlık hakkıyla uyum göstermiyordu. Bu durum Osmanlı adalet sisteminde onarılması güç yaralar açmıştı. Her ne kadar Lozan hükümleri uyarınca bu adli kapitülasyonlar kaldırılıyorsa da; yine de merkezden yönetilen adalet düzeni oluşturulması mümkün olamıyordu."
Bu olumsuz şartları ortadan kaldırmak için 1923'te kurulan medeni kanun komisyonları "Mecelle"nin ıslahı çalışmalarına başlamışsa da bir netice alamadan faaliyetlerine son verilmiştir. Bu tıkanıklığı çözmek için harekete geçen Mustafa Kemal hukuk sisteminde köklü değişikliklere girişmiştir. Benzerlerine göre daha sade ve yeni olan İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak hazırlanan Türk Medeni Kanunu 17 Şubat 1926 'da Prof. Dr. Mahmut Esat Bozkurt'un Adalet Bakanlığı sırasında kabul edilmiştir. Bu kanunla azınlık cemaatleri de Medeni Kanun hükümlerini kabul etmiş oldular. Bu kanun çerçevesince ayrıca 4 yıl içinde Borçlar Kanunu Ceza Kanunu Kara Ticaret Kanunu Deniz Ticaret Kanunu Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Kanunu İcra İflas Kanunu gibi kanunlar yürürlüğe girmiştir. Bu girişimlerden önce de 5 Kasım 1925'de Ankara Hukuk Fakültesi açılmıştır.
Medeni Kanun'la Türkiye'de laik hukuk sistemine geçilmiş kadın erkek eşitliği kabul edilmiş medeni nikah ilkesiyle çok eşlilik kaldırılmış kadının her alanda faaliyette bulunmasına imkan sağlanmıştır.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler
« Posted on: Nisan 19, 2024, 03:51:55 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler e-book, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler programı, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler oyunları, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler e-kitap, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler download, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler hikayeleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler resimleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler haberleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler yükle, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler videosu, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler şarkı sözleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler msn, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler hileleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler scripti, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler filmi, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler ödevleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler yemek tarifleri, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler driverları, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler smf, Atatürk'ün Siyasi Alanda Yaptığı Yenilikler gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Atatürk'ün Matematik Alanında Yaptığı Yenilikler
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 1359 Son Mesaj Ekim 28, 2011, 02:56:32 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Atatürkün Uzunluk Ölçülerinde Yaptığı Yenilikler
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 1898 Son Mesaj Kasım 01, 2011, 07:43:24 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Atatürk'ün Geometri Alanında Yaptığı Çalışmalar
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 1351 Son Mesaj Kasım 01, 2011, 07:44:08 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Atatürk'ün Müzik Alanında Yaptığı Çalışmalar
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 1316 Son Mesaj Kasım 01, 2011, 07:44:59 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Atatürk'ün Eğitim Alanında Yaptığı Yenilikler
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 1070 Son Mesaj Kasım 01, 2011, 07:46:47 ÖS
Gönderen : Hephaestus


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular