0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Aspendos  (Okunma Sayısı: 1120 Kere Okundu.)
« : Eylül 05, 2008, 12:48:49 ÖS »
Avatar Yok

FeMoX
*
Üye No : 570
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2803
Mesaj Sayısı : 5 853
Karizma = 39



Anadolu'da ilk çağın ünlü şehirlerinden olan Aspendos, Antalya ili sınırları içinde, Köprüsuyu Irmağı'nın (Eurymedon) sağ tarafında, Balkız Köyü'nün yanındadır. Halk arasında daha çok "Belkıs Harabeleri" olarak anılan ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen bu antik şehirde hala ayakta duran anfi-tiyatro başlı başına bir harikadır.

Yunan efsanesine göre, şehir Truva Savaşı’ndan sonra Pamphylia’ya gelen kahraman Mopsos liderliğindeki Argive kolonicileri tarafından kurulmuştur. Aspendos bölgede kendi adına madeni para bastıran ilk şehirlerden biridir. Tarihi M.Ö.5. ve 4. yüzyıla uzanan bu gümüş sikkelerde şehrin adı yerel yazı ile Estwediiys olarak geçer.

Aspendos, kolonileşme döneminden sonra bir süre Likya egemenliği altında kalmıştır. Şehir, M.Ö. 546’da Pers hakimiyeti altına girmiştir. M.Ö.467’de devlet adamı ve askeri komutan Cimon ve onun 200 gemiden oluşan filosu, ani bir saldırıyla Eurymedon (Köprüçay) Nehri’nin ağzında konuşlanan Pers donanmasını yok etmiştir. Bundan sonra Aspendos, Attika-Delos Deniz Birliği’nin üyesi olmuştur. M.Ö.411’de Persler şehri tekrar ele geçirdiler ve üs olarak kullandılar.

Büyük İskender Perge’yi ele geçirdikten sonra M.Ö. 333’te Aspendos’a girdi. İskender’in ölümünden sonra devam eden savaşlarda dönüşümlü olarak Ptolemilerin ve Seleucidlerin kontrolü altına giren kent, daha sonra M.Ö.133’e kadar Pergamum Krallığı’nın elinde kalmıştır.

Aspendos, diğer Pamphylia şehirleri gibi en parlak dönemine M.S.2. ve 3. yüzyıllarda ulaşmıştır. Bugün hala bu bölgede görülebilen anıtsal mimarinin büyük bölümü bu altın çağda yapılmıştır.

Döneminde ünlü bir askeri komutan olan Finike ve Suriye valisi Andromachos ve doğuştan filozof olan Diodorus tarihteki ünlü Aspendoslu'lardır.

13. yüzyılın başından itibaren Aspendos, Selçuklu yerleşimlerinin izlerini taşımaya başlar.

ANFİ-TİYATRO:

Aspendos'ta Roma tiyatrosunun en görkemli, işlevsel açıdan en iyi tasarlanmış ve en eksiksiz örneği ile karşılaşılır. Yunan geleneğine uygun olarak küçük bir tepenin yamacında yapılmış olan tiyatro 15.000 kişiliktir. Güney paradostaki yazıta göre İmparator Marcus Aurelius (M.S. 161-180) döneminde ilahlar ve krallar şerefine yapılan yapının mimarı, dünyanın ilk büyük şehircilik uzmanı sayılan Aspendoslu Theodoros oğlu Zenon'dur. Ayrıca sahne binasının her iki tarafındaki girişlerin üzerinde bulunan Yunanca ve Latince yazıtlara göre, sahne binası Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı iki kardeş tarafından hizmete sokulmuştur.

Ziyaretçiler yapıya sonradan yapılan ön cephedeki kapıdan girerler. Fakat asıl giriş, sahne binasının iki ucundaki tonozlu paradoslardandır. Caeva, yarım daire şeklindedir ve geniş bir diazoma ile ikiye bölünmüştür. Yukarıda 21, aşağıda 20 oturma sırası vardır.

Seyircilerin güçlük çekmeden yerlerine oturabilmesi için dolaşım kolaylığı sağlamak amacıyla giderek yayılan merdivenler yapılmıştır. Aşağı bölümde orkestra seviyesinden başlayan merdiven sayısı 10 iken bu sayı yukarıda diazomanın üst başlangıcında 21’dir. Sonradan yapıldığı düşünülen 59 kemerli galeri, üst caeva’nın bir ucundan diğer ucuna kadar uzanır. Mimari açıdan bakıldığında diazomanın tonozlu galerisi üst caeva’yı destekleyen bir alt yapıdır. Caeva’nın her iki tarafındaki girişlerin üzerinde bulunan localar imparatorluk ailesine ve kendilerini Roma’nın yürek tanrısı Vesta’ya adamış kutsal bakirelere ayrılmıştır. Orkestradan yukarıya doğru ilk sıra senatörlere, yargıçlara ve büyükelçilere, ikinci sıra ise şehrin diğer ileri gelenlerine ayrılmıştır. Diğer kısımlar tüm vatandaşlara açıktır. Kadınlar genellikle galerinin altındaki üst sıralarda otururlardı. Cavea’nın üst kısmındaki oturulacak belirli yerlere yontulmuş isimlerden buraların da belli kişilere ayrıldığı açıkça anlaşılmaktadır.

Tiyatronun en dikkat çekici kısmı sahne binasıdır. Yığma taştan yapılan iki katlı bu binanın alt katında, sanatçıların sahneye çıkışlarını sağlayan beş kapı vardır. Ortada "porta regia" denen büyük kapı ve bunun iki yanında da "porta hospitales" olarak adlandırılan iki küçük kapı vardır. Orkestranın hizasındaki küçük kapılar ise, vahşi hayvanların saklı tutulduğu yerlere açılan uzun koridorlara aittir. Kalan parçalardan, duvarlardaki nişler ve bina formundaki küçük yapıların içine üçgen ve yarım daire biçimindeki küçük süs çatılar (pediment) altında heykeller yerleştirildiği anlaşılmaktadır.

Sütunlu üst katın ortasındaki pediment’te şarap tanrısı, tiyatroların kurucusu ve koruyucusu olan Dionysos’un kabartması vardır. Sahne binasının üst kısmı oldukça süslü ahşap bir çatı ile örtülmüştür.

Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubat’ın hükümdarlığı sırasında tamamen restore edilen tiyatro, Selçuklu tarzında zarif çinilerle süslenmiş ve saray olarak kullanılmıştır. Sahne binası cephesinin bazı bölümlerinde görülebilen beyaz sıvanın üzerindeki kırmızı zikzak motifler de, Selçuklu dönemine aittir.

Efsaneye göre, Aspendos kralının ülkenin bütün soylu, kahraman ve zenginlerinin evlenmek istediği Belkıs adında güzeller güzeli bir kızı varmış. Fakat sanatsever kral, kızını Aspendos'a en güzel ve yararlı eseri yapacak olanla evlendireceğini ilan etmiş. Bunun üzerine zenginler bütün servetlerini harcayarak han, hamam, saray yaptırmaya, heykeltıraşlar heykellerini yontmaya, şairler en güzel şiirlerini yazmaya, filozoflar en iyi eserlerini vermeye başlamışlar. Şehir kısa zamanda şaheserlerle dolmuş.

Kral, en güzel eseri bulmak için şehirde dolaşırken, önce hem çok faydalı, hem de çok sağlam ve güzel bulduğu muhteşem su kemerlerini birinci seçmiş. Bu kararını açıklamadan önce, yeni yapılan tiyatronun kral locasına uğrayarak biraz dinlenmek istemiş. Locada oturuken çevresinde kimse olmadığı halde, kulağının dibinde söylenmişçesine bir ses duymuş: "Kralın kızı Belkıs benim olmalıdır." Bu sesin locaya epeyce uzak olan sahnede söylendiği halde bu kadar iyi işitilmesi kralı şaşırtmış. Bu ustalığa hayran kalmış ve kızını bu büyük, faydalı ve güzel tiyatroyu yapanla evlendireceğini ilan etmiş. Bundan dolayı Aspendos Tiyatrosu'na halk "Belkıs Tiyatrosu" demektedir.

ASPENDOS'TAKİ DİĞER ESERLER:

Tiyatronun yanından başlayan bir patikadan ulaşılan acropolis’te karşılaşılan ilk yapı, 27x105 metre ölçülerindeki bazilikadır. Bazilika, Romalılar tarafından icat edilen mimari bir yapıdır. Bu binalarda mahkemeler ve alışveriş pazarları kurulurdu. Bazilika, etrafı odalarla çevrili geniş bir merkezi holden oluşur. Merkez hol, binanın diğer bölümlerinden yanlarındaki sütunlarla ayrılır ve çatısı daha yüksektir. Bazilikanın içinde yargıç kürsüsü vardır. Bizans döneminde binada büyük değişiklikler yapılmış ve orijinal yapısını kaybetmiştir.

Bazilikanın güneyinde, üç yanı evlerle çevrili agora vardır. Batıya doğru gidildiğinde, stoanın (gezinti caddesi) arkasında hepsi bir sırada olan eşit büyüklükte 12 dükkan vardır. Agoranın kuzeyinde, bugün sadece ön duvarı ayakta duran Nymphaeum vardır. Genişliği 32 metre, yüksekliği 15 metre olan iki katlı bu cephenin her katında beş niş vardır. Alt katta bulunan ortadaki niş diğerlerinden daha geniştir ve kapı olarak kullanılmıştır. Nymphaeum'un arkasında alışılmadık planlı, ya konsey üyelerinin toplandıkları bir bouleterion (konsey odası) ya da (müzik konserleri verilen ya da tiyatro oyunları oynanan) odeon olarak kullanılan bir bina vardır.

Aspendos’un en önemli kalıntılarından biri de kuzeydeki dağlardan şehre su getiren bir kilometre uzunluğundaki su kemerleridir. Bu kemerler dizisi olağanüstü bir mühendislik becerisini ortaya koyar ve eski çağlardan günümüze kalan nadir örneklerdendir. Su, kaynağından alınarak 15 metre yükseklikteki kemerlerin üzerine oturtulmuş taş bloklardan oluşan bir kanal ile şehre getirilir ve kemerin bitim noktasının her iki tarafında bulunan 30 metre yüksekliğindeki kulelerde biriktirilir, buralardan da şehre dağıtılırdı.

M.S.2. yüzyılın ortalarında yapılan su kemerleri Tiberius Claudius Italicus tarafından yaptırılmıştır.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Aspendos
« Posted on: Mart 29, 2024, 01:16:09 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Aspendos e-book, Aspendos programı, Aspendos oyunları, Aspendos e-kitap, Aspendos download, Aspendos hikayeleri, Aspendos resimleri, Aspendos haberleri, Aspendos yükle, Aspendos videosu, Aspendos şarkı sözleri, Aspendos msn, Aspendos hileleri, Aspendos scripti, Aspendos filmi, Aspendos ödevleri, Aspendos yemek tarifleri, Aspendos driverları, Aspendos smf, Aspendos gsm
Yanıtla #1
« : Temmuz 25, 2009, 05:35:56 ÖS »
Avatar Yok

dreamily
*
Üye No : 6603
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 773
Mesaj Sayısı : 11 794
Karizma = 11817


burayı gezmek istiyorum.bilgiler için sağol
Yanıtla #2
« : Temmuz 25, 2009, 07:43:45 ÖS »

labonde
*
Üye No : 18132
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 296
Mesaj Sayısı : 5 247
Karizma = 5229


burayı cok sevıorum..cok guzel bı yer

Bu gönlüm gönlüm senindir
Çekinme bebeğim beni sevindir
Bak bu yürek sevgilim
Bir ömür geçsede yine esirin
İster öldür ister güldür bebeğim
İnanki değişmez bende sevgin

Sen henüz açmamış bir çiçeksin
İçinde bir meltem sıcak bir nefessin
Dinle bize birbirimiz lazım
Hadi gül gülümse benim çeşminazım...
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Antik Aspendos Tiyatrosu - Antalya
Tarihi Eserlerimiz
Bendis 0 1016 Son Mesaj Temmuz 31, 2014, 02:06:30 ÖS
Gönderen : Bendis
Anadolu Ateşi'nden Yeni Proje: Aspendos'ta Tarihe Yolculuk
Güncel Haberler
Tourniquet 0 611 Son Mesaj Ekim 25, 2015, 12:20:18 ÖS
Gönderen : Tourniquet


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular