Aşkın Ateşi  Ruhun Ateşi  Kalbin Ateşi

    

Uzun  zamandır okuduğum en güzel tarihi romanlardı. İlk kitabını okuduktan sonra iştahım açılmış gibi diğerleri su gibi aktı gitti. Yani yazarın Türk bir yazar olduğu düşünülürse diğer yabancı yazarlara bin basar diyorum ve kitaplara geçiyorum.
 Konusu beni kendine çeken bir kitaptı Aşkın Ateşi… Isabel’in  tavırlarını okurken kahkaha attığım zamanlarda oldu, sinirlenip ona kızdığım zamanlarda oldu. Herkes onu ilk gördüğünde Adrian’ın eski karısına benzetmesi veya ilk onun adını söylemesi beni biraz şüphelendirdi. Bir ara bu kız Eleanor’un kayıp kardeşi  filan çıkacak sandım. Ama öyle olmadı.. Neyse Adrian’ı , çatlak Isabel’i ve Isabel’den daha çatlak, kızı Kate’i çok sevdim. Özellikle Kate çok komikti…


…Derken bir baktım ikinci kitaba geçmişim. Bu kitabı birinciye göre daha çabuk bitirdim. Ama Sophie’nin sürekli utanıp, saçma şeyler yapmasına da sinir olmuştum. Neyse ki Brendon duruma müdahele edip kitabın gidişatına süper bir yön verdi. Kalbin Ateşi’nde ise karşımızda daha güçlü bir kadın karakter ve sirkimizin ip cambazı (kitabı okuyanlar bunu anlayacaktır.) Stephan vardı. Gerçekten komik ve duygusal bir kitaptı. Serinin sonunda ise hepimizin düşünebileceği gibi bol çocuklu kocaman bir aile olup çıkmıştı bunlar. Kitaplar arasında karşılaştıma yapmada duramayacağım. En sevdiğim, ilk göz ağrım olan Aşkın Ateşi sonra Kalbin Ateşi ve en sonda Ruhun Ateşi idi. (ruhun ateşini kötü olarak görmeyin, o da çok güzeldi.)
Neyse tarihi kitap sevenler için ideal bir seçim olur. Herkese tavsiye ederim, keyifli okumalar.