Aşkı kalıcı yapan nedir? Bazı ilişkileri heyecanlı, güçlü ve tamamıyla doyurucu yapan nedir? Eşleri boşanma davalarından, yatak odası sıkıntılarından uzak tutan, tam olarak sevdiklerini ve sevildiklerini duymalarını, yaşamı bir diğeriyle eşit olarak paylaşmalarını sağlayan ne olabilir?

Tüm bu soruların cevabı yakınlıkdır. Yakınlık, günümüzde en çok kullanılan fakat en az anlaşılan sözcüklerden biridir. Açık bir tanım bulma çabasıyla değişik yaşamları sürdüren otuzdan fazla erkek ve kadınla konuştum. Aldığım cevaplar, sığınmadan, «evrensel yakınlık’a kadar değişiyordu. Oxford sözlüğündeki tanım şöyle; «en öz yapı veya temel kişilik» ile ilgili ya da bunlara bağlı «derinlik, enginlik.»
Şair Yeats'in deyişiyle, «yüreğin açığa çıkarılması.»

«Her şeyin kabul edilebilir olduğu bir durum» diye açıkladı düşünceli bir kozmetik sanayii yöneticisi, «İki kişinin hiçbir sahteliğe gerek bırakmayacak denli kendileriyle ve birbirleriyle güven içinde olmaları. Kendileriyle ilgili her şeyin iyi ya da kötü sevildiğini bilmeleri. Bu açıklama oldukça yaklaşıyor ama tam değil. Carol ve Paul yakınlığa yeni bir boyut ekleyerek, Kendimizi içinde sıcak ve korunmalı hissettiğimiz bir aşk kozası diyorlar.
Yakın bir ilişkiye ya da yakınlığa sahip olma, dünyadaki en harikulade şeylerden biri. belki de dünyanın en harikulade şeyi. Milyonlarca insan, bir diğeriyle yakın, uzun süreli, heyecan verici bir ilişki arıyor. Fakat neden böyle ilişkiler bu kadar az?

Neden mutlu, heyecan verici ve ilgi çekici bir beraberliğe sahip kadın ve erkekler bu kadar az? Sanırım bunun nedeni çoğumuzun yakınlık ya da yakın ilişkinin gerçekte ne olduğunu bilmememiz. İki yaşamı zengin ve anlamlı yapan o derin, engin yakınlığa sahip olmak için nelerin gerektiğini öğrenemedik. Ben yakınlık istiyorum, çoğumuz ister diyen Miami'li bir erkek sözünü şöyle bitirdi, ancak bunun için benden bekleneni bir türlü anlayamıyorum. Sanıyorum bu konuda çok fazla kitap, fakat çok az örnek var.
Ben yakınlık üzerine kitaplar ve makaleler okudum. Gerçekten yakın ilişkileri olan ve sayıları çok fazla olmayan kadın ve erkeklerle görüşme yaptım ve çoğu insanın yakınlık üzerine düşüncelerinin bulanık veya eksik olduğunu gördüm. İşte sorunun en önemli yanı. Eğer derin bir bağlılık, büyük zenginlik ve doluluk duyguları veren bir ilişki istiyorsanız, bunun için nelerin gerektiğini de açıkça bilmelisiniz. Yakın bir ilişki şunları gerektirir;

Güvenebilme :
Eğer bir kişiye, duygusal ve cinsel yönlerden, ahlaki ve mali açılardan güvenebiliyorsanız yakınlık için sağlam bir temele sahipsinizdir. Chicago'lu bir sosyolog Tamamıyla güvenebilme çok .zor bir şey, özellikle çoğumuza doğuştan başlayarak, diğer insanlar hakkında dikkatli olmamız ve davranışlarına şüphe duymamız öğretilmişken. diye görüşlerini ortaya koyuyor Ancak içe işlemiş güvensizliği yenmek ve tam güvene sahip olmak için inanç duymak ilişkinin gerçekten yakın olması için zorunludur.

Dürüstlük :
Yalan söyleyerek ya da sahte davranışlarla, anlamlı bir ilişki olasılığına kapıları tümüyle kapamış olursunuz. Eğer orgazm olmuş gibi davranıyor ya da kocanıza onun duymak istediği şeyleri söyleyerek onu memnun etmeye çalışıyorsanız yanlış yoldasınız. Eğer sevgilinize ya da karınıza daha fazla cinsel ilişkiye veya daha fazla anlayışa gereksinme duyduğunuzu söylemiyorsanız veya ona her şeyin yolunda gittiğini söyleyip, gizlice başkasıyla birlikte oluyorsanız yakınlığa değil, sıradan bir ilişkiye sahipsiniz demektir. Sağlıklı bir yakınlığın en can alıcı noktası doğruluktur diyor on sekiz yıllık evliliğinde dürüstlüğünün karşılığını görmüş Houston'lu bir erkek.

Zaman:
Herkesin koşuştuğu, endişe içinde olduğu, son derece gerilimli bir dünyada yaşıyoruz ve günün endişelerinin dağıtılacağı dakikalar geldiği zaman Amerikalıların çoğunluğu televizyonda Dallas, Hanedan veya Şahin Tepesi, hiçbiri olmazsa Aşk Gemisi'ni seyrediyorlar, bunu birbirleriyle olmaya, sevgiyle ve yakınlıkla konuşmaya tercih ediyorlar.
New-Orleans'lı bir araştırmacı, Çiftlerin haftada ortalama on yedi dakikalarını birbirlerine 'yakın' olarak geçirdikleri gerçeğini vurgulamaktadır.
«İnsanlar, heyecan verici bir ilişkiyi hayal etmeye ya da kafalarında kurmaya, böyle bir ilişkiyi başlatmaktan ya da yaşatmaktan daha fazla zaman harcıyorlar.» «Kadınlar önce bulaşıkların yıkanması gerektiğini düşünecek şekilde yetiştirilmişlerdir. Yakınlık, yapılacak işler listesinin sonunda gelir hep,» diyor San Francisco'lu bir bayan muhabir. Dediklerinde çok haklı.

Diğerinin kuvvetli ve zayıf yönlerini kabullenme:
Erkek hiddetli, ailesi için koruyucu bir aslan ve büyük bir işadamı olabilir, fakat arabanın susturucusunu karbüratöründen ayırt edemez ve bir resmi duvara asacak olsa eli ayağı birbirine karışır. Kadın sıcak, müşfik bir anne ve işinde başarılı bir kadındır, ancak bir çek defteri hesabını dengelemekten veya incir reçeli yapmaktan acizdir. Burada vurgulanan nokta şu; eşinin istediğin gibi olmasını bekleme, onu olduğu gibi sev.

Rekabete girmemek:
Çoğumuz daha hızlı gitmek ister, bir diğerinden daha iyi ve daha fazla. Ancak rekabet yakınlık için büyük ölçüde yıkıcıdır. Çünkü yakınlık, kimin haklı veya kimin daha iyi olduğunun ya da kimin daha çok kazandığının önemsiz olması gerektiği bir durumdur. «Yakınlık» bir uyuşma, anlaşma, görüşme, duygusallık ve her şeyin üstünde diğer kişiye saygı duyma olayıdır. Hayranlarından biri, «John ve Yoko iyi bir örnek» diyor, «oldukça güçlü ve mücadeleci iki insan olmalarına rağmen birbirleriyle rekabet içinde değillerdi.»

Cinselliğe bağlanma:
Cinsel yakınlık, doğru bir yakınlığın yalnızca bir bölümü olmasına karşın, pek çok insan için şaşkınlıklar ve acı verici sorunlarla dolu bir alandır. Yakın bir ilişkide büyük önem kazanan konu, «cinselliğe bağlanma» olmaktadır. Bu sözcükleri biraz açıklamak gerekir. Cinsel araştırmacılar (özellikle Masters ve Johnson), tedavi uzmanları, psikologlar ve uzun süreden beri cinsel yakınlığın keyfini süren çiftler bir evliliği canlı ve önemli kılan en nazik bir olgu olarak bakmaktadırlar «cinselliğe adanma» olgusuna. Kısacası sağlıklı, cinselliğe önem veren, duyarlı, zevk vermekten ve almaktan hoşnut biri olmalısınız. Günümüzde pek çok insanın bu şekilde hissetmeyi ve düşünmeyi kendisine yasaklamış olması çok şaşırtıcıdır.

Giderek bazı kadın ve erkeklerin «altın temas» ile doğduğuna inanmaya başlıyorum. Onlarda öyle özel bir şey var ki, eşleri hemen uyanıyorlar ve bu uyarılma sürüyor da. Bu «özel bir şey» cinselliğin ve duyarlılığın sezgisel anlaşılmasıdır. Ne zaman ve nasıl dokunulacağının, bedenin ne şekilde hareket ettirileceğinin, özetle bir diğer kişiye her türlü duyusal yollardan nasıl zevk verileceğinin bilinmesidir. Bazı talihli insanlar doğuştan «o» özelliğe sahiptirler. Bununda birlikte diğerleri de başkalarına zevk verme duyarlılığını geliştirmeyi öğrenebilirler. Yemek pişirmeyi düşünün bir an, «doğuştan» aşçı biri kitaba bakmadan adeta içgüdüleriyle bir yemeği nasıl yapacağını bilir. Diğerleri tarifleri izleyerek ve tüm malzemeyi dikkatlice ölçerek yapmak zorundadır. Sonuç her iki şekilde de alınır. Söylemek istediğim, sizin de birbirinizin istediklerinizi ve nelere gereksinme duyduğunuzu konuşabileceğiniz, duyarlı ve arzulu olmayı öğrenebileceğinizdir.