Malatyada Yaşanmış Gerçek Bir Aşk Öyküsü...

Malatya'da, 51 yıl önce çeşme başında bakışlarıyla anlaştığı eşini kaçırarak evlenen 69 yaşındaki Hasan Durusu, şeker hastası olduktan sonra yatağa bağımlı hale gelen eşine bir bebek gibi bakıyor.
İzollutepe Mahallesi'nde yaşayan Hasan Durusu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Ümmühan Durusu (65) ile olan 51 yıllık aşklarının azalmadan devam ettiğini söyledi.
Aynı mahallede oturduğu eşiyle kaçarak evlendiklerini ifade eden Durusu, aşklarının şimdikilere bezemediğini dile getirdi.
İyi günde, kötü günde birbirlerini hiç yalnız bırakmadıklarını ve tüm engelleri beraber aştıklarını söyleyen Durusu, şunları anlattı:
"Eşimle aynı mahallenin çocuklarıydık. Gençtik, ikimizinde içine bir ateş düştü. O zaman eşim 14 ben ise 18 yaşındaydım. O zamanlar şimdiki gibi görüşmek, konuşmak yoktu. Eşim su doldurma bahanesiyle mahallemizdeki çeşmenin başına gelir orada bakışlarımızla anlaşırdık. O zamanlar sevgiyi anlatmanın tek yolu bakışlar ve gülüşlerdi. Sevginin, aşkın kıymeti vardı. Her şey zordur. Şimdiki aşklar oyuncak olmuş."
-"KORKUDAN BANA İŞLEDİĞİ MENDİLİ SAKLAYAMADIM"-
Evleninceye kadar eşinin bir kere bile olsun elini tutmadığına vurgu yapan Durusu, ailesinin korkusundan o zamanlar eşinin kendisi için işlediği mendili bile saklayamadığını kaydetti.
Durusu, şunları ifade etti:
"Ben fakir bir ailenin çocuğuydum. Babam ve üvey annemle yaşıyordum. Ümmühan'ı da çok seviyor, onsuz bir hayat düşünemiyordum. Ailesinden çok korktuğum için isteyemiyordum. Korkumdan bana işlediği mendili bile kendisine geri verdim. Birisinin eline geçer diye eşim verdiğim mendili yakmıştı. Bana vermeyeceklerini bildiğim için arkadaşlarıyla haber saldım ve bir gece kaçırdım. Kızlarını kaçırdığım için ailesi evlendikten sonra benimle 10 yıl konuşmadı. Beni hakir gördüler. Ancak her şeye rağmen eşim bana sahip çıktı. Aç, tok demedik. Birbirimizi hap sevdik. Aşkımız için mücadele verdik. Sıkıntılar sevgimizi hiç yıpratmadı."
Eşini kaçırdığı için tasdiknamesi eline verilerek okuduğu okuldan atıldığını belirten Durusu, o günden sonra eşine en iyi şekilde bakabilmek için çalıştığını söyledi.
Durusu, şunları ifade etti:
"Üç kızımız, bir oğlumuz var. Çocuklarımızı aşkla sevgiyle büyüttük. 51 yıllık aşkımızı çocuklarımıza da aşıladık. Şu anda eşim şeker hastası. 2 yıldan beri yatalak. Çocuklarımızın hepsi evli olduğu için ona ben bakıyorum. Tüm özel bakımını ben yapıyorum. Onunla eskilerden konuşuyoruz. Bir nebze de olsa moral vermeye çalışıyorum. Çünkü biz iyi günde, kötü günde deyip çıktık yola. Ama şimdiki aşklara bakıyorum. Nerede o eski aşklar. Eskilerin sevgisi daha güçlü daha olgundu. Sevdin mi, adam gibi severdin ve uğruna ölebilmeyi göze alırdın. Şimdi insanlar evlendikten 2-3 ay sonra boşanıyorlar. Bu zamandaki aşklara sevgilere inanmıyorum. Analarının babalarının bollukla yetiştirdiği gençler aşkın kıymetini bilmiyorlar."
-"GELİNLİK GİYEMEDİ AMA..."-
O zamanlar maddi durumu iyi olmayan eşinin kendisine gelinlik giydiremediğini ve hala onun burukluğunu yaşadığını dile getiren Ümmühan Durusu ise, her şeye rağmen eşine olan aşkının hiç bitmediğini söyledi.
Ümmühan Durusu, şunları anlattı:
"Eşime nasıl aşık oldum bilmiyorum. İçime bir ateş düştü, bir daha da çıkmadı. Onu hala ilk günkü gibi seviyorum. Kimsenin sözünü dilemedim ve sevdiğime kaçtım. O zamanlar kaçmak çok büyük ayıptı. Öldürürlerse Hasan'ımın uğruna öldürsünler dedim. Üzerime bugüne kadar hiç gül koklamadı. Beni kimseye muhtaç etmedi. Doğru yolundan hiç şaşmadı. Fakir olduğu için eşime vermek istemeyen ailem, beni görmeye çok az geliyor. Eşim ise hiç başımdan ayrılmıyor, tüm ihtiyacımı karşılıyor. Bu zamanlarımızda ona ben hizmet edecektim. Ona hizmet edememenin üzüntüsünü yaşıyorum."[/color]