Arşiv Anasayfa Sağlık
Sayfalar: 1
Uykusuzlukta Uzman Desteği Sart By: -LoSS AnGeL- Date: January 01, 2009, 05:49:19 PM
Denizli Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Uyku Laboratuvarı Sorumlu Hekimi Dr. Berna Öztürk, uyku yakınması olan kişilerin mutlaka uzman desteği alması gerektiğini söyledi.

Denizli Devlet Hastanesi'nde birer yataklı iki hasta tetkik odası ve bu odaların kontrol edildiği bir monitorizasyon odasından oluşan laboratuvarda Kasım 2005'ten bu yana toplam bin 166 hastanın tetkik edildiği, bunlardan 297'sine orta-ağır dereceli uyku apne sendromu tanısı konulduğu belirtildi.

Dr. Berna Öztürk, uyku apne sendromunun bugüne kadar bulunmuş ilaç tedavisi olmadığını ifade etti. Dr. Berna Öztürk, bu hastaların uykuda solunuma basınç ile destek veren cihazlarla tedavilerine başlandığını belirterek şöyle konuştu: "Uyku bozuklukları, çok ciddi problemlere yol açabilen bozukluklardır. Uyku hastalıkları uyku sırasında görülen, uyku kalitesinin bozulması, bireyin dinlenememesi, bilincinin tazelenememesi, gündüz aktivitelerinin bozulması ve bireyin sağlıklı olduğu dönemdeki kapasite ve becerilerinin azalması ile seyreden hastalıklardır. Uykusuzluk sebeplerinin yüzde 30'unu oluşturan huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyodik hareket bozukluğu spesifik tedavisi olan ve uyku bozuklukları merkezlerinde tanı konabilen hastalıktır. Obstrüktif uyku apne sendromu, toplumda en az yüzde 4-5 oranında görülen bir sendromdur."

Hastaların özellikle horlama, uykuda solunum durmasının hasta yakını tarafından fark edilmesi şikayetleri ile laboratuvara başvurduğunu anlatan Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: "En büyük şikayetleri gece yatıp uyudukları halde sabah yorgun kalkmak ve gün içerisinde sürekli uykulu olup uyuklamaktır. Hasta olan kişiler toplum içinde sinemada, tiyatroda, iş toplantılarında, evde, televizyon karşısında hatta trafikte kırmızı ışıkta beklerken uyuyup kalabilmektedirler."

Dr. Öztürk, bu kişilerin iş performanslarının ciddi şekilde düştüğü gibi sosyal ilişkilerinin bozulabildiğini, ciddi iş kazaları ile karşılaşabildiklerini belirtti.

Dünyayı sarsan büyük facialar ve trafik kazalarının hemen hemen yarısında uyku apne sendromlu hastaların uykularının sorumlu olduğunun kesinleştiğini belirten Öztürk, şunları söyledi: "Bu nedenle dünyanın birçok ülkesinde tedavi almamış uyku-apne sendromlu hastaların sürücü belgesi alması kanunla engellenmiştir. Ülkemizde de konunun bir an önce çözüme kavuşması beklenmektedir. Obstrüktif uyku-apne sendromu gibi toplumda sık görülen septompları ve koplikasyonları nedeni ile hastanın yaşıtlarından 8-16 misli daha fazla sağlık harcaması yapmasına sebep olan ve maalesef tanı konulmakta ortalama 8 sene zaman kaybedilen başka bir hastalık yoktur. Obstrüktif uyku apne sendromu hipertansiyonlu hastalarda yüzde 50 oranında görülmektedir."

Dr. Öztürk, Denizli Devlet Hastanesi Uyku Laboratuvarı'nın uyanıklık ve uyku gibi farklı iki şuur durumunun birbirini etkileyen hastalıklarının tanı ve tedavisinin yapıldığı bir yer olduğunu söyledi. Uyku bozukluğu olan kişilerin bir kısmının kendi isteğiyle ilaç kullanmaya başladığını anlatan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Oysa geniş bir hastalık yelpazesine sahip olan uyku bozukluklarının her birinin tedavileri farklıdır ve piyasada görülen ve eczanelerden rastgele satın alınan uyku düzenleyici ilaçlar herkese uygun değildir."


SiteMap - İmode - Wap2