Arşiv Anasayfa Edebiyat
Sayfalar: 1
Namık Kemal'in Tiyatroları By: sweet_witch Date: December 22, 2008, 06:06:11 PM
Namık Kemal'in Tiyatroları

 
 
Namık Kemal bir reformcu ve idealist olarak yazdığı 6 tiyatro eserini de bu anlayış etrafında ortaya koymuştur.Vatan Yahut Silistre, Akif Bey, Gülnihal ve Celaleddin Harzemşah 'ta büyük romantikler kadar idealist olan 19.yy. yazarı, Zavallı Çocuk ve Karbela 'da devrinin sosyal konularına el atan bir reformcu karakteri çizmektedir.Yazmış olduğu tiyatrolardan en ünlüsü Vatan Yahut Silistre 'dir.

 

Vatan Yahut Silistre

Namık Kemal bu ilk piyesiyle vatanperverlik ve kahramanlık duygularından ise başlamıştır. Halkta bu duyguları harekete geçirmek isteyen bu dram, 1853 Türk-Rus Savaşı'nda gönüllü olarak cepheye giden sevgilisinin ardından, cephede onunla beraber bulunmak ve onunla ayni kaderi paylaşmak için asker kıyafetine girip, Silistre müdafaasına iştirak eden genç bir kız ile genç bir adamın aşkı etrafında gelişerek, Türk askerinin vatan uğruna gösterdiği fedakarlığı canlandırır. İçindeki vatani şiir ve hitabetler ile devrinde muazzam bir heyecan yaratan bu eser Türk Tiyatrosu'nu bulunduğu seviyeden çok ileri götürmüştür. Piyes mevzuundaki basitliğe rağmen çok sevilmiş, Avrupa'da alaka uyandırmış, temsilinden üç yıl bile geçmeden Rusça'ya, daha sonra da başka dillere tercüme edilmiştir. Kemal'in en fazla münakaşa ve eleştiriye maruz kalmış piyesi budur. Vatan Yahut Silistre, Namık Kemal'in sağlığında sahnelenişini gördüğü tek oyundur. Kemal'in kişiliği ve tiyatro tarihi açısından önemlidir. Namık Kemal'in Magosa'ya sürülmesine sebep, bu oyunun oynatılmasıdır. Doğurduğu ilgi dolayısıyla, tiyatro eseri yazmak hevesini uyandırmıştır.

 

Gülnihal

Kemal'in ihtilalci ruhunun yarattığı bir tiyatro eseridir. İntikam fikri esasini oluşturur. Gülnihal ihtiva ettiği fikirler bakımından oldukça önemlidir. Esasen ilk adi Raz-ı Dilin, Gülnihal 'e çevrilmesi devrin sansürünün Namık Kemal'e karşı hassasiyetini göstermesi olarak yorumlanabilir.Rumeli ayanlarının, kendi başlarına buyruk hareket etmeleriyle adeta birer despot kesilmelerini anlatan eserin kahramanları, sevilen Muhtar Bey ile nefret edilen Kaplan Pasa ve onların çevresinde yer alanlardır. Ancak Namık Kemal'in halkın kendisini idareci olarak seçtiği Muhtar Bey'i son derece pasif, her turlu siyasi ihtirastan uzak çizmek istemesi, bu mücadelenin bir tarafını kırmaktadır.Muhtar Bey'i, adeta halk adına savunan ve mücadeleye iten Gülnihal 'dir.Namik Kemal, Gülnihal tipiyle iktidar mücadelesini sadece iki kişinin mücadelesi olmaktan çıkarır. Halk adına konuşan yeni tipler belirler. Gülnihal ve Zülfikar bunların ikisidir. Gülnihal, idarecilerin yanındaki bir esirdir. Namık Kemal Gülnihal tipinde sadece mazlum insani değil, aynı zamanda bir mal gibi alınıp satılan insani da canlandırmıştır. Böylece şahsi hürriyet için mücadele, aynı zamanda rejim uğrundaki politik mücadeleyle birleştirilmiştir. Burada Kaplan Pasa, Abdülaziz'in, Muhtar Bey de 5.Murat'ın birer timsali durumundadır. Zulüm ve baskıya hedef tutması dolayısıyla, sansür piyesin en mühim parçalarını çıkarmış, Kemal'in belirttiğine göre, onu tanınmayacak hale getirmiştir. Namık Kemal'in ihtilalci hayatinin hayallerini canlandıran bu oyun, entrikası diğerlerinden daha kuvvetli olduğu halde, o kadar şöhret olamamıştır.
 

Celaleddin Harzemşah

Magosa'da başlayıp, Midilli'de 1881 yılında bitirebildiği bu piyes Namık Kemal'in en özenerek yazdığı, üzerinde en çok zaman sarf ettiği eseridir.Bu piyeste Orta Asya'daki Müslüman Türk Dünyası ile Müslüman olmayan Türk Dünyası arasındaki çarpışmalar, sağlanamayan İslam Birliği, siyasi olaylar ve bunların verdiği zararlar anlatılmaktadır.12.yüzyıl İslam ve Moğol tarihi donemi itibariyle sırf din üzerine bir konuyu nasır halinde, sahneye konulmayacak bir biçimde tertiplemekle beraber eserin, 1908 Meşrutiyeti'nden sonra temsil edildiği anlaşılmaktadır Namık Kemal'in İslam Tarihi üzerindeki düşünceleri ve İslam Birliği üzerine kurduğu ümitleri bu eserde görmek mümkündür.

 

Akif Bey

Önce Danış Bey yahut Fahişe Naibe adıyla hikaye olarak tasarladığı bu eseri Kemal, Magosa'da "Akif Bey" adıyla tiyatro eseri haline getirmiştir. Piyesi Kirim Harbi'nde, çok sevdiği karısını bırakarak kendisini bekleyen vatani vazifeye koşmakta tereddüt etmeyen bir Bahriye zabitinin vatanperverliği ile, karisinin sadakatsizliği teşkil eder.Eser vatan duygularıyla başlayıp bir aile faciasıyla sona erer.Akif Bey, Namık Kemal'in sahneye en uygun, entrikası en düzgün oyunu kabul edilir.Akif Bey'de beşeri unsur ihmal edilmemiştir. Namık Kemal bunda da bir fırsat bularak Türk kahramanlığını ele alır ve Sinop baskınını anlatır.

Kara Bela

Neşrini istediği halde hayatında basılamayan bu eser, piyeslerinin en zayıfı ve kendisinin esas meseleleri ile irtibatı en gevsek olanıdır. Magosa'da yazılan bu eser, saray hizmetindeki bir harem ağasının, bir şehzadeyi seven ve babası Hint hükümdarı olan bir kıza olan aşkı ile bunların ölümlerine yol açan facianın hikayesidir. Bu bakımdan konusu itibariyle Kara Bela diğer tiyatrolardan ayrılmaktadır. Kara Bela'da padişahlara ders verilmek istenmiş, sarayların iç yüzü halkın gözleri önüne serilmiştir.
 

Zavallı Çocuk

Namık Kemal'in son oyunudur. Abdülhamit'in ilk senelerinin hissi hayatına tesir etmektedir. Recaizade'nin Vuslat'ı ile Abdülhak Hamit'in İçli Kızı'ndan, Uşakzade'nin bir ölünün Defteri'ne kadar bütün bir edebiyatta bu küçük piyesin havasını buluyoruz. Piyesin asil konusunu, 19.asrin en moda mevzularından biri olan ana-babanın çocuklarını kendi menfaatlerini düşünerek evlendirmelerinin felaketle neticelendiği davası oluştur. Bu anlatımlı basit oyunun etkisi oldukça büyüktür.Zavalli Çocuk çıktığı zaman o donemin bütün kalem sahiplerine bir örnek olmuştur.
 
Ynt: Namık Kemal'in Tiyatroları By: AkoXenSeM Date: April 18, 2010, 10:49:30 PM
Paylaşım İçin Tşkler

SiteMap - İmode - Wap2