Arşiv Anasayfa Tarih
Sayfalar: 1
İkİ Sultanin KarşılaŞması By: FeMoX Date: December 21, 2008, 11:53:15 AM
İKİ SULTANIN KARŞILAŞMASI

Emir Sultan Buhara'dan kalkıp Bursa'ya geldiğinde, Bayezid Han Macaristan üstüne yürümüş bulunuyordu. Türk akıncıları düşmanı ot gibi biçerek ilerliyorlardı. Macaristan'ın büyük bir kısmı Türklerin eline geçmişti. Ne var ki, asıl merkez fethedilmemişti. Padişahın cengâverleri kelle koltukta surlara tırmanıyor, Allah Allah nidâlarıyla gökleri inletiyordu.
Bir sabahtı.. Güneş ak tepeli dağlar ardından gülümsemeye çalışıyordu. Birden hiç kimsenin ummadığı bir şey oldu. Kale kapısı ardına kadar açılıverdi.
Padişah akıncıları açılan kapıdan coşkun seller gibi içeriye aktılar... Bu sırada da Yıldırım Bayezid kale kapısını açanı gördü. Gördü ama onu tanımıyordu... Bir müddet sonra da o esrarengiz adam ortadan kayboldu. Kale muhafızları ellerindeki silahları atıp toptan teslim oldular. Ve kale fethedildi.
Yıldırım Han kale kapısını açan adamı düşünüyordu:
"Ey gaziler" diyordu, "kim bu adam?"
Cevap verdiler:
- Bilmiyoruz Devletli Hünkârım...
- Her tarafı arayınız ve onu bana bulunuz!
- Ferman sizindir Sultanım!
Paşalar, vezirler akıncı beyleri ve herkes o meçhul adamı aramaya koyuldu... Ne var ki, ondan bir iz bile bulamadılar. Artık sultanın da ümidi kalmamıştı. İçini saran hasret ateşiyle kıvranıp duracaktı. Kim bilir belki ilâhi takdir onları bir yerde yüzyüze getirirdi.
Padişahın elde ettiği zaferi müjdelemek üzere Bursa'ya atlı öncü birlikleri gönderildi. Bütün Bursa halkı sevinç çığlıkları atarak ve Allah'a şükrederek sokaklara döküldü. Muzaffer orduyu karşılamak için devlet büyükleri de halkın arasına karışmıştı. Devlet ricalinin arasında Emir sultan da bulunuyordu..
Yıldırım Han'ın ordusu cenk türküleri ve tekbir sesleri arasında Bursa'ya girdi Padişahın gözleri sıcaklıkla doluverdi... Çünkü kale kapısını açan meçhul adamı görmüştü. İşte devlet ricalinin arasındaydı. Derhâl atından yere indi ve birkaç adım attı:
- Engiros kalesinin kapısını bana açan sensin değil mi?
Emir Sultan Hazretleri'nin dudakları bir yay gibi gerildi.
- Evet, bu fakirdir..
Yıldırım Han kollarını açıp onu kucakladı. Birbirlerinin ellerini öptüler ve böylece tanışmış oldular.. Emir Sultan dergâhına, padişah da sarayına yürüyüp gitti..


SiteMap - İmode - Wap2