Arşiv Anasayfa Kim, Kimdir ?
Sayfalar: 1
René Magritte By: Musty19o5 Date: November 21, 2008, 05:27:48 PM

René François Ghislain Magritte (21 Kasım 1898 – 15 Ağustos 1967), Belçikalı gerçeküstücü ressam.

Gerçeküstücülük akımının en önemli temsilcilerinden sayılır. Düş ürünü temaları işlediği resimleri, komedi, korku, tuhaflık ya da ilginçlik kavramlarının bir karışımıdır. Sanatsal resimlerinin yanında yaşamının bir döneminde reklam çizimleri de yapmıştır.

Hayatı
Magritte, Hainaut bölgesindeki Lessines şehrinde, 1898'de, terzi Lèopold Magritte ve kadın şapkacısı Adeline Magritte'in en küçük çocukları olarak dünyaya geldi. 1910 yılında çizim dersleri almaya başladı. 1912 yılında annesi Sambre Nehri'ne atlayarak intihar etti. Magritte, annvesinin sudan çıkartılışına şahit oldu. Annesinin cesedinin suyun üzerinde yüzüşünün, elbisesinin kafasını örtmesinin, ressamın 1927-1928 yıllarında çizdiği Les Amants serisine ilham kaynağı olduğu söylendi. Fakat Magritte bu açıklamadan hiç hoşlanmadı.[1] 1918'e kadar iki sene boyunca Brüksel'deki Académie Royale des Beaux-Arts'a devam etti. 1922 yılında, 1913'te tanıştığı Georgette Berger ile evlendi.[2]

Magritte, Brüksel'deki Galerie la Centaure ile tam zamanlı olarak çizim yapmasına olanak sağlayan bir anlaşma imzaladığı 1926 yılına kadar, önce bir duvar kağıdı fabrikasında çalıştı. Daha sonra da afiş ve reklam tasarımcılığı yaptı. 1926'da ilk gerçeküstücü resmi olan Kayıp Jokey (Le Jockey Perdu)i çizdi. 1927'de ise ilk sergisini Brüksel'de açtı. Bu sergisi hakkında aldığı eleştirileri kaldıramayan Magritte, başarısızlığın getirdiği depresyon sebebiyle Paris'e taşındı. Paris'te André Breton ile arkadaş oldu ve gerçeküstücülerin arasına girdi.

Kariyerinin ilk zamanlarında, sürrealistlerin hamisi olan Edward James, ressamı evinde kira ödemeden kalması ve resim yapması için destekledi. James, sanatçının iki resminde görülebilir: The Principle Pleasure ve La Reproduction Interdite.[3]

II. Dünya Savaşı'nda Almanya Belçika'yı istila ettiği sırada Brüksel'de kalan Magritte ile Breton arasında bir kopukluk yaşandı. İlk dönem resimlerinde görülebilen vahşet ve karamsarlığı bu dönemde terk eden ressam, daha sonraları bu temalara geri dönecekti.

Amerika Birleşik Devletleri'nde resimleri ilk olarak New York'ta 1936 yılında sergilendi. Aynı şehirde daha sonraki yıllarda, 1965'te Modern Sanat Müzesi'nde, 1992'de ise Metropolitan Museum of Art'ta iki sergisi oldu.

Magritte, 15 Ağustos 1967'de pankreas kanserinden vefat etti ve Brüksel'deki Schaarbeek Mezarlığı'na gömüldü.

Magritte'in çalışmalarına olan ilgi 1960'larda arttı ve resimleri pop, minimalist ve kavramsal sanata ilham kaynağı oldu. [4] Ressam, 2005'te oluşturulan En Büyük Belçikalılar (De Grootste Belg) listesinin Valonya versiyonuna dokuzuncu, Flaman Bölgesi versiyonunda ise on sekizinci sıradan girdi.

Felsefi ve sanatsal yaklaşımı
Magritte resim konusunda kusursuz bir uzmandı. Çalışmalarını çoğunlukla bilinen şeylere yeni manalara kazandırmaya ve sıradan nesneleri alışılmadık bir içerikle göstermeye dayandırdı. İmgelerin İhaneti (La trahison des Images) isimli çalışması, objelerin göründüklerinin dışındaki anlatımsal kullanımına örnek oluşturdu. Bu resimde tütün dükkanı reklamının modeli gibi görünen bir pipo çizen Magritte, söz konusu piponun hemen altına "Bu bir pipo değildir" (Ceci n'est pas une pipe) yazdı. Bu cümle ilk başta bir çelişki gibi görünse de esasında doğrudur; resim bir pipo değil, piponun bir görüntüsüdür. (Fransız filozof ve eleştirmen Michel Foucault, kitabı Bu bir pipo değildir'de bu resmi ve onun yarattığı paradoksu anlatır.)

Sanatçı aynı yaklaşımı bir elma resminde de kullandı. Meyveyi son derece gerçekçi çizdikten sonra onun bir elma olduğunu reddetti. "Bu bir ... değildir" çalışmalarında Magritte'in göstermeye çalıştığı gerçekçi sanata ne kadar yaklaşılırsa yaklaşılsın, öğenin kendisine yaklaşılamayacağıdır - Biz, bir pipo resmiyle tütün içemeyiz.

Magritte'in sanatı, Joan Miró gibi çalışmalarında daha otomatik bir tarz belirlemiş sanatçılarla karşılaştırıldığında, gerçeküstücülüğün anlatımsal tarafında kalır. Gerçekdışı öğelere ek olarak, çalışmaları çoğu zaman nükteli ve eğlendiricidir. Ressam ayrıca bazı meşhur resimlerin gerçeküstü versiyonlarını da çizmiştir.

Sanatçı eserlerini şöyle anlattı: "Benim resimlerim hiçbir şey anlatmayan görsel imgelerdir. Akla gizemi getirirler. Doğrusunu isterseniz, benim resimlerimi gören biri kendi kendine şu basit soruyu sorar: 'Bunun manası ne?' O resmin bir manası yoktur. Çünkü zaten gizem de aslında hiçbir şeydir, bilinmeyendir."

Magritte'ten etkilenen ressamlar
Çağdaş ressamlar, Rene Magritte'in imgelerin değişkenliğini sorgulamayı teşvik eden yanından çok etkilendiler. Magritte'in çalışmalarından ilham alan ressamlar arasında John Baldessari, Sherrie Levine, Ed Ruscha, Andy Warhol, Jasper Johns, Vija Celmins, Marcel Broodthaers ve Martin Kippenberger gibi isimler vardır. Bazı sanatçıların çalışmalarında Magritte'in resimlerine doğrudan referanslar varken bazıları ise ressamın soyut tespitlerine çağdaş bir bakış açısı ile yaklaşmışlardır.[6]

Ynt: René Magritte By: dreamily Date: December 29, 2008, 12:22:13 AM
teşekkürler

SiteMap - İmode - Wap2