Arşiv Anasayfa Sağlık
Sayfalar: 1
Alkol Zehirlenmelerinde Yapılması Gerekenler By: FeMoX Date: November 21, 2008, 08:55:27 AM
Hastadan ayrıntılı bir öykü alınarak içki içme alışkanlığı ve bununla ilgili olabilecek karaciğer, mide-bağırsak, si­nir sistemi, sinir-ruh ve kalp hastalıkları konusunda bilgi edinilmelidir.
•  Hasta alkolizm tanısı açısından ince­lenmelidir; soluğun alkol kokması, al­kolik yüzü, titreme, morarma ve sinirsel bozukluk gibi belirtiler aranmalıdır.
•  Alkol zehirlenmesinin ilk aşamaların­da hastayı yalnız bırakmamanın ve oto­mobil kullanmasını engellemenin dışın­da alınacak özel bir önlem yoktur.
•  Hasta aşırı hareketli, saldırgan ya da şiddet gösterme eğilimindeyse benzodi-yazepin gibi yatıştırıcı bir ilaç verilir.
•  Hasta ruhsal çöküntü evresindeyse hastanede titiz bir denetim altında tutul­malıdır. Durumu ağırlaşarak ağır bir ko­maya dönüşebilir.
•  Zaman geçirmeden aşağıdaki kan in­celemeleri yapılmalıdır: kandaki alkol düzeyi  kan şekeri
- asit-baz dengesi
- elektrolitlerin ölçümü (Na-K-Cl),
•  Kandaki alkol miktarı 100 ml'de 300 mg'nin çok üzerine çıkmadıkça olay tehlikesiz geçirilebilir ve özel girişimle­re gerek kalmaz.
Dikkat: Mide ve incebağırsakta önemli miktarda emilmemiş alkol bulu­nabilir; bu nedenle de kandaki alkol miktarı gerçektekinden düşük çıkabilir.
Kana geçen alkol miktarım azalt­mak, akciğerlerde solunum güçlüğünü ve kusmayı engellemek amacıyla mide ve bağırsak sıvıları boşaltılmalıdır.
•  Hasta uyuyorsa, yan yatırılmalı ve kusma olasılığına karşı dikkatle izlen­melidir; kusmuk soluk yollarında tehli­ke oluşturabilir.
•  Hastanın özellikle barbitürat ve ya­tıştırıcı ilaçlar gibi maddeler kullanıp kullanmadığı araştırılmalı, bunların karşılıklı etkisi değerlendirilmelidir. Gerçekten de uyuşturucularla' birlikte yüksek dozda alkol alınması sık rastla­nan ve çok ağır sorunlar yaratan bir du­rumdur. Bu olgularda tedavi damar yo­luyla nalokson verilmesine dayanır; ila­cın etkisi tam olarak bilinmemekle bir­likte yararı görülmekte ve bazı hastane­lerde düzenli olarak kullanılmaktadır.
•  Özellikle hasta bitkin ve kötü beslen­miş durumdaysa kan şekeri düşüklü­ğünden (hipoglisemi) kuşkulan ılmalıdır. Kronik alkolizm durumunda, karaci­ğer işlevi testleri yapılmalıdır.
•  Alkolle bağlantılı olan ya da olma­yan bütün öbür hastalıklar da araştırıl­malıdır.
•  Solunum, kalp-dolaşım sistemi ve böbrekler incelenmelidir. Hastanın bi­linç durumu yoklanmalı, özellikle sinir sistemi muayenesine önem verilmelidir.
•  Hastanın genel durumu ağırsa şu ön­lemler alınmalıdır:
a) Sıvı ve ilaçların verilmesi için bir toplardamar yolu açılmalıdır.
b)  Sonda takılarak idrar çıkığı ser­best tutulmalıdır.
c) Oksijen verilmelidir.
Vücut sıcaklığı düşmüşse, termofor ve örtü gibi araçlarla hasta ısıtılmalıdır.
Kan şekeri düşmüşse, damardan sü­rekli olarak yüzde 5-10 oranında glikoz içeren sıvılar verilmelidir.
Asidoz gelişmesi (kandaki asitlik dü­zeyinin yükselmesi) durumunda, kanın bikarbonat düzeyi 12 mEq/lt'yi geçene değin sodyum bikarbonat verilmelidir.
Bilinç kapalıysa ve solunum güçlüğü varsa, soluk borusu içine solunuma yar­dımcı tüp takılarak solunum düzenlenir.Kan basmcı çok düşmüşse, binde 9 NaCl ya da yüzde 5 glikoz içeren 500 mi sıvı içine 200 mg dopamin konarak damardan verilmelidir (dopamin dozu­na dakikada 2-5 (ig/kg ile başlanır ve gerekirse dakikada 10-20 (ig/kg düze­yine kadar çıkarılabilir).


SiteMap - İmode - Wap2