Arşiv Anasayfa Kim, Kimdir ?
Sayfalar: 1
Kazım Koyuncu By: Hipokondriyak Date: November 11, 2008, 02:48:00 AM
Artvin, Hopa'da 1972'de doğan Kazım Koyuncu 1989 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde eğitimini sürdürmek için İstanbul'a geldi. Kazım Koyuncu, müzik ve siyasi çalışmalarını üniversite yıllarında yoğunlaştırdı; devrimci öğrenci hareketi içinde ve Grup Dinmeyen adlı muhalif müzik grubunun kurucuları arasında yer aldı. 1992 yılında Mehmet Ali Beşli ile birlikte ilk Lazca rock müzik grubu Zuğaşi Berepe´yi (Denizin Çocukları) kurdu. Zuğaşi Berepe ile 1995'te "Va Mişkunan" (Bilmiyoruz), 1998'de de "İgsaz" (Gidiyor) isimli albümleri yaptı. Aynı dönemde de Laz kültürünün ve tarihinin bilinir kılınmasını hedefleyen "Ogni" adlı derginin yayımlanmasına da katkı sundu. Koyuncu, 1998'in sonunda 'Zuğaşi Berepe'nin dağılmasının ardından tek başına müziğe devam etti ve “Salkım Söğüt” isimli projelerin ikincisinde üç şarkıyla yer aldı. Lazca müziğin ve Laz kültürünün gelişmesinde önemli katkıları olan Kazım Koyuncu, 2001 yılında ilk solo albümü 'Viya'yı çıkardı. Daha sonra bir TV kanalında yayınlanan ve çok sevilen 'Gülbeyaz' adlı dizinin hem müziklerini yapan, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev alan Koyuncu, 'Sultan Makamı' dizisinin de müziklerini hazırladı. İkinci solo albümü "Hayde"’yi 2004 Nisanında çıkardı Kazım Koyuncu. Albüm Türkiye'nin hemen her köşesinde ilgiyle karşılandı.

Milliyetlerden Türkiye halklarına sunan muhalif sanatçılardan birisi olan Kazım Koyuncu uzun süredir kanser tedavisi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Kazım Koyuncu 26 Haziran 2005 Pazar Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılan anma töreninde sevenleriyle “son kez buluştuktan” sonra toprağa verilmek üzere doğduğu yer olan Hopa'ya götürüldü.

Kanserdi Kazım Koyuncu… Kanser olduğunu öğrendikten sonra şöyle diyordu: "En iyi ihtimalle Haziran ayına kadar konser veremeyeceğim. Kanser ve konser arada sadece bir harf farkı var. Hiçbir şey umurumda değil, ben konserimi yapacağım. Arkadaşlarım üzülmesin, her zamanki şımarık, kendini vermiş halimle çıkıp şarkılarımı söyleyeceğim."

Konserler yarım kaldı… Şarkılar suskun…

27 Haziran akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek olan "Hey Gidi Karadeniz Gecesi"ne programda olmasına karşın sağlık durumu nedeniyle katılamayacağını bildiren Karadeniz’in asi çocuğu; "10 gün önce başlayan ve geçici olduğu düşünülen ses kısıklığım giderilemedi. Enfeksiyon kapma tehlikesi nedeniyle geceye seyirci olarak dahi katılamayacağım. Karadeniz, dev bir dalgadır, özgür bir sudur. Bir olguya bir kişiye bağımlı değildir. Bu nedenle 'Hey Gidi Karadeniz Geceleri' devam etmelidir…" demişti.

Kazım Koyuncu otantik Laz müziğini modern müzik formlarıyla buluşturan, üretken bir sanatçıydı. Ama onu sıradan sanatçılardan ayıran bir özelliğe sahipti Kazım Koyuncu: O bir muhalifti; o devrimci bir sanatçıydı… "Hayatım boyunca ezilenlerin ve mağdurların yanında olmaya çalıştım. Haksızlıklara karşı müziğimle sanatımla göğüs gerdim. İnsanları çok seviyorum, hayatı ve paylaşmayı çok seviyorum. Sevginin ve barışın egemen olduğu bir dünya benim için çok önemli. Yaşamım boyunca da bu değerlere sadık kalacağım. Yaşamak ve yaşatmak çok güzel. İnsanlar kendilerine verilen bu güzellikleri kötü niyetle kullanmamalı." diyen birisiydi. Kendisini müzisyen, ondan sonra Karadenizli ama hepsinin ötesinde bir devrimci olarak tanımlayan birisiydi. Özgürlüğe düşkündü; kendisine en zor gelen şeyin hastalık değil ama hastalığın onu yapacağı şeylerden alıkoyması, özgürlüğünü sınırlaması olduğunu söylüyordu.

Kazım Koyuncu kapitalizme, egemen sisteme ve popüler kültüre karşı bir sanatçıydı. Sanatıyla ezilenlerin yanında yer aldı: Artvin ve Bergama´da siyanürle altın aramalara, Akkuyu´daki nükleer, Gökova´daki termik, Fırtına Vadisi´ndeki hidrolik santrallere ve son olarak Samsun-Sarp Sahil Yolu Projesi´ne karşı sesini yükseltenlerdendi. Vicdani ret açıklamalarında; Irak işgaline, NATO´ya karşı düzenlenen pek çok konser ve etkinlikte şarkılarıyla yer aldı.
98 yılı sonunda çıkan Zuğaşi Berepe albümü “İgzas”ta şöyle diyordu: "Toprak sahipleri, çokuluslu şirketler ve işbirlikçi yerlileri, çete sahipleri ve yalakaları, baş ve bakanları, milletlerin bekçileri ve sürülerinin olduğu yerde yer kavgası vermedik. Hiçbir yerdeydik."

1986 yılında Çernobil´deki nükleer kaza sonrasında; 14 yaşındaki Kazım, yakın bölgelerdeki pek çok başka insan gibi üzerine yağmur yağanlardan biriydi:

"Hepimizde tümörler var ve hayatımızın belirli dönemlerinde radyasyon veya başka etkiler tetikleyip kansere dönüştürüyor. Kaza sonrası adını anımsamadığım bir bakanın ´iyi gelir´ diyerek radyasyonlu çay içmesi yalnızca bir zekâ sorunu değil, suçtur. Çernobil´den sonra erken teşhisler için rehabilitasyon merkezleri kurulabilir, belki binlerce insan ölmezdi. Hangi şehirde, kaç insan kansere yakalanmış gibi bir istatistik bile yapılmamış. Bu ülkenin politikacılara, yalancılara ihtiyacı yok. Ben böyle duyarsız yöneticilerin halk düşmanı olduklarını düşünüyorum…"

Laz müziğinin bu muhalif sesi; Karadeniz’in asi çocuğu Kazım Koyuncu, ondan çok şeyin beklendiği bir dönemde genç yaşta aramızdan ayrıldı. “Her ölüm erkendir…” denir. Ama Kazım Koyuncu’yu gerçekten erken yitirdik… Unutmayacağız…

Ynt: Kazım Koyuncu By: By.CeZa Date: November 11, 2008, 10:14:49 PM
işim olmaz. Zuhahaha
Ynt: Kazım Koyuncu By: melek_03 Date: September 21, 2010, 07:49:41 PM
Allah rahmet eylesin.. çok iyi bir sanatçıydı..
Ynt: Kazım Koyuncu By: Azeri_Güzeli Date: September 21, 2010, 08:21:18 PM
Çok sevdiğim birisi.. Teşekkürler.
Ynt: Kazım Koyuncu By: Mavi_Kiyamet Date: September 21, 2010, 10:10:35 PM
: melek_03  September 21, 2010, 07:49:41 PM
Allah rahmet eylesin.. çok iyi bir sanatçıydı..
evet Ağlıyorum. Ağlıyorum.
Ynt: Kazım Koyuncu By: EternalSilance Date: September 21, 2010, 10:13:51 PM
ilk defa duydum tşkler

SiteMap - İmode - Wap2