Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Kura'an'ın Türkçesi (meal) Mevdudi... 3 By: Hipokondriyak Date: October 31, 2008, 09:46:16 AM
003-ALİ İMRAN SURESİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM



[003.001] Elif, Lâm, Mim.
[003.002] Allah; O'ndan başka ilah yoktur. Diridir, kaimdir.
[003.003] O, sana Kitabı Hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirmişti.
[003.004] (Ki onlar) Bundan önce insanlar için bir hidayetti. Doğruyu yanlıştan ayıran (furkan) ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.
[003.005] Şüphesiz, yerde ve gökte Allah'a hiç bir şey gizli kalmaz.
[003.006] Döl yataklarında size dilediği gibi sûret veren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
[003.007] Sana Kitabı indiren O'dur. Ondan, kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri de benzeşen (müteşabih) lerdir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne (ve karışıklık) çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun yorumunu Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: «Biz ona inandık, onun tümü Rabbimizin katındandır.» derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
[003.008] «Rabbimiz, bizi hidayete eriştirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve yanından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.»
[003.009] «Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları muhakkak Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, vâ'dinden cayıp-dönmez.»
[003.010] Şüphesiz küfredenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karşı) hiçbir şey kazandırmaz. Ve onlar ateşin yakıtıdırlar.
[003.011] Tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Ayetlerimizi yalanladılar, böylece Allah günahları nedeniyle onları yakalayıverdi. Allah, (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.
[003.012] Küfredenlere de ki: «Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.» Ne kötü yataktır o.
[003.013] Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah yolunda vuruşuyordu, diğeri ise kâfirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır.
[003.014] Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara 'süslü ve çekici' kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah katında olandır.
[003.015] De ki: «Size bundan daha hayırlı olanı bildireyim mi? Korkup-sakınanlar için Rablerinin katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir.»
[003.016] Ki onlar: «Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru» diyenler;
[003.017] Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
[003.018] Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve hakim olan O'ndan başka ilah yoktur.
[003.019] Hiç şüphesiz din, Allah katında İslâm'dır. Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki 'kıskançlık ve hakka başkaldırma' (buğuz) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah'ın ayetlerine küfrederse, gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir.
[003.020] Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: «Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim.» Ve kendilerine kitap verilenlerle ümmilere, de ki: «Siz de teslim oldunuz mu?» Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık yalnızca sana düşen duyurup-bildirme (tebliğ) dir. Allah, kulları hakkıyla görendir.
[003.021] Allah'ın ayetlerine küfredenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.
[003.022] Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşa gitmiş olanlardır. Ve onların yardımcıları yoktur.
[003.023] Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah'ın Kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir.
[003.024] Bu, onların: «Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak» demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür.
[003.025] Artık onları, kendisinden şüphe olmayan bir gün topladığımızda ve her bir nefse -kendileri haksızlığa uğratılmaksızın- kazandığı tam olarak ödendiğinde nasıl olacak?
[003.026] De ki: «Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, her şeye güç yetirensin.»
[003.027] «Geceyi gündüzü bağlayıp-katarsın, gündüzü de geceye bağlayıp-katarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Sen, dilediğine hesapsız rızık verirsin.»
[003.028] Mü'minler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah'tan hiç bir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah, sizi kendisiyle sakındırır. Varış Allah'adır.
[003.029] De ki: «Sinelerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, her şeye güç yetirendir.»
[003.030] Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün) . Allah, sizi kendisiyle sakındırır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır.
[003.031] De ki: «Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.»
[003.032] De ki: «Allah'a ve Resulüne itaat edin.» Eğer yüz çeviririlerse şüphesiz Allah, kâfirleri sevmez.
[003.033] Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti;
[003.034] Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir.
[003.035] Hani İmran'ın karısı: «Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten, bilen Sensin Sen.» demişti.
[003.036] Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: «Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş şeytandan Sana sığındırırım.»
[003.037] Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı da ona sorumlu kıldı. Zekeriya, ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: «Meryem, sana nerden bu?» deyince, «Bu, Allah katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir» dedi.
[003.038] Orada Zekeriya Rabbine dua etti: «Rabbim bana katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işetensin» dedi.
[003.039] O mihrapta namaz kılmakta iken, melekler ona seslendi: «Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan kelimeyi (İsa'yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir.»
[003.040] Dedi ki: «Rabbim, bana gerçekten ihtiyarlık ulaşmışken ve karım da kısır iken nasıl benim bir oğlum olabilir?» «Böyledir» dedi, «Allah dilediğini yapar.»
[003.041] (Zekeriya) Dedi ki: «Rabbim, bana bir alamet ver.» «Sana alamet, işaretleşme dışınıda, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah onu tesbih et.» dedi.
[003.042] Hani melekler de: «Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı.» demişti.
[003.043] «Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rükû edenlerle birlikte rükû et.»
[003.044] Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahy ediyoruz. Onlardan hangisi Meryem'i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur'a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin.
[003.045] Hani Melekler, dedi ki: «Meryem, doğrusu Allah, kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada da, ahirette de 'seçkin, onurlu, saygın' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır.»
[003.046] «Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve o salihlerdendir.»
[003.047] «Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bana bir çocuk olabilir?» dedi. Öyle (idi cevap) . (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona «ol» der, o da hemen oluverir.»
[003.048] «Ona kitabı, hikmeti, Tevratı ve İncili öğretecek.»
[003.049] İsrailoğularına peygamber kılacak. (O da onlara şöyle diyecek «Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ve Allah'ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve stok ettiklerinizi size haber veririm. Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır.»
[003.050] «(Ben,) Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim.. Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
[003.051] «Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur.»
[003.052] Nitekim İsa, onlardan küfrü sezince, dedi ki: «Allah için bana yardım edecekler kimdir?» Havariler: «Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten müslümanlar olduğumuza şahid ol» dedi.
[003.053] «Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve peygambere uyduk. Böylece bizi şahidlerle beraber yaz.»
[003.054] Onlar ise bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu.» Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır.
[003.055] Hani Allah, İsa'ya demişti ki: «Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni kendime yükselteceğim, seni küfredenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana'dır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim.»
[003.056] «Küfredenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım. Onların hiç yardımcıları yoktur.»
[003.057] «İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanları sevmez.»
[003.058] Bunları biz sana ayetlerden ve hikmetli zikr'den (Kur'an'dan) okuyoruz.
[003.059] Şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona «ol» demesiyle o da hemen oluverdi.
[003.060] Gerçek, Rabbindendir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma.
[003.061] Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle 'çekişip-tartışmalara girişirlerse' de ki: «Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah'ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım.»
[003.062] Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir. Allah'tan başka ilah yoktur. Ve şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
[003.063] Eğer yüz çevirirlerse, elbette Allah, fesat çıkaranları bilir.
[003.064] De ki: «Ey Kitap ehli, bizimle aranızda müşterek (olacak) bir kelimeye gelin. (Ki o da şudur Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp kimimiz kimimizi Rabler edinmeyelim.» Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: «Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız.»
[003.065] «Ey Kitap ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip-tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz.»
[003.066] İşte sizler böylesiniz; (diyelim ki) hakkında bilginiz olan şeyde tartıştınız, ama hakkında hiç bilginiz olmayan şey konusunda ne diye tartışıp-duruyorsunuz? Oysa Allah bilir, sizler bilmezsiniz.
[003.067] İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı: ancak o, hanif (muvahhid) bir müslümandı, müşriklerden de değildi.
[003.068] Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamberle iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir.
[003.069] Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp-saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp-saptırırlar da şuuruna varmazlar.
[003.070] Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz?


SiteMap - İmode - Wap2