Arşiv Anasayfa Hayata Dair.
Sayfalar: 1
Cesaretin Varmı Yazdıklarımı Okumaya ..! :( By: anderameda Date: September 13, 2008, 12:04:41 PM
İşte yine bir pazar akşamı. Adı diğer pazarlardan farklı değil aslında ama ne ben o eski pazarlardayım nede bu pazar onlardan biri...

Pamuk tanesi kar serpintisini görünce atıverdim kendimi dışarı sahil boyu yürürken hani film şeridimi derler? Öyle geçiverdi pek çok sahne…

Stradivarius yapımı bir kemandan çıkan nağmeler eşliğinde. Uzaktan gördüm çınarın kollarını yaklaştıkça daha bir büyüdü hani bazen uzaktan bakıp gözünüzde büyüttüğünüz bir şeyi yaklaşıp tanıyınca büyüklüğünden eser kalmaz bu çınar tam tersi yaklaştıkça büyüdü, büyüdü....

Denizden esen sert,soğuk rüzgar dallarında kar bırakmamış bugün. Gerçi görmeyeli çok uzun zaman olmadı ama daha bir ağırlaşmış gördüm heybetli vücudunu. tam dallarının altında ki bankla nasılda özdeşleşmiş sanki o bank orda olmasa çınarda olmayacak ya tersi. Ah! bugün geç kalmışım bankın üstünde tek el olmuş iki çift el, omuzlara yaslanmış iki baş çınarın kolları altında seyr-i endam etmekte…

Aylar öncesi geldi yine aklıma, o zaman mekan aynı mekan saat sanki bu sıralar ama figüranlar farklıydı. Uzaktan göz kırptım çınara dallarını hafifçe eğerek anladım der gibiydi. Çayımı yudumlarken boğazımda kısa süre bir şeyler düğümledi. Sigaradan olsa gerek zaman zaman içiyorum işte. çayla birleşince de bir başka oluyor meret.

Çınar dallarını hafif hafif sallayarak üzerindeki karları çiftin üzerine indirmek üzereydi. Nede olsa onlar bana göre yabancıydı çınara, yada sadece biri... Bardağı bankın üzerine bırakırken elim bir şeye dokundu, irkildim. Sonra bakınca gördüm bizim küçük çiçekçi çocukmuş. Usulca yanıma oturuvermiş elinde yine kırmızı gülleriyle… Üşümüş ellerinin tekini cebine sokmuş yanaklar ve burnu kızarmış aynı şekilde. Birden hızla kalkıp çifte doğru yöneldi yeni görmüştü sanırım, sadece gülleri uzattı sessizce, ama eli havada kaldı erkek elinin tersiyle git işareti yaparken o çoktan dönmüştü geriye. Alışıktı bunlara…

Gel diyerek işaret ettim sonra yanıma geldi bir bana birde çifte baktı dikkatle bir daha, bir daha.. Kurtarıp kendisini soru işaretlerinden elindeki kırmızı güllere bakarak koşarak uzaklaştı az sonra nefes nefese elinde bu sefer bir beyaz gülle geldi bakıştık, gözlerimi kaçırdım gözlerinden. Gidip çiftin yanına hiçbir şey demeden gülü bayanın kucağına bırakıp hızla uzaklaştı. Ne bana baktı nede başka bir yere…

Önce bir şeyler karaladım bir parça kağıda sonra sordum kendime cesaretin var mı yazdıklarımı okumaya? Ama şimdi değil...

Keman çaldı ben yürüdüm. Nereye mi? Bilmem....


Cesaretini giyin gel hadi

Bıkmadan usanmadan seni düşlüyorum. Sen de beni düşünüyorsun biliyorum. Birlikteyiz yani. Peki neden hep çıkmazlara sürüklüyorsun kaygısız düşlerimi. Süzülüyorum gecenin karanlık duvarlarından, yapma. Gözyaşım sele dönüyor, yüreğimdeki acı büyüyor işte. Hayat ve özlem arasında sıkışıp kalıyorum. Paramparçayım.

Ne yapsam aklım galip çıkıyor. Kırık ümitlerimle sevgine yenildikçe acı çekiyorum. Ruhuma yapışan sen kokan sızıları görüyor musun… Bulutsuz düşlerimle, küçük mutluluklarıma sarılıyorum hep uykusuz, hep eksiğim senden yana. Şiir gözlerim, yıldızsız gecelerin ardından gündüzlerin ayazına uyanıyor, canım yanıyor. Denizler çıplak, sokaklar ıssız, tenim kuytu, ben hep aynı ben. Ah be gülüm bıktım kendimden.

Bir sevda çağırıyor beni, bir dudak, bir yürek, bir ses çağırıyor. Mütemadiyen gidiyor aklım başımdan. Tek çarem yazmak, o da derman değil ki. Rahat durmuyor bir türlü kalemim, döküyorum sevdayı beyaz sayfalara. Bildiğimi okuyor, isyanımı yazıyorum. Dilsiz gecelerin gölgesinde çığlık çığlığa, sevdaya sürgün satırlarım. Hüzünlü cümleler kurmak istemiyorum artık. Hiç değişmiyor kulağımdaki melodi. Elveda desem gidemiyorum. Baharlar yarına, güz bana kalıyor, kader deyip geçmiyor musun, gücüme gidiyor.

Dertlerin ayazı vururken, hicranla boynunu büktü dallarım, goncalarımda düşlerim soldu. En tatlı gecelerin deminde; vakitsiz, ayrılık açtı çiçeklerim. Bir bıçak yarası kanarken yapraklarımda, gidişinle vurulur düşerim yar. Ömrüm gider peşin sıra, diz çöksem yalvarmak olur, olsun be sevgili olsun. Yeter ki ellerinin yolu geçsin saçlarımdan varım yoğum, açan gülüm sevdandır, bilmezsin. Avuçlarıma bak ve anla yalnızlığımı, gözlerini kapat ve yık tüm duvarları.

Razıyım bakışlarında kilitli kalmaya. Yükle kederlerini sızılı omuzlarıma, sorgularını yatır gözlerimin kıyısına, hüzün yağmurlarında ıslansın kirpiklerim bırak, gelişin olsun yeter ki şölenim. Gülümseyen yüzünü çizeyim tuvalime, için sıra kanasa da yüreğim acıma sen, ellerim yansa da ateşinde, özgürlüğünün kelepçelerini tak yüreğime. Tanımsız, kimliksiz, tutkulu varlığına mahkum et beni. Sevdalı ellerinle hasretimi okşa, seni özlemeyi en çok ben bilirim. Islak kirpiklerini bırak koynuma. Sen kokan her şeyde beni bulmalısın. Gözlerinde yıldızlara bakmalıyım, sevda yollarındaysak; sesine, kokuna yoldaş olmalıyım ben de.

Cesaretini giyin gel hadi, gecikmiş sözlerimi kes gülüşlerinle. İçindeki derin boşluğa yerleşivereyim aniden. Su gibi akarken yıllar, bir ömre sığdırır mısın beni… Kurbanın olayım yar, yağmur gözlerimden hüzün akıtma, sevdana sürgün satırlarımı bırakma zemherilerde.

Sana başka sözüm yok bundan gayrı
Gelişinle tamamlarsın gülüşlerimi belki…

Ynt: Cesaretin Varmı Yazdıklarımı Okumaya ..! :( By: _deniizz_ Date: September 17, 2008, 12:31:43 PM
emeğine sağlık güzel olmuş

SiteMap - İmode - Wap2