Arşiv Anasayfa Ramazan Özel
Sayfalar: 1
Mubarek Ramazan’ın Çekim Alanına Girerken By: xxRuzqaRxx Date: August 28, 2008, 12:30:15 AM
“Ramazan ayı öyle bir ay ki, insanlık için bir kılavuz olan, içerisinde yol gösterici ve hakkı batıldan ayırıcı apaçık mesajlar bulunan Kur’an o ayda indi.” (Bakara 185)


Mübarek Receb ayından çıktık. Şaban ayındayız ve ardından Kur’an ayı Ramazan.
Bu üç ay halkımızın ortak hafızasına “üç aylar” şeklinde nakşolmuş. Bu “nassî” olmaktan çok “hissî” bir niteleme olsa da, aslına bakarsanız güzel bir hassasiyeti yansıtıyor. Peygamberimizin yaşam tarzının Müslüman halkların muhayyilesinde nasıl özümsendiğinin de bir göstergesi.


Kameri aylardan peş peşe gelen üç ay olan Receb, Şaban ve Ramazan ayları Müslüman halkımızın ortak hafızasında “üç aylar” olarak şöhret bulsa da, aslında Receb de Şaban da tüm kutsallığını ve bereketini en arkadan gelen Ramazandan alıyorlar.


Yani Receb de Şaban da Ramazanı haber veren aylar. Ramazan, içerisinde bir insan ömründen daha hayırlı bir gece barındıran ay.

Ramazanı böylesine değerli, böylesine mübarek kılan şey hiç şüphesiz vahyin onda nazil olmaya başlaması.


Sahih sünnette Receb ve Şabana yapılan vurgunun mahiyetini iyice incelediğimizde görürüz ki bu aylar Ramazana hazırlık aylarıdır.

Efendimiz Ramazan öncesindeki bu iki ayı muazzam Ramazanın rahmet ve bereketinden azami istifadeyi sağlamak için ruhen, kalben, aklen, fikren, bedenen bir hazırlık dönemi olarak değerlendirmiştir.


Rasulullah’ın Receb ayı girince yaptığı “Allahümme bârik lenâ fî recebe ve şa’ban ve belliğnâ ramazan” (=Allah’ım! Bize Receb ve Şabanı mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur) mevsuk duasından da açıkça anlaşılmaktadır ki, Receb ve Şabanın ayrıcalığı Ramazanı haber vermelerinden kaynaklanmaktadır.


Rasulullah, Ramazana hazırlığa neden bu kadar önem vermiştir?
Bunun asgari iki nedeni vardır: Birincisi Ramazanın yüceliğini gönüllere hissettirmek, ikincisi ise Ramazanın bereketinden azami oranda yararlanmak için ona hazırlıklı girmek.


Ramazan öyle bir Sultan ki, o gönüllerimize ve hayatımıza konuk olmadan gönüllerimizin bu şerefli konuğa hazır olması gerekiyor.

Geçen zamanın getirdiği kirin, isin, pasın temizlenip kalp sarayının ayların sultanı olan Kur’an ayına hazırlanması gerekiyor. Her mü’min, kendi gönlünü, Kur’an’ın nazil olduğu ilk gönle mümkün olduğunca benzetebilme, ona yaklaştırabilme çabası içerisinde olmalıdır. Ki Kur’an o kalbe de konuk olsun, manalarını o yüreğin sahibine de açsın.
Recebin girişiyle başlayıp Ramazana yaklaştıkça artan bir nafile ibadet temposunu Rasulullah’ın benimsediği, sahih sünnetten açıkça anlaşılıyor. Bu süreçte nafile oruçlarını, bizim “sünnet” adıyla kıldığımız nafile namazlarını artırıyor. Manevi ilgisini daha bir yoğunlaştırıyor.

Rasulullah’ın bu hali, “Ramazanın çekim alanına” girenlerin ne yapması gerektiği konusunda her mü’min için örneklik oluşturuyor.


Bütün bunlardan anlaşılan o ki; Ramazan çekim gücü çok yüksek olan, zamana ilişkin manevi bir çekim merkezidir. Yani, özellikli ve yoğunlaştırılmış bir zaman parçasıdır. Onun çekim gücü o kadar yüksektir ki, ona duyarlı olan yürekleri daha iki aylık bir yoldan harekete geçirmektedir. Bu da Ramazanın çekim alanının çok geniş olduğunun göstergesidir.


Fakat onun çekim alanına girmek için tek başına Ramazanın çekim gücü yeterli olmamaktadır. Bu Ramazanın yetersizliğinden değildir.

Allah’ın irade için koyduğu yasalar gereğidir. Bu yasalara göre Ramazanın çekim gücü etkisini tıpkı bir mıknatıs gibi ancak cevher bulunan yerde gösterecektir.


O cevher iman ve inkarın makarrı, beden ülkesinin başkenti, yani insanın merkezi olan yürektir. İnsan kendi merkezi üzerinde bilinçli bir biçimde yoğunlaşırsa, kendini manevi bir disiplin altına alırsa, zamanın merkezinin çekim gücünü hissedecek ve o çekimin alanına gönüllü olarak girip payına düşen manevi rızkı tahsil edecektir.


“Üç aylarınız” mübarek olsun.


Ynt: Mubarek Ramazan’ın Çekim Alanına Girerken By: dalmek Date: August 28, 2012, 01:06:05 AM
mübarek olsun


SiteMap - İmode - Wap2