İstanbul'un Fethi  By: xxRuzqaRxx Date: January 15, 2008, 12:57:22 AM
İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 
1453'te (Jülyen takvimine göre, Gregoryen takvimi göre 7 Haziran 1453), şehri günlerdir 
kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis 
şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir. Bu fetihten sonra 
Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, Fatih unvanını 
da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden 
olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.
Önceki fetih denemeleri
Karadeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan deniz yolu üzerinde kurulu olan İstanbul, 
günümüzde olduğu gibi o zamanlar da oldukça önemli bir şehirdi. 1453 yılına kadar farklı 
zamanlarda, Avarlar, Araplar, Avrupalılar ve Osmanlılar tarafından defalarca kuşatılmış, fakat 
gerek Bizans'ın sahip olduğu Rum ateşi (grejuva), gerekse şehrin o zamanlar için 
aşılamaz olarak görülen surları, bu fetih hareketlerini başarısız kılmıştı. Sayıları 29 olan 
kuşatmalar sırayla şunlardır:
--M.Ö 340 Makedonya Kralı Phillippe
--M.Ö 194 
Roma İmparatoru Septim Severus (Başarılı olmuştur.Şehir artık Romalılara bağlanmıştır.)
--M.S 616 İran Hükümdarı Keyhüsrev
--M.S 626 İranlılar ve Avar Türkleri 
ortak
--M.S 672 Emevi Halifesi Muaviye
--M.S 712 Emevi Halifesi 
I.Velid
--M.S 722 Emevi Halifesi I.Velid (Yalnızca Galata Limanı alınmış, Arap Camii 
inşa edilmiştir.)
--M.S 782 Abbasiler (Kent haraca bağlanmıştır.) 
İstanbul'un tarihi 
Byzantion 
   Byzantium 
   Augusta 
Antonina 
   Nova Roma 
Konstantinopolis 
   Konstantiniyye 
İstanbul 
İstanbul'un fethi 
İstanbul'un işgali 
--M.S 854 Abbasi 
Halifesi Mütevekkil
--M.S 864 Ruslar
--M.S 869 Abbasi
--M.S 936 Ruslar
--M.S 959 Macarlar
--M.S 970 Abbasiler (Kent 
haraca bağlanmıştır.)
--M.S 1203 Latinler (Latinler İstanbul'u 1261'e 
kadar ellerinde tuttular.)
--M.S 1302 Venedikliler
--M.S 1348 
Cenovalılar
--M.S 1391-1396 Osmanlı Padişahı I.Beyazid (Şehir İstanbul'da 
bir Türk Mahallesi kurulması isteğine karşı çıkılması üzerine ablukaya alınmıştır.)
--M.S 1412 Osmanlı Şehzadesi Musa Çelebi
--M.S 1422 Osmanlı Padişahı 
II.Murat
--M.S 1437 Cenovalılar
--M.S 1453 Osmanlı Padişahı 
II.Mehmed (Başarılı olmuştur. Sonrasında şehir Türklerin hakimiyeti haline girmiştir.)
Bunun yanında Atilla'nın, Vikinglerin, Bulgarın ve Gotların da kuşatma yaptığı bazı 
kaynaklarda geçer ama tarihleri bilinmemektedir.
Yanında herhangi bir açıklama 
yapılmayan kuşatmalar başarısız kuşatmalardır
 Kuşatma hazırlıkları;Sultan II. 
Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne 
İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerle bir edebilmek için o güne kadar 
görülmemiş büyüklükteki, şahi olarak bilinen topları döktürmüştü. II: Mehmed ayrıca, 
hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları 
engellemek için Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına 
Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı. 
II. Mehmet'in 
Edirne'den yola çıkışı.Yapılan hazırlıkların kendisine yönelik olduğunu anlayan Bizans 
İmparatoru Konstantin, Sultan II. Mehmed'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışırken, bir 
yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve yardım 
istiyordu. Ancak 1054 yılında Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi olarak ikiye 
ayrılması sebebiyle, Papa V. Nikola Bizans'ı desteklemeyi pek düşünmüyordu. Bazı 
İtalyan şehir devletleri askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak amacıyla 
İstanbul'a yollasa da, Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe 
kararı almışlardı. Yardımlarla birlikte Bizans ordusu, 2.000'i paralı olmak üzere 19.000 
askerden oluşuyordu. Şehri savunan duvarlar, 22,5 km.yi bulan uzunluklarıyla dönemin en 
güçlü surları olarak biliniyordu.
Sultan II. Mehmed, 20.000 yeniçerinin de dahil 
olduğu 100.000 kişilik bir kuvveti yönetiyordu. Rumeli Hisarı'nı inşa ettirmenin yanısıra bir 
de donanma kurdurmuştu. Ordusunu İstanbul civarında toplamış; bu arada, yardım 
göndermelerini önlemek amacıyla bazı Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek 
yardımları önleme, yardım yollamayı düşünenlere ise gözdağı verme yoluna gitmiştir. Durumun 
giderek ümitsizleştiğini gören Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, 
Haliç'in güvenliğini sağlamak amacıyla da girişine zincir çektirmişti.
 Kuşatma 
Sultan II. Mehmed donanmasına emir verirkenOrdusu ile İstanbul'un önünde 
bulunan Sultan II. Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması 
çağrısında bulunmuş, ancak reddedilmişti. Bunun üzerine tarihteki 29. ve en son İstanbul 
kuşatması başladı.
Kuşatma, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla 
başladı. Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu. Osmanlı, donanması 
ile de Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu. 
Günlerdir süren kuşatmanın henüz başarı getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen 
yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II. Mehmed'i sinirlendirmiş 
ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, saldırı için 
orduyu hazırlamalarını emretmişti.. Kuşatmadan vazgeçilmesi teklifi üzerine Fatih, şu sözü 
söylemiştir: "Ya ben İstanbul'u alırım ya da İstanbul beni"
 Saldırı 
hazırlıkları ;Sultan II. Mehmed, Theodosius Surları'na ve şehrin su ile çevrili olmayan tek 
bölgesini batıdan gelebilecek saldırılardan koruyan hendeklere saldırmayı tasarladı. Ordu 2 
Nisan 1453'te şehrin doğusuna yerleşti. Toplar haftalarca surları dövdü fakat yeterli 
gedik açamadı. Topların yeniden doldurulmaları zaman aldığı için, her atıştan sonra Bizanslılar 
hasarın çoğunu tamir edebiliyorlardı.
Daha sonra, yeraltı tünelleri yapıp surların altını 
kazarak yarma yolunu denediler. Kazıcıların çoğu, Sırp Despot'u tarafından Nvo 
Brdo'dan gönderilen Sırplardı ve Zağnos Paşa'nın emri altındaydılar. Lakin 
Bizanslılar, Johannes Grant adında, Alman olduğu söylense de muhtemelen İskoç olan bir 
mühendisi görevlendirdiler. Johannes karşı tüneller kazdırdı ve Bizans birlikleri tünellere girip 
Osmanlı işçilerini öldürdüler. Diğer tüneller de suyla dolduruldu. Son olarak Bizanslılar önemli bir 
mühendisi esir alıp işkence yaparak, sonradan yıkılan tünellerin hepsinin yerini öğrendiler.
Sultan II. Mehmed, şehrin ödemeyeceğini bildiği çok büyük vergi karşılığında ablukayı 
kaldırmayı önerdi. Bu da geri çevrilince, Bizanslı askerlerin kendi birlikleri tükenmeden önce 
bitkin düşeceğini bilerek saf güçle duvarları alt etmeyi tasarladı. 
Sultan II. 
Mehmed'in karadan yürüttüğü gemiler29 Mayıs sabahı saldırı başladı. Hücumun ilk 
dalgasını, mümkün olabildiği kadar çok Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan 
azaplar oluşturuyordu. Ayrıca Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler 
üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabah Bizans askerlerine kötü bir sürpriz 
olmuştu. Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen hasar 
almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı. Uzun 
süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 
rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 
1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı.
Ancak savaş henüz bitmemişti. 
Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak aralarında çarpışıyorlardı. Kısa süren 
bu çatışmalardan sonra Bizans ordusu yenilmiş ve Sultan II. Mehmed önderliğindeki Osmanlı 
ordusu İstanbul'a tamamen hâkim olmuştu.
 Fethin sonuçları  
[değiştir]O günün dünyasındaki en önemli şehirlerden olan İstanbul'un işgali, gerek 
dünyada gerekse Anadolu'da birçok etki yaratmıştı.Fetihin gerçekleşeceğini tahmin 
eden dünya ülkeleri,böylece fetih komutanı olan Fatih Sultan Mehmet'in nekadar akıllı 
ve kararlı biri olduğunuda görmüş oldular.
 İç sonuçlar ;O zamana kadar 
sadece bir devlet olan Osmanlı, artık bir imparatorluk haline gelmişti. 
Anadolu ve 
Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan 1000 yıllık Bizans yıkılmış, arada engel 
kalmamıştı. 
Birçok kere Osmanlı şehzadelerini ve Avrupa ülkelerini kışkırtan Bizans artık 
bunu yapamayacaktı. 
Müslüman dünyasında Osmanlı Devleti daha saygın bir hale 
gelmişti. 
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hadis-i şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan 
Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı. 
Önemli ticaret yolları osmanılara 
geçmişti 
 Dış sonuçlar ;Avrupa ve Balkan devletlerinin Osmanlı'yı 
Balkanlar'dan atma çabaları sonuçsuz kalmıştı. 
İstanbul'dan İtalya'ya 
kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı. 
Dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Doğu Roma İmparatorluğu tamamen yok 
olmuştu. 
Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ başlamıştı. 
Ticaret yollarının birer birer 
Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya 
çıktı. 
Büyük ve kalın surların toplarla yıkılabileceğini gören Avrupa, bu yöntemi 
derebeylikler üzerinde denemiştir. Böylelikle küçük derebeylikler yıkılıp yerine büyük krallıklar 
kurulmuştur. 
İstanbul'dan ayrılan Bizanslı bilginler, Avrupa'da Reform 
hareketlerini başlatmışlardır. 
Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) 
Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır. Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar 
başka yollar bulmak zorundaydılar. Bu keşif buna bir vesile olmuştur.
Ynt: İstanbul'un Fethi  By: mer_ve_g Date: March 13, 2008, 10:07:43 AM
istanbulun fethi baştan aşağı süperr zaten yorum yokk:D
emeqine saqlık =))
Ynt: İstanbul'un Fethi  By: By.CeZa Date: April 16, 2008, 07:02:11 PM
en iyi bildiğim tek konu diye bilirim oda nasıl oldu bende bilmiyorum.. 
 
paylaşım için teşekkürler emeğine sağlık..
Ynt: İstanbul'un Fethi  By: LadyEsmer Date: April 21, 2008, 09:26:29 PM
Tskler Emegine Saglik Bunu Biliyordum Tek 

Ynt: İstanbul'un Fethi  By: BbuSHhHeE Date: April 21, 2008, 09:27:43 PM
qüseL bi konu...tşkler