Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1
Çocuklara Göz Kırpan Kitaplar By: By.CeZa Date: August 13, 2008, 04:50:08 PM
Çocuk edebiyatının çocukluğu ya da çocuğu anlatan bir edebiyat olmadığı tam tersine edebiyatın içinde çocuğa ilişkin bir yönelişi barındırdığı artık herkesin malumu.
Hal böyle olunca çocuklar için özellikle son beş yılda nicelik olarak artan kitap sayısında da gözle görülür bir zenginlik ve çeşitlilik söz konusu. Son zamanlarda her güne şu kadar masal, bu kadar hikaye, şu kadar ninni tarzında üretilen serilerin gördüğü ilgi, yayınevlerini bu alanda yeni projeler üretmeye itiyor. Bu trende kendini kaptıran konulardan birisi de dua. Çocuksu bir dille yazılıp yine çocuklara sunulan dua kitaplarının sonuncusu, Mavi Uçurtma Yayınları arasından çıktı. Elif Eda Tartar’ın yazdığı ‘Şirince 101 Dua, Çikolatadan Evler Olsa’ adlı kitap, Şirin isimli bir kızın günlük hayat içinde karşılaştığı durumlarla ilgili yaptığı dualara yer veriyor. Duaları bir kitap kahramanının ağzından söyletme fikri hoş ve bu, kitabı çocukların gözünde daha anlaşılır kılıyor. Ancak çocuğun dua etmesini gerektiren olaylar arasında küçük bağlantılar kurulmuş olsa, daha sürükleyici hale gelebilirdi. Muhatabı çocuk olan bir kitabın girişinde okuru büyüklere yazılmış bir önsözün karşılaması tematik açıdan pek şık durmuyor. Ayrıca bazı dualarda çocuksu eda kaybolurken, birçok duanın aynı kalıplar içinde kullanılması da yer yer sıkıcı olabiliyor. Kitabın illüstrasyonları metnin sıcaklığına bağlı olarak başarılı. Ancak bazı çizgilerin (75 ve 112. sayfada) çok ünlü çizimlerin bir tekrarı gibi durduğunu hatırlatalım.

Yayınevinin ‘Bir Varmış Bir Yokmuş’ serisinden çıkan kare ebada sahip dört kitabından ‘Gelincik Şarkısı’, son derece sade bir kurgu ve sağlam bir dil yapısıyla, Küçük Prens’in tadını anımsatan bir hikaye. Olayın basitliğini Fatma Şengil Süzer, hikayeci olmasının verdiği avantajla kotararak çocuğa ve büyüğe seslenen bir kurguya büründürüyor. İyi çocuk kitabının büyüklere de seslendiği gerçeğini bir kere hatırlamamıza vesile olan bu kitap, büyükler için kalem oynatan yazarların çocukların dünyasına eğilme zamanının geldiğini fısıldıyor. Güliz Turan’ın çocukların çizgi diline yakın duran illüstrasyonlarını da bu şarkının güzel notaları olarak görmek lazım.

Yaşar Koca’nın kaleme aldığı ‘Küçük Karga ve Ceviz Ağacı’ kitabı ise anlattığı ilginç hikayeyi gereksiz ayrıntılarla uzatarak etkisiz hale getiren ve bazı yerlerdeki zaman kaymalarıyla okurun sabrını zorlayacak bir eser. Dilde olabildiğince sadeleşmesi gerekirken tam tersine zor bir dile talip olan Koca, her ayrıntıyı aktarma telaşıyla da okura hayal kurma imkanı bırakmıyor. Gereksiz tekrarlar ve özensiz cümle yapılarına biraz dikkat edilebilse şüphesiz daha sağlam bir hikaye çıkardı ortaya.

Yine aynı seriden çıkan Birsen Küçükyılmaz’ın yazdığı ‘Karamel’in Yolculuğu’ kitabı da benzer hataları tekrarlamaktan kendini kurtaramayan bir hikaye. Bir balığın deniz dışındaki dünyayı merak ederek deniz dışını görme isteği, o kadar çok işlenen bir metafor oldu ki, insan bu tarz bir hikayeyi okumak bile istemiyor doğrusu. Kitap da bu anlamda yeni bir şey söylemiyor zaten ve balık her zamanki gibi denize dönüyor.

Sevgi İçigen’in insanın yüzünü gülümseten çizgileri ile açılan Masal Yorganı, Ahmet Murat’ın kaleminden çıkan çocuksu bir hikaye. Her gün kasabanın çocuklarına değişik masallar anlatan masalcı ninenin hikayesi bu. Kasabanın çocukları iyilik olsun diye ninenin eski yorganını yenisiyle değiştirince olanlar oluyor. Gerisi kitapta... Dil ve kurgu olarak doğru bir yerden bakan kitapta bazı ufak tefek hatalar mevcut. Mesela “O gece bütün çocuklar evlerinde suskun bir akşam geçirmişler” (s. 13) cümlesinde zamanlarla ilgili sorun var. “Yerine babamın dükkânından alıp yepyeni bir yorgan koyalım” (s. 19) yerine ‘yepyeni bir yorgan alıp koyalım’ denilse daha doğru bir imla olmaz mıydı? Nihayetinde çocuk kitabı, çocukların dil ve algı dünyasını zenginleştirmek için vardır.


SiteMap - İmode - Wap2