Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1
Van Gogh Da Mı Komploya Kurban Gitti! By: By.CeZa Date: August 13, 2008, 04:29:17 PM
Kapak fonunda mavi beyaz çizgilerin anafor yaptığı portreden delici bakışlar fırlatan Van Gogh’u görünce daha kitabın sayfasını çevirmeden ortada bir “komplo” olduğunu anlıyorsunuz. J. Madison Davis’in son romanı “Van Gogh Komplosu”nda ressamın, hayatının en ‘deli’ zamanlarını geçirdiği Fransa’da yapmış olduğu bir tablonun, Amerika’da bir şemsiyenin içinden çıkması, pandora kutusunun ilk kapağını açıyor.
Tıpkı Van Gogh’un savurduğu fırça darbeleri gibi basit ama ironi ve derinlik içeren cümlelere, Quentin Tarantino replikleri, MOSSAD ajanı ve Naziler eklenince, kitabı sonuna kadar eli tetikte okuyorsunuz.

Roman, Hamas’tan bilgi sızdırmış MOSSAD ajanı Esther Goran’ın, özel hayatında hiç görmediği babasına ulaşmak için Amerika’nın yolunu tutmasıyla başlıyor. Goran’ın aklında ne Van Gogh resmine ulaşmak ne de istihbarat var. Tek isteği annesi Rosa’nın “domuz” dediği babasını bulmak ve ailesiyle ilgili gerçekleri öğrenmek. Babası Samuel Meyer, tam da ona kavuşmuşken öldürülünce, bu arzusuna kavuşamıyor ne yazık ki. Yeni hedef haline gelen Goran, Amerikalı bir hazine görevlisi ve aynı zamanda istihbaratçı Martin Henson ile katillerin peşine düşüyor. Samuel Meyer’in evine araştırmaya giden ikili, katillerin de aradığı şeyi, çatı katında şemsiyenin içine gizlenmiş buluyor: Paha biçilmez bir Van Gogh otoportresi! Goran, tabloyu bulur bulmasına; ama bu, bir komplo sarmalının içine girdiğinin de resmidir. Hasta olan babasının, kendisini ölmeden önce görmek istemesinin tek nedeninin, aile gerçeklerini anlatmak olmadığını anlayan Goran, o günden sonra babasının öldürülmesine neden olan tablonun sırrını çözmeye koyuluyor.

Bu arada resmin talipli leri de artıyor. Hatta bunlardan biri, resmin Naziler tarafından kendisinden çalındığını iddia edip Van Gogh’un el yazısıyla yazılmış satış belgesiyle çıkıyor ortaya. Bu arada Amsterdam Van Gogh Müzesi uzmanları da resmin orijinal olup olmadığını araştırmak için çalışmalara başlıyor ve oldukça ilginç yöntemlere başvuruyor. Van Gogh’un kalın sürdüğü boyanın çatladığına dikkat çeken bir uzman, tabloyu pencerenin kenarında inceliyor. Bir uzman da ressamın sık kullandığı krom sarısı pigmenti üzerinde yoğunlaşıyor. Resme x ışınları kullanarak bakan bilim adamı ile tablonun üzerindeki küçük çatlakların içine düşmüş sporlarla polenleri inceleyen profesör ve tuvalin iplik kompozisyonunu inceleyen uzmanlar, hummalı bir şekilde çalışarak bu şaheserin gerçekliğini ve kime ait olduğunu araştırıyor.

Sırlar sarmalı içinde akıp giden roman, Van Gogh’un hayatından ilginç ayrıntılar da sunuyor okuyucuya. Ölüm temasını resimlerinin içine sindiren ressam, 1888’de Fransa’da Arles’e taşınınca kardeşi Theo’ya yazdığı mektupta, “Tıpkı Tarascon ya da Rouen’e gitmek için trene bindiğimiz gibi, bir yıldıza gitmek için de ölümden yararlanıyoruz.” diyordu. Van Gogh Komplosu’nun ince bir ayrıntısında Van Gogh’a bu konuda atıf da yapılmış adeta: “Güller, ölüm mü kokuyorlar? Toprağa dönüyoruz. Ölüm köklerin saplarından doğuyor ve açan çiçeklerin kokusunda beliriyor.”

II. Dünya Savaşı’nda kaybolan ve Naziler tarafından yok edildiği iddia edilen bu resmin bir anda bulunması, derin bir konuyu da gündeme getiriyor. Polisiye ve maceranın ötesinde kitapta, savaşlar sırasında talan edilen ve çalınan sanat eserlerinin akıbeti gözler önüne seriliyor. Kim bilir; belki Irak’ın işgali esnasında kaybolan birçok eşsiz sanat eserinin akıbetini anlatan birileri de çıkar bir zaman sonra. Son yıllarda olur olmaz karşımıza çıkan çalıntı tablolar, önümüzdeki dönemde aynı konuda pek çok romanın konusu olmaya aday gibi görünüyor.

Van Gogh Komplosu

J. Madison Davis

Çev.: Gözde Meriç

Marka Yayınlar



Link

   





Ynt: Van Gogh Da Mı Komploya Kurban Gitti! By: melek_03 Date: July 22, 2010, 12:06:58 PM
Teşekkürler..

SiteMap - İmode - Wap2