Arşiv Anasayfa Şiir Köşesi
Sayfalar: 1
Istigrâk By: Mesut19o7 Date: August 12, 2008, 02:57:19 AM
Istigrâk

Tasavvur et ki muzlim bir şeb-i ecrâm-nâpeydâ:
Yatar heybetli âgûşunda dûrâdûr bir feyfâ;
Düşen gümrâh için yol bulma yok emvâc-i zulmetten;
Gidilmez... Her adim attikça bir girdâb olur rehzen;
O rîkistâna batmiş çalkanan seyyâh-i âvâre
Nasil müştâk ise bir nûra bir necm-i rehâkâre;
Sana ey lem'a-i ümmîd ben de öyle müştâkim;
Görün bir kerre zîrâ pek karanlik oldu âfâkim!

Geçir pîş-i hayâlinden ki cûşâcûş bir umman:
Nişandir yükselen her mevc-i tûfan-hîzi bir dağdan;
Ölüm var kurtuluş yok sâhil-i imdâd uzaklarda;
Demâdem rûh titrer korkudan donmuş dudaklarda.
O coşkun unsurun savletleriyle uğraşan kimse
Nasıl eyler tehâlük bir kenâr-ı tesliyet görse
Muhât-ı lücce-i ye's olduğum bir böyle hâlimde
Senin tayfın da aynıyle o sâhildir hayâlimde.

Düşün âvâre bir mâder ki: Evlâdından olsun dûr;
Tahayyül eyle yâhud bir yetîm-i hânüman-mehcûr;
O bedbahtın nasıl evlâdı hiç gitmezse yâdından;
Nasıl çıkmazsa mâder öksüzün bir dem fuâdından;
Benim yâdım da ey ârâm-ı can yâd-ı güzînindir.
Ne yapsam çünkü manzûrum senin feyz -i mübînindir:

Çemen emvâc-ı nûrundur fidanlar yâl ü bâlindir:
Sulardan akseden sûret cemâl-i lâyezâlindir.
Hırâm-ı nâzenînindir o raksan mevceler cûda;
Mutarrâ nükhetindir gizlenen ezhâr-ı hoş-bûda.
Leyâlin sînesinde hâbe dalmış nâzenîn eshâr
Eder gîsûna yaslanmış cebîn-i pâkini ihtâr.
Nigâhından saçılmış lem'alardır pîş-i hayrette
Yüzen ecrâm-ı nûrânûr bahr-i sermediyyette.
Zemin lebrîz-i âsârın; semâ pâmâl-i envârın:
Avâlim hep merâyâ-yı nazar pîrâ-yı dîdârın.
***
Çekilmek istemiş de subh-dem bir cây-ı tenhâya
Oturmuş sâhil-i deryâya dalmıştım temâşâya.
Henüz âfâk açılmıştı: Semâ mahmûr idi hâttâ
Nümâyân olmamıştı hâb-gâhından güneş hâlâ.
Derin bir samte müstağrak leb-i deryâda hiç ses yok...
Sabâ durgun sular durgun bütün eşyâda durgunluk!
O ferş-i nîlgûn üstünde tıfl-ı nâzenin-vâri
Uyurken dâye-i bîdar-ı subhun tıfl-ı envârı;
Güneş pîşinde dağlar perde-dâr olmuş harîmindan
Göıünmüş sonra şehrâhında yükselmişti tedrîcen.
Teâlî eyleyince birzaman bâlâ-yı kudrette
Ziyâlar mevc mevc oldu o pehnâ-yı rükûdette.
Bu cûşişler o dagın havz-ı simîni uyandırdı;
Sabâ enfâs-ı sevdâ perveriyle dalgalandırdı.
Açıklardan gelen emvâc-ı peyderpeyle sâhilden
Demâdem oldu vecd-efzâ hazin bir nağme birşîven.
Kulak verdim o âhenge: Meğer âheng-i şi'rinmiş!
O cûşiş-zâr olan kulzüm senin ummân-ı fikrinmiş
Güneş: Rûhun imiş; bir huzme şeklinde inen nûru:
O menba'dan hurûşan sânihanmış doğrudan doğru.
Tecellî etti artık anladım: Sensin bütün dünyâ..
Bu senlikte fakat ey yâr-ı gaib ben neyim âyâ?

Ynt: Istigrâk By: dreamily Date: August 16, 2008, 08:51:48 PM
teşekkürler paylaşım için

SiteMap - İmode - Wap2